Erkut Zamkı: Travmaya maruz kalanlar ruh sağlığını nasıl koruyabilir?

Kahramanmaraş’ta 6 Şubatta 9 saat arayla 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem tam 11 ilde büyük etki yarattı.

Haber Giriş Tarihi: 01.03.2023 19:18
Haber Güncellenme Tarihi: 01.03.2023 19:18
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Erkut Zamkı: Travmaya maruz kalanlar ruh sağlığını nasıl koruyabilir?

Serhat ŞANLI / ÖZEL HABER

ADANA (İLKHABER) – Kahramanmaraş’ta 6 Şubatta 9 saat arayla 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem tam 11 ilde büyük etki yarattı. Türkiye'yi yasa boğan asrın felaketinde Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye ve Elazığ’da yıkım meydana getirerek çok sayıda can kaybına neden oldu.

Deprem oluştuğu şehirlerde büyük yıkıma neden olurken, insan psikolojisini de aynı şeklide etkiledi. Gazetemize depremin oluşturduğu psikolojik sorunlar hakkında konuşan Psikiyatrist/Psikoterapist Uzm. Dr. Erkut Zamkı, depremin neden olduğu travmaya karşı korunmaya karşı neler yapılabileceğini anlattı.

Zamkı, “Altta yatan neden ne olursa olsun sağ kalanın suçluluk duygusu travmanın dolaylı yoldan da olsa yoğun bir şekilde yaşanmasına ve hatta travma sonrası stres bozukluğu gibi majör bir psikiyatrik hastalık olarak kişinin üzerine yapışmasına neden olabilir. Bu nedenle önemsenmeli ve erkenden bazı önlemler alınarak giderilmelidir.

TRAVMAYA DOLAYI MARUZ KALANLAR RUH SAĞLIĞINI NASIL KORUYABİLİR?

Bu durumun psikiyatrideki karşılığı akut stres reaksiyonudur ve anormal bir olaya ruhun verdiği normal tepkiler olarak değerlendirilir. Dolayısıyla herhangi bir tedavi gerektirmez. Fakat bu belirtiler bir aydan uzun sürerse travma sonrası stres bozukluğu tanısını alır. Bu durum mutlaka ilaçla ve/veya psikoterapiyle tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Aksi takdirde kendiliğinden iyileşme oldukça nadirdir. Çoğunlukla kronik seyreder ve kişinin yaşamını birçok alanda olumsuz etkiler.

Deprem acımız henüz taze olduğu için, eğer bu yazıda bahsettiğim belirtileri sizler de yaşıyorsanız henüz kaygılanmanıza gerek yok. Aşağıda verdiğim önerilere uyarak bu durumu sadece bir akut stres reaksiyonu düzeyinde yaşayıp atlatma olasılığınız yüksektir.” Dedi.

KENDİNİZE ZAMAN TANIYIN

Depremden etkilenenlerin yapması gerekenler hakkında önerilerde bulunan Psikiyatrist/Psikoterapist Uzm. Dr. Erkut Zamkı, şu açıklamalarda bulundu;

“Deprem gibi olağandışı bir olaya ruhunuz olağan tepkiler veriyor. Ruhunuzda ufak bir yara oluştu, yakında iyileşecek. Aşağıdaki önerileri uygularsanız bu süreci daha rahat geçirirsiniz.

Yalnız değilsiniz, hemen hepimiz benzer durumlar yaşıyoruz. Hepimizi aynı gemideyiz. Covid-19 salgının ilk günlerini hatırlayın. Tüm dünyadaki bireyler, din, dil, ırk farkı gözetmeksizin benzer duygusal, düşünsel, davranışsal süreçlerden geçmiştik. Travma din, dil, ırk ayırt etmez. Hepimiz etkilendik, etkileniyoruz. Bu durum birlik ve beraberliğin böyle bir dönemde neden her zamankinden bile daha önemli olduğunu bize hatırlatmalı.

GÜNLÜK RUTİNLERİNİZİ SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIN

Durumunuz elverdiğince en kısa sürede günlük rutinlerinize dönün. İşinize, okulunuza gidin. Yapmaktan keyif aldığınız, size iyi geldiğini bildiğiniz davranışları, aktiviteleri yapmaya devam edin. Bu, insafsız ve umarsız olduğunuz anlamına gelmez. Oradaki insanlara acı çekerek yardımcı olamazsınız.

GÜVENİLİR KAYNAKTAN GELEN BİLGİLERE BAKIN

Travma mağdurlarına elinizden gelen desteği vererek yardımcı olabilirsiniz, acı çekerek değil. Sadece güvenilir kaynaklardan gelen bilgiye inanın, siz de sadece güvenilir kaynaktan gelen bilgiyi diğerlerine iletin.

Deprem gibi kitlesel travmalarda ortalıkta bir bilgi kirliliği olur. Çoğu insan, aslında tamamen iyi niyetli olarak duyduğu bilgileri kaynağının güvenilirliğini kontrol etmeden paylaşma telaşına düşer. Oysa bu tarz travmalarda sakinliği korumak ve bilgi kirliliğine aracı olmamak çok önemlidir.

SOSYAL VE GÖRSEL MEDYADA PAYLAŞILAN GÖRÜNTÜLERDEN UZAK DURUN

Doğru kaynaktan gelen hızlı bir bilgi hayat kurtarıcı olabilir. Gereksiz ve gerçek olmayan bilgiler hayati bilgilerin gözden kaçmasına neden olabilir. İnsanları gereksiz şekilde telaşlandırabilir, hatta galeyana getirebilir. Birlik ve beraberliğin bozulmasına, kaosa yol açabilir. Sosyal ve görsel medyada paylaşılan görüntülerden olabildiğince uzak durun.

ÇOCUKLARIN DA DEPREM İLE İLGİLİ GÖRÜNTÜLERE MARUZ KALMSINA ENGEL OLUN

Dolaylı yoldan travmaya maruz kalmanın en temel yollarından birinin sosyal ve görsel medyadaki görüntülere tekrar tekrar maruz kalmak olduğunu belirtmiştim. Enkaz kaldırma, arama, kurtarma çalışmalarını izlemek, enkaz altından çıkarılan yaralı insanları görmek, acılı insanların feryatlarını dinlemek travmanın etkisini daha fazla hissetmenize neden olacaktır.

Olan biteni takip etmek istiyorsanız görsel ve sosyal medyadan çok yazılı medyayı takip edin. Elbette ki yukarıda söylediğim gibi takip ettiğiniz kaynakların güvenilirliğinden emin olun. Çocuklarınızın da depremle ilgili görüntülere maruz kalmasına engel olun.

SOSYAL DESTEK AĞINIZI SÜRDÜRÜN, KENDİNİZİ İZOL EDİN

Travmanın kişiyi yalnızlaştırıcı etkisinden yukarıda bahsetmiştim. Oysa bu dönem yalnız kalmak, kendini diğerlerinden izole etmek travmanın etkisini daha çok yaşamanıza neden olur. Dostlarınızı, yakınlarınızı arayın. Onlarla buluşun, görüşün. Evde yalnız başınıza oturup sürekli travma görüntülerini izlerseniz bahsettiğim belirtileri daha yoğun yaşarsınız.

DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ GÜVENDİĞİNİZ KİŞİLERLE PAYLAŞIN

Akut stres reaksiyonun travma sonrası stres bozukluğuna dönüşmesindeki en önemli risk etkeni kaçınmadır. Yukarıda da bahsettiğim gibi kaçınmanın bir belirtisi de travmanın yarattığı duygular ve düşüncelerden kaçınmadır. Eğer bu konuda konuşursanız acınızın daha da artacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

PAYLAŞILAN ACI AZALIR

Güvendiğiniz bir yakınınızla depremle ilgili duygu ve düşüncelerinizi paylaşın. Paylaşılan acı azalır. Bu noktada aman dikkat: aldığınız ve izlediğiniz haberleri paylaşın demiyorum. Bunu yaparsanız yakınınızı da gereksiz bilgi kirliliğine maruz bırakmış olursunuz.

KENDİ FİZİKSEL SAĞLIĞINIZI İHMAL ETMEYİN

Uyku uyanıklık döngünüze dikkat edin. Geç saate kadar haberleri izleyip öğlene doğru kalkmayın. Uyku bozulursa ruh sağlığı da bozulmaya başlar. Beslenmenize, kişisel bakımınıza dikkat edin. Sağ kalanın suçluluğu nedeniyle uyumayan, yeterince beslenmeyen kişiler olduğunu tahmin edebiliyorum. Unutmayın: sizin acı çekmeniz, kendinizi ihmal etmeniz deprem mağdurlarını iyileştirmeyecek. Ancak siz iyi olursanız onlara destek olabilirsiniz. Bu nedenle kendi fiziksel ve ruhsal sağlığınızı ihmal etmeyin.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.