
Geçtiğimiz yıl yapılan 38. Olağan Kurultay'da liderlik değişiminin yaşandığı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), şimdi de o kurultayın meşruiyetini sorgulayan kritik bir dava ile karşı karşıya. Ankara'da yarın görülecek olan iptal davasından çıkacak karar, parti içinde yeni ve derin bir krizin fitilini ateşleme potansiyeli taşıyor.
KRİTİK DAVA YARIN: "MUTLAK BUTLAN" BEKLENTİSİAnkara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yarın görülecek duruşmada, CHP'nin Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 38. Olağan Kurultayı'nın iptali talebi karara bağlanacak. Siyasi kulislerde ve birçok farklı partiden siyasetçinin ortak kanısı, mahkemenin kurultayı hukuken "yok hükmünde" sayacak bir "mutlak butlan" kararı verme olasılığının yüksek olduğu yönünde. Böyle bir karar, Özgür Özel'in genel başkanlığının düşmesi ve bir önceki genel başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun hukuken yeniden partinin başına geçmesi anlamına geliyor. Taraflar arasındaki uzlaşma çabalarının ise şu ana kadar sonuçsuz kaldığı belirtiliyor.
KILIÇDAROĞLU CEPHESİNDE "DÖNÜŞ" SENARYOSUBBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre, Kemal Kılıçdaroğlu cephesi, olası bir "mutlak butlan" kararına karşı hazırlıklarını sürdürüyor. Kılıçdaroğlu'nun, konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındığı ve "mahkeme kararını görmek gerektiğini" söylediği belirtiliyor. Ancak yakın çevresine göre, Kılıçdaroğlu, partinin dışarıdan atanacak bir kayyuma teslim edilmemesi için böyle bir karar çıkması halinde görevi kabul edecek. Bu senaryoda Kılıçdaroğlu'nun "kayyum" olarak değil, kurultay öncesi meşru genel başkan olarak partiyi yöneteceğinin altı çiziliyor. Kılıçdaroğlu'na yakın kaynaklar, amacının partiyi güvenli bir şekilde yeni bir olağan kurultaya götürmek olduğunu ve kendisinin yeniden genel başkanlığa aday olmayacağını ifade ediyor.
ÖZEL YÖNETİMİNİN KARŞI HAMLESİ: 21 EYLÜL KURULTAYIMevcut CHP yönetimi ise olası bir iptal kararına karşı iki yönlü bir strateji izliyor. Bir yandan olağan kongre takvimi işlerken, diğer yandan da delege imzalarıyla 21 Eylül'de bir Olağanüstü Kurultay kararı almış durumda. Parti hukukçuları, mahkeme kararıyla Kılıçdaroğlu göreve dönse bile, toplanan delege imzaları nedeniyle bu olağanüstü kurultayı engelleyemeyeceğini ve Kılıçdaroğlu'nun en fazla altı gün görev yapabileceğini savunuyor. Kılıçdaroğlu cephesi ise bu hamleyi "siyasi kurnazlık" olarak nitelendiriyor ve genel başkanın partiyi bölünmeden seçime götürmek için olağanüstü kurultayı işleme koymayabileceğini dile getiriyor.