Şuan yeni yılın ilk günlerinde olmakla birlikte balık sezonu da yarılandı. Denizlerde 15 Nisan gibi av yasağı başlar ve Eylüle kadar devam eder. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak balık konusunda şanslı olsak da tüketim olarak Avrupa’nın gerisinde kalmaktayız.
Bugün sadece üç tarafımız denizlerle çevrili diyoruz ama bununla birlikte sayısız göllerimiz, ırmaklarımız da var. O bakımdan su ürünleri konusunda şanslıyız diyoruz. Tabi balık tüketimi konusunda bu kadar imkâna sahip olmamıza rağmen gerilerde olmamızı da anlamış değilim.
Avrupa ülkelerinde kişi başı balık tüketimi yıllık ortalama 22 kilogram, dünya ortalaması ise 16 kg iken, bizde 6-8 kilogram olması manidar.. Ancak kırmızı et ve tavuk eti tüketiminde aynı değil..
Tüm bunlarla beraber sağlık bakımından çok faydalı olan balık tüketiminde geri kalmamız doğru mu? Değil tabi ki, çünkü balıkta sağlık var ve faydalarını da saymakla bitiremeyiz. Zengin bir protein kaynağı, Omega 3 deposu, A, D, E, K, B1, B2, B6, B12 vitaminleri ve biotin, folikasit, niasin, pentatonik asit açısından oldukça zengin bir ürün.. Ayrıca iyot, flor, selenyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından zengin.. Ve daha nice faydalar..
Öyleyse neden geri kalıyoruz? Demek ki faydasını tam bilmiyoruz. Şu kış günlerini rahat atlatmak için güçlü bağışıklık sistemine ihtiyacımız var ve iyi bir bağışıklık sistemi için ise balık tam da tüketilmesi gereken bir ürün..
O halde tamda mevsim ortalarında ve balık varken tüketelim demeli.. Ülke olarak şasnlı olduğumuz bu önemli ürünün değerini bilmeli ve haftada en az iki kez balık tüketmeliyiz. Unutmayın! Balıkta fayda var, sağlık var..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Şükrü Köseoğlu
Balıkta sağlık var
Şuan yeni yılın ilk günlerinde olmakla birlikte balık sezonu da yarılandı. Denizlerde 15 Nisan gibi av yasağı başlar ve Eylüle kadar devam eder. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak balık konusunda şanslı olsak da tüketim olarak Avrupa’nın gerisinde kalmaktayız.
Bugün sadece üç tarafımız denizlerle çevrili diyoruz ama bununla birlikte sayısız göllerimiz, ırmaklarımız da var. O bakımdan su ürünleri konusunda şanslıyız diyoruz. Tabi balık tüketimi konusunda bu kadar imkâna sahip olmamıza rağmen gerilerde olmamızı da anlamış değilim.
Avrupa ülkelerinde kişi başı balık tüketimi yıllık ortalama 22 kilogram, dünya ortalaması ise 16 kg iken, bizde 6-8 kilogram olması manidar.. Ancak kırmızı et ve tavuk eti tüketiminde aynı değil..
Tüm bunlarla beraber sağlık bakımından çok faydalı olan balık tüketiminde geri kalmamız doğru mu? Değil tabi ki, çünkü balıkta sağlık var ve faydalarını da saymakla bitiremeyiz. Zengin bir protein kaynağı, Omega 3 deposu, A, D, E, K, B1, B2, B6, B12 vitaminleri ve biotin, folikasit, niasin, pentatonik asit açısından oldukça zengin bir ürün.. Ayrıca iyot, flor, selenyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından zengin.. Ve daha nice faydalar..
Öyleyse neden geri kalıyoruz? Demek ki faydasını tam bilmiyoruz. Şu kış günlerini rahat atlatmak için güçlü bağışıklık sistemine ihtiyacımız var ve iyi bir bağışıklık sistemi için ise balık tam da tüketilmesi gereken bir ürün..
O halde tamda mevsim ortalarında ve balık varken tüketelim demeli.. Ülke olarak şasnlı olduğumuz bu önemli ürünün değerini bilmeli ve haftada en az iki kez balık tüketmeliyiz. Unutmayın! Balıkta fayda var, sağlık var..