
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kabine toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, Orta Doğu'daki son gelişmelere ilişkin Türkiye'nin tutumunu açıkladı.
"TEMENNİMİZ MÜZAKERE MASASINA DÖNÜLMESİ"İsrail ve İran arasındaki çatışmaların bölgesel güvenliği ve küresel istikrarı tehdit ettiğine dikkat çeken Yılmaz, Türkiye'nin önceliğinin gerilimin düşürülmesi olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Bölgemizin ihtiyacı çatışmalar değil istikrardır. Şu aşamada sürecin ne yöne evrileceğini, ne kadar süreceğini ve hangi kapsamda devam edeceğini öngörmek zor. Temennimiz, bu gerilimin bir an önce sona ermesi, tarafların nükleer mesele başta olmak üzere müzakere masasına dönmesidir" ifadelerini kullandı.
"RİSK TÜM DÜNYA EKONOMİSİ İÇİN GEÇERLİ"Yılmaz, çatışmaların uzamasının doğuracağı küresel risklere işaret ederek, uluslararası toplumu Gazze'deki insani trajediye odaklanmaya çağırdı. Ekonomik maliyetler konusunda uyaran Yılmaz, şunları söyledi: "Bu çatışma uzadıkça sadece insani kayıplar değil, aynı zamanda çevresel tehditler ve ekonomik maliyetler de artacaktır. Bu çatışmalar uzadıkça petrol fiyatlarının yükselmesi ve ticaret hatlarının etkilenmesi ile birlikte, bölge ülkeleriyle sınırlı kalmayan küresel sonuçlar doğuracaktır. Bu durum yalnızca Türkiye'yi değil, dünya ekonomisinin tamamını etkileyecek bir risk ortamı oluşturur."
"TÜRKİYE'DEN DİPLOMASİ VURGUSU: YAPICI KATKIYA HAZIRIZ"Türkiye'nin çözüm için diplomasiyi işaret ettiğini belirten Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yürüttüğü diplomasi trafiğinin önemine değindi. Yılmaz, "Türkiye olarak; barıştan, istikrardan ve adaletten yana tutumumuzu sürdürüyoruz. Odaklanmamız gereken asıl husus; çatışmaları derinleştiren hamleler yerine, müzakereye zemin hazırlayan adımların atılmasıdır. Türkiye, bu yönde üzerine düşen her türlü yapıcı katkıyı sunmaya devam edecektir" dedi.