İshak Paşa Sarayı: Dağların Zirvesinde Yükselen Tarihi İhtişam
İshak Paşa Sarayı: Dağların Zirvesinde Yükselen Tarihi İhtişam
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yer alan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı, Selçuklu ve Avrupa mimarisinin izlerini taşıyan eşsiz yapısıyla dikkat çekiyor. 17. yüzyılda yapımına başlanan ve 18. yüzyılda tamamlanan saray, zengin süslemeleri, işlevsel yapıları ve merkezi ısıtma sistemiyle tarihin en etkileyici mimari örneklerinden biri olarak UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor.
Oluşturulma Tarihi: 1 Haziran 2025, Pazar 12:47
Güncellenme Tarihi: 1 Haziran 2025, Pazar 12:50
Haber Merkezi
İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindedir. Eski Bayazıt’a ve ovaya hâkim yüksek bir tepenin üzerine kurulmuştur. Bir külliyeyi andıran yapısıyla pek çok bölümü olan kompleks bir saraydır. Birinci Dünya Savaşı'na kadar Bayezid Sancağı bu saraydan yönetilmiştir.
Sarayın yapımına 1685 yılında Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanmış, aynı soydan gelen Küçük İshak Paşa zamanında, 1784’te tamamlanmıştır. Mimarı, Ahıskalı ustalardır. Saray yaklaşık olarak 115x50 metre ölçülerinde tesviye edilmiş bir alan üzerinde, doğu-batı yönünde konumlandırılmıştır. Sarayın külliyesi teras, iki avlu ve bu avluları çevreleyen çeşitli yapı topluluklarından meydana gelmektedir.
Sarayın bazı kısımları tek veya iki, bazı kısımları ise bodrum dahil üç katlı olarak yapılmıştır. Bir saray için gerekli tüm bölümler (harem, harem odaları, aşevi, hamam, toplantı salonları, eğlence yerleri, mahkeme salonu, cami, çeşitli hizmet odaları, oturma odaları, uşak ve seyis odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları, cephanelik, tavlalar, bodrum katlarında çeşitli hizmet odaları vb.) bulunmaktadır. Her odada ocak, dolap yerleri vb. görülmektedir.
Sarayın girişi, savunması en zor olan doğu cephesinde yer alır. Anıtsal taç kapısı, avlulara çıkan diğer kapılar gibi kabartma, süsleme ve zengin bitki motifleriyle Selçuklu sanatının özelliklerini taşımaktadır. Saray, sanat tarihi için de eşsiz bir değere sahiptir.
Sarayın tek kubbeli camisi, iki ayrı renk taşla örülmüş minaresiyle ilginç bir görünümdedir. Caminin kıble duvarının dışında yer alan türbe, geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş olup muhtemel Abdi Çolak Paşa ile İshak Paşa ve yakınları için yapılmıştır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İshak Paşa Sarayı: Dağların Zirvesinde Yükselen Tarihi İhtişam
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yer alan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı, Selçuklu ve Avrupa mimarisinin izlerini taşıyan eşsiz yapısıyla dikkat çekiyor. 17. yüzyılda yapımına başlanan ve 18. yüzyılda tamamlanan saray, zengin süslemeleri, işlevsel yapıları ve merkezi ısıtma sistemiyle tarihin en etkileyici mimari örneklerinden biri olarak UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor.
Oluşturulma Tarihi: 1 Haziran 2025, Pazar 12:47
Güncellenme Tarihi: 1 Haziran 2025, Pazar 12:50
Haber Merkezi
İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindedir. Eski Bayazıt’a ve ovaya hâkim yüksek bir tepenin üzerine kurulmuştur. Bir külliyeyi andıran yapısıyla pek çok bölümü olan kompleks bir saraydır. Birinci Dünya Savaşı'na kadar Bayezid Sancağı bu saraydan yönetilmiştir.
Sarayın yapımına 1685 yılında Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanmış, aynı soydan gelen Küçük İshak Paşa zamanında, 1784’te tamamlanmıştır. Mimarı, Ahıskalı ustalardır. Saray yaklaşık olarak 115x50 metre ölçülerinde tesviye edilmiş bir alan üzerinde, doğu-batı yönünde konumlandırılmıştır. Sarayın külliyesi teras, iki avlu ve bu avluları çevreleyen çeşitli yapı topluluklarından meydana gelmektedir.
Sarayın bazı kısımları tek veya iki, bazı kısımları ise bodrum dahil üç katlı olarak yapılmıştır. Bir saray için gerekli tüm bölümler (harem, harem odaları, aşevi, hamam, toplantı salonları, eğlence yerleri, mahkeme salonu, cami, çeşitli hizmet odaları, oturma odaları, uşak ve seyis odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları, cephanelik, tavlalar, bodrum katlarında çeşitli hizmet odaları vb.) bulunmaktadır. Her odada ocak, dolap yerleri vb. görülmektedir.
Sarayın girişi, savunması en zor olan doğu cephesinde yer alır. Anıtsal taç kapısı, avlulara çıkan diğer kapılar gibi kabartma, süsleme ve zengin bitki motifleriyle Selçuklu sanatının özelliklerini taşımaktadır. Saray, sanat tarihi için de eşsiz bir değere sahiptir.
Sarayın tek kubbeli camisi, iki ayrı renk taşla örülmüş minaresiyle ilginç bir görünümdedir. Caminin kıble duvarının dışında yer alan türbe, geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş olup muhtemel Abdi Çolak Paşa ile İshak Paşa ve yakınları için yapılmıştır.
Foto Galeriler