Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Adana'da

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Demokrat Parti Adana İl Başkanlığı'nda açıklama yaptı. 

Haber Giriş Tarihi: 09.11.2023 14:45
Haber Güncellenme Tarihi: 09.11.2023 14:45
ilkhaber-gazetesi.com

Cansu Ersoy

(İLKHABER)-  Adana'da Demokrat Parti İl Başkanlığı'nda partililer buluşan ve seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Seçimin arkasından bir yaz dönemi geçti. Programlarımız çerçevesinde kendi içimizde değerlendirmeleri yapmak adına bugün Adana'dayız. Buradan sonra Mersin'de olacağız. Yurdun dört bir yanında ben ve arkadaşlarımızın programları var. Geriye kalan bu kısa zamanı sağlıklı bir ete kemiğe büründürerek bir kör dövüşünün yaşandığı ülkemizde bu çıkmaz sokaktan memleketi çıkaracağız. Tüm uğraşımız bunun için" dedi.

14 MAYIS SEÇİMLERİYLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU Uysal, toplumların da, milletlerin de, devletlerin de zaman zaman buhran dönemleri olduğunu belirtti ve konuşmasının devamında şunları söyledi: "Kurtuluş Şavaşı'yla çeşitli zorluklarla bu ülke 10 yıl ateş çemberinden geçti. Ülketi kuran başta büyük Atatürk olmak üzere arkasından o bayrağı taşıyan bizim geleneğimiz; Menderes'i, Demirel'i, Özal'ı tek başına bu ülkeyi madden ve manevi olarak büyük katkıları olmuş."

"14 Mayıs seçimlerinde ülkemizin derinden bir nefes alabilmesi için bir irade koyduk" Başkan Uysal, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Batılı bir düşünürün, güzel bir sözü var. Diyor ki; eğer hakimlere inanç kalmamışsa o ülkede kamu düzeninden bahsedebilme imkanınız kalmaz. Son yaşanan hadiseler bile gösterdi ki bir toplum, bir devlet, olgunlaşmış, gelişmiş kurumlar, ortak kabulleri olan yapılardır. Biz bugün bilerek ve istenerek bu ülkenin ortak kabullerini, ortak değerlerini, ortak kurumlarını yıkmak üzerine bir programın nasıl uygulandığına şahit olduk. Ve burada değişen siyasi rekabetin yüzde 50 artı 1 dengesi başka olmak üzere getirdiği, önümüze koyduğu şartlar dolayısıyla birtakım tercihler de yaparak bu mücadeleyi bir parti devletine dönüşmüş yapının tüm kamu gücüyle beraber pek çok bölgede arkadaşlarımız, ilçe başkanlarımız, sizler, mahallenizde yaşıyorsunuz. İnsanlar artık siyasi partilere üye olmaktan çekinir hale gelmiş. Yönetimlerde görev almaktan çekinir hale gelmiş. Niye? Çünkü karşıda insanları fişleyen bir anlayışla bir sınır çizilmiş o sınırın iktidar tarafına geçmişsneiz her şeyin mübah olduğu düşünülüyor. Günah bile yok sınırın öbür tarafında. Her şey hak. Böyle bir düzen, sürdürülmenin imkanı yok. Bu anlayış içerisinde 14 Mayıs seçimlerinde ülkemizin derinden bir nefes alabilmesi için bir irade koyduk. Bir iradeyle beraber bu sürecin içerisinden ülkeyi çıkartalım. Kamplaşan, kutuplaşan, dini milli, cumhuriyetin ve demokrasinin değerlerini bu kavgada adeta bir cephaneye dönüştüren bu anlayışın dışında milletin gerçek gündemiyle siyaset yapalım. Esnafından, çiftçisine, dar gelirli insanlarımızdan emeklisine velhasıl tüm toplumsal kesimlerin taleplerini, demokratik kanallara aktararak bir çözüm bulalım. Bunun için siyaset yapıyoruz. Marifet kolayı zor kılmak değil, asıl marifet zoru kolay kılmak. Ama bugün maalesef birbiriyle neredeyse harp eden insanlar kümesi haline geldik, getirildik. Niye? Bilerek ve istenerek Türkiye'de husumet tohumları ekiliyor. İnsanlar bir öteki haline getirilerek, kriminalize edilerek belirli bir alan dokunulmaz hale getirilmek isteniyor. O alanla ilgili yaptıkları yanlışlar konuşulmasın çizilmesin."