Akkurt: Türkiye, AB'ye önemli fırsatlar sunuyor

@font-face { font-family: "Times New Roman"; }@font-face { font-family: "ＭＳ 明朝"; }p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal { margin: 0in 0in 0.0001pt; font-size: 12pt; font-family: "Times New Roman"; }p.MsoPlainText, li.MsoPlainText, div.MsoPlainText { margin: 0in 0in 0.0001pt; font-size: 12pt; font-family: Courier; }table.MsoNormalTable { font-size: 10pt; font-family: "Times New Roman"; }div.Section1 { page: Section1; }

Akkurt: Türkiye, AB'ye önemli fırsatlar sunuyor

 

Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akkurt, Türkiye'nin kurumsallaşmış ekonomisiyle Avrupa Birliği'ne (AB) önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, AB üyesi olduğunda pastanın tamamını daha da büyüteceğini savundu.

MESİAD Başkanı Akkurt, yaptığı yazılı açıklamada, dünyada yaşanan ekonomik kriz ve demokrasi ilişkisini değerlendirdi. Dünya tarihinde çok özel bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Akkurt, küresel ekonomik krizin, dünya ekonomisinin ve siyasetinin mimarisini değiştirmeye başladığını, finans kesiminde başlayan krizin, özellikle Yunanistan gibi bazı Avrupa ülkelerinde siyasi bir krize dönüştüğünü vurguladı. "Ayrıca bugün ekonomik problemlerin, demokratik ve seçilmiş hükümetleri devirdiğine tanık oluyoruz" diyen Akkurt, AB'nin, demokrasi ile ekonomi arasındaki dengeyi nasıl sürdüreceğinin, yakın gelecekte yaşayacağı zorlayıcı bir sınav olacağının altını çizdi. Ekonomik krizin üstesinden gelmenin tek meşru ve etkili aracının gerçek demokrasi olduğunu ifade eden Akkurt, "Türkiye'deki büyük ekonomik dönüşümün arkasındaki iki sihirli sözcük, istikrar ve güvendir. Çağımız dünyasının özgürlükçü-demokratik değerleri bu ihtiyacı daha da kaçınılmaz hale getirmektedir. Büyük toplumsal dönüşüm projelerinin hazırlanması, yaşama geçirilmesiyle, ileri demokrasinin yerleşmesi için yapılacak reformlar, toplumsal sorunların çözümünü önemli oranda kolaylaştıracaktır. O zaman Türkiye, dünyanın çağdaş ve ekonomisi güçlü bir ülkesi olacaktır. Bu sebeple iş dünyası, hükümetler ve sivil toplum örgütleri daha yakın çalışma içinde olmalı ve ortak akılla demokrasiye daha fazla eğilmelidir. Çünkü büyümeyi sağlamak hepimizin görevidir" dedi.

Akkurt, Türkiye'nin, geniş ve büyümekte olan iç pazarı, deneyimli ve dinamik özel sektörü, bölgedeki lider rolü, serbest ve güvenli yatırım ortamı, yüksek vasıflı ve düşük maliyetli işgücü, gelişmiş altyapısı ve kurumsallaşmış ekonomisiyle AB'ye önemli fırsatlar sunduğunu ve ekonomik kazançlar sağladığını da dile getirdi. Bu çerçevede, Türkiye'nin AB'ye katılımının hem Avrupa iç pazarını genişleteceğini hem de AB'nin küresel ekonomi içindeki rekabet gücünü artıracağını savunan Akkurt, "Türkiye'nin, AB üyelerinin AB pastasından aldıkları payı küçültmeyeceği zaten kanıtlanmış durumdadır. Aksine Türkiye, AB üyesi olduğunda pastanın tamamını daha da büyütecektir" ifadelerini kullandı.