
Binlerce yıllık geçmişi bulunan Mardin geçmişte ipek yolu güzergahı üzerinde olmasından dolayı eski medeniyetler tarafından bir durak noktası olarak kullanılmış olması nedeniyle de çok sayıda tarihi yapı biriktirmiştir. Etnik köken zenginliği nedeniyle din ve dillerin başkenti olmuştur. Mardin’e gitmek için bir sürü nedeniniz var. Şehrin büyülü atmosferinden tutunda mimarisi ve lezzetleri yeterli olacak gibi. Peki Mardin’i bu kadar eşsiz kılan güzellikler neler. Mardinden gezilecek yerler nelerdir? Mardinde görülmesi gereken kiliseler ve manastırlar hangileridir? Sizler için araştırdık…
Mardin'de gittiğinizde görmeniz gereken cami, medrese, manastır ve müzeler.
Oldukça zengin Medreseye sahip Mardin’de en göz alıcı medreseler; Hatuniye Medresesi, Cihangir Bey Zaviyesi, Melik Mansur Medresesi, Altunboğa Medresesi, Şah Sultan Hatun Medresesi
Kasımiye Medresesi
Yapımına Artuklular tarafından başlanıp 15. yüzyılda Akkoyunlular tarafından tamamlanan Medrese bu nedenle Sultan Kasım'ın adıyla anılır. 1469 yılına tarihlenen Medrese, şehirdeki eğitim amaçlı yapıların en büyüklerinden biri. Plan özellikleri, taş işçiliği ve süsleme motifleri, devir özelliklerini yansıtmasa da bu anıtsal yapının Mardin'deki Artuklu Dönemi'nin son eserlerinden birisi olduğu söylenebilir.
Zinciriye medresesi
1385 yılında Mardin'de hüküm süren son Artuklu Sultanı Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmış. Bu nedenle "Sultan İsa Medresesi" adı ile de anılır. Timur ve ordusuyla mücadele etmiş olan Melik İsa 'nın bir süre bu medresede hapsedildiğine inanılır. Halk arasında Zinciriye Medresesi denilmesi, bir rivayete göre eskiden iki dilimli kubbe arasında zincir gerilmiş olması nedeniyledir.
Latifiye (Abdüllatif) Cami
Mardin'in en eski camilerinden olan ve Artuklular döneminin izlerini taşıyan Latifiye Camii'nin gerçek adı Abdullatif Camii olmasına rağmen halk arasında Latifiye ismiyle anılmaktadır.
Mardin Ulu Cami
Şehrin simgesi Ulu Cami, Mardin'in en önemli ve en eski mabedidir. Cami, yaklaşık dokuz asırdır ayakta olan bir kültür mirası. Anadolu'daki çifte minareli camilerin ilk örneklerinden olan yapının bugünkü silindirik gövdeli süslü minaresi de 19. yüzyılda yapılmıştır.
Mardin’de gidebileceğiniz Kilise ve Manastırlar;
Mor Behnam Kilisesi, Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi, Mor Yakup Kilisesi, Mor Evgin Manastırı, Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı, Mor Petrus ve Pavlus Kilisesi, Mor İliyo Kilisesi, Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep), İzozoel Kilisesi, Mor Stefanos Kilisesi, Mor Şimuni Kilisesi, Mor Barsavmo Kilisesi, Mor Aksanoya Kilisesi, Mor Sarbel Kilisesi, Mor Abraham Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi (Anıtlı köyü), Hah Katedrali
Manastırlar
Mor Gabriel Manastırı, Mor Dimet Manastırı, Mor Evgin Manastırı, Dereiçi Köyü, Mor Cırcıs Manastırı, Hammara Manastırı, Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı
Meryemana kilisesi
1860 yılında yaptırılan kilise, bugün müze olarak kullanılıyor. 1988 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilen Patrikhane, restore edilerek 1995 yılından itibaren müze olarak kullanılıyor.
Develi han
Gül Mahallesi’nde geleneksel Mardin mimari konaklarının önemli örneklerinden biridir. Tarihçesi ile ilgili, herhangi bir kitabeye ve tarihe rastlanmadığından yapının tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapının mimari özelliklerine bakıldığında, ilk iki katın 19. Yy da yapıldığı, son katın ise 1940 veya 1950’li yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Alman karargahı
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu ile ittifak yapan Almanların karargah olarak kullandığı İskender Atamyan Konağı, Mardin konaklarına benzer bir yapıya sahip ve 19. yüzyıla ait. Konağa ait çok sayıda fotoğraf bulunmakta.
Uluslararası tasarım vakfı galerisi
19. YY Mardin Mimarisi ile yapılan bu yapı, Mardinli Ermeni Tüccar Şalleme Ailesinin evinin bir müştemilatı olarak yapılmıştır. Bir dönem askeri yemekhane olarakta kullanılan yapı, 1970’ten sonra konuta dönüştürülmüştür. 2020 yılında yapılan restorasyon ile sanat galerisi olarak işlev kazandırılmıştır.
Cumbalı konak
Mardin geleneksel evlerin güzel örneklerindendir. Mardin’in tüccar ailelerinden Kavas Ailesine ait olduğu bilinmektedir. Mardin’deki 3 tane cumbalı konaktan biridir ve diğer iki konağın mimarı Mimarbaşı Lole olduğu bilinmektedir.
Sipahiler ya da Tellallar Çarşısı olarak da bilinen Revaklı Çarşı’nın üst kısmında yer alan konak Marangozların kahvesi olarak işletilmektedir.
Tasarım vakfı meydan galeri
19. YY.’da geleneksel Mardin Konağı olarak inşa edilen yapı, 1910 yılında Bağdat Demir Yolu inşaası için gelen Almanlar tarafından ofis olarak kullanılmış ve 1. Caddenin genişletilmesi, araç trafiğine uygun hale getirilmeye çalışılması neticesiyle, doğuya bakan cephesi değiştirilmiştir. Bir dönem futbol topu imalathanesi, gümüş telkari atölyesi, depo, yerel ürün satış mağazası gibi çeşitli ticari faaliyetlere kapılarını açan yapının revaklı alanı, 2022 yılında sanat galerisine dönüştürülmüştür.