İstanbul’un bar ve eğlence kültürüne damga vuran Zihni Şardağ, 12 Aralık 2024’te hayatını kaybetti. Şardağ, Türk gece hayatına Zihni Bar’ı kazandırarak unutulmaz izler bıraktı.
İstanbul'un bar kültürüne önemli katkıları olan Zihni Şardağ hayatını kaybetti. Aynı zamanda heykeltıraş olan Şardağ, yarattığı Zihni Bar ile İstanbul gece hayatının simge isimlerinden biri haline gelmişti.
SANAT GALERİSİNDEN EFSANEVİ BARA DÖNÜŞÜMZihni Şardağ, 1979 yılında Nişantaşı Valikonağı Caddesi’nde bir sanat galerisi işletiyordu. Zamanla bu galeri, Türkiye’nin bar kültürünün önemli temsilcilerinden biri olan Zihni Bar’a dönüştü. Bu dönüşümde, 1980’lerin başında kapanan Park Otel’in içindeki eşyaların galeride sergilenmeye başlanması önemli bir rol oynadı. Özellikle Park Otel’den getirilen 1917 yapımı bar tezgahı, mekanın kimliğini oluşturarak Zihni Bar’ın doğuşuna öncülük etti.
GEORGE BENSON ANISIZihni Şardağ, 2010 yılında Hürriyet Kelebek’e verdiği bir röportajda Zihni Bar’ın sanat dünyasından birçok önemli ismi ağırladığını anlatmıştı. Şardağ, o röportajda George Benson ile yaşadığı ilginç bir anıyı şu sözlerle aktarmıştı: “Bir keresinde bara George Benson gelmiş. Arkadaşlarıyla barda oturuyormuş. O gece canlı müzik de vardı. Kim olduğunu bilmediğim biri gitarı alıp George Benson parçaları çalmaya başladı. Kendi kendime “Ne kadar güzel söylüyor, tıpkı George Benson gibi” demiştim. Bunu onunla da paylaştım. Sadece gülüyordu. En son mekandan çıkarken kendisinin George Benson olduğunu söyleyince çok şaşırdım tabii.” Bu anı, Zihni Bar’ın ne kadar özel bir atmosfere sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
NİŞANTAŞI’NDAN KURUÇEŞME’YE VE YENİDEN BAŞLANGIÇNişantaşı’nın ve İstanbul gece hayatının sembol mekanlarından biri olan Zihni Bar, adını kurucusundan alıyor. Bir dönem Kuruçeşme’de de hizmet veren mekan, geçtiğimiz yıl Valikonağı Caddesi’ndeki orijinal yerine geri dönerek yeniden açılmıştı.
BİR KÜLTÜR ELÇİSİNİN ARDINDANZihni Şardağ’ın vefatı, İstanbul’un eğlence ve sanat camiası için büyük bir kayıp. Şardağ, yarattığı mekanla sadece bir bar değil, aynı zamanda bir kültür mirası bırakarak adını İstanbul’un hafızasına kazıdı.