AYT sınavında 'Sis' şiiri sorusu gündemde: İşte 'Sis' şiirine dair bilgiler

Bugün gerçekleştirilen AYT sınavında, öğrencilerin karşısına çıkan "Sis" adlı şiirin cevabı merak konusu oldu. Şiirin kime ait olduğu ve hangi kitapta yer aldığı öğrenciler tarafından araştırıldı.

Haber Giriş Tarihi: 09.06.2024 16:19
Haber Güncellenme Tarihi: 09.06.2024 16:19
Kaynak: Haber Merkezi
AYT sınavında 'Sis' şiiri sorusu gündemde: İşte 'Sis' şiirine dair bilgiler

Bugün gerçekleştirilen Alan Yeterlilik Testi (AYT) sınavında, öğrencilerin karşısına çıkan "Sis" adlı şiirin cevabı merak konusu oldu. Öğrenciler, bu şiirin kime ait olduğunu ve hangi kitapta yer aldığını araştırmaya başladı.

'Sis' şiirinin yazarı kimdir?

"Sis" şiiri, ünlü şair Tevfik Fikret'e aittir. Fikret, bu şiirinde İstanbul'u bir kişi gibi düşünerek onunla konuşur ve dönemin genel manzarasını çizer. Şiir, aslında yönetimi ve devrin sıkıntılarını eleştirmektedir.

Şiir, Ahmet Muhip Dranas'ın hazırladığı "Rübab-ı Şikeste" isimli kitapta yer almaktadır. Öğrencilerin sınavda bu şiirle karşılaşmaları üzerine, şiirin kimin eseri olduğu ve hangi kitapta yer aldığı hakkında merakları giderilmiş oldu.

Sınavın ardından öğrenciler, bu bilgileri öğrenerek sınavda karşılaştıkları soruları daha iyi anlama ve değerlendirme imkanına sahip oldular.

'SİS' şiiri

Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman,

beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan

ağırlığının altında herşey silinmiş gibi,

bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü;

tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar

onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!

Ama bu derin karanlık örtü sana çok lâyık;

lâyık bu örtünüş sana, ey zulümlér sâhası!

Ey zulümler sâhası... Evet, ey parlak alan,

ey fâcialarla donanan ışıklı ve ihtişamlı sâha!

Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,

Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!

Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden

sefahate susamış bağrında yaşatan.

Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde

sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.

Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak,

ey bin kocadan artakalan dul kız;

güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli,

sana bakan gözler hâlâ üstüne titriyor.

Dışarıdan, uzaktan açılan gözlere, süzgün

iki lâcivert gözünle nekadar canayakın görünüyorsun!

Canayakın, hem de en kirli kadınlar gibi;

içerinde coşan ağıtların hiç birine aldırış etmeden.

Sanki bir hâin el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,

lânetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!

Zerrelerinde hep riyakârlığın pislikleri dalgalanır,

İçerinde temiz bir zerre aslâ bulamazsın.

Hep riyânın çirkefi; hasedin, kârgüdmenin çirkeflikleri;

Yalnız işte bu... Ve sanki hep bunlarla yükselinecek.

Milyonla barındırdığın insan kılıklarından

Parlak ve temiz alınlı kaç adam çıkar?

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.