Benim babam mükemmel bir babaydı. Ne kadar klişe bir söz diyeceksiniz belki. Evet katılıyorum, çok klişe bir söz ama bir o kadar da gerçek…
Kız çocuklarıyla babalar arasında çok özel bir bağ var, çok özel bir sevgi. O yüzden babalarının yanında hep özel insan olarak kalmak isterler, kendilerini öyle görürler, işte o yüzden çok kırılgan olabilirler zaman zaman.
Benim babam en samimi arkadaşım, en yakın dostum, yol göstericim, koruyucum, yeryüzünde güveneceğim tek insandı belki. Herkese gururla “bu benim babam” diyebileceğim, harika bir babaydı o.
44 yaşında insan nasıl bu kadar özverili bir baba olabilir? O çocukları için her türlü özveride bulunan, çocuklarını en iyi yetiştirmek, onlara en doğruyu göstermek, onlara örnek bir insan olmak için kendi hayatını elleriyle alıp bir kenara koydu ve bizim için yaşadı. Benim babam böyle bir babaydı işte.
Ben babamı o 44 yaşındayken, daha bize çok şey vermeye hazırlanırken, daha bizim ona çok ihtiyacımız varken, daha bir çocukken, ansızın kaybettim. Aradan çok uzun yıllar geçti, o hala 44 yaşında.. ölüler hiç büyümüyor... ben şimdi ondan çok büyüğüm…
İnsanın hayatını bir labirente benzetiyorum. Her kapı sizi başka yollara sürükler. O yüzden gireceğiniz kapıyı çok iyi seçmeniz gerekir. İşte bu kapıların önünüze tam açıldığı yıllarda çok iyi bir yol göstericiye, örnek insana ihtiyacınız oluyor. O yıllarda bizim yanımızda olacak, bize yol gösterecek, bir babamız yoktu artık. Ama dürüstlüğüyle, yardımseverliğiyle, vicdanıyla, merhametiyle, örnek kişiliğiyle, özverisiyle o düzgün insan benim hep yol arkadaşım, yol göstericim oldu…
Seni rahmet ve minnetle anıyorum. Nur içinde yat babam.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Süreyya Uri
Bana kızım demeyin Babama hakaret sayarım
Benim babam mükemmel bir babaydı. Ne kadar klişe bir söz diyeceksiniz belki. Evet katılıyorum, çok klişe bir söz ama bir o kadar da gerçek…
Kız çocuklarıyla babalar arasında çok özel bir bağ var, çok özel bir sevgi. O yüzden babalarının yanında hep özel insan olarak kalmak isterler, kendilerini öyle görürler, işte o yüzden çok kırılgan olabilirler zaman zaman.
Benim babam en samimi arkadaşım, en yakın dostum, yol göstericim, koruyucum, yeryüzünde güveneceğim tek insandı belki. Herkese gururla “bu benim babam” diyebileceğim, harika bir babaydı o.
44 yaşında insan nasıl bu kadar özverili bir baba olabilir? O çocukları için her türlü özveride bulunan, çocuklarını en iyi yetiştirmek, onlara en doğruyu göstermek, onlara örnek bir insan olmak için kendi hayatını elleriyle alıp bir kenara koydu ve bizim için yaşadı. Benim babam böyle bir babaydı işte.
Ben babamı o 44 yaşındayken, daha bize çok şey vermeye hazırlanırken, daha bizim ona çok ihtiyacımız varken, daha bir çocukken, ansızın kaybettim. Aradan çok uzun yıllar geçti, o hala 44 yaşında.. ölüler hiç büyümüyor... ben şimdi ondan çok büyüğüm…
İnsanın hayatını bir labirente benzetiyorum. Her kapı sizi başka yollara sürükler. O yüzden gireceğiniz kapıyı çok iyi seçmeniz gerekir. İşte bu kapıların önünüze tam açıldığı yıllarda çok iyi bir yol göstericiye, örnek insana ihtiyacınız oluyor. O yıllarda bizim yanımızda olacak, bize yol gösterecek, bir babamız yoktu artık. Ama dürüstlüğüyle, yardımseverliğiyle, vicdanıyla, merhametiyle, örnek kişiliğiyle, özverisiyle o düzgün insan benim hep yol arkadaşım, yol göstericim oldu…
Seni rahmet ve minnetle anıyorum. Nur içinde yat babam.