Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir son yıllarda anız yakmaların azalmasının sevindirici olduğunu fakat tamamen ortadan kalkması gerektiğinin altını çizerek, “Anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar. Anız yakan toprağı, doğayı ve hatta aslında geleceğini yakar” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 23.08.2020 15:45
Haber Güncellenme Tarihi: 23.08.2020 15:45
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Serhat ŞANLI / ÖZEL HABER
ADANA (İLKHABER) – Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir son yıllarda anız yakmaların azalmasının sevindirici olduğunu fakat tamamen ortadan kalkması gerektiğinin altını çizerek, “Anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar. Anız yakan toprağı, doğayı ve hatta aslında geleceğini yakar” dedi.
Küresel iklim krizi, verim arazilerin erozyon, tatlı su kaynaklarının azalması vb. nedenlerle tarım arazilerindeki azalış, ayrıca her gecen gün artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacı beraberinde tarımın tüm dünyada önemini daha da artırıyor.
Tarımın her geçen gün önem kazanması ile birlikte, kullanılabilir tarım toprakların da önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Çok değil, daha 10 yıl öncesine kadar özellikle buğday ve mısır hasadı dönemlerinde bilinçsizce yapılan anız yakmalar, verimi düşürmesinin yanında, binlerce yılda oluşan toprak için büyük bir tehlike arz ederken, gelişen teknoloji, toprağın öneminin her geçen gün artması ile birlikte özellikle hasat dönemlerinde yapılan uyarılar ile toplumda büyük bir bilinç oluşturularak anız yakmalar azalmaya başladı..
Anız yakmalar hakkında gazetemize konuşan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, anız yakmaların aslına üreticilerin ve hatta hepimizin geleceğini yok ettiğini söyledi.
Buğday ve mısır hasadı dönemlerinde sık sık karşılaşılan anız yakmadan dolayı toprak yapısının bozulduğunu ve sonraki dönemlerde verimin düştüğüne dikkat çeken İncefikir, “Anız yakmak başta toprak içerisindeki mikroorganizmaları yok eder. İkincisi de verimi düşürür. Yani ileriki dönemlerde ekeceğiniz ürünlerin verimi düşer. Bu gelecekte zarar etmeniz anlamına gelir” dedi.
Ürünlerin hasat sonrası tarlada kalan anızların toprağa daha yararlı olması için sap parçalama makineleri ile öğütüp tarlada organik madde haline getirmek gerektiğini yada bioenerji için kullanılabileceğini belirten Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, şu uyarılarda bulundu;
“Anız yangınları, Çukurova Bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye’nin en önemli çevre sorunlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Anız, tarlalarda hasat işlemi sonrasında toprak yüzeyinde kalan kök, sap, yaprak gibi atıkların tümünün ortak adıdır.
Hasat sonrası anız ve bitki artıklarının ayrışması ve çürümesi uzun zaman aldığından, yetiştiriciler bir sonraki ekim dönemine yönelik toprağı hazırlamak için bu artıkları yakmaktadırlar. Bu atıkları parçalamak için üreticinin anız yakmaya yönelmesinin en büyük nedeni yakıt maliyeti. Üretici bir şekilde bu anızı parçalayarak organik madde olarak toprağa kazandırabilir ama yüksek akaryakıt maliyeti üreticiyi anızı yakmaya adeta teşvik ediyor.
Tarlada kalan anızın yakılması topraktaki organik maddesinin azalması yanında toprağı mesken olarak edinen ve ona hayat veren her türlü canlı organizmanın yaşamını da tehdit etmektedir. Anız yakılan topraklarda birtakım değişiklikler ortaya çıkmaktadır.
Yanmayla birlikte toprağın besleyiciliği sadece elementer düzeyde değil, toprağın besleyebilme parametrelerinde de birtakım değişiklikler meydana gelir. Bu konuda temel parametrelerden biri olan toprak pH’ı yanmayla birlikte değişir. Yanmanın bir diğer etkisi de topraklara uygulanan gübrelerin kaybolması şeklinde ortaya çıkar.
Anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar. Anız yangınları sırasında 0-5 cm üst toprakta 330 C derecelere ulaşan sıcaklıkta en önemli verimlilik parametrelerinden biri olan organik madde miktarı azalmakta, mikrobiyolojik aktivite gerilemekte, toprak canlıları yok olmakta, su tutma kapasitesi azalmakta, biyolojik denge bozulmakta, erozyon riski artmakta ve aynı zamanda zararlı bazı gazlar atmosfere salınmaktadır. Anızın yakılması ile mikrobiyal humus oluşumu için toprağa verilen organik madde miktarı azalmaktadır.
Anız yangınları sonucunda havada partikül miktarı artmakta, karbon monoksit ve uçucu organik bileşikler atmosfere karışmaktadır. Ağırlaşan hava astım, amfizem, zatürre, bronşit, kalp ve akciğer rahatsızlıkları ile alerjik reaksiyonları tetiklemekte ve burun boğaz ve göz tahrişlerine neden olmaktadır.
Enerji üretimi, dönüşümü ve tüketimi, toplum yaşamı için her zaman önemli olmuştur. Artan nüfusla birlikte fosil kökenli yakıtlarının sınırlı olması ve çevreye verdiği zararlar nedeniyle yeni enerji kaynakları için arayış başlamıştır.
Bu açıdan, sürekli, yenilenebilir ve çevreye zararsız enerji kaynakları önem kazanmıştır. Bu enerjinin üretiminde bitkisel atıklar; kıyılmış sap, saman, anız ve mısır artıkları, şeker pancarı yaprakları ve çimen artıkları önemli bir değere sahiptir. Bu tarımsal atıkların devlet desteği ile ekonomiye kazandırılması anız yangınlarına karşı önemli bir adım olacaktır”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İncefikir: Anız yakan geleceğini yakar
Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir son yıllarda anız yakmaların azalmasının sevindirici olduğunu fakat tamamen ortadan kalkması gerektiğinin altını çizerek, “Anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar. Anız yakan toprağı, doğayı ve hatta aslında geleceğini yakar” dedi.
Serhat ŞANLI / ÖZEL HABER
ADANA (İLKHABER) – Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir son yıllarda anız yakmaların azalmasının sevindirici olduğunu fakat tamamen ortadan kalkması gerektiğinin altını çizerek, “Anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar. Anız yakan toprağı, doğayı ve hatta aslında geleceğini yakar” dedi.
Küresel iklim krizi, verim arazilerin erozyon, tatlı su kaynaklarının azalması vb. nedenlerle tarım arazilerindeki azalış, ayrıca her gecen gün artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacı beraberinde tarımın tüm dünyada önemini daha da artırıyor.
Tarımın her geçen gün önem kazanması ile birlikte, kullanılabilir tarım toprakların da önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Çok değil, daha 10 yıl öncesine kadar özellikle buğday ve mısır hasadı dönemlerinde bilinçsizce yapılan anız yakmalar, verimi düşürmesinin yanında, binlerce yılda oluşan toprak için büyük bir tehlike arz ederken, gelişen teknoloji, toprağın öneminin her geçen gün artması ile birlikte özellikle hasat dönemlerinde yapılan uyarılar ile toplumda büyük bir bilinç oluşturularak anız yakmalar azalmaya başladı..
Anız yakmalar hakkında gazetemize konuşan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, anız yakmaların aslına üreticilerin ve hatta hepimizin geleceğini yok ettiğini söyledi.
Buğday ve mısır hasadı dönemlerinde sık sık karşılaşılan anız yakmadan dolayı toprak yapısının bozulduğunu ve sonraki dönemlerde verimin düştüğüne dikkat çeken İncefikir, “Anız yakmak başta toprak içerisindeki mikroorganizmaları yok eder. İkincisi de verimi düşürür. Yani ileriki dönemlerde ekeceğiniz ürünlerin verimi düşer. Bu gelecekte zarar etmeniz anlamına gelir” dedi.
Ürünlerin hasat sonrası tarlada kalan anızların toprağa daha yararlı olması için sap parçalama makineleri ile öğütüp tarlada organik madde haline getirmek gerektiğini yada bioenerji için kullanılabileceğini belirten Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, şu uyarılarda bulundu;
“Anız yangınları, Çukurova Bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye’nin en önemli çevre sorunlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Anız, tarlalarda hasat işlemi sonrasında toprak yüzeyinde kalan kök, sap, yaprak gibi atıkların tümünün ortak adıdır.
Hasat sonrası anız ve bitki artıklarının ayrışması ve çürümesi uzun zaman aldığından, yetiştiriciler bir sonraki ekim dönemine yönelik toprağı hazırlamak için bu artıkları yakmaktadırlar. Bu atıkları parçalamak için üreticinin anız yakmaya yönelmesinin en büyük nedeni yakıt maliyeti. Üretici bir şekilde bu anızı parçalayarak organik madde olarak toprağa kazandırabilir ama yüksek akaryakıt maliyeti üreticiyi anızı yakmaya adeta teşvik ediyor.
Tarlada kalan anızın yakılması topraktaki organik maddesinin azalması yanında toprağı mesken olarak edinen ve ona hayat veren her türlü canlı organizmanın yaşamını da tehdit etmektedir. Anız yakılan topraklarda birtakım değişiklikler ortaya çıkmaktadır.
Yanmayla birlikte toprağın besleyiciliği sadece elementer düzeyde değil, toprağın besleyebilme parametrelerinde de birtakım değişiklikler meydana gelir. Bu konuda temel parametrelerden biri olan toprak pH’ı yanmayla birlikte değişir. Yanmanın bir diğer etkisi de topraklara uygulanan gübrelerin kaybolması şeklinde ortaya çıkar.
Anız yangınları sadece toprağın verimliliğinin kötüleşmesine neden olmayıp, aynı zamanda üretimin düşmesi ve çevre ile atmosferin kirlenmesine yol açar. Anız yangınları sırasında 0-5 cm üst toprakta 330 C derecelere ulaşan sıcaklıkta en önemli verimlilik parametrelerinden biri olan organik madde miktarı azalmakta, mikrobiyolojik aktivite gerilemekte, toprak canlıları yok olmakta, su tutma kapasitesi azalmakta, biyolojik denge bozulmakta, erozyon riski artmakta ve aynı zamanda zararlı bazı gazlar atmosfere salınmaktadır. Anızın yakılması ile mikrobiyal humus oluşumu için toprağa verilen organik madde miktarı azalmaktadır.
Anız yangınları sonucunda havada partikül miktarı artmakta, karbon monoksit ve uçucu organik bileşikler atmosfere karışmaktadır. Ağırlaşan hava astım, amfizem, zatürre, bronşit, kalp ve akciğer rahatsızlıkları ile alerjik reaksiyonları tetiklemekte ve burun boğaz ve göz tahrişlerine neden olmaktadır.
Enerji üretimi, dönüşümü ve tüketimi, toplum yaşamı için her zaman önemli olmuştur. Artan nüfusla birlikte fosil kökenli yakıtlarının sınırlı olması ve çevreye verdiği zararlar nedeniyle yeni enerji kaynakları için arayış başlamıştır.
Bu açıdan, sürekli, yenilenebilir ve çevreye zararsız enerji kaynakları önem kazanmıştır. Bu enerjinin üretiminde bitkisel atıklar; kıyılmış sap, saman, anız ve mısır artıkları, şeker pancarı yaprakları ve çimen artıkları önemli bir değere sahiptir. Bu tarımsal atıkların devlet desteği ile ekonomiye kazandırılması anız yangınlarına karşı önemli bir adım olacaktır”
Diyarbakır’da doğum günü dönüşü dehşet!
Şarköy'deki orman yangını 42. saatte kısmen kontrol altına alındı
2025 YKS sonuçları ne zaman açıklanacak? ÖSYM duyurdu, erken açıklanır mı?
Nevşehir’de korkutan kaza: Porsche takla attı
Fatih Karagümrük, Adanaspor forması giyen eski oyuncusu Fatih Kurucuk ile anlaşma sağladı
SON HABERLER
Emekli polis memuru tartıştığı 3 kişiyi silahla yaraladı
Tokat'ta mesire alanında çıkan tartışmada emekli polis memuru, 3 kişiyi tabanca ile vurarak yaraladı.
Van'da kamyonetteki yün çuvallarının içinden 122 kilo uyuşturucu çıktı
Van'ın Gürpınar ilçesinde bir kamyonette yapılan aramada tahtaların altına saklanmış yün çuvallarının içerisinde 82 kilogram skunk maddesi ile 40 kilo 500 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.
Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'nde zam krizi
Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'nde görev yapan doktor ve hemşireler, uzun süredir bekledikleri maaş düzenlemelerinin yapılmaması üzerine bugün hastane önünde grev başlattı.