İznik, tarihî zenginlikleri, doğal güzellikleri ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerini büyüleyen bir ilçe olarak öne çıkıyor. Kültürel mirası ve antik kalıntılarıyla adeta açık hava müzesi niteliği taşıyan İznik, binlerce yıllık geçmişiyle tarih tutkunlarına unutulmaz deneyimler sunuyor. İlçede antik Roma Dönemi’nden Bizans ve Osmanlı dönemine kadar pek çok eser bulunuyor. Tarihî kalıntılar, surlar içindeki camiler, kiliseler ve hamamlar, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatı tanıyor.
Oluşturulma Tarihi: 28 Kasım 2025, Cuma 15:17
Güncellenme Tarihi: 28 Kasım 2025, Cuma 15:20
Haber Merkezi
İznik Gölü
Doğa ve tarihin buluştuğu bir nokta olarak dikkat çekiyor. Adını İznik ilçesinden alan göl, turkuaz suları, eşsiz manzaraları ve zengin biyolojik çeşitliliğiyle turistleri kendine çekiyor. Yaklaşık 300 kilometrekarelik alanıyla adeta bir iç deniz görünümünde olan göl, kuş gözlemcileri ve su sporları meraklıları için de ideal bir alan sunuyor. İlkbahar ve sonbaharda çevresindeki ağaçlar ve bitki örtüsü göle renk katarken, gölde yelkenli veya sandal keyfi yapmak da mümkün. Göl kıyısındaki tarihî kalıntılar ve yapılar, ziyaretçilere zamanda yolculuk yapma hissi veriyor.
İstanbul Kapı
İznik surları içinde yer alan ve Roma Dönemi’nde inşa edilen önemli bir yapı olarak öne çıkıyor. Bitinya eyaletinin valisi Plancius Varus tarafından yaptırılan kapı, 120 yılında deprem nedeniyle zarar gördükten sonra imparator Hadrianus tarafından yeniden inşa edildi. Gotlar ve 13. yüzyıl döneminde surların güçlendirilmesi ile İznik, zor ele geçirilen bir kent hâline geldi.
Ayasofya Camii ve Müzesi
İznik’in merkezinde, tarihî surlar içinde yer alıyor ve Hristiyanlık ile İslamiyet tarihine tanıklık ediyor. Roma Dönemi’nde gymnasium olarak inşa edilen yapı, Bizanslılar tarafından cami haline getirildi ve 1331 yılında Osmanlı idaresiyle cami olarak kullanılmaya başlandı. Mimar Sinan tarafından yapılan restorasyonlar ve Kurtuluş Savaşı döneminde yaşanan tahribatlar yapının tarihî önemini artırıyor. 2011 yılında cami olarak tekrar hizmet vermeye başlayan yapı, ziyaretçilere tarihî bir yolculuk sunuyor.
Kırgızlar Türbesi
14. yüzyılın ilk yarısında, Orhan Gazi Dönemi’nde Selçukluların fetih sırasında şehit düşen Kırgızlar anısına inşa edilmiş kare planlı bir yapı olarak İznik’in önemli tarihî eserlerinden biri. Tonozlu giriş eyvanı ve kubbeli mekanıyla dikkat çeken türbe, iç süslemelerinde kalem işi tekniğini barındırıyor. Türbe, günümüzde korunarak her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Binlerce Yıllık Tarih İznik’te Hayat Buluyor
İznik, tarihî zenginlikleri, doğal güzellikleri ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerini büyüleyen bir ilçe olarak öne çıkıyor. Kültürel mirası ve antik kalıntılarıyla adeta açık hava müzesi niteliği taşıyan İznik, binlerce yıllık geçmişiyle tarih tutkunlarına unutulmaz deneyimler sunuyor. İlçede antik Roma Dönemi’nden Bizans ve Osmanlı dönemine kadar pek çok eser bulunuyor. Tarihî kalıntılar, surlar içindeki camiler, kiliseler ve hamamlar, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatı tanıyor.
Oluşturulma Tarihi: 28 Kasım 2025, Cuma 15:17
Güncellenme Tarihi: 28 Kasım 2025, Cuma 15:20
Haber Merkezi
İznik Gölü
Doğa ve tarihin buluştuğu bir nokta olarak dikkat çekiyor. Adını İznik ilçesinden alan göl, turkuaz suları, eşsiz manzaraları ve zengin biyolojik çeşitliliğiyle turistleri kendine çekiyor. Yaklaşık 300 kilometrekarelik alanıyla adeta bir iç deniz görünümünde olan göl, kuş gözlemcileri ve su sporları meraklıları için de ideal bir alan sunuyor. İlkbahar ve sonbaharda çevresindeki ağaçlar ve bitki örtüsü göle renk katarken, gölde yelkenli veya sandal keyfi yapmak da mümkün. Göl kıyısındaki tarihî kalıntılar ve yapılar, ziyaretçilere zamanda yolculuk yapma hissi veriyor.
İstanbul Kapı
İznik surları içinde yer alan ve Roma Dönemi’nde inşa edilen önemli bir yapı olarak öne çıkıyor. Bitinya eyaletinin valisi Plancius Varus tarafından yaptırılan kapı, 120 yılında deprem nedeniyle zarar gördükten sonra imparator Hadrianus tarafından yeniden inşa edildi. Gotlar ve 13. yüzyıl döneminde surların güçlendirilmesi ile İznik, zor ele geçirilen bir kent hâline geldi.
Ayasofya Camii ve Müzesi
İznik’in merkezinde, tarihî surlar içinde yer alıyor ve Hristiyanlık ile İslamiyet tarihine tanıklık ediyor. Roma Dönemi’nde gymnasium olarak inşa edilen yapı, Bizanslılar tarafından cami haline getirildi ve 1331 yılında Osmanlı idaresiyle cami olarak kullanılmaya başlandı. Mimar Sinan tarafından yapılan restorasyonlar ve Kurtuluş Savaşı döneminde yaşanan tahribatlar yapının tarihî önemini artırıyor. 2011 yılında cami olarak tekrar hizmet vermeye başlayan yapı, ziyaretçilere tarihî bir yolculuk sunuyor.
Kırgızlar Türbesi
14. yüzyılın ilk yarısında, Orhan Gazi Dönemi’nde Selçukluların fetih sırasında şehit düşen Kırgızlar anısına inşa edilmiş kare planlı bir yapı olarak İznik’in önemli tarihî eserlerinden biri. Tonozlu giriş eyvanı ve kubbeli mekanıyla dikkat çeken türbe, iç süslemelerinde kalem işi tekniğini barındırıyor. Türbe, günümüzde korunarak her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
Foto Galeriler