Dayak yedikten sonra intihar eden gencin annesi feryat etti

Adana’da 3 kişi tarafından darp edilip boğazına bıçak dayandıktan sonra intihar eden gencin annesi, “Benim oğlum intihar edecek biri değildi, kafasına aldığı darbelerden dolayı bilincini kaybedip intihar etti. Bu şahıslardan şikayetçiyim” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Edinilen bilgiye göre, olay merkez Çukurova ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi’ndeki Ekin Apartmanı’nda 26 Mayıs günü meydana geldi. İddiaya göre, 38 yaşındaki Yusuf Karakuş oturduğu apartmanın 7. katına çıkıp merdivenlerdeki pencereden kendini boşluğa bırakarak intihar etti. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri Karakuş’un öldüğünü belirledi.

Konuyla ilgili polis savcılık talimatıyla çalışma başlattı.

Bu arada Karakuş’un annesi Aysel İkiler, oğlunun intihar etmeden önce darp edilip boğazına bıçak dayandığını, bu nedenle intihar ettiğini söyleyerek bu şahıslardan şikayetçi oldu. İkiler, oğlunun kesinlikle intihar edecek biri olmadığını belirterek, “Kızım beni almaya gelmişti, oğlum da banyodaydı. Çıkarken oğluma ben çıkıyorum diye seslendim ama duymamış. Beni göremeyince komşuların kapısını çalıp annem nerede diye sormaya başlamış. Sorduğu kişi de sevgilisini arayıp kapımda biri var demiş. O kişi de yanında 2 kişi daha getirmiş ve bizim kapıyı çalmış. Oğlum da annem geldi diyerek kapıyı açmış. Kapı açılır açılmaz 3 kişi oğlumu önce evin içerisinde dövmüşler daha sonra darp ederek aşağıya indirmişler. O sırada kameralar kayıtta değilmiş. Biri oğlumun kafasını tekmeliyormuş diğeri de boğazına bıçağı dayamış. Daha sonra çocuğum yediği dayak nedeniyle kendini aşağıya atmış. Kafasına aldığı darbeler nedeniyle bilincini kaybetmiş ve kendini 7. kattan aşağıya atmış” diyerek gözyaşlarına boğuldu.

İkiler, gözyaşları içinde olayı şöyle anlattı:

“Kızımın evindeyken beni aradılar çocuğumu döve döve öldürmüşler. Oğlum bana çok düşkündü, intihar edecek biri değildi. Benim oğlumun ölümüne bunlar neden oldu, asla intihar edecek çocuk değildi. Devletin adaletine bırakıyorum ve sonuna kadar şikayetçiyim. En ağır cezayı hem vicdan olarak hem de devletten alsınlar. Anne diyerek çocuk gibi benim ayaklarımın altını öpüyordu. Babası öldükten sonra bana daha da düşkün oldu en son beni evde bulamayınca çıkıp millete beni sormuş.”