Türkiye’nin tarımda önemli bir yeri olarak öne çıkan Çukurova’da da Mayıs ayı ile birlikte üreticileri karpuz hasadı heyecanı sardı. Tezgahlarda yerini alan ithal karpuzun kilosu şuanda 7-8 TL sevilerinde seyrederken, vatandaşın isteğine göre dilim olarak da satılabiliyor. Türkiye’nin ilk turfanda karpuzunun yetiştirildiği Çukurova 'da hasada sayılı günler kala ithalat konusunda uyarılarda bulunan Adana Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “İran'dan veya Afrika ülkelerinden ithal edilen karpuz, aylardan binbir emeğin yanında yüksek maliyetlerle ürün yetiştiren ve hasada hazırlanan yerli çiftçinin emeğinin karşılığını alamamasına neden olmaktadır” dedi.
Haber Giriş Tarihi: 16.05.2021 18:34
Haber Güncellenme Tarihi: 16.05.2021 18:34
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Serhat ŞANLI /ÖZEL HABER
ADANA (İLKHABER) – Türkiye’nin ilk turfanda karpuzunun yetiştirildiği Çukurova 'da hasada sayılı günler kala ithalat konusunda uyarılarda bulunan Adana Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “İran'dan veya Afrika ülkelerinden ithal edilen karpuz, aylardan binbir emeğin yanında yüksek maliyetlerle ürün yetiştiren ve hasada hazırlanan yerli çiftçinin emeğinin karşılığını alamamasına neden olmaktadır” dedi..
Her ne kadar mevsiminde sebze ve meyve tüketiminin hem tadı hem de faydasının daha fazla olduğu belirtilse de, artık günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte tarımın da modern şekilde yapılasıyla hemen hemen yılın 12 ayında istenilen sebze ve meyveyi bulmak mümkün..
Türkiye’nin tarımda önemli bir yeri olarak öne çıkan Çukurova’da da Mayıs ayı ile birlikte üreticileri karpuz hasadı heyecanı sardı. Tezgahlarda yerini alan ithal karpuzun kilosu şuanda 7-8 TL sevilerinde seyrederken, vatandaşın isteğine göre dilim olarak da satılabiliyor.
Ülkemizde ilk turfanda karpuzunun yetiştirildiği Çukurova 'da 1-2 hafta içerisinde hasadın başlaması beklenirken, üreticiler hasat dönemine yakın zamanda dışarıdan ithal edilen karpuzların piyasada yer almasına tepki veriyor.
Türkiye'nin karpuz ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayan Adana'nın kıyı bölgesinde yer alan Karataş ve Tuzla’da kumluk alanlarda 1-2 hafta içerisinde başlanacak. Karpuz hasadı yaklaşırken üreticilere tam olgunluğa erişmemiş ürünlerin hasat edilmemesi konusunda uyarılarda bulunan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, öte yandan dışarıdan ithal edilen karpuz hem yerli üreticiye zarar vereceğini, hem de hijyen olmadığını söylüyor.
Çukurova’da 98-100 bin dekar alanda turfanda karpuz yetiştiriciliği yapıldığını belirten İncefikir, “Aslında Adana’da tufanda karpuz hasadı Mayıs ortalarında başlar. Fakat bu yıl Nisan ve Mayıs aylarında havaların serin olması nedeniyle hasat biraz gecikti. Muhtemelen 10 gün içerisinde yavaş yavaş hasat başlar ve tüm Türkiye'ye ürünleri dağıtmaya başlarız” dedi.
İncefikir,” Türkiye'de en erken karpuz ekimi ve hasadının yapıldığı Adana'da, Ocak ayı ile birlikte yoğun olarak Akyatan Lagünü civarında bulunan kumluk alanda ekimine başlandı ve geçen sürede üreticilerimiz gözü gibi bakımını yaparak günümüze kadar yetiştirdi.
Aslında şuana kadar biraz havaların iyi gitmesi ile birlikte umutlanan üreticiler, Mayıs ayı ile birlikte ilk turfanda hasadı yapacak. Normalde şimdiye başlamış olması gerekiyordu ancak serinliğin halen devam etmesi hasat dönemini biraz geciktirdi. Bugün ülkemizde üretilen yaklaşık 4 milyon ton karpuzun yüzde 20'sinin yetiştirildiği Adana’da yıllık yaklaşık 800 bin ton karpuz üretimi gerçekleştiriliyor” diye konuştu.
Hasat öncesi piyasada satılan ithal karpuzların üreticilere zarar vereceğine dikkat çeken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, üreticilerin ise ham karpuz hasat yapması konusunda uyararak şu bilgilere yer verdi;
“Piyasada marketlerde karpuz satılmakta.. Aslında bu salgın döneminde hem büyük risk, hem de kendi yerli karpuzumuza darbe demek.. Engellenmesi gerekir. Çünkü tarla ürünleri içinde yöresel olarak en erkenci ürün olması nedeniyle üretici için önemli gelir kaynağına sahip ürün olan karpuzda en büyük sıkıntı hasada kısa bir süre kala yurt dışından özellikle İran ve Afrika’dan ithalat yapılmasıdır.
İthal edilen karpuzun em hijyenik değildir, hem de sağlıklı değil. Aslında tarımda yurt dışından ürün getirilmesi, sizin nice emek verdiğiniz ve erken yetiştirme dediğimiz turfandacılık, erkencilik özelliğinin yitirilmesine neden olmaktadır.
Karpuz üreticisinin en büyük sorunlarından biri ithalat. Çiftçiler olarak, ürettiğimiz karpuzun değerinde satılması için İran'dan karpuz ithalatı yapılmasını istemiyoruz. Biz kendi ektiğimiz ürünlerin ne olduğunu biliyoruz. Çünkü bakanlığın denetiminde yapılıyor. Hangi ilaçların kullanıldığı, tutanağı, çizelgesi belli.
Ancak yurt dışından gelen karpuzun ne olduğunu, yetiştirilirken ne atıldığını, hangi işlemden geçtiğini bilmiyoruz. Şimdi marketlerde karpuz satışı görebiliyoruz. Bizim ürünler daha piyasaya çıkmadı. Bu ürünler nereden getiriliyor? Bu üreticiye zarar vermektedir. O nedenle bu risk bence..
Yöremizde üretilen karpuzun dönüm başına verimi de Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bugün Adana’da ortalama dekardan 6 ile 6,5 ton arası karpuz elde edilmektedir. Ayrıca karpuzun erkenci olması, sezonda piyasaya nakit para girişi sağlamaktadır. Üreticimizin eline erken sıcak para geçmektedir. Karpuz bu yönden çiftçimiz için ekonomik olarak büyük önem taşımaktadır.
Diğer ülkeler üreticisini korumak için elinden geleni yapmakta ancak bu mantık bizde çok fazla yok. Üreticinin korunması gerekiyor. Karpuzun üzerinde yasak olan veya zararlı bir ilaç kalıntısı olabilir. Coronavirüs pandemisi etkisi halen devam ediyor. Getirilen ürünlerde de olabilir. Biz oradaki üreticilerin nasıl denetlendiğini bilmiyoruz.
Bizde hasada kısa bir süre kaldı ve hasat ile birlikte ithal edilen karpuzlar Adana karpuzu olarak satılmaya başlanacak. Çünkü bizim ürettiğimiz karpuzlar aroma olarak daha güzel. Adana karpuzunun, kokusu, lezzeti ve rengi bir başka.. Zaten ünlü bir karpuzumu var.
Adana karpuzunun kabuk rengi koyu yeşil, meyve eti kırmızı, şeker oranı yüksektir. İran karpuzunun kabuk rengi ise açık yeşil, meyve eti soluk kırmızı ya da pembe, tadında ise şeker oranı düşüktür. Buna dikkat etmek gerekir.
Son bir buçuk yıldır bir pandemidir gidiyor. Tüm dünya sıkıntılı.. Kapanmalar, tedbirler vs. derken ülkemiz çiftçisi ise üretim faaliyetlerine ara vermeden devam etmektedir. Salgınla mücadele ettiğimiz bu süreçte gıdaya erişimde sıkıntı yaşamıyorsak, çiftçilerimizin gösterdiği özveri ve fedakarlık sayesindedir.
O nedenle üreticilerimizin işlerini devam ettirmesi için onları korumalı ve desteklemeliyiz. Sonuçta tarım insanlık tarihinden beri önemli bir alandır ve bu önemli yaşam olduğu sürece devam edecektir”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İncefikir; “Karpuz üreticisini korumalıyız”
Türkiye’nin tarımda önemli bir yeri olarak öne çıkan Çukurova’da da Mayıs ayı ile birlikte üreticileri karpuz hasadı heyecanı sardı. Tezgahlarda yerini alan ithal karpuzun kilosu şuanda 7-8 TL sevilerinde seyrederken, vatandaşın isteğine göre dilim olarak da satılabiliyor. Türkiye’nin ilk turfanda karpuzunun yetiştirildiği Çukurova 'da hasada sayılı günler kala ithalat konusunda uyarılarda bulunan Adana Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “İran'dan veya Afrika ülkelerinden ithal edilen karpuz, aylardan binbir emeğin yanında yüksek maliyetlerle ürün yetiştiren ve hasada hazırlanan yerli çiftçinin emeğinin karşılığını alamamasına neden olmaktadır” dedi.
Serhat ŞANLI /ÖZEL HABER
ADANA (İLKHABER) – Türkiye’nin ilk turfanda karpuzunun yetiştirildiği Çukurova 'da hasada sayılı günler kala ithalat konusunda uyarılarda bulunan Adana Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, “İran'dan veya Afrika ülkelerinden ithal edilen karpuz, aylardan binbir emeğin yanında yüksek maliyetlerle ürün yetiştiren ve hasada hazırlanan yerli çiftçinin emeğinin karşılığını alamamasına neden olmaktadır” dedi..
Her ne kadar mevsiminde sebze ve meyve tüketiminin hem tadı hem de faydasının daha fazla olduğu belirtilse de, artık günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte tarımın da modern şekilde yapılasıyla hemen hemen yılın 12 ayında istenilen sebze ve meyveyi bulmak mümkün..
Türkiye’nin tarımda önemli bir yeri olarak öne çıkan Çukurova’da da Mayıs ayı ile birlikte üreticileri karpuz hasadı heyecanı sardı. Tezgahlarda yerini alan ithal karpuzun kilosu şuanda 7-8 TL sevilerinde seyrederken, vatandaşın isteğine göre dilim olarak da satılabiliyor.
Ülkemizde ilk turfanda karpuzunun yetiştirildiği Çukurova 'da 1-2 hafta içerisinde hasadın başlaması beklenirken, üreticiler hasat dönemine yakın zamanda dışarıdan ithal edilen karpuzların piyasada yer almasına tepki veriyor.
Türkiye'nin karpuz ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayan Adana'nın kıyı bölgesinde yer alan Karataş ve Tuzla’da kumluk alanlarda 1-2 hafta içerisinde başlanacak. Karpuz hasadı yaklaşırken üreticilere tam olgunluğa erişmemiş ürünlerin hasat edilmemesi konusunda uyarılarda bulunan Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, öte yandan dışarıdan ithal edilen karpuz hem yerli üreticiye zarar vereceğini, hem de hijyen olmadığını söylüyor.
Çukurova’da 98-100 bin dekar alanda turfanda karpuz yetiştiriciliği yapıldığını belirten İncefikir, “Aslında Adana’da tufanda karpuz hasadı Mayıs ortalarında başlar. Fakat bu yıl Nisan ve Mayıs aylarında havaların serin olması nedeniyle hasat biraz gecikti. Muhtemelen 10 gün içerisinde yavaş yavaş hasat başlar ve tüm Türkiye'ye ürünleri dağıtmaya başlarız” dedi.
İncefikir,” Türkiye'de en erken karpuz ekimi ve hasadının yapıldığı Adana'da, Ocak ayı ile birlikte yoğun olarak Akyatan Lagünü civarında bulunan kumluk alanda ekimine başlandı ve geçen sürede üreticilerimiz gözü gibi bakımını yaparak günümüze kadar yetiştirdi.
Aslında şuana kadar biraz havaların iyi gitmesi ile birlikte umutlanan üreticiler, Mayıs ayı ile birlikte ilk turfanda hasadı yapacak. Normalde şimdiye başlamış olması gerekiyordu ancak serinliğin halen devam etmesi hasat dönemini biraz geciktirdi. Bugün ülkemizde üretilen yaklaşık 4 milyon ton karpuzun yüzde 20'sinin yetiştirildiği Adana’da yıllık yaklaşık 800 bin ton karpuz üretimi gerçekleştiriliyor” diye konuştu.
Hasat öncesi piyasada satılan ithal karpuzların üreticilere zarar vereceğine dikkat çeken Seyhan Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Cahit İncefikir, üreticilerin ise ham karpuz hasat yapması konusunda uyararak şu bilgilere yer verdi;
“Piyasada marketlerde karpuz satılmakta.. Aslında bu salgın döneminde hem büyük risk, hem de kendi yerli karpuzumuza darbe demek.. Engellenmesi gerekir. Çünkü tarla ürünleri içinde yöresel olarak en erkenci ürün olması nedeniyle üretici için önemli gelir kaynağına sahip ürün olan karpuzda en büyük sıkıntı hasada kısa bir süre kala yurt dışından özellikle İran ve Afrika’dan ithalat yapılmasıdır.
İthal edilen karpuzun em hijyenik değildir, hem de sağlıklı değil. Aslında tarımda yurt dışından ürün getirilmesi, sizin nice emek verdiğiniz ve erken yetiştirme dediğimiz turfandacılık, erkencilik özelliğinin yitirilmesine neden olmaktadır.
Karpuz üreticisinin en büyük sorunlarından biri ithalat. Çiftçiler olarak, ürettiğimiz karpuzun değerinde satılması için İran'dan karpuz ithalatı yapılmasını istemiyoruz. Biz kendi ektiğimiz ürünlerin ne olduğunu biliyoruz. Çünkü bakanlığın denetiminde yapılıyor. Hangi ilaçların kullanıldığı, tutanağı, çizelgesi belli.
Ancak yurt dışından gelen karpuzun ne olduğunu, yetiştirilirken ne atıldığını, hangi işlemden geçtiğini bilmiyoruz. Şimdi marketlerde karpuz satışı görebiliyoruz. Bizim ürünler daha piyasaya çıkmadı. Bu ürünler nereden getiriliyor? Bu üreticiye zarar vermektedir. O nedenle bu risk bence..
Yöremizde üretilen karpuzun dönüm başına verimi de Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bugün Adana’da ortalama dekardan 6 ile 6,5 ton arası karpuz elde edilmektedir. Ayrıca karpuzun erkenci olması, sezonda piyasaya nakit para girişi sağlamaktadır. Üreticimizin eline erken sıcak para geçmektedir. Karpuz bu yönden çiftçimiz için ekonomik olarak büyük önem taşımaktadır.
Diğer ülkeler üreticisini korumak için elinden geleni yapmakta ancak bu mantık bizde çok fazla yok. Üreticinin korunması gerekiyor. Karpuzun üzerinde yasak olan veya zararlı bir ilaç kalıntısı olabilir. Coronavirüs pandemisi etkisi halen devam ediyor. Getirilen ürünlerde de olabilir. Biz oradaki üreticilerin nasıl denetlendiğini bilmiyoruz.
Bizde hasada kısa bir süre kaldı ve hasat ile birlikte ithal edilen karpuzlar Adana karpuzu olarak satılmaya başlanacak. Çünkü bizim ürettiğimiz karpuzlar aroma olarak daha güzel. Adana karpuzunun, kokusu, lezzeti ve rengi bir başka.. Zaten ünlü bir karpuzumu var.
Adana karpuzunun kabuk rengi koyu yeşil, meyve eti kırmızı, şeker oranı yüksektir. İran karpuzunun kabuk rengi ise açık yeşil, meyve eti soluk kırmızı ya da pembe, tadında ise şeker oranı düşüktür. Buna dikkat etmek gerekir.
Son bir buçuk yıldır bir pandemidir gidiyor. Tüm dünya sıkıntılı.. Kapanmalar, tedbirler vs. derken ülkemiz çiftçisi ise üretim faaliyetlerine ara vermeden devam etmektedir. Salgınla mücadele ettiğimiz bu süreçte gıdaya erişimde sıkıntı yaşamıyorsak, çiftçilerimizin gösterdiği özveri ve fedakarlık sayesindedir.
O nedenle üreticilerimizin işlerini devam ettirmesi için onları korumalı ve desteklemeliyiz. Sonuçta tarım insanlık tarihinden beri önemli bir alandır ve bu önemli yaşam olduğu sürece devam edecektir”