Hazine arazilerinin belediyelere ve toplu konut kooperatiflerine devriyle "Gecekondu önleme bölgeleri" oluşturulması çağrısı yapıldı
Haber Giriş Tarihi: 01.04.2013 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 31.03.2013 23:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
ÇKA'DAN 'GÖÇ' RAPORU ADANA (İHA) - Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) tarafından hazırlanan; 'Çukurova Bölgesi'ndeki Göç Olgusu: Sebepler, Sonuçlar ve Çözümler' konulu raporda, Türk toplumunun 'göç' olgusuna alıştığına dikkat çekildi. Raporda, göç olgusunun, Türkiye'de yaşanan hızlı değişim sürecinin en temel öğelerinden biri olduğu ifade edilirken, kırdan kente, doğudan batıya, yurt içine ve yurt dışına olan göç hem göçe konu olan kitlelerin, hem göçe hedef olan bölgelerin yaşamını, hem de Türk toplumunu yakından etkilediği yorumu yapıldı. Göçün nedenleri üzerinde yapılacak isabetli değerlendirmelerin, uygulanacak doğru politikalar ve uygun yatırımlar göçün sebeplerini ortadan kaldıracağı vurgulanırken, böylelikle sorunların da önüne geçilebileceği ifade edildi. GÖÇ, 'KÜLTÜR ÇATIŞMASI'NI DOĞURUYOR Göçün psikolojik, ekonomik ve sosyolojik sorunları beraberinde getirdiğine dikkat çekilirken, göçülen kentlerde sosyal ve asayiş problemleri arttığı ve daha sonra ekonomik ve kültürel çatışmaların yaşandığı tespiti yapıldı. Bu sorunların kronikleşmesi oluşması gereken toplumsal mutabakatı engellediği, kentin kendisine özgü yaşam standartlarını ve tarzını yok ettiği vurgulanırken, düzensiz ve plansız yerleşimin doğal bir sonucu olarak da çevre ve kültürel dokunun tahrip olduğunun altı çizildi. Artan nüfus karşısında asayiş hizmetlerinin yetersiz kalmasının, insanların kendi güvenliklerini yine kendilerinin sağlaması sonucunu doğuracağını, bunun da bir hukuk devletinde asla kabul edilemeyeceği ifade edildi. Kırsal kesimden şehir merkezlerine yapılan göçlerde kültürel farklılıklar ve yaşam şekilleri bariz bir şekilde farklılık gösterdiği ve kültür çatışmalarının ortaya çıktığı belirtildi. TÜRK TOPLUMU 'GÖÇ' OLGUSUNA ALIŞTI Raporda Türk toplumu için 'göç' olgusunun alışılmış bir durum olduğu ifade edilerek, şu görüşlere yer veriliyor; "Göç, adeta bir yaşam biçimi konumunda. Tarihsel süreç de bunu gösteriyor. Orta Asya'dan başlayan göç Anadolu'dan balkanlara kadar yayılmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla birlikte yurtdışından Türk soylu insanların Anadolu'ya göçü devam etmiş, nüfus mübadeleleri ile birçok insan Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerden Türkiye topraklarına göç etti. 1960'lı yıllarda başlayan yeni süreçle göç yurt dışına işçi göçü olarak kendini gösterdi. O yıllardaki göçün nedeni; Türkiye'deki ekonomik sıkıntılar yanında Batı Avrupa ülkelerinin imar ve sanayi sürecindeki işçi ihtiyacıydı. 1980'lerin ortalarından itibaren ülkemizde yaşanan terör olaylarına bağlı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden batıya doğru bir iç göç hareketi başladı. Çukurova Bölgesi, bu göçten en çok etkilenen bölge olurken, yoğun bir göçe maruz kaldı." 'GÖÇ VE SOSYAL UYUM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ' KURULMALI Adana ve Mersin'e yapılan göçlerin sadece terörden kaynaklanmadığı, aynı zamanda da verimli topraklarının işlenmesi ve hasadıyla sanayi tesisleri çevre illerden birçok mevsimlik işçinin bölgeye gelmesine yol açtığına işaret edilen raporda; Çukurova Bölgesi'nde göçle birlikte yaşanan sorunlara da hassasiyetle çözüm üretilmesinin bir zorunluluk olarak öne çıktığı vurgulandı. Bazı çözüm uygulamalarının merkezi, kimi uygulamaların da yerel düzeyde yapılması gerektiğinin altı çizilirken, ulusal düzeyde hem dışarıdan gelen göçün düzenlenmesi, hem de içeride gerçekleşen göçle ilgili çalışmalar yapılmak üzere 'Göç ve Sosyal Uyum Bakanlığı' ya da 'Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı' bünyesinde: 'Göç ve Sosyal Uyum Genel Müdürlüğü' kurulması talebi gündeme taşındı. Bölgesel ve yöresel gelir dengesizliklerinin giderilmesi için planlanan kamu ve özel yatırımların büyük bir kısmının net göç veren yörelere taşınmasını teşvik edecek etkin politikaların uygulanması da gündeme getirilen bir başka talep oldu. 'GECEKONDU ÖNLEME BÖLGELERİ' OLUŞTURULMALI Yoğun göç alan illerdeki yerel yönetimlerin merkezi hükümetten ve genel bütçeden alacakları payların yükseltilmesi ve geciktirilmeden verilmesi gerektiği kaydedilirken, 'kentten-kente göç'ü engelleyecek çeşitli önlemlerin yanı sıra kentsel alanlardan en yakın kırsal alanlara göçün özendirilmesi, hammaddeye bağlı olmayan serbest sanayi kuruluşlarının iş gücü arzının en yüksek olduğu bölgelere kurulması da sunulan çözüm önerileri arasında gösterildi. Orman köylerinden göçe katılanların oranını düşürmek amacıyla ormanlardan köylünün bilinçli ve etkin bir biçimde yararlanabilmesi noktasında olanaklar oluşturulması ve orman köylülerinin yerinde kalkındırılması için gerekli olan fon imkanlarının arttırılması istendi. Hazine arazilerinin belediyelere ve toplu konut kooperatiflerine devriyle gecekondu önleme bölgeleri oluşturulması, gecekonduya karşı proje uydu kentler yapılması, TOKİ'nin bu hususta daha etkin kullanılması konusu gündeme taşındı. 'ÖZERK DENETLEME KURUMLARI' OLUŞTURULMALI Göçle birlikte yaşanan sorunların için diğer çözüm önerileri de şöyle sıralandı: "Türk Ceza Kanunu'ndaki imar kirliliğine neden olma suçuyla etkin mücadele kapsamında, imar mevzuatına aykırı yapılaşmalara karşı müdahale ve yaptırım gücüyle donatılmış, meslek odaları, sivil kuruluşlar ve bilim adamları katılımlı özerk, yerel ve demokratik denetleme kurumları oluşturulmalı. Göç sonucu oluşan mahallelerdeki çocukların okula gitmelerinin teşvik edilmesi, okul öncesi eğitim verilmesi, okul sonrası boş vakitlerinde, sinema ve tiyatroai süreçle göç yurt dışına işçi g gibi kültür düzeyini arttıracak etkinliklerle eğitimsel sorunlarını çözüme kavuşturucu etütler sağlanmalı. Adana'nın Dağlıoğlu, Gülbahçesi, Şakirpaşa ve 19 Mayıs mahalleleriyle; Mersin'in Çay, Çilek, Şevket Sümer, Yenihal ve Gündoğdu gibi tamamen göçle gelenler tarafından oluşturulan mahallelerinde kentsel dönüşüm projeleri ivedilikle faaliyete geçirilmeli, buralarda düzgün ve yaşanabilir konutlar ve iş merkezleri inşa edilmeli."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ÇKA'DAN 'GÖÇ' RAPORU
Hazine arazilerinin belediyelere ve toplu konut kooperatiflerine devriyle "Gecekondu önleme bölgeleri" oluşturulması çağrısı yapıldı
Adana’da kanlı hesaplaşma!
Adana'da ölümcül kaza!
Hatay’da kuş gribi alarmı:Bir mahalle karantinaya alındı
Hatay’da depremzede ailenin kaldığı konteyner yandı
İzmir Seferihisar'da şok edici olay: 1 yaşındaki bebek denize atıldı, anne tutuklandı
SON HABERLER
Sanal kumarda 600 bin TL kaybedince hırsızlığa başvurdu!
Konya’nın Selçuklu ilçesinde, araçlardan hırsızlık yapan şüpheli polis tarafından yakalandı. Sanal kumarda 600 bin TL kaybettikten sonra hırsızlık yaptığı belirlenen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
BİSAM: Açlık sınırı 22 bin 75 TL, yoksulluk sınırı 76 bin 358 TL'ye ulaştı
Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Ocak 2025 verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 22 bin 75 TL, yoksulluk sınırını ise 76 bin 358 TL olarak hesapladı. Tek kişilik haneler için yoksulluk sınırı ise 35 bin 459 TL’ye ulaştı.
Mersin'de çocuklar yangında mahsur kaldı
Mersin'in Toroslar ilçesinde 3 katlı bir binada çıkan yangında mahsur kalan 3 çocuk, itfaiye ekiplerinin başarılı müdahalesiyle kurtarıldı. Yangın sırasında bir çocuk hafif yaralanırken, itfaiye ekiplerinden biri de yaralandı.