
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Türkiye genelinde yayılan şap hastalığı nedeniyle hayvan pazarlarının kapatılıp hayvan hareketliliğinin kısıtlanmasıyla krizin derinleştirdiğini vurguladı. TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ithalata ve rant odaklı tarım politikalarının üreticiyi mağdur ettiğini, salgın hastalıkların ise ülke hayvancılığını tehdit ettiğini belirten Barut, “Yıllarca uyardık, dinlemediler. Şap hastalığı birçok gelişmiş ülkede kontrol altına alınmışken, bizde yaygın şekilde görülüyor” dedi.
“Şap ve bulaşıcı hastalıklar hayvan pazarlarını kapattı”Hayvancılık ve bulaşıcı hastalıklara ilişkin önerge üzerine TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına kürsüye çıkan Ayhan Barut, "İthalata ve ranta dayalı tarım ve hayvancılık politikalarıyla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Şimdi de ülkemiz hayvan pazarlarını tümüyle kapatılmasına neden olarak gösterilen şap ve bulaşıcı hastalıklar gündemde. Bugüne dek mavi dilden kuş gribine kadar sayısız salgınla ilgili hayvancılığımızı tehdit eden krizlerle ilgili konuştuk. Hiçbir önerimiz, çözüm adına yapılması gerekenleri dair düşüncelerimiz dikkate alınmadı. Bildikleri yanıldıklarına yetmez ama kafalarına göre at koşturdular. Sonuç olarak bugün derin bir kriz içindeyiz" dedi.
“Şap hastalığı ülke hayvancılığını tehdit ediyor”Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı itibariyle TÜRKVET sistemine kayıtlı 1 milyon 458 bin işletmeden yalnızca bin 340 tanesi hastalıktan ari sertifikasına sahip olduğunu hatırlatan Barut, şunları söyledi: "Yıllarca uyardık, ikaz ettik. Tarım ve hayvancılıkta yanlıştan dönün dedik. Dinlemediler. Etkin denetim yapmadılar, üreticileri desteklemediler, ithalat kapılarını sonuna kadar açıp sorumluluklarını yerine getirmediler. Sonunda ülke hayvancılığı can çekişirken, bile isteye yaptıkları ihmaller sonucu şap hastalığı yayıldı. Şap hastalığı birçok gelişmiş ülkede tamamen kontrol altına alınmışken ülkemizde halen çok yaygın olarak görülmektedir. Avrupa ülkelerinde 30-40 yılda bir sınırlı görülürken, Türkiye’de hastalık neredeyse her yıl görünüyor. Artık şap hastalığı bir tehdit haline gelmiştir. Sırada başka bulaşıcı hastalıklar da olabilir. Aklımızla alay etmeyin. Yanlışın bedelini besicilerimiz ve yetiştiricilerimize ödetmeyin. Yasak kararıyla mağdur olan çiftçimizin artan maliyetlerini, işletme, bakım ve tedavi giderlerini, finansmanla ilgili sorunlarını çözün. Aşılamadan bakıma, yemden veterinerlik hizmetlerine her gider konusunda sürdürülebilir politikalarla çare bulun!"
“Meralar yok edildi, çiftçi ineğini kesime gönderiyor”Barut, "Oysa durum hiç öyle olmadı. Tam tersi canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı için son 15 yılda 12 milyar dolar paramızı dışarıya ödediler. Üreticilerimizin ne eti ne de sütü para etmezken, halkımız marketlerde fahiş fiyatlı et ve sütün yanına yaklaşamıyor. Meraları yok ettiler, çiftçimiz maliyet yükünden kurtulmak için ineğini bile kesime gönderirken bu beyzadeler, çözüm üretmediler. Lafa gelince ağızlarından 'Sorun yok, destekler şahane' safsatasını düşürmeyenlerin, hayvancılığa destek dedikleri ithalat lobilerine çalışmaktır. Son 22 yılda 6,9 milyon büyükbaş, 3,2 milyon küçükbaş ve 395 bin ton kırmızı et ithal edildi. 2024 yılında hayvan ve kırmızı et ithalatına 1 milyar 133 milyon dolar ödediler. Hayvancılık desteklerinin toplam tarımsal destekleme ödemeleri içerisindeki payı son 5 yılda yüzde 36'dan yüzde 21'e kadar düşürüldü. Yanlıştan dönün, tarıma ve hayvancılığa destek verin” diye ifade etti.