Yüzyıllardır süregelen mikro mozaik sanatı, nesiller boyu usta ellerde modern yorumlarla yeniden hayat buluyor. Renklerin ve taşların uyumu, izleyiciyi büyüleyecek eserler ortaya çıkarıyor.
Mikro mozaik, binlerce küçük taş, cam veya seramik parçalarının bir araya getirilerek detaylı ve renkli kompozisyonlar oluşturduğu geleneksel bir el sanatı olarak biliniyor. İnce işçiliği ve sabır gerektiren bu sanat dalı, yüzyıllardır farklı kültürlerde estetik değerler yaratmak için kullanılıyor. Her parça özenle yerleştirilerek ortaya çıkan eserler, hem görsel bir şölen sunuyor hem de sanatçının ustalığını gözler önüne seriyor. Günümüzde, modern yorumlarla yaşatılan mikro mozaik sanatı, geçmişin mirasını bugüne taşırken, sanatseverlere detayların büyüsünü deneyimleme fırsatı sunuyor.
Hatay’da da mikro mozaik sanatının öncülerinden Kültür Bakanlığı Sanatkârı ve Geleneksel Türk El Sanatları uygulayıcısı Serap Akgöl, ortaya koyduğu eserlerle sanatseverleri adeta büyülüyor. Bu yolculukta en büyük destekçisi ise mimar kızı Gülen Akgöl oluyor.
Küçük yaşlardan itibaren annesinin atölyesinde sanatla iç içe büyüyen Gülen Akgöl, mimarlık mesleğinin yanı sıra mozaik sanatında da önemli başarılara imza atıyor. Anne-kız, sadece bireysel eserler üretmekle kalmayıp birbirlerinin çalışmalarını tamamlayarak ortak eserler de ortaya koyuyor.
Hatay Kültür Sanat Çarşısı’nda bulunan “Taşların Büyüsü” atölyesinde ziyaretçilere mikro mozaik sanatının inceliklerini aktaran ikili, hem bireysel hem de birlikte ürettikleri eserlerle Hatay’ın kültürel zenginliğine katkı sağlıyor.
Serap Akgöl, sanat yolculuğunu şöyle özetliyor:
"Çok severek yaptığım mozaik sanatında kızım ile birlikte ortaya çıkardığımız eserlerin beğenilmesi bizleri çok mutlu ediyor. Gülen, küçük yaşlardan itibaren iyi bir mozaik sanatçısı olacağının sinyallerini vermişti. Bugün hem başarılı bir mimar hem de mikro mozaik alanında usta bir sanatçı konumunda. Sanatımızı en güzel biçimde devam ettirebilecek muhteşem bir yetenek."
Gülen Akgöl ise annesiyle aynı yolu paylaşmanın mutluluğunu şöyle dile getiriyor:
"Çocuk yaşlarda annemi izlerken büyük hayranlık duyardım. Atölyede geçirdiğim zaman, bana mesleğin inceliklerini öğrenme fırsatı sundu. Önce geleneksel mozaik çalışmaları, ardından mikro mozaik alanında ilerledim. Böylesine yetenekli bir annenin kızı olmak benim için büyük bir gurur. Sanatı en iyi şekilde sürdürebilmek için çabam hız kesmeden devam ediyor."