Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi küresel iklim değişikliğine dikkat çekerek, ‘İklim Grevi ‘konulu açıklama yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 19.03.2021 18:29
Haber Güncellenme Tarihi: 19.03.2021 18:29
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER)-Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi küresel iklim değişikliğine dikkat çekerek, ‘İklim Grevi ‘konulu açıklama yaptı.
Adana Büyükşehir Belediyesi önünde bulunan Heykelli Park içerisinde bir araya gelen Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi üyeleri adına basın açıklaması metnini Halime Rüveyda Erdem okudu. Erdem, iklim krizinin yarattığı etkileri ciddi bir şekilde artmaya devam ederken Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi olarak tüm zorluklara rağmen tekrardan sosyal mesafeli bir şekilde haklarımızı savunmak için çeşitli illerden uluslararası olarak düzenlenen 7.küresel iklim grevine ses verdiklerini söyledi.
İklim krizinin her geçen gün daha büyük bir tehdit haline geldiğini ve eğer gerçekçi önlemler alınmazsa tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi iklim krizi için de küresel iklim krizinin çok ciddi bir şekilde büyüyeceğini dile getiren Erdem, “Artan sıcaklık, birçok zarara yol açan fırtınalar, buzullarda meydana gelen güncel kırılmalar ve yükselen deniz seviyesi biyoçeşitliliği yani yaşamı tehlikeye atıyor. Şartlara uyum sağlayamayan bir sürü canlı türü önümüzdeki yıllarda yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.” dedi.
Ormansızlaşmanın tropikal yağmur ormanları için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Erdem, “Çünkü bu ormanlar dünyanın biyolojik çeşitliliğinin yaklaşık üçte ikisine ev sahipliği yapıyor. Pandemi, yangınlar, kuraklık, iklim adaletsizliği ve sel gibi özellikle 2020 ve 2021’de ülkemizde ve dünyada gündem olmuş felaketler iklim krizi ile bağlantılı. Bu yaşadıklarımız iklim mültecilerinin ortaya çıkmasına, kriz altında kalan ülkelerde üretim araçlarının azlığı sebebiyle iş gücünün değersizleşmesine ve potansiyel savaşlara yol açıyor.” diye konuştu.
İklim krizinin getirdiği ağır sonuçlar yüzünden insanların yaşadıkları yerden göç etmek zorunda kalmaya başladığını vurgulayan Erdem, “Ayrıca gün geçtikçe derinleşen iklim krizi ile birlikte yeni normalimiz haline gelen aşırı hava olayları, afetler sadece çevreyi değil, ekonomiyi, sosyal yaşamı, kültürü ve siyaseti de etkiliyor. Bu da bize gösteriyor ki iklim krizi sadece bir çevre meselesi değildir. İklim kriziyle birlikte hali hazırda sistemimizde var olan eşitsizlikler ve adaletsizlikler de derinleşmekte. İklim adaletsizliği ile birlikte ortaya sosyal adaletsizlik çıkıyor.” şeklinde konuştu.
İklim adaletinin sosyal adalet olduğunu belirten Erdem, “Yani fırsat ve kaynak dağılımının adil olmaması, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve farklı etnik kökenler sosyal adaletsizliğe neden oluyor. Bizler sosyal adalet savunuculuğu yaparak toplumdaki tüm bireylerin fırsatlara eşit bir şekilde erişmesini sağlamaya çalışıyoruz. Özellikle biz hak savunucuları her zaman iklim adaleti sosyal adalettir diyoruz. Türkiye’de de iklim krizi için hala etkili bir adım atılmış değil.” Ifadelerini kullandı.
Ülkemizde bu pandemi dönemi şirketler tarafından yapılan doğa talanı ve sömürüsüne dikkat çeken Erdem sözlerini şöyle sürdürdü;
“Türkiye’de onlarca imara açılmak istenen ormanlık alan var. Bu alanların yerine villalar, alışveriş merkezleri, eğlenceye yönelik birimler ve daha onlarcası yapılmak yani zenginlerin ve "ayrıcalıklıların" ihtiyaçları karşılanmak isteniyor. Ormanların imara açılması demek hepimizin yaşam alanlarının yok edilmesi demektir.
Türkiye'de havamızı kirleterek bizleri zehirleyen onlarca kömürlü termik santral, radyoaktif gazları solumamıza sebep olan nükleer santral ve Türkiye'nin her yerini işgal etmiş olan ve doğayı yok eden yüzlerce hidroelektrik santralleri var.
Çünkü iklim krizi tüm krizlerden daha büyük ve daha tehlikeli bir krizdir. Çünkü iklim acil durumunun ilan edilmesi için daha fazla bekleyecek vaktimiz yok. Çünkü onlarca birey iklim krizinin etkilerini ağır bir şekilde yaşamaya başladı. Tüm bunlar için bizler hükümetlerden ve karar alıcılardan boş vaatler istemiyoruz. Başta Paris Anlaşması olmak üzere iklim için gerekli olan tüm taleplerimizin sözde bir şekilde olmadan uygulanmasını ve harekete geçirilmesini istiyoruz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Küresel iklim değişikliğine dikkat çektiler
Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi küresel iklim değişikliğine dikkat çekerek, ‘İklim Grevi ‘konulu açıklama yaptı.
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER)-Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi küresel iklim değişikliğine dikkat çekerek, ‘İklim Grevi ‘konulu açıklama yaptı.
Adana Büyükşehir Belediyesi önünde bulunan Heykelli Park içerisinde bir araya gelen Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi üyeleri adına basın açıklaması metnini Halime Rüveyda Erdem okudu. Erdem, iklim krizinin yarattığı etkileri ciddi bir şekilde artmaya devam ederken Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi olarak tüm zorluklara rağmen tekrardan sosyal mesafeli bir şekilde haklarımızı savunmak için çeşitli illerden uluslararası olarak düzenlenen 7.küresel iklim grevine ses verdiklerini söyledi.
İklim krizinin her geçen gün daha büyük bir tehdit haline geldiğini ve eğer gerçekçi önlemler alınmazsa tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi iklim krizi için de küresel iklim krizinin çok ciddi bir şekilde büyüyeceğini dile getiren Erdem, “Artan sıcaklık, birçok zarara yol açan fırtınalar, buzullarda meydana gelen güncel kırılmalar ve yükselen deniz seviyesi biyoçeşitliliği yani yaşamı tehlikeye atıyor. Şartlara uyum sağlayamayan bir sürü canlı türü önümüzdeki yıllarda yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.” dedi.
Ormansızlaşmanın tropikal yağmur ormanları için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Erdem, “Çünkü bu ormanlar dünyanın biyolojik çeşitliliğinin yaklaşık üçte ikisine ev sahipliği yapıyor. Pandemi, yangınlar, kuraklık, iklim adaletsizliği ve sel gibi özellikle 2020 ve 2021’de ülkemizde ve dünyada gündem olmuş felaketler iklim krizi ile bağlantılı. Bu yaşadıklarımız iklim mültecilerinin ortaya çıkmasına, kriz altında kalan ülkelerde üretim araçlarının azlığı sebebiyle iş gücünün değersizleşmesine ve potansiyel savaşlara yol açıyor.” diye konuştu.
İklim krizinin getirdiği ağır sonuçlar yüzünden insanların yaşadıkları yerden göç etmek zorunda kalmaya başladığını vurgulayan Erdem, “Ayrıca gün geçtikçe derinleşen iklim krizi ile birlikte yeni normalimiz haline gelen aşırı hava olayları, afetler sadece çevreyi değil, ekonomiyi, sosyal yaşamı, kültürü ve siyaseti de etkiliyor. Bu da bize gösteriyor ki iklim krizi sadece bir çevre meselesi değildir. İklim kriziyle birlikte hali hazırda sistemimizde var olan eşitsizlikler ve adaletsizlikler de derinleşmekte. İklim adaletsizliği ile birlikte ortaya sosyal adaletsizlik çıkıyor.” şeklinde konuştu.
İklim adaletinin sosyal adalet olduğunu belirten Erdem, “Yani fırsat ve kaynak dağılımının adil olmaması, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve farklı etnik kökenler sosyal adaletsizliğe neden oluyor. Bizler sosyal adalet savunuculuğu yaparak toplumdaki tüm bireylerin fırsatlara eşit bir şekilde erişmesini sağlamaya çalışıyoruz. Özellikle biz hak savunucuları her zaman iklim adaleti sosyal adalettir diyoruz. Türkiye’de de iklim krizi için hala etkili bir adım atılmış değil.” Ifadelerini kullandı.
Ülkemizde bu pandemi dönemi şirketler tarafından yapılan doğa talanı ve sömürüsüne dikkat çeken Erdem sözlerini şöyle sürdürdü;
“Türkiye’de onlarca imara açılmak istenen ormanlık alan var. Bu alanların yerine villalar, alışveriş merkezleri, eğlenceye yönelik birimler ve daha onlarcası yapılmak yani zenginlerin ve "ayrıcalıklıların" ihtiyaçları karşılanmak isteniyor. Ormanların imara açılması demek hepimizin yaşam alanlarının yok edilmesi demektir.
Türkiye'de havamızı kirleterek bizleri zehirleyen onlarca kömürlü termik santral, radyoaktif gazları solumamıza sebep olan nükleer santral ve Türkiye'nin her yerini işgal etmiş olan ve doğayı yok eden yüzlerce hidroelektrik santralleri var.
Çünkü iklim krizi tüm krizlerden daha büyük ve daha tehlikeli bir krizdir. Çünkü iklim acil durumunun ilan edilmesi için daha fazla bekleyecek vaktimiz yok. Çünkü onlarca birey iklim krizinin etkilerini ağır bir şekilde yaşamaya başladı. Tüm bunlar için bizler hükümetlerden ve karar alıcılardan boş vaatler istemiyoruz. Başta Paris Anlaşması olmak üzere iklim için gerekli olan tüm taleplerimizin sözde bir şekilde olmadan uygulanmasını ve harekete geçirilmesini istiyoruz.”
Toros Kaplanı sahaya iniyor
İstanbul’da seyir halindeki İETT otobüsünde yangın çıktı
Çukurova LGS’de zirveyi bırakmadı: Türkiye Birinciliğini bu yıl da korudu!
Şanlıurfa’da işçi servisi kaza yaptı: 12 Yaralı
Adana Demirspor, 1. Lig sezonuna iddialı başlıyor
SON HABERLER
Beylikdüzü’nde feci kaza: Süratle gelen otomobil yayaya çarpıp kaçtı
İstanbul Beylikdüzü’nde hız yapan sürücü, yaya vatandaşın üzerine çarpıp kaçtı. Ağır yaralanan kişinin hayati tehlikesi bulunurken, kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. Polis, sürücüyü yakalamak için operasyon başlattı.
Ağrı'da başıboş köpekler dehşet saçtı: 25 hindi ve tavuk telef oldu
Ağrı Patnos’ta başıboş köpeklerin saldırısı sonucu 25 hindi ve tavuk telef oldu. Hayvanları bir anda kaybeden Haydar Özyavuz, hem manevi hem maddi büyük zarar yaşadı. Mahalle sakinleri, benzer olayların önüne geçilmesi için yetkililerden güvenlik önlemlerinin artırılmasını istedi.
Milli motosikletçilerden Avrupa çıkarması: Toprak, Bahattin, Can ve Deniz podyum için piste çıkıyor
Milli motosikletçiler bu hafta sonu Superbike, Supersport ve Moto2 Dünya Şampiyonaları’nda Türkiye’yi temsil edecek. Donington Park ve Sachsenring pistlerinde gerçekleşecek yarışlarda Toprak Razgatlıoğlu, Bahattin Sofuoğlu, Can Öncü ve Deniz Öncü podyum mücadelesi verecek.