TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu işte bir terslik var

Yazının Giriş Tarihi: 16.01.2023 17:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.01.2023 17:49

Küçük ve büyükbaş hayvan varlığımızın azaldığı geçmiş yıllardan beri konuşulan bir konu.

Kasaplara göre nedeni ise, birincisi dişi hayvan kesimleri, diğeri ise hayvanların Katara ihraç edilmesi.

Bu nedenlerden ötürü kasaplar kesecek küçük ve büyükbaş hayvan bulamadıklarını öne sürüyor.

Adana Kasaplar Odası Başkanı Sayın Saruhan Yağmur ile yaptığım görüşmede kendisi de aynen bu ifadeleri kullandı.

Peki madem ülkemizde hayvan varlığımız az neden hala yurt dışına hayvan gönderiyoruz ve tekrar farklı ülkelerden hayvan ithal ediyoruz.

Gerçekten ilginç bir durumla karşı karşıyayız.

Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, 2021 Kasım-Aralık döneminde Katar'a gerçekleştirilen küçükbaş hayvan ihracatının miktar bazında 22 bin 600 olduğu belirtilerek, 2022 yılının ocak ve şubat aylarında ise bu ülkeye 22 bin 575 küçükbaş hayvan ihraç edildiği bilgisi paylaşmıştı.

2022 yılı Ağustos ayında Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nden yapılan duyuruya göre, erkek besilik sığır ithalatı toplam 150 bin baş ile sınırlı olacak. İthal sığırlar; Angus, Charolais (Şarole), Limousin(Limusin), Hereford, Belgium Blue (Belçika Mavisi), Piedmentosa, Aubrac (Obrak), Gasconne, Salers, BlondeD’Aquitane, Senepol, Braford, Brangus, Simental (Fleckvieh) ve Shorthorn ırkları veya bunların melezleri olarak belirlendi. Erkek kasaplık toklu (koyun) ihracatına da izin verildi.

Yani hayvan ithal ettiğimizde doğru.

Madem böyle bir durum var bu politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Besicilerle de görüşme fırsatım oldu.

Besicilerin birçoğunun yem fiyatlarının artmasından kaynaklı ekonomik sorunlar yaşadığını belirtmişti.

Birçoğu hayvanlarını kasaplara verdiklerini dile getirmişlerdi.

Yani hayvancılığı bırakan besicilerin olması gerçekten beni üzdü.

Şimdilerde ete ve et ürünlerine zam gelmesi gibi konularla özellikle Adana’da karşılaşıyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda et ve et ürünlerine kentimizde yüzde 60 ve yüzde 70 oranında zam yapıldı.

Şırdan fiyatlarına yüzde 75’e yakın bir zam yapıldı.

Yani her şeyi zamlı yemeye başladık.

Dişi hayvanların kesilmesi benim asıl dikkatimi çeken konu.

Bu hayvanlar üreyerek hayvan varlığımıza arttırmamızı sağlayacak en büyük faktör.

Ki bu hayvanlar kesildiğinde içinde yavrularının da olduğunu söyleyenlerle karşılaştım.

Gerçekten yazık günah.

Dişi hayvanları keserek aslında ülkemize en büyük kötülüğü yapıyoruz.

Kendi kendimizi baltalıyoruz.

Et fiyatlarının yükselmesine neden oluyoruz.

Bu nedenle gelen dişi hayvanları kesmek yerine onları besleyerek hayvan varlığımızı arttıralım.

Bu noktada hayvan yemi konusunda ilgili bakanlıkların besicilere daha fazla destek vermeleri gerektiğini düşünüyorum.

Eğer bu yapılırsa şuan yaşadığımız zamlı fiyatların daha fazlasıyla karşılaşmayız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.