Antalya'nın güney sahillerinde, Beydağları Milli Parkı'nın kalbinde yer alan Olympos, ziyaretçilerine tarih, mitoloji ve doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir deneyim sunuyor. Bir zamanlar Likya Birliği'nin en önemli liman kentlerinden biri olan Olympos, bugün ormanın içine gizlenmiş antik kalıntıları, içinden akan serin suları, efsanelere ev sahipliği yapan sönmeyen ateşi ve Caretta Caretta'ların yuvası olan sahiliyle adeta bir yeryüzü cenneti.
Oluşturulma Tarihi: 12 Haziran 2025, Perşembe 17:16
Güncellenme Tarihi: 16 Haziran 2025, Pazartesi 14:48
Haber Merkezi
LİKYA’NIN ÜÇ OY HAKKINA SAHİP ANTİK ŞEHRİ
Antalya’nın güney sahillerinde, Phaselis’ten sonra en önemli liman kenti olan Olympos, adını 2 bin 375 metre yüksekliğindeki Tahtalı Dağı’ndan alıyor. Şehir, Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, İÖ 167–168 yıllarına ait Likya Birliği sikkelerinde adı geçen Olympos, üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olarak birliğin doğusunu temsil ediyordu.
NEHİRLE BÖLÜNMÜŞ BİR ANTİK KENT
Kentin kalıntıları, hızla denize akan bir nehrin her iki yakasında konumlanmış durumda. Antik dönemde kanal haline getirilen bu nehir yatağı, iki yakadaki limanları bir köprü ile birbirine bağlamış. Bugün yalnızca köprünün bir ayağı ayakta. Kentin güney kıyısında Hellenistik Dönem’e ait çokgen duvar örgüsü, Roma ve Bizans dönemlerine ait onarımlarla birlikte görülebiliyor. Nehir ağzına yakın bir akropolde ise geç dönem kalıntıları yer alıyor.
TARİH KOKAN BİR TİYATRO VE TAPINAK KAPISI
Irmağın güney kıyısında yer alan küçük tiyatro, Hellenistik temelli ve Roma onarımlı yapısıyla dikkat çekiyor. Giriş kısmı nispeten iyi korunmuş. Şehrin bir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150 metre batısında bulunan İon düzenindeki tapınak kapısı. Roma İmparatoru Marcus Aurelius adına yapıldığı anlaşılan bu yapı, önündeki heykel kaidesiyle birlikte ayakta.
KAPTAN EUDOMUS’UN ŞİİRSEL LAHDİ
Olympos’un en dikkat çeken kalıntılarından biri de Antalya Müzesi tarafından gün yüzüne çıkarılan Kaptan Eudomus’un lahdi. Nehir ağzındaki kayalıklarda bulunan bu lahit, üzerindeki şiirsel ithaf yazısı ve kabartmalı gemi figürü ile büyük bir sanatsal ve duygusal değere sahip.
MİTOLOJİYLE İÇ İÇE BİR DOĞA HARİKASI
Olympos’un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe’de, asırlardır sönmeyen alevler doğa ile mitolojiyi birleştiriyor. Bu doğa olayı, metan gazının yer altından yüzeye çıkmasıyla oluşuyor. Antik dönemde “Khimaira” adı verilen ateş püsküren canavarla özdeşleşen bölge, Bellerophontes Efsanesi’ne ev sahipliği yapmış. Aynı zamanda Tanrı Hephaistos’un kült merkezi olarak da bilinen bu alan, Roma ve Bizans dönemlerinde dini bir merkez olarak önem kazanmış.
Yanartaş çevresinde yer alan Bizans Kilisesi, iç duvarlarındaki freskolar ve mimarisiyle alandaki en anıtsal kalıntılardan biri. Alevlere uzanan kutsal yolun izleri ve çeşitli yapı temelleri de hâlâ görülebiliyor.
Olympos’un doğusunda, sahile yaklaşık 300 metre uzaklıkta yer alan Çıralı, caretta carettaların yumurta bıraktığı doğal plajı ve zengin bitki örtüsüyle ünlü. Doğa yürüyüşleri ve deniz keyfini bir arada sunan Çıralı, Olympos gezisinin vazgeçilmez duraklarından biri.
NASIL GİDİLİR?
Olympos’a ulaşım, Antalya–Kumluca karayolundan güneye ayrılan iki ayrı sapaktan sağlanabiliyor. Yol boyunca eşsiz doğa manzaraları eşlik ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tarihin, efsanelerin ve turkuaz suların buluştuğu cennet: Antalya'nın saklı hazinesi Olympos
Antalya'nın güney sahillerinde, Beydağları Milli Parkı'nın kalbinde yer alan Olympos, ziyaretçilerine tarih, mitoloji ve doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir deneyim sunuyor. Bir zamanlar Likya Birliği'nin en önemli liman kentlerinden biri olan Olympos, bugün ormanın içine gizlenmiş antik kalıntıları, içinden akan serin suları, efsanelere ev sahipliği yapan sönmeyen ateşi ve Caretta Caretta'ların yuvası olan sahiliyle adeta bir yeryüzü cenneti.
Oluşturulma Tarihi: 12 Haziran 2025, Perşembe 17:16
Güncellenme Tarihi: 16 Haziran 2025, Pazartesi 14:48
Haber Merkezi
LİKYA’NIN ÜÇ OY HAKKINA SAHİP ANTİK ŞEHRİ
Antalya’nın güney sahillerinde, Phaselis’ten sonra en önemli liman kenti olan Olympos, adını 2 bin 375 metre yüksekliğindeki Tahtalı Dağı’ndan alıyor. Şehir, Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, İÖ 167–168 yıllarına ait Likya Birliği sikkelerinde adı geçen Olympos, üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olarak birliğin doğusunu temsil ediyordu.
NEHİRLE BÖLÜNMÜŞ BİR ANTİK KENT
Kentin kalıntıları, hızla denize akan bir nehrin her iki yakasında konumlanmış durumda. Antik dönemde kanal haline getirilen bu nehir yatağı, iki yakadaki limanları bir köprü ile birbirine bağlamış. Bugün yalnızca köprünün bir ayağı ayakta. Kentin güney kıyısında Hellenistik Dönem’e ait çokgen duvar örgüsü, Roma ve Bizans dönemlerine ait onarımlarla birlikte görülebiliyor. Nehir ağzına yakın bir akropolde ise geç dönem kalıntıları yer alıyor.
TARİH KOKAN BİR TİYATRO VE TAPINAK KAPISI
Irmağın güney kıyısında yer alan küçük tiyatro, Hellenistik temelli ve Roma onarımlı yapısıyla dikkat çekiyor. Giriş kısmı nispeten iyi korunmuş. Şehrin bir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150 metre batısında bulunan İon düzenindeki tapınak kapısı. Roma İmparatoru Marcus Aurelius adına yapıldığı anlaşılan bu yapı, önündeki heykel kaidesiyle birlikte ayakta.
KAPTAN EUDOMUS’UN ŞİİRSEL LAHDİ
Olympos’un en dikkat çeken kalıntılarından biri de Antalya Müzesi tarafından gün yüzüne çıkarılan Kaptan Eudomus’un lahdi. Nehir ağzındaki kayalıklarda bulunan bu lahit, üzerindeki şiirsel ithaf yazısı ve kabartmalı gemi figürü ile büyük bir sanatsal ve duygusal değere sahip.
MİTOLOJİYLE İÇ İÇE BİR DOĞA HARİKASI
Olympos’un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe’de, asırlardır sönmeyen alevler doğa ile mitolojiyi birleştiriyor. Bu doğa olayı, metan gazının yer altından yüzeye çıkmasıyla oluşuyor. Antik dönemde “Khimaira” adı verilen ateş püsküren canavarla özdeşleşen bölge, Bellerophontes Efsanesi’ne ev sahipliği yapmış. Aynı zamanda Tanrı Hephaistos’un kült merkezi olarak da bilinen bu alan, Roma ve Bizans dönemlerinde dini bir merkez olarak önem kazanmış. Yanartaş çevresinde yer alan Bizans Kilisesi, iç duvarlarındaki freskolar ve mimarisiyle alandaki en anıtsal kalıntılardan biri. Alevlere uzanan kutsal yolun izleri ve çeşitli yapı temelleri de hâlâ görülebiliyor. Olympos’un doğusunda, sahile yaklaşık 300 metre uzaklıkta yer alan Çıralı, caretta carettaların yumurta bıraktığı doğal plajı ve zengin bitki örtüsüyle ünlü. Doğa yürüyüşleri ve deniz keyfini bir arada sunan Çıralı, Olympos gezisinin vazgeçilmez duraklarından biri.
NASIL GİDİLİR?
Olympos’a ulaşım, Antalya–Kumluca karayolundan güneye ayrılan iki ayrı sapaktan sağlanabiliyor. Yol boyunca eşsiz doğa manzaraları eşlik ediyor.
Foto Galeriler