SON DAKİKA
Hava Durumu

Kadın gazeteciler sorunlarını konuştu

Yaptıkları haberlerle toplumun tüm kesimlerinin sesini duyurmaya çalışan, onların sorunlarını dile getiren gazeteciler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla dün, medyada kadın çalışanların yaşadıkları zorlukları, sıkıntıları ve şiddeti konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 01.04.2013 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 31.03.2013 23:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Kadın gazeteciler sorunlarını konuştu
 

Kadın gazeteciler sorunlarını konuştu

 

ADANA(İLKHABER)-Yaptıkları haberlerle toplumun tüm kesimlerinin sesini duyurmaya çalışan, onların sorunlarını dile getiren gazeteciler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla dün, medyada kadın çalışanların yaşadıkları zorlukları, sıkıntıları ve şiddeti konuştu. "Biz artık şiddeti yaşamak ve şiddet haberlerini yapmak istemiyoruz" diyen kadınlar, kadın gazetecilerin daha güçlü ve güvenceli olmasının koşullarının oluşturulmasını, kariyer planlaması yapılırken cinsiyet ayrımı gözetilmemesini ve bunlar için yasal düzenlemeler yapılmasını istediler.

Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Çukurova Üniversitesi Gazeteciler Cemiyeti İşbirliğiyle düzenlenen panel Ç.Ü. Akif Kansu Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uyglama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nükhet Ergeç'in yaptığı panele ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Onur Kurulu Üyesi Emekli Gazeteci Melek Kurt, İLKHABER Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Süreyya Uri, Kanal B Adana Temsilcisi Sema Erdoğan,  konuşmacı olarak katıldı. Açılış konuşmasını KADAUM Başkanı Prof. Dr. Gülseren Karlıdağ'ın yaptığı panele, Ç.Ü. Öğretim görevlileri,  gazeteciler ve İletişim Fakültesi ile İletişim Lisesi öğrencileri katıldı.

Kadınların doğurganlığı ve çocuk sayısının her zaman konuşulduğunu ancak son dönemlerde daha da konuşulmaya başlandığını belirten Prof. Dr. Gülseren Karlıdağ, "Artık bu konuşmaların bitmesini beklediğimiz bir dönemde kadının kaç çocuk doğuracağı, nasıl doğuracağı konuşuluyor" diyerek doğurganlık tartışmalarının başlatılmasını eleştirdi.

Panelin moderatörlüğünü yapan Doç. Dr. Nükhet Ergeç ise, yüz yıldan fazla bir zamandır başlatılan kadın hareketinin bulunduğu noktanın çözümsüz olduğunu dile getirdi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak konuşmasına başlayan ÇGC Başkanı Esendemir, gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu, medyada kadın gazetecilerin de büyük sıkıntılar yaşadığını dile getirdi. Esendemir, "Haberin zamanı yok, kadın gazeteciler çok geç zamanlara kadar çalışmak zorunda kalıyor, düşük maaş alıyor ve hakettiği yerlere gelemiyor" dedi. Kadın gazetecilerin işyerlerinde Mobbing ve şiddet uygulamalarıyla karşı karşıya geldiğini ifade eden Esendemir, bütün bunlara rağmen kadınların canla başla çalıştıklarını söyledi. 

 'Tarihsel süreç kapsamında Türk medyasında kadın olmak' konusunu tartışan, TRT'den emekli Gazeteci Melek Kurt, tarihten bugüne kadar çalışan kadın sorunlarının çözüme kavuşamadığını dile getirdi. Çalışma yaşamından örnekler veren Kurt, "İşyerinde Mobbing de şiddet de gördüm" dedi.

TRT'de bölgenin ilk kadın gazetecisi olarak çalışmanın zorluklarına da değinen Kurt, "Taşra muhabirleri haber yazdırmak için telefonla arıyordu, 5 erkek arkadaşla birlikte çalışıyordum. Beş tanesinin de tek tek adını sayıp haberi onlara yazdırmak istediğini söylüyorlardı.   Bir gün yine aynı şeyi yaptılar, eğer haberi bana yazdımayı kabul etmiyorsanız bu haber çıkmayacak dedim. Öyle ikna olup bana yazdırdılar. Ertesi gün haberleri çıkınca da telefon edip teşekkür ettiler. Tek kadın gazeteci olmanın zorluklarını da çok yaşadım. Bana gıpta ile bakanlar da oldu" dedi. Kurt kadın çalışanın muhabir olarak işe alınıp ilana gönderildiğini belirterek, kadınların farklı alanlarda çalıştırılmak istendiğini söyledi.

Son yıllarda kadına şiddetin inanılmayacak boyutlarda yükseldiğine dikkat çeken İLKHABER Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, "Adalet Bakanlığı verilerine göre 2002 yılında 66 olan kadın cinayeti, 2007 yılında bin 77'ye yükselirken, resmi olmayan rakamlara göre de 2009'da bin 126 kadın öldürüldü. Bu rakamlar adeta bir savaşın bilançosu ve mağduru kadınlar" dedi.

Kadın gazetecilerin artık şiddeti yaşamak ve şiddet haberlerini yapmak istemediğni belirten Uri, kadınların şiddete "dur" diyebilmesi için ekonomik olarak güçlü olması gerektiğini,  bunun için de bir iş sahibi olmaları gerektiğini vurguladı. Kariyer planlaması yapılırken cinsiyet ayrımı yapıldığını ve kadınların tercih edilmediğini ifade eden Uri,  "Doğum izinleri, çocuk ve evdeki sorumlulukları gözetilerek kadınlar işyerlerinin birer angaryası gibi görülüyor. Hatta evli değilse  "nasılsa evlenecek" düşüncesiyle bile işe alınmıyorlaryorlar" dedi.

Kadınların çalışma özgürlüğünün yasal olarak güvence altına alınmasını isteyen Uri, "Buradan kadın bakanlarımıza, kadın milletvekillerimize ve kadın dostu milletvekilerimize seslenmek istiyorum.  Nüfusun yüzde 51'ini oluşturan biz kadınların üretim sürecindeki yerimizi alabilmemiz için yasal destek istiyoruz. İşyerlerinde erkeklerle eşit sayıda kadın istihdam edilmesini, bunun da yasal olarak güvence altına alınmasını istiyor, yasal düzenlemelerin ise en kısa zamanda yapılmasını bekliyoruz" dedi.

Uri sözlerini şöyle tamamladı.

"Kadın gazeteci, işgüvencesi istiyor, çalışma hakkının yasal güvence altına alınmasını istiyor, aynı işi yapan arkadaşlarıyla aynı maaşı almak istiyor, işyerinde hakettiği konuma gelmek istiyor ve işyerinde çalışırken, sokakta yürürken, evinde yaşarken şiddetten uzak olmak istiyor. Kadın gazeteci ne şiddeti yaşamak, ne de şiddet haberlerini yapmak istemiyor.

Kadının bu toplumda hakettiği yerini alabilmesi, her türlü şiddetten uzak mutlu bir yaşam sürebilmesi için bütün toplumun topyekün kültürlenmesi gerekiyor.  8 Mart'larda yapılan konuşmalar, etkinlikler yetmiyor. Kadın haklarının, kadınların da bu toplumun birer birey olduğunun farkındalığının yaratılması için, haklarının kadınlara iyi öğretilmesi, erkeklere iyi aşılanması için eğitimin çocuk yaşlarda başlaması gerekiyor. Okullarda bu konuların ilköğretimden başlayarak, Milli Eğitimce müfredata alınması gerekiyor."

Görsel ve İşitsel Medyada Dünya Kadınlarının Durumu'nu tartışan Kanal B Adana Temsilcisi Sema Erdoğan, kadın ayrımcılığının sosyal yaşamın her alanında olduğuna dikkat çekti. Görsel medyada güzel kadının ön plana çıkarıldığını, bir şiddet haberinde bile yüzü güzel kadının seçilerek haberde kullanıldığını, haberle alakası olmadığı halde görsel alanlarda bir güzel kadın yüzünün araya sıkıştırıldığını belirtti.

Kadın ve erkek gazetecilerin aynı habere bakış açısını karşılaştıran   Erdoğan, kadın bakış açısının olmadığı bir haberde haberin kadının kötülenerek verilmesine dikkat çekti. Sahada kadın gazeteci olarak çalışmanın sorunlarını dile getiren Erdoğan, haber yaparken haberin konusu olan kişinin, haber yapacak kişi kendisi olduğu halde yanındaki kameramanı  dikkate alarak onunla konuştuğunu anlattı.

Panel, katılımcılarla sohbetin ardından sona erdi.

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.