Yapıcoğlu: Toplumun tüm kesimleriyle bir araya geliyoruz

Bayram BULUT

ADANA (İLKHABER)-HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu,  yaklaşık 5 aydır memleketi gezip toplumun tüm kesimleriyle bir araya geldiklerini anlattı.

Adana’da bir dizi ziyaretler ve temaslarda bulunmak üzere kente gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, esnafları ziyaret ederek sorun ve sıkıntılarını dinledi. Gün boyu temaslarını sürdüren Yapıoğlu, akşam yemeğinde ise, iş insanlarıyla bir araya geldi. Bir otelin toplantı salonunda gerçekleşen akşam yemeğinde konuşan, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu,  yaklaşık 5 aydır memleketi gezip toplumun tüm kesimleriyle bir araya geldiklerini anlattı.

40 CİVARINDA ŞEHİR ZİYARET EDİLDİ

Şuana kadar 40 civarında şehri ziyaret ettiğini dile getiren Yapıcıoğlu, “Memleketin doğusundan, batısına, kuzeyinden, güneyine aşağı yukarı 40 civarında şehrimizi ziyaret ettik. Gittiğimiz yerlerde toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelip onları, sorunlarını dinlemek, memleket meseleleriyle ilgili görüş alışverişlerinde bulunmak; bize dair merak ettikleri varsa, soruları varsa onları cevaplandırmak ve bu şekilde belki memleket meselelerine ve çözüm önerileri geliştirme konusunda hem görüşlerimizi hem de bakış açımızı biraz daha zenginleştirme fırsatını buluyoruz.” dedi.

YOLA ÇIKARKEN DEDİK Kİ ÖLÇÜMÜZ İSLAM’DIR

Bugünkü ziyaretini ise Adana’ya yaptığını dile getiren Yapıcıoğlu, “Bugünde Adana’da bazı temaslarda bulunduk. Esnaf ziyareti yaptık. Bazı eğitimci kardeşlerimizle bir araya geldik. Bu akşamda siz değerli iş insanlarıyla bir aradayız. İnşallah yarın ve öbür gün temaslarımız devam edecek. 2012 yılının aralık ayında yola çıkarken kuruluş dilekçemizi verdiğimiz andan itibaren mütemadiyen tekrar ettiğimiz bir şey var. Nedir o? Yola çıkarken dedik ki ölçümüz İslam’dır.” diye konuştu

İSTİŞARE MEKANİZMASI

İslam inancının istediği şeylerden bir tanesinin de istişare olduğunu kaydeden Yapıcoğlu, “Biz istişare mekanizmasını kesinlikle bir emir olarak telakki ediyoruz ve mutlaka her işimizde etrafımızdaki insanlarla istişare etmeye gayret sarf ediyoruz. Eğer karar alacağımız husus sadece bizim partimizi, teşkilat yapımızı ilgilendiren bir şeyse elbette parti içerisinde bu istişare mekanizmalarımız vardır ve oralarda işletmek suretiyle istişare ediyoruz ve en doğru kararı almaya çalışıyoruz. Ama eğer karar alacağımız hususta bizim dışındaki insanlar da etkileniyorsa o zaman istişare halkımızı biraz daha genişletmek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

SÖYLEYECEK SÖZÜ OLAN İNSANLARIMIZLA BİR ARAYA GELİP ONLARIN FİKİRLERİNDEN DE İSTİFADE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Her yerde söyleyecek sözü olan insanlarla bir araya gelip onların fikirlerinden de istifade etmeye çalıştıklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Hangi partinin mensubudur veya hangi sivil toplum kuruluşunda çalışmalar yürütüyor, memlekette hangi alanlarda hizmet ediyor ona bakmayacağız. Bütün kardeşlerimizi, Allah'ın bize kardeş ilan ettiği herkesle biz istişarelerimizi yaptıktan sonra Rabbimizden bizi en doğruya ulaştırmasını temenni edeceğiz. Ama bunun için önce esbaba tevessül etmemiz lazım, onun bizden istediği şartları yerine getirmemiz lazım. Bu nedenle gittiğimiz her yerde söyleyecek sözü olan insanlarımızla bir araya gelip onların fikirlerinden de istifade etmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

BÖYLE DÜŞÜNEN İNSANLARIN SAYISININ GİTTİKÇE ARTTI

 Ardından Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği programda ise Yapıcıoğlu, "memleket batıyorsa batsın, yeter ki benim yelkenim biraz daha şişsin" şeklinde düşüncenin yanlış olduğunu söyledi. Böyle düşünen insanların sayısının gittikçe arttığını ifade eden Yapıcıoğlu, insanların ihtiyaçlarını karşılaması için birtakım iktisadi faaliyetlerde bulunmasının da gerekli olduğunu dile getirdi.

MEMLEKETİN BU HALE GELMESİNDEN HEPİMİZ SORUMLUYUZ

Yapıcıoğlu, dünyanın bu iktisadi faaliyetlerden ibaret olmadığını belirterek, “Memleketin bu hale gelmesinden hepimiz sorumluyuz. Hiç kimse kendi sorumluluğundan kaçamaz. Sadece memleketin bu hale düşmemesi için elinden gelen bütün çabayı sarf edenler hariç. Bizim ölçümüz İslam'dır. Biz hayatımızın her aşamasını, her yönünü, Rabb'imizin bizim için çizmiş olduğu çerçevenin içerisinde kalmak suretiyle yaşamak istiyoruz. Bütün işlerimizi buna göre planlamaya gayret sarf ediyoruz. Siyaset de iktisat alanı da bunlardandır. İktisatla ilgili bugün yaşanan tartışmaların temelinde inancımıza, fıtratımıza aykırı sistemler vardır. Şu anda bunun acısını çekiyoruz. Biz, iktisadi, siyasi ve ailevi hayatımızı Rabb'imizin bizim için çizmiş olduğu meşru daire içerisinde yaşamak zorunda olduğumuza inanıyoruz. Siyaset yaparken de doğru kimden gelirse gelsin onu destekleme, yanlış kimden gelirse gelsin ona karşı durma gibi bir prensibimiz var. Zira bizim inancımıza göre, mutlak itaat hiçbir beşere, hiçbir kula yoktur.” dedi.