Pamukkale, Türkiye’nin en göz kamaştıran doğal ve tarihî zenginliklerinden biridir. Eşsiz beyaz traverten teraslarıyla adeta bir doğa harikası olan bu bölge, binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel miras ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir atmosfer sunar. Pamukkale’yi ziyaret edenler, sadece görsel bir şölen yaşamakla kalmaz, aynı zamanda derin tarihî köklere sahip alanları da keşfetme fırsatı bulurlar.
Oluşturulma Tarihi: 4 Ağustos 2025, Pazartesi 11:33
Güncellenme Tarihi: 4 Ağustos 2025, Pazartesi 11:36
Haber Merkezi
Hierapolis Antik Kenti
M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Krallığı tarafından kurulan Hierapolis, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemini korumuş bir antik kenttir. Kentte tiyatro, nekropol, agora, hamamlar, tapınaklar ve kiliseler gibi birçok yapı yer alır. Frontinus Caddesi kentin sosyal ve ticari kalbidir; Apollo Tapınağı ise kentin koruyucu tanrısına adanmıştır. Burada bulunan Plutonium mağarası, kentin kutsal sıcak su kaynaklarının çıktığı yer olarak bilinir. Ayrıca, nekropol alanında farklı dönemlere ait mezar tipleri ve doktor Flavius Zeuxis’in mezarı görülmeye değerdir.
Pamukkale Travertenleri
Pamukkale denilince akla ilk gelen doğal oluşum, hiç kuşkusuz travertenlerdir. Bu beyaz basamaklar, yer altındaki sıcak su kaynaklarının yeryüzüne çıkmasıyla oluşan kalsiyum karbonatın havayla temas ederek kristalleşmesi sonucu meydana gelir. Mevsim ve suyun özelliklerine göre bazen bembeyaz, bazen pembe, mavi ya da turkuaz tonlarında görünürler. Pamukkale Travertenleri sadece doğal bir güzellik değil; aynı zamanda, hemen yanı başındaki Hierapolis Antik Kenti ile tarihî bir miras da taşır.
Kleopatra Havuzu
Pamukkale’nin en büyülü noktalarından biri de Kleopatra Havuzu’dur. Efsaneye göre, Mısır Kraliçesi Kleopatra bu sıcak su havuzunda güzelleşirmiş. Su sıcaklığı 36-57 derece arasında değişen havuzun altında Roma dönemine ait antik sütun kalıntıları bulunur. Hem sağlık hem de rahatlama amacıyla ziyaretçilerin uğrak noktasıdır.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi
Hierapolis’in kalıntılarının sergilendiği bu müze, antik Roma hamamlarının restore edilmiş bölümünde yer alır. Heykeller, lahitler, sikkeler, takılar ve diğer arkeolojik eserlerle dolu müze, ziyaretçilere antik kentin yaşamını, kültürünü ve sanatını yakından tanıma imkânı sunar. Burada özellikle Frigya kraliçesi Laodikeia’nın heykeli dikkat çeker.
Hierapolis Antik Tiyatrosu
62 yılında yapımına başlanan ve 206 yılında tamamlanan tiyatro, Roma döneminin en güzel örneklerinden biridir. 12 bin kişilik kapasitesiyle bölgenin kültürel merkezi olmuş, sahne arkası mermer kabartmalarıyla Yunan mitolojisinin önemli figürlerini yansıtmaktadır. 2010-2013 yıllarında yapılan titiz restorasyon çalışmalarıyla günümüzde kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Beyaz Cennet Pamukkale’nin Eşsiz Güzellikleri
Pamukkale, Türkiye’nin en göz kamaştıran doğal ve tarihî zenginliklerinden biridir. Eşsiz beyaz traverten teraslarıyla adeta bir doğa harikası olan bu bölge, binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel miras ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir atmosfer sunar. Pamukkale’yi ziyaret edenler, sadece görsel bir şölen yaşamakla kalmaz, aynı zamanda derin tarihî köklere sahip alanları da keşfetme fırsatı bulurlar.
Oluşturulma Tarihi: 4 Ağustos 2025, Pazartesi 11:33
Güncellenme Tarihi: 4 Ağustos 2025, Pazartesi 11:36
Haber Merkezi
Hierapolis Antik Kenti
M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Krallığı tarafından kurulan Hierapolis, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemini korumuş bir antik kenttir. Kentte tiyatro, nekropol, agora, hamamlar, tapınaklar ve kiliseler gibi birçok yapı yer alır. Frontinus Caddesi kentin sosyal ve ticari kalbidir; Apollo Tapınağı ise kentin koruyucu tanrısına adanmıştır. Burada bulunan Plutonium mağarası, kentin kutsal sıcak su kaynaklarının çıktığı yer olarak bilinir. Ayrıca, nekropol alanında farklı dönemlere ait mezar tipleri ve doktor Flavius Zeuxis’in mezarı görülmeye değerdir.
Pamukkale Travertenleri
Pamukkale denilince akla ilk gelen doğal oluşum, hiç kuşkusuz travertenlerdir. Bu beyaz basamaklar, yer altındaki sıcak su kaynaklarının yeryüzüne çıkmasıyla oluşan kalsiyum karbonatın havayla temas ederek kristalleşmesi sonucu meydana gelir. Mevsim ve suyun özelliklerine göre bazen bembeyaz, bazen pembe, mavi ya da turkuaz tonlarında görünürler. Pamukkale Travertenleri sadece doğal bir güzellik değil; aynı zamanda, hemen yanı başındaki Hierapolis Antik Kenti ile tarihî bir miras da taşır.
Kleopatra Havuzu
Pamukkale’nin en büyülü noktalarından biri de Kleopatra Havuzu’dur. Efsaneye göre, Mısır Kraliçesi Kleopatra bu sıcak su havuzunda güzelleşirmiş. Su sıcaklığı 36-57 derece arasında değişen havuzun altında Roma dönemine ait antik sütun kalıntıları bulunur. Hem sağlık hem de rahatlama amacıyla ziyaretçilerin uğrak noktasıdır.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi
Hierapolis’in kalıntılarının sergilendiği bu müze, antik Roma hamamlarının restore edilmiş bölümünde yer alır. Heykeller, lahitler, sikkeler, takılar ve diğer arkeolojik eserlerle dolu müze, ziyaretçilere antik kentin yaşamını, kültürünü ve sanatını yakından tanıma imkânı sunar. Burada özellikle Frigya kraliçesi Laodikeia’nın heykeli dikkat çeker.
Hierapolis Antik Tiyatrosu
62 yılında yapımına başlanan ve 206 yılında tamamlanan tiyatro, Roma döneminin en güzel örneklerinden biridir. 12 bin kişilik kapasitesiyle bölgenin kültürel merkezi olmuş, sahne arkası mermer kabartmalarıyla Yunan mitolojisinin önemli figürlerini yansıtmaktadır. 2010-2013 yıllarında yapılan titiz restorasyon çalışmalarıyla günümüzde kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Foto Galeriler