SON DAKİKA
Hava Durumu

İncefikir: Maliyetlerdeki artış verilen fiyatları aştı

Buğdayda 2022 yılı sert ekmeklik için ton başına verilen fiyatın, özellikle mazota gelen zamlarla beraber beklenenlerin çok altında kaldığını ve yeni sezon için üreticilerin sıkıntıya gireceğini belirten Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Üreticinin olmazsa olmazlarından biri olan mazot gittikçe zamlanıyor. Gübrede, ilaçta yüzde 300’leri aşan artışlar söz konusu.. Şuan mazot 30 liraları aştı ve şimdi 4 kilo buğday ile bir litre mazot alamıyorsunuz. Mazotun mutlaka bir şekilde düşürülmesi, üreticiye destekli verilmesi lazım” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 19.06.2022 17:19
Haber Güncellenme Tarihi: 19.06.2022 17:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
İncefikir: Maliyetlerdeki artış verilen fiyatları aştı

Serhat ŞANLI / ÖZEL HABER

ADANA (İLKHABER) – Buğdayda 2022 yılı sert ekmeklik için ton başına verilen fiyatın, özellikle mazota gelen zamlarla beraber beklenenlerin çok altında kaldığını ve yeni sezon için üreticilerin sıkıntıya gireceğini belirten Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Üreticinin olmazsa olmazlarından biri olan mazot gittikçe zamlanıyor. Gübrede, ilaçta yüzde 300’leri aşan artışlar söz konusu.. Şuan mazot 30 liraları aştı ve şimdi 4 kilo buğday ile bir litre mazot alamıyorsunuz. Mazotun mutlaka bir şekilde düşürülmesi, üreticiye destekli verilmesi lazım” dedi.

Türkiye’nin tarımda önemli önemli bir bölgesi olan Çukurova’da geçtiğimiz Mayıs ayında başlayan buğday hasadı devam ederken, 2022 yılı ekmeklik buğdayın ton başına 6 bin 50 lira ve 1.000 lira da destekleme primi verildi.

Ülkemizde geçtiğimiz yıl iklim koşullarının elverişsiz geçmesiyle buğday rekoltesi 17,65 milyon ton olurken, bu yıl ise daha yüksek rekolte bekleniyor. Ancak özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji ihtiyacının artmasıyla birlikte tüm dünyada etkili olan kriz ile birlikte, üreticilerin en büyük girdisi olan mazottaki artış durdurulamazken, bu artışlar yeni sezon için tarım sektöründe endişe yaratıyor.

Tarımda artan maliyetler hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Özellikle üreticilerin en büyük girdisi olan mazotta durdurulamayan bir artış var. Aslında buğdayda hasat öncesi taban fiyatın 8 liranın altında kalmaması gerektiğini söylemiştik. Ton başına açıklanan 6 bin 50 liralık fiyat  ve 1000 liralık destek ile birlikte 7 bin 50 lira.. Zaten verilen fiyat piyasanın altında kalmıştı. Daha hasat devam ederken şimdi mazotun litre fiyatı 30 lirayı geçti. İki güne bir artışlar görüyoruz ne olacağı belli değil.” Dedi.

BUĞDAY FİYATI GÜNCELLENMELİ

Buğdayda fiyatın güncellenmesi gerektiğini belirten İncefikir, “Şimdi kara kara düşünüyoruz. 4 kilo buğday ile bir litre mazot alamıyorsunuz.  Bu saatten sonra hangi çiftçi tarlasını sürecek, yeni ürün için hazırlayacak.. Buğday fiyatı 8 lira dediğimizde mazot fiyatları tam 3 kez zamlandı ve daha ne kadar zamlanacağı belli değil. Günden güne artarak devam ediyor. Şuan 30 liranın üzerinde ve şimdi buğday için kilogram fiyatının 9 lira olması gerekiyor.

Mazotun mutlaka bir şekilde düşürülmesi, üreticiye destekli verilmesi lazım.. Yarısının alınmaması lazım.. Böyle gittikçe ekimden vazgeçilecek. Ayrıca eğer mazota zam göreceksek, gübreye zam göreceksek buğday fiyatının da güncellenmesi gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl buğday 2.8 TL gibi bir fiyata gidiyordu. Üreticiler aldığıyla gübre, mazot, işçilik vs. derken borca girip bu sezon için üretim yaptılar. Artan maliyetler nedeniyle aldıkları, harcadıklarını karşılamadı. Şimdi yine buğdaydan alacakları parayla yeni sezon için nasıl üretim yapacak, neye güvenerek ekecek? Çünkü gübrede, ilaçta, kiralamada, diğer maliyetlerde yüzde 300’leri aşan fiyatlardan bahsediyoruz.” Diye konuştu.

Artan maliyetlerin üretimi etkileyeceğine dikkat çeken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, şu sözlere yer verdi;

“Tarımın üretimin dört temel maddelerinden biri olan mazot her geçen gün zamlanıyor ve bu diğer girdi maliyetlerinin de ciddi artışlar yaşayacağı anlamına geliyor. Her geçen yıl üretimden kaçan zarar eden çiftçinin de ekimden vazgeçeceği, ülkenin ithalatına yeni ithalatlar ekleyeceğini doğurur.

Bugün hemen hemen her şeyimizi etkileyen dövizdeki artışın yanında motorine yapılan zam üreticiler için büyük maliyetleri getirdi. Enerjiye gelecek her zam, her şeye yansıması anlamına geliyor. Tüm dünyada olduğu gibi her geçen gün artan nüfus ile birlikte gıda talebimiz de artmaktadır.

Bu artan talebi karşılamak için tarımsal üretimin artırılması kaçınılmaz bir gerçektir. Fakat ne yazık ki son 20 yıllık üretim istatistiklerine baktığımızda üretim alanları ve verimde ciddi bir azalış olduğunu görmekteyiz.

Aslından tam tersi bir artış olması gerekirken, azalış hiç iyi olmamaktadır. Tüm dünyada yaşanan gıda krizini göz önüne alıp tarıma daha çok önem vermemiz, daha çok üretmemiz gerekiyor. Bu hem ekonomimiziz güçlenmesi, hem istihdamın artırılmasını ve beraberinde refah düzeyimizin artmasını sağlayacaktır.

Türkiye olarak kendi insanımızın gıda ihtiyacını karşılamak zorundayız. Son dönemlerde üreticinin yaşadığı sorunlar, üretimi gerilemesine ve azalan arz nedeniyle fiyatların yükselmesine neden olmakta.. Yakın zamanda yaşanan yağ ve şeker krizi acı bir örnektir.

Günümüzde artan gıda ihtiyacının yanında küresel ısınma, su kaynaklarının kıtlığı, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması ile tarım alanlarının ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bunlara ek olarak ülkemizde özellikle yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimde yaşanan sorunlar var. Gübre, mazot, tohum, elektrik bunlar üretimin ana kaynağı. Ve ayrıca paramız var gerekirse ithal ederiz dönemi de kapanmıştır. Yani paranız olsa da ürün bulamayabilirsiniz.

O bakımdan tarımsan üretimde maliyetler kesinlikle düşürülmeli ve üretici desteklenmelidir. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle kazanç elde edemeyen çiftçimizi küstürmemek gerekir. Verimli tarım arazilerini başka kullanım alanlarına tahsis edilmesi engellenmeli ve arazi kullanım planları acilen hayata geçirilmeli..

Son bir yıldır sürekli zamlanan gübre, mazot ve diğer girdiler için acilen istikrar sağlanmalı.. Gübre, mazot, tohum ve ilaç gibi ürünlerde üreticinin artan maliyetini karşılayacak düzeyde destekler sağlanmalı.. Ayrıca bu destekler üretici ürünün ekimine başlamadan, yani tohum tarlaya düşmeden ödenmelidir. Üretmekten başka çaremiz yok. Kendi çiftçimizi destekleyip, önünü açmak gerekiyor.

Ayrıca kırsal kalkınma önceliğimiz olmalı.. Kırsalda yaşamın cazip hale getirilmesi için bu çok önemli.. Kırsalda kimse olmazsa tarım da, hayvancılıkta olmaz. O nedenle tarımsal üretim ve gıdaya erişim ciddi olarak ele alınmalı ve her koşulda üretimimiz devam etmelidir.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.