Gülmek, yaşamın bir öğesi. Onsuz yaşanamaz. Ama son yıllarda  gülmeyi unutur gibi olduğumuz şeyler hakkında...

Gülmek, yaşamın bir öğesi. Onsuz yaşanamaz. Ama son yıllarda  gülmeyi unutur gibi olduk. Deprem, sel, yangın felaketleri, yakınlarımızın sayrılığı, dünyamızdan ayrılması, başımıza olumsuz olayların gelmesi üzüyor bizi. Bunlardan kurtulma  çareleri aramalıyız…

Üzülmemek olası değil, ama uzun süre üzülmek  de  doğru değil. Kendimizi üzecek, sinirlendirecek, kızdıracak  şeylerden uzak durmalıyız. Bir gülmenin bir kilo pirzola yemeye bedel olduğu söylenir. Belki de daha fazla. Dünyada kalma ömrümüz kaç yıl ki? Eğlenmeye, gülmeye, sevinmeye gereksinim var .

Yakınlarımızın, komşularımızın, arkadaşlarımızın düğünlerine, eğlence günlerine katılmalıyız. Güldüren, gülen eş dost, arkadaşlarla birlikte olmalıyız. Güldüren, sevindiren şeyler okumalıyız,  oyunlar, filmler, karikatürler  izlemeyiz. Nasrettin Hoca, İncili Çavuş fıkraları bu iş için bitirimdir.

Her mahallede, her köyde, her sokakta, her toplulukta güldüren insanlar vardır.  Onları gördüğümüz zaman güler, gülümseriz. Söz gelimi Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü yazılarıyla, Turan Selçuk, Cafer Zorlu, Demirkaya karikatürleriyle güldürür, düşündürür bizi.

Gülmek karşımızdakini yumuşatır. Kaslarımızı gevşetir. Ömrümüzü uzatır. Yüzümüze renk gelir, güzelleştirir tenimizi. Bungunluğu  (stres) giderir.. Kalp, damar sayrılıklarının önüne geçer. Anlağı (hafıza) güçlendirir. Bağışıklık oranını  arttırır. Soluk alıp vermeyi kolaylaştırır. Kan şekerini düşürür. Uykusuzluğu giderir.  Arkadaşlığı, sevgiyi saygıyı güçlendirir. Aşkı başlatır. Aşka renk katar. Gülen insan, karşısındakini etkiler, konuşmayı kolaylaştırır…

Haydi gülelim. Sevgiyi bilelim. Aşka gidelim. Üzüntüyü silelim. Kaldıralım olumsuzluğu. Üç günlük dünyada aşk ile, sevgi ile yaşayalım. Hiçbir şey deymez üzüntüye…

27.08.2023, Çamlıyayla