Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, değişik kentlerde düzenledikleri, “Kent Sempozyumları” ve yaptıkları çalışmaların, yaşanılan kentlerin çağdaş toplumlara yakışır biçimde yönetilmemekte olduğunu söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 09.11.2013 16:36
Haber Güncellenme Tarihi: 09.11.2013 14:36
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER) - TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu'nca düzenlenen "Yerel Yönetimler ve Kent" konulu panel Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıya TMMOB üyelerinin yanı sıra çok sayıda STK üyesi katıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, burada yaptığı konuşmada konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Soğancı, bugün 24 odaya kayıtlı 450 bin üyesi olan birliklerinin mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ülkedeki mühendis, mimar ve şehir plancılarını temsil ettiğini savundu. Örgütlerinin, bilimi ve teknolojiyi emperyalistlerin değil, emekçi halkın hizmetine sunmakta kararlı olduğunu dile getiren Soğancı, "Son günlerde gündeme gelen meslek örgütümüze yönelik yeniden yapılandırma çalışmaları, örgütümüzü işlevsezliştirmeye yönelik yasal düzenlemeler de bunun bir göstergesi. TMMOB’nin uzunca bir süredir değişik kentlerde düzenlediği, “Kent Sempozyumları” ve yaptığı çalışmalar göstermiştir ki, yaşadığımız kentler çağdaş toplumlara yakışır biçimde yönetilmemektedir." dedi.
Rant odaklı projelere teslim edilen kentlerde plansızlığın egemen kılındığını belirten Soğancı, “2011 TMMOB Seçim Bildirisi’nde” belirttiğimiz gibi, insanca barınma hakkı ve deprem gerçeğinin gerektirdiği yapı denetimi uygulamalarında, tarım, orman, su mera, kıyıları ve benzeri doğal kaynaklarımızın, kentlerin yönetiminde, enerji, gıda ve çevreye ilişkin politika ve stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması da mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının gerektirdiği mesleki denetim ve bilimsel teknik kriterler devre dışı bırakılmaktadır. Şehir plancılığı hizmetlerinde kamusal fayda anlayışından vazgeçilmiş, serbestleşme, özelleştirme, ticarileştirmenin amacı haline getirilmiş, rant odaklı projelere teslim edilen kentlerde plansızlık egemen kılınmıştır. Bugün içinde yaşadığımız kentlerin mekânsal ve çevresel bağlamda, niteliksiz yapılaşmasının sağlıksız büyümesinin ardında, piyasa güçlerinin kent ölçeğinde tek egemen olduğu siyasal zeminin yaratılması ve sadece arazi rantına endekslenmiş, bu ranta sahip olacak çok uluslu şirketlerin kendi çıkarları doğrultusunda gerçekleştirerek kontrol ettikleri bir kent ekonomisi anlayışı bulunmaktadır.” diye konuştu.
Orman Mühendisleri Odası'nın mali ve idari denetiminin, Bakanlar Kurulu kararıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlandığını ifade eden Soğancı, "7 Kasım'da Resmi Gazete'de, Bakanlar Kurulu kararıyla Orman Mühendisleri Odası'nın mali ve idari denetimi Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlandı. Hemen akabinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlar Kurulu'ndan yapı sektörüyle ilgili o alanda çalışan 11 odamızın mali ve idari denetimlerinin kendilerine bağlanması için Başbakana teklif sundu. Bu yasa, 12 Eylül darbecilerinin örgütümüze yaptığı en büyük saldırıydı. 1983'ten bugüne 17 hükümet değişti ancak darbeciler utanmış olacak ki bu yasal düzenlemeyi yürürlüğe koymadı. 1983'de yasalaşan bu madde, aradan geçen 17 hükmet boyunca yürürlüğe konmamış, madde olarak kalmıştı. Ancak AK Parti hükümetinin gözünü hırs bürümüş olacak ki örgütümüze, odamıza yönelik bu türden idari ve mali denetim haklarını kullanmak adına bu yasayı 30 yıl sonra ortaya çıkardılar. Örgütümüz, asla 'Padişahım çok yaşa' diyenlerden olmadı. Aksine, gözlere mil çekildiği, dillerin kesildiği, kulakların sağır edildiği zamanlarda 'Kral çıplak' demeye devam edeceğiz." dedi.
Kentsel alanlardaki nüfus yığılması konularına da açıklık getiren Soğancı, sözlerini şöyle sürdürdü, “Kentsel alanlardaki nüfus yığılmasının yarattığı sorunlarla birlikte, bütüncül planlamanın benimsenmemiş olması denetimsizlik, yanlış arazi kullanım politikaları cumhuriyet tarihine koşut kaçak yapılaşma ve imar affı süreçleriyle de beslenmiş, sağlıklı, güvenilir ve yaşanabilir kentsel çevreler oluşturulamamıştır. Özellikle ortak yaşam kentlilik bilinci geliştirilememiştir, kentsel yaşam ve aktiviteler sadece ekonomik ilişkilere indirgemiştir. Lüks konut alanlarının, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşması kentleri bir arada tutan unsurları ve ortak kulanım alanlarını ortadan kaldırmaktadır. Kentler giderek artan biçimde bütünlüğünü yitirerek birbirinden bağımsız ve ilişkisiz parçacıklara bölünmekte, varsıl ve yoksul kesimler arası ayrışma ve uzaklaşma fiziksel mekana da yansımaktadır. Yerel yönetimler birer çıkar tezgahı gibi çalışmaya devam etmiştir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Soğancı: Kentler yönetilemiyor
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, değişik kentlerde düzenledikleri, “Kent Sempozyumları” ve yaptıkları çalışmaların, yaşanılan kentlerin çağdaş toplumlara yakışır biçimde yönetilmemekte olduğunu söyledi.
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER) - TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu'nca düzenlenen "Yerel Yönetimler ve Kent" konulu panel Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıya TMMOB üyelerinin yanı sıra çok sayıda STK üyesi katıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, burada yaptığı konuşmada konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. Soğancı, bugün 24 odaya kayıtlı 450 bin üyesi olan birliklerinin mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ülkedeki mühendis, mimar ve şehir plancılarını temsil ettiğini savundu. Örgütlerinin, bilimi ve teknolojiyi emperyalistlerin değil, emekçi halkın hizmetine sunmakta kararlı olduğunu dile getiren Soğancı, "Son günlerde gündeme gelen meslek örgütümüze yönelik yeniden yapılandırma çalışmaları, örgütümüzü işlevsezliştirmeye yönelik yasal düzenlemeler de bunun bir göstergesi. TMMOB’nin uzunca bir süredir değişik kentlerde düzenlediği, “Kent Sempozyumları” ve yaptığı çalışmalar göstermiştir ki, yaşadığımız kentler çağdaş toplumlara yakışır biçimde yönetilmemektedir." dedi.
Rant odaklı projelere teslim edilen kentlerde plansızlığın egemen kılındığını belirten Soğancı, “2011 TMMOB Seçim Bildirisi’nde” belirttiğimiz gibi, insanca barınma hakkı ve deprem gerçeğinin gerektirdiği yapı denetimi uygulamalarında, tarım, orman, su mera, kıyıları ve benzeri doğal kaynaklarımızın, kentlerin yönetiminde, enerji, gıda ve çevreye ilişkin politika ve stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması da mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının gerektirdiği mesleki denetim ve bilimsel teknik kriterler devre dışı bırakılmaktadır. Şehir plancılığı hizmetlerinde kamusal fayda anlayışından vazgeçilmiş, serbestleşme, özelleştirme, ticarileştirmenin amacı haline getirilmiş, rant odaklı projelere teslim edilen kentlerde plansızlık egemen kılınmıştır. Bugün içinde yaşadığımız kentlerin mekânsal ve çevresel bağlamda, niteliksiz yapılaşmasının sağlıksız büyümesinin ardında, piyasa güçlerinin kent ölçeğinde tek egemen olduğu siyasal zeminin yaratılması ve sadece arazi rantına endekslenmiş, bu ranta sahip olacak çok uluslu şirketlerin kendi çıkarları doğrultusunda gerçekleştirerek kontrol ettikleri bir kent ekonomisi anlayışı bulunmaktadır.” diye konuştu.
Orman Mühendisleri Odası'nın mali ve idari denetiminin, Bakanlar Kurulu kararıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlandığını ifade eden Soğancı, "7 Kasım'da Resmi Gazete'de, Bakanlar Kurulu kararıyla Orman Mühendisleri Odası'nın mali ve idari denetimi Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlandı. Hemen akabinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlar Kurulu'ndan yapı sektörüyle ilgili o alanda çalışan 11 odamızın mali ve idari denetimlerinin kendilerine bağlanması için Başbakana teklif sundu. Bu yasa, 12 Eylül darbecilerinin örgütümüze yaptığı en büyük saldırıydı. 1983'ten bugüne 17 hükümet değişti ancak darbeciler utanmış olacak ki bu yasal düzenlemeyi yürürlüğe koymadı. 1983'de yasalaşan bu madde, aradan geçen 17 hükmet boyunca yürürlüğe konmamış, madde olarak kalmıştı. Ancak AK Parti hükümetinin gözünü hırs bürümüş olacak ki örgütümüze, odamıza yönelik bu türden idari ve mali denetim haklarını kullanmak adına bu yasayı 30 yıl sonra ortaya çıkardılar. Örgütümüz, asla 'Padişahım çok yaşa' diyenlerden olmadı. Aksine, gözlere mil çekildiği, dillerin kesildiği, kulakların sağır edildiği zamanlarda 'Kral çıplak' demeye devam edeceğiz." dedi.
Kentsel alanlardaki nüfus yığılması konularına da açıklık getiren Soğancı, sözlerini şöyle sürdürdü, “Kentsel alanlardaki nüfus yığılmasının yarattığı sorunlarla birlikte, bütüncül planlamanın benimsenmemiş olması denetimsizlik, yanlış arazi kullanım politikaları cumhuriyet tarihine koşut kaçak yapılaşma ve imar affı süreçleriyle de beslenmiş, sağlıklı, güvenilir ve yaşanabilir kentsel çevreler oluşturulamamıştır. Özellikle ortak yaşam kentlilik bilinci geliştirilememiştir, kentsel yaşam ve aktiviteler sadece ekonomik ilişkilere indirgemiştir. Lüks konut alanlarının, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşması kentleri bir arada tutan unsurları ve ortak kulanım alanlarını ortadan kaldırmaktadır. Kentler giderek artan biçimde bütünlüğünü yitirerek birbirinden bağımsız ve ilişkisiz parçacıklara bölünmekte, varsıl ve yoksul kesimler arası ayrışma ve uzaklaşma fiziksel mekana da yansımaktadır. Yerel yönetimler birer çıkar tezgahı gibi çalışmaya devam etmiştir.
Bugün ne seçimi var? 23 Mart Pazar günü CHP ne seçimi yaptı?
Bayramda hava durumu nasıl olacak? 2025 Ramazan Bayramı hava durumu
Yenikapı'da ki Nevruz kutlamalarında Öcalan görüntülerinin yayınlandığı skandalı doğru mu?
Müge Anlı ile Tatlı Sert, ATV Ekranlarında Canlı Yayında!
CHP Cumhurbaşkanlığı aday belirleme ön seçim sonuçları ne zaman açıklanacak?
SON HABERLER
Cinayetin düğümü Müge Anlı'da çözüldü: Hatice Kış'ın katili ailenin en yakınından çıktı!
Çorum’da 77 yaşındaki Hatice Kış, 8 bıçak darbesiyle öldürülüp altınları çalındı. Müge Anlı, katilin ailenin damadı Murat Arıkan olduğunu ortaya çıkardı. Arıkan, cinayeti itiraf etti ve gizlediği gerçeği canlı yayında gün yüzüne çıkardı.
Adana’da uyuşturucu ticareti yapan 2 sanığa 22 yıl 6 ay hapis cezası talebi
Adana’nın Seyhan ilçesinde evde uyuşturucu sattıkları gerekçesiyle tutuklanan Hüseyin A. ve Yusuf A. hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Alanya’da 20 metre yükseklikten şarampole uçan otomobilin sürücüsü ağır yaralandı
Antalya'nın Alanya ilçesinde, direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü 20 metre yükseklikten şarampole uçtu. Sürücü ağır yaralanırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.