Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, dün Adana’da düzenlenen bir toplantıya katıldı ve Adana havzasının deprem levhasına yakın olduğunun altını çizdi. Ayrıca özellikle vurgulayarak Adana havzasının deprem levhasına yakın olduğunu ve Adana’ya depremin bir şey yapmayacağını söyleyemeyiz dedi. Yani ne olacağı belli olmaz. Tedbirli olmak gerekiyor.
Sonuçta doğal felaket ve deprem alanı da aynı meteoroloji gibi ancak tahminler yapılır. Naci hocanın her zaman belirttiği gibi Adana depreme dirençli hale getirilebilir. Bu aslında tüm ülke için geçerli.. Sonuçta ülkemizin neredeyse tamamına yakın bölümü deprem riski ile karşı karşıya..
O bakımdan depreme dirençli evler, iş yerleri yapılmalı ve bundan sonra hep böyle devam etmeli.. Şöyle bakıldığında deprem bölgelerinde en çok tercih edilen ahşap yapılar.. Çünkü büyük depremlere ve artçı şoklara karşı dirençlidirler.
Ahşap ile birlikte prefabrik evler, çelik, ağır çelik ve özellikle hafif çelik konstrüksiyon evler yapılabilir. Zaten şuan ülkemizde bu konuda birçok firma mevcut. Her yerde tanıtım-reklam vs. yapmaktadırlar. Özellikle şu depremlerden sonra her gün reklamlarını görebiliyoruz.
Çelik konstrüksiyon evler, betonarme evlere göre 5 kat daha hafiftir. Çelikler evlerde hafifliği sağlayarak dayanaklık sağladığı gibi aynı zamanda paslanma ve korozyona da daha az maruz kaldığından çürümeler olmuyor. Ayrıca geri dönüşüme olan katkısı sayesinde de çevre dostu bir özelliğe sahiptir.
Ahşap yapılar da son derece iyi yapılardır. Binanız daha hafif olursa sismik kaynaklı stres de daha az olacaktır. Kullanımı kolay, rahat, çevre dostu ve çok dayanıklı bir malzeme olan ahşaptan yapılan evler dünyada birçok ülkede tercih edilmekte..
Evet! Deprem doğal bir olay ve ne zaman olacağı belli olmaz. Bakımdan bize düşen depreme dayanıklı yapılar tercih etmek..