Kış mevsimi ile birlikte aklımıza ilk gelen hava kirliliği olur. Zaten kış mevsiminde en büyük sorun da budur bence.. Özellikle soluduğumuz havanın kirli olması beraberinde birçok rahatsızlıklara neden olur. Ayrıca bir yandan gribal hastalıklar bir yandan da kili hava daha kötü demek..
Şöyle baktığımızda Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında her yıl yaklaşık olarak 7 milyon insanın hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybettiğini görüyoruz. 7 milyon can kaybı az değil..
Hava kirliliğinin en büyük nedenleri arasında fosil yakıtlar gelmekte.. Zaten doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılmasının istenmesi bunu engellemek için.. Şuan çok değil ama havalar soğudukça hava kirliliği de artacaktır.
Bir yandan araçların egzozlarından çıkan zehirli gazlar, bir yandan ısınma için kullanılan kömür, odun vs. derken havamız yine kirlenecek.. Bununla da kalmayıp çevre kirliliğinin de büyük boyutlara ulaşmış olması dünyamız için kötü bir durum..
Denizlerimiz, tatlı sularımız, tarım arazilerimiz, azalan ormanlar vs. derken çevremizi, dünyamızı ve aslında kendi yaşamımızı yok ediyoruz. Sonuçta sağlıklı bir yaşam için, sağlıklı bir çevreye ihtiyacımız var.
Neredeyse yeşil kalmayan kentlerde yeşil alanların çoğaltılması, fosil yakıtların alternatifi olan, çevreci enerjilere yönelmek ilk yapılması gerekenler arasında yer alıyor. Yoksa iyi bir gelecekten bahsetmek mümkün değil.
Aslında Dünyamız, doğamız müthiş bir uyum içerisinde ve bize mükemmel bir yaşam ortamı sağlamakta.. Ancak onun dengesini bozduğumuzda, kendi dengemizi de bozuyoruz. Onu yok ediyorsak, kendi sağlığımızı da yok ediyoruz. Sonuçta her şey çevremizi korumaktan geçiyor.
Evet! Her geçen gün daha fazla hasar verdiğimiz dünyamızın değerini bilmeli, onu korumalıyız. Yoksa o biz hiç koruyamayacak duruma gelecektir. Değerini bilelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Melek Öter
Çevremiz
Kış mevsimi ile birlikte aklımıza ilk gelen hava kirliliği olur. Zaten kış mevsiminde en büyük sorun da budur bence.. Özellikle soluduğumuz havanın kirli olması beraberinde birçok rahatsızlıklara neden olur. Ayrıca bir yandan gribal hastalıklar bir yandan da kili hava daha kötü demek..
Şöyle baktığımızda Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında her yıl yaklaşık olarak 7 milyon insanın hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybettiğini görüyoruz. 7 milyon can kaybı az değil..
Hava kirliliğinin en büyük nedenleri arasında fosil yakıtlar gelmekte.. Zaten doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılmasının istenmesi bunu engellemek için.. Şuan çok değil ama havalar soğudukça hava kirliliği de artacaktır.
Bir yandan araçların egzozlarından çıkan zehirli gazlar, bir yandan ısınma için kullanılan kömür, odun vs. derken havamız yine kirlenecek.. Bununla da kalmayıp çevre kirliliğinin de büyük boyutlara ulaşmış olması dünyamız için kötü bir durum..
Denizlerimiz, tatlı sularımız, tarım arazilerimiz, azalan ormanlar vs. derken çevremizi, dünyamızı ve aslında kendi yaşamımızı yok ediyoruz. Sonuçta sağlıklı bir yaşam için, sağlıklı bir çevreye ihtiyacımız var.
Neredeyse yeşil kalmayan kentlerde yeşil alanların çoğaltılması, fosil yakıtların alternatifi olan, çevreci enerjilere yönelmek ilk yapılması gerekenler arasında yer alıyor. Yoksa iyi bir gelecekten bahsetmek mümkün değil.
Aslında Dünyamız, doğamız müthiş bir uyum içerisinde ve bize mükemmel bir yaşam ortamı sağlamakta.. Ancak onun dengesini bozduğumuzda, kendi dengemizi de bozuyoruz. Onu yok ediyorsak, kendi sağlığımızı da yok ediyoruz. Sonuçta her şey çevremizi korumaktan geçiyor.
Evet! Her geçen gün daha fazla hasar verdiğimiz dünyamızın değerini bilmeli, onu korumalıyız. Yoksa o biz hiç koruyamayacak duruma gelecektir. Değerini bilelim.