Kurban Bayramı ve sonrası nasıl beslenmeli?

Bir bayram daha geldi. Kurban Bayramı. Bayramlar kültürümüzde önemli yeri olmakla beraber, ikramların, tatlıların, çöreklerin, pasta ve özellikle Kurban Bayramı bol et tüketimin olduğu günler olarak karşımıza çıkmakta.

Haber Giriş Tarihi: 08.06.2025 16:07
Haber Güncellenme Tarihi: 08.06.2025 16:07

Bir bayram daha geldi. Kurban Bayramı. Bayramlar kültürümüzde önemli yeri olmakla beraber, ikramların, tatlıların, çöreklerin, pasta ve özellikle Kurban Bayramı bol et tüketimin olduğu günler olarak karşımıza çıkmakta.

İlkhaber Gazetesi'nden Serhat ŞANLI'nın haberine göre;  Kurban Bayramı'nda artan et ve tatlı tüketiminin çeşitli sindirim sorunlarına neden olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, sağlığımızı korumak için öncelikle kararında kalmanın önemli olduğunu belirtirken, sağlıklı beslenmeye dikkat çekiyor.

Gazetemize Kurban Bayramı ve sonrasında sağlık problemleriyle karşı karşıya kalmamak için dengeli ve düzenli beslenmenin önemi hakkında konuşan Diyetisyen Eylül İncefikir, “Kurban Bayramı’nda pasta, kek, börek, tatlılar ve fazla et tüketimi nedeniyle beslenme şekli bozulabilir. Bu konuda daha dikkatli olmakla beraber bayram sonrasında et tüketiminin azaltılıp düzenli ve dengeli beslenerek bunun telafi edilebilir.” dedi.

İncefikir, “Bu gibi özel günlerde özellikle kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon, mide rahatsızlığı gibi kronik rahatsızlığı olanların daha çok dikkatli olmaları gerekiyor. Özellikle aşırı yağlı etler yerine, az yağlı olanı tercih edilmelidir. Çünkü etin içeriğinde bulunan doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükseltir ve koroner arter hastalıklarına zemin hazırlayabilir. O bakımdan çok dikkatli olmalı.

Ayrıca herkes için günlük tüketmesi gereken et miktarı farklı olabilir. Yetişkin biri için tüketilmesi gereken günlük et miktarı yaklaşık 90-120 gram olurken, küçükler için bu daha az olur. Miktar fazla olursa sindirim sorunu yaşanabilir. Tüm bunlarla beraber etin niteliğinin yanında nasıl pişirileceği, ne kadar tüketileceği ve hangi besinlerle birlikte tüketilmesi gerekir o da çok önem arz eder.” diye konuştu.

Bayram ve sonrasında beslenme önerilerinde bulunan Diyetisyen Eylül İncefikir, şu bilgilere yer verdi;

“Kültürümüzde bayramların ayrı bir yeri vardır. Bu gibi günlerde ikramlar konusunda çok zengin çeşitler ile karşı karşıya kalırız. Sonuçta misafirperver bir toplumuz ve konuk ağırlamayı da çok severiz ve konuklarımıza bolca çeşit ikramlar sunarız.

Hal böyle olunca bazen işin dozunu kaçırır ve diyetler bozulur, yeme içmeyi sınırlandırmayız. Yapılan ziyaretlerde sunulan ikramları, özellikle tatlı ve et tüketimi, vücudumuzu yormakta, dolayısıyla metabolizma hızınızın yavaşlamasına ve beraberinde de bazı sağlık sorunlarına yol açabilmekte.

Yapmanız gereken bayramlarda kararında olmak. Tatlı, şeker ve kırmızı et tüketimi çok olacaktır ve artan et ve tatlı tüketimi ile birlikte bazı sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan çocuklar ve yaşlılar bu gibi günlerde çok daha dikkatli olmalı.

Aslında alınması gereken önlemler herkes için geçerlidir demekte fayda var. Sonuçta sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenme hepimizi için gerekli.  Ayrıca bayram günü kesilen hayvan eti, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketildiğini görüyoruz. Fakat yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratacaktır. Bu midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur.

Özellikle mide rahatsızlıkları çekenler eti 24 saat bekletmeden tüketmemeli.. Et yağ, demir, çinko ve B grubu vitaminleri açısından da zengin bir besindir. Et, protein içeriği kadar yağ içeriği de yüksektir. Ancak posa açısından fakir bir besindir.

Et tüketirken aldığınız yağın bir kısmının emilmeden atılabilmesi ve et tükettiğiniz öğündeki posa miktarını arttırmaya yardımcı olması açısından bol salata veya yeşilliklerle tüketilmelidir. Çünkü salata ve yeşilliklerle birlikte yenilen etteki demirin vücut tarafından daha iyi kullanılır. Öğünlerde aşırıya kaçmamalı.. Öğünde tüketilecek et miktarı 100-150 gramı geçmemelidir.

Et miktarı kadar pişirme tekniği de önemlidir. Pişirme yöntemi olarak kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara ve fırınlanmış olarak tüketilmesi daha uygundur. Ayrıca eti pişirirken yağ ilave etmemeye dikkat edin. Etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalı ve et yemeklerine kesinlikle kuyruk yağı ve tereyağı eklenmemelidir.

Mangalda pişirme sırasında ise etlerin kömürleşmemesine, dış kısmının pişmiş iç kısmının çiğ kalmamasına dikkat edin. Mangal ile et arasında yaklaşık 15 cm kadar mesafe olmasına özen gösterilmeli ve korlaşmış kömür ateşinde pişirilmesi daha uygun olacaktır.

Bayram sonrası ne yapmalı?

Bayram sonrası hayvansal gıda tüketimini azaltmak gerekiyor. Bitkisel protein kaynağı olan, zengin lif içeriğine sahip kurubaklagiller tercih etmek çok faydalı olacaktır. Örneğin bir öğünde et yerine bol yeşillikli yeşil mercimek salatası tercih etmeliyiz.

Eti seven biriyseniz, beyaz ete ağırlık vererek, ızgara veya fırında balık, fırında tavuk, hindi gibi beyaz et yemeklerini tercih edin. Kırmızı eti ise haftada 1-2 kere tüketin ve onu da yağsız kısmından tercih etmelisiniz.

Sebze ve meyve tüketin

Sebze ve meyveler en iyi vitamin ve mineral desteğidir. maalesef en çok ihmal ettiğimiz besinler, sebze ve meyveler oluyor. Bayram sonrası günlük en az 5-6 porsiyon meyve ve sebze tüketmek, bağırsak hareketlerini arttırmaya, uzun süre tok kalmanıza ve metabolizmanızın hızlanmasına katkı sağlar. Yani bolca yeşillik ve çiğ sebzelere ağırlık verilmeli.

Özellikle bayramda tüketimi azalan sebzeleri bayram sonrası mutlaka arttırın. Her gün mutlaka bir çeşit sebze yemeği tüketilmeli, bol yeşillik içeren salata tercih edilmeli. Onu da yapacak vaktiniz yoksa bol yeşillik ve biberden oluşan bir tabağı her öğün tüketebilirsiniz.Tatlı ve hamur işinden uzak durmalı, karbonhidratı sağlıklı olanlardan tüketmeliyiz. Öğün aralarında da taze meyve tüketmeye özen göstermeliyiz.

BOL SU TÜKETMELİYİZ

Bol bol su tüketmeli, tuz tüketimini oldukça azaltmalıyız. Doktorlar genel olarak günde 2,5 litre su tüketimi yapılmasını önerir. Eğer spor yapıyorsanız buna 1 litre daha ekleyin. Aralarda kuru meyve tercih edecek olanlar miktarına dikkat ederek tüketebilir. Ayrıca kuru meyve olarak günde ortalama 3 porsiyon yeterlidir.

Hareketsiz kalmamalıyız

Hareketsizlik daima yaşamımıza zararlıdır. O bakımdan hareketsiz kalmamaya çalışın. Günlük hareketinizi mutlaka arttırın, temiz havada 45 dakika yürümeye çalışın. Eğer imkânınız varsa yüzün çünkü yüzmek te yazın en iyi yapılabilecek ve birçok kası çalıştırabilecek sporlar olarak tercih edebilirsiniz. İyi bayramlar dileğiyle.”