Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER)- 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından evi yıkılan onlarca vatandaş afet konutlarını almaya hak kazanamadı. Deprem bölgesinde bulunan büyükşehirlerde aynı ilçede hasarsız başka konutu olanlar afet konutlarından faydalandırılmadı. Daha önceden çıkartılan bir yönetmelikte ki bir maddeden ötürü, depremde aynı ilçede evi olan ve bir evi yıkılan yurttaşlar kendilerinin yaşadıkları mağduriyet karşısında yok sayılmalarına tepki göstererek, haklarını aramaya devam ediyor.
42 DAİREDEN 3’ÜNDE SORUN VAR
Adana’da 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde bir bölümü yıkılan ve bir bölümü de hasar gören Ekin Apartmanında 70 kişi hayatını kaybetmişti. 42 dairelik apartmanda yurttaşlar henüz depremin şokunu atlatamamışken, bir darbede bu kişilere deprem yönetmeliğinden geldi. Afet Sebebi ile Hak Sahibi Olanların Tespiti Yönetmeliği’nin 9 maddesinde, “Afetten doğrudan doğruya veya dolaylı olarak zarar gördükleri tespit edilen veya zarar görmeleri muhtemel bulunan kimselerden, kendisine veya eşine ait müstakil başka konutu veya dairesi bulunanlar hak sahibi sayılmazlar ve bu gibilere yeniden konut yapılmaz ve konut kredisi verilmez” ifadeleri yer aldı. Bu maddeye göre aynı ilçede iki evi olan depremzedelerin afet konutlarında hak sahibi olmamalarına bu durum neden oldu.
KAYA: TALİHSİZ BİR DURUM
TÜM Emekliler Derneği Başkanı Rafet Kaya, depremde evi yıkılan emeklilerin dahi eğer iki evi varsa yapılacak deprem konutlarından faydalandırılamayacağını ileri sürdü. Bu durumu talihsizlik olarak değerlendiren Kaya, “Şu anda depremde evi yıkılan, hasar gören kardeşlerimiz oldu. Perişan durumdalar. Ya oğullarının yanlarında yada kızlarının yanlarında kalıyorlar. Başka şehirlere gidenler oldu. Yani 3 gün kaldı mı kızının oğlunun yanında biri bir şey söylese zorlarına gidebiliyor. Vatandaş Çukurova İlçesinde oturuyor. Depremde evi yıkılmış. Hanımının üzerine de belediye evlerinde bir ev var diye deprem evi vermiyorlar. Ya böyle bir şey olur mu? Emekliler zaten kıt kanaat yaşayan insanlar. Bir evini kiraya verip üniversitelerde çocuk okutuyorlar. Diğer evlerinde kendileri oturuyorlar. Bu kararın düzeltilmesini talep ediyoruz” dedi.
KEMRİK: HAK SAHİBİ OLAMIYORUZ
Depremde Ekin Apartmanı’nda bulunan ve evi eşyalarıyla birlikte yıkılan Ali Kemrik isimli vatandaş ise aynı ilçede iki evinin olması ve bu evlerden birinin yıkılmasına rağmen afet konutlarından hak sahibi olamadıklarını söyledi. Bunun Afet Sebebi ile Hak Sahibi Olanların Tespiti Yönetmeliği’nin 9 maddesinde, “Afetten doğrudan doğruya veya dolaylı olarak zarar gördükleri tespit edilen veya zarar görmeleri muhtemel bulunan kimselerden, kendisine veya eşine ait müstakil başka konutu veya dairesi bulunanlar hak sahibi sayılmazlar ve bu gibilere yeniden konut yapılmaz ve konut kredisi verilmez” kaynaklandığına dikkat çeken Kemrik, kendisi gibi bu durumda çok sayıda insanın olduğunu dile getirdi.
DEPREM ANINI ANLATTI
6 Şubat gecesi yakalandığı deprem anını anlatan Kemrik, o gece ailecek Ekin Apartmanında bulunan dairelerinde olduklarını söyledi. Depremi birden his ettiklerini ver yerlerinden bile kalkamadıklarını işaret eden Kemrik, “Gece birden sarsıntıyla uyandık. Zaten oturduğumuz yerden kalkamadık. Doğrulamadım ben. Ben yatağın üzerinde şimdi durur derken bazı sesler gelmeye başladı, binadan . Bir de komşuların seslerini duyduk. Bir imdat sesi, çığlık sesi, yardım eden yok mu gibi seslerdi. Bunların arkasından bir hışırtı sesi geldi. Bu sesten sonra sarsıntı yavaşlamaya başladı. Sonra durdu. Ben mutfağa kadar geldim. Balkondan baktığımda bizim yıldız bloğun güney tarafı olan bölüm tamamen moloz haline geldiğini gördüm. Şoktaydım tabii” dedi.
TELEFONLARIMIZI ALARAK EVDEN ÇIKABİLDİK
Evden sadece telefonlarını alarak çıkabildiklerini anlatan Kemrik, “Çocuklara hadi çıkın dedim. Ancak telefonları aldık. Ve dairenin kapısından çıkarak merdivenden yürüyerek indik. Diğer güney ve doğu cephedeki iki blokta olan sakinlerde indi. Fakat bir daha evlerimize çıkamadık. İki gün sonra. Binanın yatmasından dolayı tehlike arz ediyor diye. Gelip yıktılar. Kalacak yerimiz olmadığından Tarsus'ta eşimin bir akrabasının evine gittik. Orada kaldık. Benin Adana’ya gelip gitmelerim oldu. Annem olduğu için mecburen Adana'ya geldim” ifadelerini kullandı.
BAŞVURU YAPTIK
Evi yıkılan herkese ev verileceğini duyduklarını ve kendilerinin de başvuru yaptıklarını vurgulayan Kemrik, “Aradan geçen süreçte evleri yıkılan depremzedelere afet evi yapılmaya başlandı. Herkese ev verilecek denildi. Herkes gibi bizde e-devlet üzerinden başvurumuzu yaptık. Muhtara gelen listelerde bir genelgedeki bir madde yüzünden bizi hak sahibi olarak göstermediklerini gördük. Çok ilginç bir maddeydi. Bir ilde aynı ilçede depremde zarar gören bir ev varsa o kişinin eşi veya kendine ait ikinci bir konutu var ise hak sahibi olamaz diye bir maddeydi bu. Yani bu hiç adalet hukukları ile uyuşmayan bir genelge ve yönetmelik olmuş” şeklinde konuştu.
BAŞKA İLÇELERDE EVİ OLANLARA HAK SAHİPLİĞİ VERİLDİ
Başka ilçelerde evleri olanlara hak sahipliğinin verildiğini belirten Kemrik, “Benim buradaki mağduriyetim başka ilçeler yani Adana'daki mücavir alanı dediğimiz bütün merkez ilçelerde evi olanların hepsine hak sahipliği veriyor. Aynı ilçede evi olanlar ayrılıyor. Buradaki mantık, düzen nedir bilmiyorum. Bugün otobanın bir tarafı Çukurova diğer tarafı Seyhan. Seyhan'da evi olan bizim üst komşu ben hak sahibiyim diyor. Ben niye olamıyorum? Burada büyük adaletsizlik var. Devlet benim evimi eşyayla birlikte resmen yıktı. Eşyalarımı da alamadım. Eşyalı vaziyette yıkıldı. Çünkü tehlike arz ediyor diye eşyaları almaza izin vermediler. Yani benim içimdeki eşyam ile evimi yıkmışsın ama sen hak sahibi olamazsın diyorsun” diye konuştu.
MİLLETVEKİLERİNİ ARADIM
Durumu öğrendikten son milletvekillerine, belediye başkanlarına kadar ulaştığını anlatan Kemrik, “Bunu haberini aldıktan sonra ben milletvekillerini aradım. Abdullah Doğru,Ahmet Zembilci hepsine yazılar yazdım. AFAD'a yazdığım yazıdan birer örnek yolladım. Hepsi böyle bir şey duymadık. Bir bakalım, ilgilenelim dediler. En son Yüreğir Belediye Başkanı'na gittim. Onunla da görüştüm. Mehmet Fatih Koca İspir avukatmış. Dedi ki haklısınız benim, kayın babamda da aynı durum var. Ben bir Ankara'ya gidip bu konuyu görüşeceğim. On beş gün kadar oldu” dedi.
EVİ KİRAYA VERİP ÇOCUK OKUTUYORUM
İkinci evini kiraya vererek çocuk okuttuğuna dikkat çeken Kemrik, sözlerini şöyle tamamladı;
“Benim ikinci evim var ama çocuk okutuyorum. Emekliyim. Emeklinin aldığı maaşta ortada. Ben üniversiteye giden çocuğum için evi kiraya vermiş, o kira parası ile çocuğumu üniversitede okutmaya çalışıyordum. Yeni çıkarttık kiracıyı. Evim yok şimdi. AFAD'ın hak sahipliği genelgesi var. 1998 yılında çıkmış. Bu genelgenin dokuzuncu maddesi aynı ilçede hasarsız ikinci bir konut eşi veya kendine ait ise hak sahibi olamaz diyor. Belki on bir ilde bu şekilde bin kişi vardır. DASK’ı olmayanlar bu haktan yararlanamayacağını söylediler. Cumhurbaşkanımız buna çözüm buldu ve insanlar DASK’ı olmadan haktan yararlanabildi. Bizim apartmanda benim bildiğim kadarıyla benle aynı durumda olan 3 kişi daha var. AFAD’a gidiyoruz mevzuat böyle diyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bu konuda destek istiyoruz.”