Çiftçinin yeni umudu ‘Sert Çekirdekliler’

Serhat ŞANLI

ADANA (İLKHABER) – Türkiye, Dünyada bulunduğu konum itibariyle tropik kuşağının hemen kuzey ve güney paralellerindeki coğrafik bölgede yer almasıyla iklim olarak subtropik bir yerdir. Bu bölge dünyada iklim itibariyle önemli bir ekolojik yapıya sahip olmasıyla hem bir çok meyve türünün genetik olarak çeşitlilik göstermesine hem de çoğu meyve türünün ekonomik olarak yetişmesine imkan sağlamaktadır.

Ülkemizin sahip olduğu genetik çeşitlilik arasında bulunan sert çekirdekli meyveler önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte çoğunun anavatanı Türkiye'dir. Türkiye’de ise Adana, Antalya, Mersin ve İzmir illeri subtropikten ılımana doğru bir iklim yapısı ile öne çıkan iller olarak dikkat çekmektedir.

Bununla birlikte son yıllarda Çukurova’da bitkisel üretim alanlarının; kayısı, erkenci narenciye çeşitleri, şeftali, nektarin, erik, elma gibi çeşitlerin turfanda denilen erkenci türlerinde ekim alanları hızla artmaktadır.

Gazetemize tarım alanında getirisiyle üreticileri memnun eden sert çekirdeklilerin artışı hakkında konuşan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “Çukurova yöresi özellikle meyvecilikte birçok tür açısından turfanda dediğimiz erkenci türler için bulunmaz bir iklime sahiptir. Zaten son yıllarda yaşanan artışlar bunun önemli kanıtıdır” dedi.

İncefikir, “Üreticilerimizin bu yönelmesi artık diğer ürünlerde para kazanamaması ve alternatif olarak yeni türlere yönelerek örtü altı üretimle daha fazla para kazanma imkanı bulması önemli bir gelişmedir. Bugün bizimle aynı iklim kuşağında yer alan İspanya erkencilik avantajını kullanmakta ve hatta örtü altı üretimini yaygınlaştırmaktadır. Zaten Avrupa’nın tarımda üretim üssü İspanya desek yeridir” diye konuştu.

Türkiye’nin örtü altı üretim ile İspanya'dan da daha erken ürün elde etme imkanı olduğunu belirten İncefikir, “Onlardan erken üretebiliriz. Yani onlardan önce piyasaya sürer ve erken ihracata gitme şansına sahibiz. Yapmamız gereken meyvecilikte erkencilik avantajını kullanmak ve bunun için ise katma değeri yüksek erkenci ürünleri, yüksek gelir getiren sert çekirdekli türleri örtü altına almalıyız. Artık klasik türler ile her yıl kâr eder miyiz? Yoksa zarar mı edeceğiz kaygısından kurtuluruz” dedi.

Çukurova’nın erkenci set çekirdekli türler için nemine dikkat çeken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir şöyle konuştu;

“Adana; coğrafi yapı ve iklim özelliklerinin uygunluğu nedeni ile tarımsal ürün ve çeşit olarak büyük bir potansiyele sahiptir. Zaten Dünyada bulunduğu konum itibariyle tarım için uygun olan subtropik bir yer olan ülkemizde Türkiye’de ise Adana, Antalya, Mersin ve İzmir illerimizin bu konuda büyük bir avantaja sahip olduğunu görebiliyoruz.

Yani Çukurova’mız, verimli topraklarına sahip olmasının yanı sıra dünyada iklim itibariyle önemli bir ekolojik yapıya sahip olmasıyla, hem bir çok meyve türünün genetik olarak çeşitlilik göstermesine hem de çoğu meyve türünün ekonomik olarak ve erken yetişmesi imkanına sahiptir.

Bir zamanlar pamuğun ana merkezi olan Çukurova’da sonrasında sebze-meyveye, tahıllar yöneldi. Ancak zaten yüksek olan maliyetler nedeniyle üretici kar edemeyince alternatif ürünlere yöneldi. Örneğin özellikle narenciye alanında büyük bir artış olduğunu görmekteyiz. Artık boş tarla dediğimiz sezonluk türler için alan neredeyse kalmadı.

Gelişen tarım teknolojisiyle birlikte üreticilerimiz de buna ayak uydurmak zorunda ve yaptığını da görebiliyoruz. Son yıllarda çoğu alanın bahçe bitkilerine dönüştürülmesi bunun önemli kanıtıdır.

Özellikle büyük bir getirisi olan, yani katma değeri yüksek erkenci ürünleri ve bilhassa yüksek gelir getiren sert çekirdekli türlere müthiş bir yönelme var. Hem de bunu örtü altında daha avantajlı olarak.. Ayrıca bir ürünü erken piyasaya çıkararak daha fazla kar elde etmek mümkün olmakta..

Bugün gelişen teknoloji artık bizleri dünyanın her yerinde pazara ulaştırabilmektedir. Dünya pazarında söz sahibi olmak istiyorsanız kaliteli ürün yetiştirmeli ve sürekli ürün temini sağlamalısınız. Biz de büyük bir avantajlı olduğumuz örtü altında sert çekirdekli meyve yetiştiriciliğinde hem erken, hem de sürekliliği sağlarsak ihracat şansımız daha yüksek olacaktır. Ayrıca sert çekirdekli meyveler sofralık olmasının yanında artık gıda sanayisinde de kullanılmaktadır.

Son yıllarda üreticilerimizin durumu ortada.. Karpuz bu yıl üreticilerimiz için tam kâbus oldu. Mısır bölgemizde yoğun iken yine zarar ettiriyordu. Buğday tek ürün olarak kurtarmıyor. Çünkü tarımda girdi maliyetlerimiz çok yüksek.. Mazot, gübre, ilaç her geçen gün artan döviz karşısında hızla yükselmekte ve üreticilerimiz işin içinden çıkamaz halde.. Destekler yetersiz. Çiftçiliği bırakan üreticilerimiz var.

Artık alternatif türlere yönelmekten başka çare yok ve sert çekirdekli erkenci ürünler bu konuda büyük bir avantaj bence.. Bölgemizde son yıllarda bu konuda yatırım yapan üreticilerimizin işleri iyi. İyi kâr marjı var. Doğru bir tercih ve bu konuda gerekli planlamalar yapılarak dünya pazarında söz sahibi olabiliriz.

Ülkemizin bu konuda coğrafik yapısıyla uygun olması bizim için büyük bir avantaj ve bu avantajı kullanmalıyız. Artık dünya eskisi kadar büyük değil.. İstediğiniz zaman dünyanın her yerine ürün gönderebiliyorsunuz. Çukurova’mız için bu avantajı iyi kullanmalı ve dünyada artık önemli her geçen gün daha iyi anlaşılan tarım alanını biz de iyi kullanmalıyız”