
Depremde yerle bir olan iş yerinin ardından kısa bir suskunluk… ama pes ediş değil bu; sadece derin bir nefes. Ve sonra, kendi imkânlarıyla ayağa kaldırdığı “Antakya Gizem Çiçekçilik”te, sabahın ilk ışığından gecenin geç saatlerine dek yorulmadan çalışan bir kadın. Canlı çiçeklerden yapay aranjmanlara, düğün sepetlerinden LED ışıklı buketlere kadar uzanan geniş ürün yelpazesiyle sadece çiçek değil, umudu da paketleyip sunuyor müşterilerine.
Yirmi beş yıl boyunca eşinin yanında öğrendiği mesleği bugün ustalıkla icra eden Müjde Hatay, “A’dan Z’ye her şeyi tek başıma yapıyorum” diyor gururla. Depremden önceki müşterilerinin desteğiyle ayakta kaldığını vurgularken, “Ev ekonomisine katkı sağlayabiliyorum, çok şükür” diyerek şükrünü de ekliyor her cümlesine. En çok da özenle hazırladığı, sürdürülebilir ve doğal yöntemlerle yetiştirilen ıslak lalelerden yaptığı gelin buketleriyle fark yaratmanın mutluluğunu taşıyor Müjde Hatay.
Sadece çiçekleri hazırlamakla kalmıyor, onları tek tek kendisi teslim ediyor. Yani her demet çiçek, onun ellerinden geçip bir başka yüreğe umut taşıyor. “Yüküm ağır” diyor, “Ama ekmeğim için koşmak zorundayım. Çiçekler nasıl yeniden yeşeriyorsa, biz de bu topraklarda yeniden kök salıyoruz. Bu tezgâh hem ekmek kapım hem de umut kaynağım oldu” diyen Müjde Hatay’ın çabası, depremle sarsılan Hatay’da diğer kadınlara örnek teşkil ediyor.
Bugün, depremin izlerini silmeye çalışan bir şehirde, Müjde Hatay gibi kadınlar; sadece emekleriyle değil, inançları ve dirayetleriyle de bölgenin dayanışma ruhuna ışık tutuyor. Onların mücadelesi, yıkıntıların arasından filizlenen hayata dair en güzel hikâyeleri oluşturuyor.