Adana Valiliği, sosyal medyada yer alan “haraç vermeyi reddeden tatlıcıya saldırı” iddialarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Valilik, olayın haraç değil, aile içi borç anlaşmazlığından kaynaklandığını ve 5 şüphelinin tutuklandığını bildirdi.
Adana Valiliği, Seyhan ilçesinde bir tatlıcı dükkanının iki kez kurşunlanmasıyla ilgili gündeme gelen “haraç çetesi” iddialarına yanıt verdi. Valilik, olayın borç anlaşmazlığı nedeniyle yaşandığını belirterek, toplamda 5 şüphelinin tutuklandığını ve soruşturmanın sürdüğünü açıkladı.
Adana Valiliği, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında yer alan “haraç vermeyi reddeden tatlıcının dükkanı kurşunlandı” haberleri üzerine kamuoyuna açıklama yaptı.
Valilikten yapılan açıklamada, Seyhan ilçesi Tellidere Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir iş yerine 20 Temmuz 2025 günü silahlı saldırı düzenlendiği hatırlatıldı. İş yeri sahibi E.K., polise verdiği ifadede kendisinden borç para isteyen ve aralarında husumet bulunan dayısının oğulları Y.C.G. ve B.G. isimli şahıslardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Yapılan çalışmalar sonucu olayı gerçekleştirdiği belirlenen 4 şüpheli, 14 gram narkotik madde ile yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerden B.Ş. adli kontrolle serbest bırakılırken, B.G., F.A. ve Y.A.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Açıklamada, 5 Ekim 2025 tarihinde aynı iş yerine ikinci bir silahlı saldırı düzenlendiği, iş yeri sahibinin bu kez de yine aynı kişiler tarafından tehdit edildiğini beyan ettiği ifade edildi. Emniyet güçleri tarafından yapılan operasyonda D.A.O. ve T.U.D. isimli iki zanlının gözaltına alındığı, her ikisinin de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığı bildirildi.
Valilik açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bazı sosyal medya platformlarında ve basın yayın organlarında, Adana’da haraç vermeyi reddeden işletme sahibinin dükkanının kurşunlandığına dair çıkan haberlerle ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda, olayın haraç değil, aralarında ailevi husumet ve borç anlaşmazlığı bulunan şahıslar arasında meydana geldiği tespit edilmiştir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bu açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.”