Son bir haftadır Türkiye’nin dört bir yanında baş gösteren protesto gösterilerinde yaşananları değerlendiren Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, “Sürecin itidalle yönetilmesi, hem hükümetin, hem özgürlük yanlısı bütün sivil güçlerin tarihi sorumluluğudur” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 05.06.2013 18:00
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2013 17:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
ADANA(İLKHABER) -Taksim’de ağaçların kesilmesine karşı gösterilen duyarlılığa güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak verdiği cevap toplumda büyük infial yarattığını belirten Edip Gülnar, “Devlet ve toplum arasındaki ilişkilerde toplumun ortaya çıkan sorunlar karşısında, çeşitli eylem biçimleriyle kamuoyu oluşturma girişimleri demokrasinin varlık nedenidir. İstanbul’da en sade deyimiyle çevre duyarlılığı diyebileceğimiz bir protestoya karşı asla kabul edilemez bir şiddet dilinin ortaya konması, meseleyi hızlı bir biçimde Taksim Gezi Parkı konusu olmaktan çıkarıp büyük bir toplumsal tepkiye dönüştürmüştür. Bu tür tepkiler, toplumda çeşitli nedenler üzerine ortaya çıkan sorunların algılanma biçimiyle ilgili bir rahatsızlık olarak değerlendirilmelidir. Zaman, zaman her demokratik toplumda bu tür sorunların birikmesi bir muhalefet dili ve anlayışı yarattığı zaman, iktidar partileri o muhalefetin içeriğini anlayarak sorunların çözümüne doğru yeni bir yaklaşım benimserler ki bu demokrasinin diğer rejimlerden üstün tarafını ifade eder. Demokratik sistemlerde iktidarların seçim yoluyla değişme usulü açıktır. Oy bireysel hak ve özgürlüklerin siyasal sisteme yansıyan en önemli unsurudur. Ancak demokrasilerde çeşitli toplumsal kesimler seçim dönemleri dışında da kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahiptir ve bu özgürlük asla küçümsenemez. Dolayısıyla şiddet yöntemlerini reddeden her türlü düşünce ve muhalefet etme biçimi demokratik sistemin vazgeçilmez unsurudur” diye konuştu. Türk-İş’in, demokrasiyi bütün ilke, kurum ve kurallarıyla savunan bir işçi konfederasyonu olduğunu kaydeden Edip Gülnar, sözlerini şu sözlerle tamamladı:
“Bu ülkenin insanlarının, sivil muhalefet unsurlarının gösteri ve yürüyüş haklarını savunmanın ötesinde, onların provakasyonlara karşı korunmasını da demokratik devletin bir görevi olarak görmektedir. Türk-İş, seçimle gelenlerin seçimle gitmesi ilkesini savunan herkesin aynı zamanda geniş halk kitlelerinin kendini ifade ve muhalefet hakkına da saygı göstermesi gerektiğine inanmaktadır. Türk-İş, demokrasi ve özgürlükler olmadan hiçbir başarı elde edilemeyeceğinin bilinciyle, tüm toplumsal kesimlerin demokrasi içinde istikrara hassasiyet göstermesi; hükümetin de sağduyulu yaklaşımı benimseyen bir sorumluğu kamuoyuna yansıtması gerektiğine inanmaktadır. Bugün ülkemizde yaşanan ve çeşitli hassasiyetlerin tezahürü olan eylem ve gösterilerin şiddet unsurlarından arındırılması, güvenlik güçlerinin süreci doğru bir şekilde yönetmesiyle mümkündür. Toplumsal taleplerin reddedilmesini değil anlaşılmasını ifade eden bir yönetim anlayışı bu sürecin uzlaşma içinde istikrara dönüştürülmesinin temel şartıdır. Bugün terör gibi bir sorunu çözme aşamasında olan Türkiye’nin, toplumsal muhalefetin taleplerini karşılayamayacak bir tutum göstermesi asla kabul edilemez ve ülkenin demokratikleşme sürecine zarar verir.
Türk-İş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Vekili Bülent Arınç tarafından kullanılan barış ve uzlaşma dilinin artırılarak sürdürülmesini ve güvenlik güçleri tarafından uygulanan şuursuz şiddetten vazgeçilmesini ivedilikle talep etmektedir. Sürecin itidalle yönetilmesi, hem Hükümetin, hem de özgürlük yanlısı bütün sivil güçlerin tarihi sorumluluğudur.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gülnar’dan sağduyu çağrısı
Son bir haftadır Türkiye’nin dört bir yanında baş gösteren protesto gösterilerinde yaşananları değerlendiren Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, “Sürecin itidalle yönetilmesi, hem hükümetin, hem özgürlük yanlısı bütün sivil güçlerin tarihi sorumluluğudur” dedi.
ADANA(İLKHABER) -Taksim’de ağaçların kesilmesine karşı gösterilen duyarlılığa güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak verdiği cevap toplumda büyük infial yarattığını belirten Edip Gülnar, “Devlet ve toplum arasındaki ilişkilerde toplumun ortaya çıkan sorunlar karşısında, çeşitli eylem biçimleriyle kamuoyu oluşturma girişimleri demokrasinin varlık nedenidir. İstanbul’da en sade deyimiyle çevre duyarlılığı diyebileceğimiz bir protestoya karşı asla kabul edilemez bir şiddet dilinin ortaya konması, meseleyi hızlı bir biçimde Taksim Gezi Parkı konusu olmaktan çıkarıp büyük bir toplumsal tepkiye dönüştürmüştür. Bu tür tepkiler, toplumda çeşitli nedenler üzerine ortaya çıkan sorunların algılanma biçimiyle ilgili bir rahatsızlık olarak değerlendirilmelidir. Zaman, zaman her demokratik toplumda bu tür sorunların birikmesi bir muhalefet dili ve anlayışı yarattığı zaman, iktidar partileri o muhalefetin içeriğini anlayarak sorunların çözümüne doğru yeni bir yaklaşım benimserler ki bu demokrasinin diğer rejimlerden üstün tarafını ifade eder. Demokratik sistemlerde iktidarların seçim yoluyla değişme usulü açıktır. Oy bireysel hak ve özgürlüklerin siyasal sisteme yansıyan en önemli unsurudur. Ancak demokrasilerde çeşitli toplumsal kesimler seçim dönemleri dışında da kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahiptir ve bu özgürlük asla küçümsenemez. Dolayısıyla şiddet yöntemlerini reddeden her türlü düşünce ve muhalefet etme biçimi demokratik sistemin vazgeçilmez unsurudur” diye konuştu. Türk-İş’in, demokrasiyi bütün ilke, kurum ve kurallarıyla savunan bir işçi konfederasyonu olduğunu kaydeden Edip Gülnar, sözlerini şu sözlerle tamamladı:
“Bu ülkenin insanlarının, sivil muhalefet unsurlarının gösteri ve yürüyüş haklarını savunmanın ötesinde, onların provakasyonlara karşı korunmasını da demokratik devletin bir görevi olarak görmektedir. Türk-İş, seçimle gelenlerin seçimle gitmesi ilkesini savunan herkesin aynı zamanda geniş halk kitlelerinin kendini ifade ve muhalefet hakkına da saygı göstermesi gerektiğine inanmaktadır. Türk-İş, demokrasi ve özgürlükler olmadan hiçbir başarı elde edilemeyeceğinin bilinciyle, tüm toplumsal kesimlerin demokrasi içinde istikrara hassasiyet göstermesi; hükümetin de sağduyulu yaklaşımı benimseyen bir sorumluğu kamuoyuna yansıtması gerektiğine inanmaktadır. Bugün ülkemizde yaşanan ve çeşitli hassasiyetlerin tezahürü olan eylem ve gösterilerin şiddet unsurlarından arındırılması, güvenlik güçlerinin süreci doğru bir şekilde yönetmesiyle mümkündür. Toplumsal taleplerin reddedilmesini değil anlaşılmasını ifade eden bir yönetim anlayışı bu sürecin uzlaşma içinde istikrara dönüştürülmesinin temel şartıdır. Bugün terör gibi bir sorunu çözme aşamasında olan Türkiye’nin, toplumsal muhalefetin taleplerini karşılayamayacak bir tutum göstermesi asla kabul edilemez ve ülkenin demokratikleşme sürecine zarar verir.
Türk-İş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Vekili Bülent Arınç tarafından kullanılan barış ve uzlaşma dilinin artırılarak sürdürülmesini ve güvenlik güçleri tarafından uygulanan şuursuz şiddetten vazgeçilmesini ivedilikle talep etmektedir. Sürecin itidalle yönetilmesi, hem Hükümetin, hem de özgürlük yanlısı bütün sivil güçlerin tarihi sorumluluğudur.”
Adana'nın simgesi Seyhan Nehri, suya kavuştu
Adana'da otel çalışması nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor
Adana'da etlerinde at ve dana eti tespit edilen kasap hangisi! Skandalın bu kadarı!
Kızılcık Şerbeti'nde Leman karakterine hayat veren Sevim Erdoğan kimdir?
Enerjisa, 2024 yılı karından hisse başına 2,4395 TL temettü dağıtacak
SON HABERLER
Şişli'de Kent Lokantaları kapatıldı!
Şişli Belediyesi'ne kayyum olarak atanan Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen'in ilk icraatı, kent lokantalarını kapatmak oldu.
BYD'den rekor kâr: Dördüncü çeyrekte yüzde 73 artış
Çinli elektrikli araç üreticisi BYD, 2024 yılının dördüncü çeyreğinde net kârını %73,1 artırarak 15 milyar yuan seviyesine çıkardı. Şirket, düşük fiyat politikası ve yüksek satış hacmiyle rakiplerini geride bırakarak Çin otomobil pazarında Volkswagen’i geçti.
Kızılcık Şerbeti oyuncularından set dedikodularına cevap: Evrim Alasya'ya yönelik iddialar yalanlandı
Show TV'nin popüler dizisi Kızılcık Şerbeti, hem ekranlara damgasını vuran hikayesiyle hem de set arkasındaki dedikodularla sıkça gündem oluyor. Son olarak, dizinin Zülkar ve Leman karakterlerine hayat veren Bahtiyar Memili ve Sevim Erdoğan, Gel Konuşalım programına konuk olduklarında setteki bazı oyuncuların egolarından bahsederek dikkatleri üzerine çekmişti.