Kaya: Öğrenciler tedirgin

Bayram BULUT

Röportaj

ADANA (İLKHABER)-Ocak ayında yapılacak yüz yüze sınav modeli ile ilgili konuşan Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, “Öğrencilerimiz tedirgin. Hem salgının geldiği ürkütücü boyutu, hem de sınıflar gibi kapalı ortamda 40 dakika bulunmak zorunda kalmaktan oldukça rahatsızlar.” dedi.

Karne notu için sınavlarını tamamlayamayan okullar Ocak ayı içerisinde yüz yüze sınav yapacak. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), birinci dönem karnesi için ortaokul ve lise öğrencilerine en az bir yüz yüze yazılı sınav notu zorunluluğu getirmişti. Sınavlarını tamamlayamayan okullarda sınav tarihleri açıklanmaya başlandı. Öğrenciler, 4 Ocak'tan sonra seyreltilmiş gruplar halinde okullara çağrılarak yüz yüze sınava girecek.

İlkokullarda ise sınav yapılmayacak. Öğrencilerin karne notları ders etkinliklerine katılım puanı ile belirlenecek. Bu yıl birinci dönem 22 Ocak'ta sona eriyor. Ancak, herkes bu tarihte karne alamayacak. Salgın tedbirleri kapsamında, okul yönetimleri farklı gün ve zaman dilimlerinde öğrencileri okula çağırarak karnelerini dağıtacak.

Ocak ayında yapılacak yüz yüze sınav modeli ile ilgili Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya görüşlerini paylaştı. Kaya, pandemi döneminde okullarda yapılacak olan yüz yüze sınavıyla ilgili eğitimcilerin ve öğrencilerin kaygıları dile getirdi. Sorularımızı yanıtlayan Kaya ile yaptığımız röportajı şimdi sizlerle paylaşıyoruz…

Yüz yüze sınavlar okullarda ne zaman ve nasıl yapılacak?

Milli Eğitim Bakanlığının açıklaması göre sınavlar 4 Ocakta başlayacak 22 Ocak arasında yapılacak. Sınavın içeriğini okullar kendileri belirleyecek. Öğrenciler sınav gününe kadar tüm konulardan sorumlu olacaklar. Sınav süresi 40 dakika olarak belirlenmiş. Öğrencilere dönem sonunda karne verilmesi hedeflenmiş. Karne notları sınavdan aldıkları not ile performans puanları ile belirlenecek.

Öğrenciler bu sınava nasıl bakıyor.

Bizim öğretmen arkadaşlardan aldığımız bilgilere göre, ben de lise öğretmeniyim kendi öğrencilerimle de görüştüğümde şunu gördük. Öğrencilerimiz tedirgin. Hem salgının geldiği ürkütücü boyutu, hem de sınıflar gibi kapalı ortamda 40 dakika bulunmak zorunda kalmaktan oldukça rahatsızlar.  Birçok öğrenci okullara toplu taşıma araçlarla geleceğini söylüyor. Biliyorsunuz 20 yaş altına toplu taşıtlara binme yasakları var.

Kendilerine uygulanan yasaklar varken nasıl okula geleceklerini haklı olarak düşünüyorlar. Ayrıca virüsün en kolay yayıldığı alanlar bu araçlar. Öğrencilerin çoğu sınıfların salgın koşullarına uygun hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uygun olmayacağını da düşünüyor. Aynı tedirginlik öğretmen arkadaşlarda da var.

Şunu da belirtmek isterim öğrenciler bu süreye kadar işlenen konuların tamamından sorumlu olmalarını da doğru bulmuyor. Baskılandıklarını ve kaygı düzeylerinin yüksek olduğunu gözlemliyoruz. 

Bir eğitim sendikanın başkanı olarak, ayrıca bir eğitimci olarak siz nasıl değerlendiriyorsunuz sınavları?

Öncelikle şunu söylemeliyim. Bu dönemin tamamına yakını uzaktan eğitimle geçti. Uzaktan eğitime erişim ve katılım oranı Adana’da yüzde 30’ larda kalmıştır. Bu şunu ifade ediyor. Öğrencilerimizin büyük bir bölümü örgün eğitimin dışında kalmıştır. Bu durum bile bize bu sınavların yapılmaması gerektiğini işaret ediyor. Tek sınavın yapılacak olması ölçme değerlendirmenin kapsayıcılık ve geçerlilik ilkesine de aykırıdır.

 Salgın koşullarının geldiği noktada da öğrenciler, veliler ve öğretmenler tedirgin. Bakanlığın yüz yüze sınav ısrarını doğru bulmuyoruz. Bizim isteğimiz bu dönem hiçbir sınav modeli uygulanmasın. Öğrencilerimize ikinci bir gerilim ve kaygı kaynağı yaratmayalım. Geri dönüşler sadece notla ölçülmez, bakanlık yetkililerinin bu konuda kafa yormasını öneriyoruz.