Maraş dondurmasıyla damağınızı, tarihi dokusuyla ruhunuzu şımartan Kahramanmaraş, hem kültürel zenginlikleri hem de kolay ulaşımıyla keşfetmeye değer şehirler arasında yer alıyor. Bu özel şehirde gezilecek yerleri kaçırmayın!
Oluşturulma Tarihi: 13 Nisan 2025, Pazar 11:51
Güncellenme Tarihi: 13 Nisan 2025, Pazar 12:02
Haber Merkezi
Maraş Ulu Camii (Cami-i Kebir)
Kahramanmaraş Kalesi’nin güneyinde, kentin kalbinde yer alan tarihi cami, hem mimarisi hem de geçmişiyle dikkat çekiyor. Dulkadiroğulları Beyliği döneminde inşa edilen bu nadide yapı, 1400’lü yılların ortalarına tarihleniyor.
Doğu-batı yönünde dikdörtgen plana sahip olan cami, mihraba dik uzanan sivri kemerlerle yedi sahnaya bölünmüş bir yapıya sahip. Mimari zarafeti ve estetik detaylarıyla göze çarpan camide, dikkat çeken unsurlar arasında Kolyeli Köşk Minaresi ve Taç Kapısı da yer alıyor.
Hem dini hem de kültürel açıdan büyük bir miras olan bu cami, Kahramanmaraş’ın tarihi dokusunu yakından hissetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir durak olarak öne çıkıyor.
Germenicia Antik Kenti
Zengin kültürel mirası ve geçmişten günümüze ulaşan tarihi yapılarıyla Kahramanmaraş, adeta açık hava müzesi gibi bir şehir. M.S. 300’lü yıllara tarihlenen antik kent kalıntıları, özellikle Roma dönemine ait izleri taşıyor. Dönemin zengin kesiminin yaşadığı gösterişli evlerden geriye kalan mozaikler, halen gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Detayları ve renkleriyle göz kamaştıran bu mozaikler, Kahramanmaraş’ın tarih boyunca nasıl önemli bir yerleşim merkezi olduğunu gözler önüne seriyor.
Tarihle iç içe bir yolculuk yapmak isteyenler için Kahramanmaraş, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğinde.
Taş Köprü/Ceyhan Köprüsü
Kahramanmaraş merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan Taş Köprü, şehrin tarihine ışık tutan önemli yapılardan biri. Dulkadiroğulları Beyliği dönemine ait olduğu bilinen köprü, 1500’lü yılların ortalarında inşa edilmiştir.
Ceyhan Nehri üzerine kurulmuş olan bu tarihi yapı, halk arasında “Ceyhan Köprüsü” olarak da anılmaktadır. Bölgedeki baraj projeleri nedeniyle nehir üzerinde su altında kalmayan tek köprü olma özelliğini taşıyan Taş Köprü, geçmişten bugüne ulaşan nadir eserlerden biridir.
Yaklaşık 150 metre uzunluğundaki köprü, altı farklı kemer gözü ile dikkat çekerken, hem mimari hem de tarihi değeriyle Kahramanmaraş’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak öne çıkıyor.
Bakırcılar Çarşısı
2008 yılında korumaya alınan Bakırcılar Çarşısı özgün bir Kahramanmaraş çarşısıdır.
Ne zaman yapıldığına dair bir bilgi bulunmayan çarşı yüz metreye yakın uzunlukta olan bir sokağın iki tarafında yer alan dükkanlardan oluşmaktadır.
Bakırcılar Çarşısı’nın doğusuna doğru gidildiğinde bir diğer çarşıya ulaşılabilmekte Semerciler Çarşısı’ndan sonra ise Suk-i Maraş Çarşısı’na ulaşılabilir.
Çarşısının diğer kısmından ise Kıbrıs Meydanı’na ulaşılabilmektedir.
Ayrıca Bakırcılar Çarşısı içerisinde Dua Kubbesi bulunmaktadır. Bu yapının inşa amacı ise Ahilik geleneğinde bereket için dua etmektir.
Doğanın Şifasıyla Buluşma Noktası: Kahramanmaraş Kaplıcaları
Kahramanmaraş, zengin doğal kaynakları ve şifalı termal sularıyla kaplıca turizminin öne çıkan şehirlerinden biri. Yüzyıllardır süregelen kaplıca kültürü, bugün de şifa arayanların uğrak noktası olmaya devam ediyor.
Şehirde bulunan kaplıca sularının; romatizma, cilt hastalıkları, solunum ve damar rahatsızlıkları, ortopedik sorunlar ve kadın hastalıkları gibi pek çok alanda tedaviye yardımcı olduğu düşünülüyor. Doğal mineralli yapısıyla dikkat çeken termal sular, sağlık arayışında olanlara doğal bir çözüm sunuyor.
Kahramanmaraş’ta yer alan üç ayrı kaplıca tesisi, her bütçeye hitap eden pansiyon seçenekleriyle konuklarını ağırlıyor. Ormanlarla çevrili eşsiz manzarası, doğa yürüyüşü alanları ve yakınındaki kır lokantalarıyla ziyaretçilere hem dinlendirici hem de keyifli bir tatil fırsatı sunuyor.
Şifalı sularda huzur bulmak isteyenler için Kahramanmaraş kaplıcaları, doğayla iç içe sağlık dolu bir kaçış vadediyor.
Tarihe Yolculuk: Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi
Kahramanmaraş’ın köklü geçmişine ışık tutan Arkeoloji Müzesi, 1947 yılında kurulmuş ve şehrin kültürel hafızasını günümüze taşıyan önemli yapılardan biri olmuştur. İlk olarak Taş Medrese’de faaliyete başlayan müze, 1961 yılında Kahramanmaraş Kalesi’ne taşınmış, 1975 yılında ise bugünkü modern binasında ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Müze koleksiyonunda 30 binden fazla eser yer almakta olup, ziyaretçilere zengin bir arkeolojik miras sunulmaktadır. Toplamda yedi adet teşhir salonuna sahip olan müzede ayrıca bir çocuk eğitim salonu, çok amaçlı toplantı salonu ve geniş bir bahçe de bulunmaktadır. Arkeoloji Müzesi’nin dikkat çeken bölümleri arasında; Antik Fil Sergi Salonu, Direkli Mağara Kazısı Canlandırma Alanı, Domuztepe Höyüğü Canlandırma ve Sergi Salonu, Maraş Aslanı ve Hitit eserlerinin sergilendiği bölümler yer alıyor.
Mozaik ve taş eser meraklıları için özel salonlar sunan müze, ayrıca Steller Sergi Salonu, sikke teşhir bölümü ve Arkeolojik Eserler Salonu ile kapsamlı bir tarihi keşif imkânı sağlıyor. Ziyaretçilerine hem öğrenme hem de görsel bir şölen sunan Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi, geçmişle bugünü bir araya getirerek kültür meraklılarına unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Tarihle İç İçe Bir Yapı: Kahramanmaraş’taki Taş Medrese ve Türbe
Kahramanmaraş kent merkezinde Ulu Cami ile yan yana konumlanan Taş Medrese, şehrin tarihî siluetine anlam katan önemli yapılardan biridir. Dulkadirli Beyliği dönemine ait olan bu yapı, Alaüddevle Bey tarafından 15. yüzyılın sonlarına doğru inşa ettirilmiştir.
Tek katlı, açık avlulu ve tek eyvanlı bir planla inşa edilen Taş Medrese, mimarisiyle dikkat çekmektedir. Güneyinde yer alan mescidi, avlunun gerisindeki öğrenci odaları ve genel yerleşimiyle klasik medrese mimarisini yansıtırken, düzgün kesme taş işçiliği ve Memluklu tarzı pencere detayları ise yapının estetik yönünü ön plana çıkarır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kahramanmaraş’ta Zaman Yolculuğu: Tarihi Yaşa!
Maraş dondurmasıyla damağınızı, tarihi dokusuyla ruhunuzu şımartan Kahramanmaraş, hem kültürel zenginlikleri hem de kolay ulaşımıyla keşfetmeye değer şehirler arasında yer alıyor. Bu özel şehirde gezilecek yerleri kaçırmayın!
Oluşturulma Tarihi: 13 Nisan 2025, Pazar 11:51
Güncellenme Tarihi: 13 Nisan 2025, Pazar 12:02
Haber Merkezi
Maraş Ulu Camii (Cami-i Kebir)
Kahramanmaraş Kalesi’nin güneyinde, kentin kalbinde yer alan tarihi cami, hem mimarisi hem de geçmişiyle dikkat çekiyor. Dulkadiroğulları Beyliği döneminde inşa edilen bu nadide yapı, 1400’lü yılların ortalarına tarihleniyor. Doğu-batı yönünde dikdörtgen plana sahip olan cami, mihraba dik uzanan sivri kemerlerle yedi sahnaya bölünmüş bir yapıya sahip. Mimari zarafeti ve estetik detaylarıyla göze çarpan camide, dikkat çeken unsurlar arasında Kolyeli Köşk Minaresi ve Taç Kapısı da yer alıyor. Hem dini hem de kültürel açıdan büyük bir miras olan bu cami, Kahramanmaraş’ın tarihi dokusunu yakından hissetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir durak olarak öne çıkıyor.
Germenicia Antik Kenti
Zengin kültürel mirası ve geçmişten günümüze ulaşan tarihi yapılarıyla Kahramanmaraş, adeta açık hava müzesi gibi bir şehir. M.S. 300’lü yıllara tarihlenen antik kent kalıntıları, özellikle Roma dönemine ait izleri taşıyor. Dönemin zengin kesiminin yaşadığı gösterişli evlerden geriye kalan mozaikler, halen gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Detayları ve renkleriyle göz kamaştıran bu mozaikler, Kahramanmaraş’ın tarih boyunca nasıl önemli bir yerleşim merkezi olduğunu gözler önüne seriyor. Tarihle iç içe bir yolculuk yapmak isteyenler için Kahramanmaraş, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğinde.
Taş Köprü/Ceyhan Köprüsü
Kahramanmaraş merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan Taş Köprü, şehrin tarihine ışık tutan önemli yapılardan biri. Dulkadiroğulları Beyliği dönemine ait olduğu bilinen köprü, 1500’lü yılların ortalarında inşa edilmiştir. Ceyhan Nehri üzerine kurulmuş olan bu tarihi yapı, halk arasında “Ceyhan Köprüsü” olarak da anılmaktadır. Bölgedeki baraj projeleri nedeniyle nehir üzerinde su altında kalmayan tek köprü olma özelliğini taşıyan Taş Köprü, geçmişten bugüne ulaşan nadir eserlerden biridir. Yaklaşık 150 metre uzunluğundaki köprü, altı farklı kemer gözü ile dikkat çekerken, hem mimari hem de tarihi değeriyle Kahramanmaraş’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak öne çıkıyor.
Bakırcılar Çarşısı
2008 yılında korumaya alınan Bakırcılar Çarşısı özgün bir Kahramanmaraş çarşısıdır. Ne zaman yapıldığına dair bir bilgi bulunmayan çarşı yüz metreye yakın uzunlukta olan bir sokağın iki tarafında yer alan dükkanlardan oluşmaktadır. Bakırcılar Çarşısı’nın doğusuna doğru gidildiğinde bir diğer çarşıya ulaşılabilmekte Semerciler Çarşısı’ndan sonra ise Suk-i Maraş Çarşısı’na ulaşılabilir. Çarşısının diğer kısmından ise Kıbrıs Meydanı’na ulaşılabilmektedir. Ayrıca Bakırcılar Çarşısı içerisinde Dua Kubbesi bulunmaktadır. Bu yapının inşa amacı ise Ahilik geleneğinde bereket için dua etmektir.
Doğanın Şifasıyla Buluşma Noktası: Kahramanmaraş Kaplıcaları
Kahramanmaraş, zengin doğal kaynakları ve şifalı termal sularıyla kaplıca turizminin öne çıkan şehirlerinden biri. Yüzyıllardır süregelen kaplıca kültürü, bugün de şifa arayanların uğrak noktası olmaya devam ediyor. Şehirde bulunan kaplıca sularının; romatizma, cilt hastalıkları, solunum ve damar rahatsızlıkları, ortopedik sorunlar ve kadın hastalıkları gibi pek çok alanda tedaviye yardımcı olduğu düşünülüyor. Doğal mineralli yapısıyla dikkat çeken termal sular, sağlık arayışında olanlara doğal bir çözüm sunuyor. Kahramanmaraş’ta yer alan üç ayrı kaplıca tesisi, her bütçeye hitap eden pansiyon seçenekleriyle konuklarını ağırlıyor. Ormanlarla çevrili eşsiz manzarası, doğa yürüyüşü alanları ve yakınındaki kır lokantalarıyla ziyaretçilere hem dinlendirici hem de keyifli bir tatil fırsatı sunuyor. Şifalı sularda huzur bulmak isteyenler için Kahramanmaraş kaplıcaları, doğayla iç içe sağlık dolu bir kaçış vadediyor.
Tarihe Yolculuk: Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi
Kahramanmaraş’ın köklü geçmişine ışık tutan Arkeoloji Müzesi, 1947 yılında kurulmuş ve şehrin kültürel hafızasını günümüze taşıyan önemli yapılardan biri olmuştur. İlk olarak Taş Medrese’de faaliyete başlayan müze, 1961 yılında Kahramanmaraş Kalesi’ne taşınmış, 1975 yılında ise bugünkü modern binasında ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Müze koleksiyonunda 30 binden fazla eser yer almakta olup, ziyaretçilere zengin bir arkeolojik miras sunulmaktadır. Toplamda yedi adet teşhir salonuna sahip olan müzede ayrıca bir çocuk eğitim salonu, çok amaçlı toplantı salonu ve geniş bir bahçe de bulunmaktadır. Arkeoloji Müzesi’nin dikkat çeken bölümleri arasında; Antik Fil Sergi Salonu, Direkli Mağara Kazısı Canlandırma Alanı, Domuztepe Höyüğü Canlandırma ve Sergi Salonu, Maraş Aslanı ve Hitit eserlerinin sergilendiği bölümler yer alıyor. Mozaik ve taş eser meraklıları için özel salonlar sunan müze, ayrıca Steller Sergi Salonu, sikke teşhir bölümü ve Arkeolojik Eserler Salonu ile kapsamlı bir tarihi keşif imkânı sağlıyor. Ziyaretçilerine hem öğrenme hem de görsel bir şölen sunan Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi, geçmişle bugünü bir araya getirerek kültür meraklılarına unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Tarihle İç İçe Bir Yapı: Kahramanmaraş’taki Taş Medrese ve Türbe
Kahramanmaraş kent merkezinde Ulu Cami ile yan yana konumlanan Taş Medrese, şehrin tarihî siluetine anlam katan önemli yapılardan biridir. Dulkadirli Beyliği dönemine ait olan bu yapı, Alaüddevle Bey tarafından 15. yüzyılın sonlarına doğru inşa ettirilmiştir. Tek katlı, açık avlulu ve tek eyvanlı bir planla inşa edilen Taş Medrese, mimarisiyle dikkat çekmektedir. Güneyinde yer alan mescidi, avlunun gerisindeki öğrenci odaları ve genel yerleşimiyle klasik medrese mimarisini yansıtırken, düzgün kesme taş işçiliği ve Memluklu tarzı pencere detayları ise yapının estetik yönünü ön plana çıkarır.
Foto Galeriler