Osmanlı İmparatorluğu’nun Kalbi: Topkapı Sarayı

FATİH'İN RÜYASI: SARAY-I CEDİD'DEN TOPKAPI'YA

İstanbul'un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmed tarafından 1460-1478 yılları arasında inşa ettirilen Topkapı Sarayı, aslında "Yeni Saray" (Saray-ı Cedid) olarak anılıyordu. Bugünkü ismini ise Bizans surları yakınında çıkan bir yangında kül olan "Topkapusu Sahil Sarayı"ndan miras almıştır. Edirne Sarayı'ndan ilham alınarak tasarlanan bu yapı, mütevazı ama bir o kadar da heybetli duruşuyla, imparatorluğun gücünü ve devlet felsefesini yansıtan canlı bir tarih kitabıdır.

DOĞAYLA BÜTÜNLEŞEN MİMARİ: AVLULAR VE KÖŞKLER ARASINDA BİR GEZİNTİ

Topkapı Sarayı, Boğaz, Haliç ve Marmara Denizi'nin buluştuğu eşsiz Sarayburnu'nda, yaklaşık 700 bin metrekarelik devasa bir alana yayılmıştır. Ziyaretçilerini ilk olarak anıtsal kapısı Bâb-ı Hümâyun karşılar. Saray; devlet işlerinin yürütüldüğü, törenlerin yapıldığı ve saray görevlilerinin yaşadığı, iç içe geçmiş avlular etrafında şekillenmiştir. Birinci Avlu (Alay Meydanı): Sarayın en geniş avlusudur ve bir zamanlar halkın da girebildiği tek bölümdür. Tarihi Aya İrini Kilisesi de bu avluda yer alır. İkinci Avlu (Divan Meydanı): Devlet yönetiminin kalbi olan bu avluda Divan-ı Hümayun (Kubbealtı), Adalet Kulesi ve Dış Hazine gibi önemli yapılar bulunur. Saray mutfakları da yine bu bölümde ziyaretçilerini beklemektedir. Üçüncü Avlu (Enderun Avlusu): Padişahın özel yaşam alanı olan bu bölümde, padişahın devlet adamlarını kabul ettiği Arz Odası, paha biçilmez eserlerin sergilendiği Fatih Köşkü (Enderun Hazinesi) ve III. Ahmed Kütüphanesi yer alır.

SARAYIN KALBİ: KUTSAL EMANETLER VE GİZEMLİ HAREM

Topkapı Sarayı ziyaretinin en can alıcı noktalarından ikisi, şüphesiz Kutsal Emanetler Dairesi ve Harem'dir. Has Oda içerisinde sergilenen ve aralarında Hz. Muhammed'in hırkası ve kılıcının da bulunduğu Kutsal Emanetler, ziyaretçilere maneviyat dolu anlar yaşatır. Padişahın ailesiyle birlikte yaşadığı özel alanı olan Harem ise yüzlerce odası, hamamları, koridorları ve taşlıklarıyla adeta bir labirenti andırır. Valide Sultan Dairesi, Hünkâr Sofası, Gözdeler Dairesi ve Veliahd Dairesi gibi bölümleriyle Harem, Osmanlı saray hayatının en mahrem sırlarına tanıklık etme fırsatı sunar.

GÖZ KAMAŞTIRAN KOLEKSİYONLAR: İMPARATORLUK HAZİNELERİ

Topkapı Sarayı Müzesi, dünyanın en zengin koleksiyonlarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretiniz sırasında; Kaşıkçı Elması gibi efsanevi mücevherlerin bulunduğu İmparatorluk Hazinesi'ni, Padişahların giydiği kaftanları, Binlerce parçalık Çin ve Japon porselenlerini, Kutsal Emanetler'i, Osmanlı ve İslam dünyasından silah koleksiyonlarını görmeden saraydan ayrılmayın.

TOPKAPI SARAYI'NA ULAŞIM: ZİYARETİNİZİ PLANLAYIN

İstanbul'un kalbi Sultanahmet Meydanı'nda bulunan Topkapı Sarayı'na ulaşım oldukça kolaydır. Tramvay: Kabataş-Bağcılar (T1) tramvay hattını kullanarak Sultanahmet veya Gülhane durağında inebilirsiniz. Vapur: Anadolu Yakası'ndan geliyorsanız Kadıköy veya Üsküdar'dan Eminönü vapuruna binip kısa bir yürüyüş veya tramvay aktarmasıyla saraya ulaşabilirsiniz.

Metro: Metro ile Aksaray'a ulaştıktan sonra tramvaya aktarma yapabilirsiniz. Sultanahmet Meydanı'na ulaştıktan sonra Ayasofya'nın yanından yukarı doğru ilerleyen yol sizi doğrudan sarayın ana girişi olan Bâb-ı Hümâyun'a götürecektir.