TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Muhcu, “1 yıl geçmesine rağmen ülke genelinde afetin etkileri devam etmektedir”

Adana’da depremin 1. yıl dönümü dolayısıyla açıklama gerçekleştiren TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Bir yıl tamamlanırken hem afet bölgesinde hem de ülke genelinde afetin doğrudan ve dolaylı etkileri devam etmektedir” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 06.02.2024 11:42
Haber Güncellenme Tarihi: 06.02.2024 11:42
Kaynak: CANSU ERSOY
ilkhaber-gazetesi.com
Muhcu, “1 yıl geçmesine rağmen ülke genelinde afetin etkileri devam etmektedir”

Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu, Adana’da depremin 1. yıl dönümü dolayısıyla bir otelde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamayı TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu yaptı.

6 Şubat 2023 tarihinde ve ardından 20 Şubat 2023’te yaşanan; büyüklüğü, etkilediği alanın genişliği, sebep olduğu yıkım ve kayıplarla ülkemizin son yüzyılda yaşadığı en büyük afetlerden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bir yılın geçtiğine değinen TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, depremlerde 11 ilde yaşayan yaklaşık 14 milyon yurttaşın etkilendiğini, 50 binin üzerinde kişinin de hayatını kaybettiğini hatırlattı.

Muhcu, “Mimarlar Odası olarak afetlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygıyla anıyor; yaraların bir an önce sarılmasını diliyoruz. Mimarlar Odası tarafından, depremlerin olduğu ilk günden itibaren bölgede afet sonrası müdahale ve tespit, iyileştirme süreçleriyle ilgili çalışmalar başlatılmıştır. Bölgede iki kez yerinde yapılan çalışmalar ve teknik incelemelerin ardından yürütülen değerlendirme ve araştırmalar ışığında hazırlanan iki rapor kamuoyu ve meslek ortamıyla paylaşılmıştır” dedi.

“MİMARLAR ODASI 6 ŞUBAT 2023 DEPREMLERİ ÜÇÜNCÜ RAPORU HAZIRLIKLARI SÜRDÜRÜLMEKTEDİR”

“Depremlerin birinci yılında; afetlere karşı sağlam, sağlıklı ve güvenli kentleşme ve yapılı çevre üretimin sağlanması; kültürel, tarihî ve mimari mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması amacıyla Mimarlar Odası 6 Şubat 2023 Depremleri Üçüncü Raporu hazırlıkları sürdürülmektedir” diyen Muhcu, bu çalışmalarla kamu ve toplum yararı doğrultusunda kentleşme ve afet politikalarının geliştirilmesi hedeflediklerini belirtti.

“DEPREMLERİN YOL AÇTIĞI BÜYÜK İÇ GÖÇ HAREKETLİLİĞİ, AFET BÖLGESİNDEN FARKLI KENTLERE YER DEĞİŞTİRME HAREKETLERİNİN ETKİLERİ SÜRMEKTEDİR”

Mimarlar Odasınca yürütülen çalışmalar kapsamında afet yönetimi, acil ve geçici barınma, yerleşim alanları, enkaz kaldırma ve döküm sahaları, kalıcı konut ve yeni yapılaşma süreçleri, kültür varlıkları ve mimari miras öncelikli olmak üzere bölgede inceleme ve değerlendirmeler yaptıklarını kaydeden Muhcu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bir yıl tamamlanırken hem afet bölgesinde hem de ülke genelinde afetin doğrudan ve dolaylı etkileri devam etmektedir. Geçici barınma, temel alt ve üstyapı, kalıcı konut, yıkım ve enkaz kaldırma, güçlendirme ve onarım, kentlerin yeniden inşasına yönelik süreçler sürdürülmekte ancak bölgede olağanüstü koşullar devam etmektedir. Depremlerin yol açtığı büyük iç göç hareketliliği, afet bölgesinden farklı kentlere yer değiştirme hareketlerinin etkileri sürmektedir. Kentsel ve kırsal yapı stokunun aldığı ağır hasar, özel ve kamusal alanlarda yaşanan yıkımın boyutu nedeniyle kentlerimizde beslenme, barınma, temizlik, sağlık ve eğitim gibi hizmetlerinin ve donanımların sağlandığı geçici barınma yerleşimlerine ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Konut yapılarında, okul, hastane gibi resmi kurum yapılarında yaşanan yıkım; kamusal hizmetlerin, toplumsal, sosyal ve ekonomik yaşamın durmasına yol açmıştır. Yaşanan büyük can kayıplarının dışında yüzlerce yurttaşımız fiziksel ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeylerde kayıplar yaşayarak engelli kalmıştır.”

“GEÇİCİ BARINMA ALANLARINDA EŞİTSİZLİK ARTMIŞTIR”

Bölgede ve ülke genelinde çok sayıda ailenin hayatını derinden etkileyen, yakınlarını kaybetmesine ve evsiz kalmasına neden olan depremin sadece fiziksel değil psikolojik sorunları da beraberinde getirdiğini aktaran Muhcu, “Afetten etkilenen yurttaşlar yaşanan travma nedeniyle topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımı kısıtlanmıştır. Geçici barınma alanlarında eşitsizlik artmış; özellikle çocuklarımızın eğitim ve öğrenim hakkı başta olmak üzere, kadınların, engelli ve ileri yaştaki yurttaşların sağlık, haberleşme ve ulaşım, eğitim gibi temel kamusal hizmetlere erişimi daha da zorlaşmıştır. Sosyal ve kültürel ihtiyaçlar yeterince karşılanamaması; sosyalleşme olanakları kısıtlanması yaşam koşullarını zorlaştırmaktadır. Kadınların uğradığı toplumsal baskı ve şiddetin görünürlüğü eşitsiz yapılaşma şartlarında azalmış; kadınlar afetler karşısında güvencesiz kalmıştır” şeklinde konuştu.

“DEPREMZEDELER İKLİM VE MEVSİMSEL KOŞULLARA, DIŞ ETKENLERE KARŞI SAVUNMASIZ KALDILAR”

Başkan Muhcu, depremlerin neden olduğu kayıpların yanı sıra sosyal, kültürel, ekonomik ve yapılı çevrede neden olduğu zararın bilançosunun henüz kesin olarak hesaplanamadığını bildirdi ve yaşamsal ihtiyaçların karşılanmasından yeniden yapım çalışmalarına afet sonrası sürecin yönetiminde yetersizliklerin ve koordinasyon eksikliklerinin devam edildiğini vurguladı.

Muhcu, bölgede yapılan incelemeler ve derlenen verilere göre geçen 1 yılın ardından depremden en çok hasar gören Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da şunların tespit edildiğini sıraladı:

-Afet sonrası ilk aşama acil barınma çadır ve benzeri ünitelerinin kullanımlarının kısmen devam ettiği,

-Konteyner ve prefabrik yapılarla oluşturulan geçici barınma alanlarının, yerleşim planları ve fiziksel nitelikleri nedeniyle;

-İklim ve mevsimsel koşullara, dış etkenlere karşı savunmasız oldukları,

-Hane halklarına yeterli yaşam alanı sağlayamadığı ve mekânsal ihtiyaçlara cevap veremediği,

-Yangın, bulaşıcı hastalık vb risklerin artmasına neden olduğu; geçen sürede fırtına ve aşırı yağışlar, yangınlar nedeniyle can kayıpları yaşandığı,

-Temizlik, kişisel hijyen, ısınma ve soğutma olanağı sağlanamadığı,

Bu alanlarda temel altyapı, sosyal ve kültürel olanaklar ile eğitim ve sağlık hizmetlerinde eksiklik ve yetersizliklerin devam ettiği; bazı alanlarda yalnızca barınma ihtiyacının karşılanabildiği,

-Mevcut yapı stokundaki hasar tespit çalışmalarının ardından;

-İtiraz süreçlerinin ve ağır hasarlı yapı yıkım süreçlerinin devam ettiği,

-Orta ve az hasarlı yapılardan güçlendirme projelendirme ve uygulama süreçlerine yeni başlandığı,

-Adıyaman ve Hatay başta olmak üzere kentsel yerleşim alanlarında hasar gören su, enerji, ulaşım gibi zorunlu ve gerekli altyapının büyük bir kısmının yeniden yapımına ihtiyaç duyulduğu ancak bir yılın sonunda onarımlara yeni başlandığı,

-Adıyaman, Hatay ve Malatya’da kent merkezlerinde rezerv ve riskli alan ilanlarının yapıldığı; yeni kentsel gelişim alanlarında Türkiye Tasarım Vakfı,  Kentin Mimarları gibi oluşum ve şirketler tarafından ulusal ve uluslararası ölçekte işbirlikleri ile proje ve uygulama çalışmalarının yürütüldüğü,

-Kalıcı konut alanlarında yapım sürecinin sürdüğü; ancak çok az sayıda konutun tamamlandığı ve yetersiz sayıdaki kalıcı konut inşaatlarının ortalama %50 seviyesinde olduğu ve yapımın en az bir yıl daha süreceği,

-Yeni kentsel gelişim alanlarında ve kalıcı konut üretim sürecinde; kamu kaynaklarının kamu ihale mevzuatından muaf kılınan yapım işi ihaleleriyle iktidara yakın belirli gruplara dağıtıldığı,

-Depremden etkilenen yurttaşların; hasar tespit, bilirkişi incelemeleri, hak sahipliği ve kendi imkanları ile yeniden yapım sürecine dair bilgilendirilmedikleri,

-Yıkım, enkaz kaldırma ve döküm süreçlerinin kısmen tamamlanarak ayrıştırma işlemlerinin yapıldığı ancak yıkım çalışmalarında ve döküm sahalarında gerekli önlemlerin alınmadığı ve tehlikeli kimyasalların ve tozların havaya, suya ve toprağa karıştığı,

-Hasar gören yerel üretim sistemlerinin, sanayi ve işyerlerinin bir kısmının yeniden faaliyete başladığı ancak yetersiz olduğu; kentlerdeki ekonomik yaşamın kalıcı konut inşaatları ve tadilatlara yöneldiği,

-Merkezi ve yerel yönetimlerce afet risklerine, afet öncesi hazırlıklara ve sonrası sürecin yönetimine yönelik çalışmalara hemen hemen hiç başlanmadığı,

-Bölgede iç göç, zorunlu yer değiştirme ve geri dönüş süreçlerinde;

-Başta Malatya ve Hatay olmak üzere şehir merkezlerinden ve kentsel alanlardan kırsal alanlara ve ilçelere göç yaşandığı,

-Göç ederek ayrılan yurttaşların geri dönüş oranının azaldığı ve ülke içinde Adana, Ankara, Antalya, İstanbul, Konya, Mersin ve Trabzon gibi illere yerleştikleri,

-Depremden etkilenen ailelerin ve hane halklarının parçalandığı; bir kısmının göç ederken bir kısmının bölgede kaldığı ve farklı şehirlerde ortak yaşam oluşturmaya çalıştıkları tespit edilmiştir.

“AFETLERDE HASAR GÖRMÜŞ YAPILARDA YURTTAŞLARIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ BİR KEZ DAHA TEHLİKEYE ATILMAKTADIR”

Başkan Muhcu, son olarak geçmişte çıkarılan imar aflarıyla ilgili de konuştu ve imar afları nedeniyle binlerce yurttaşın hayatını kaybettiğini belirtti, konuşmasına şu cümlelerle son verdi:

“Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle güçlendirme projeleri için yapı ruhsatı şartı kaldırılmış; yapı güvenliği olmayan, planlama, mimarlık ve mühendislik süreçlerinden geçmemiş ve afetlerde hasar görmüş yapılarda yurttaşların can ve mal güvenliği bir kez daha tehlikeye atılmaktadır. Yakın dönemde ardı ardına yaşanan depremler; kentsel ve kırsal alanda bütüncül planlama ilkelerini reddeden anlayışın, kentlerimizi her türlü afete karşı zayıf, güvencesiz ve risk altında bıraktığını gözler önüne sermiştir.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.