Adana’da ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olan 1 Mayıs İşçi Bayramı coşkuyla kutlandı.
Haber Giriş Tarihi: 01.05.2018 16:48
Haber Güncellenme Tarihi: 01.05.2018 16:48
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER)-Adana’da ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olan 1 Mayıs İşçi Bayramı coşkuyla kutlandı. Hak İşçi Sendikaları (HAK-İŞ) Konfederasyonu'nu tarafındın Adana Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlenen mitinge 10 binlerce kişi katıldı.
Sabah saatlerinde onlarca otobüslerle kente gelen sendika üyeleri mitingin yapılacağı alana yakın noktalarda otobüslerden indi. Otobüslerden inen konfederasyona bağlı sendika üyeleri bulundukları alandan Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü. Bu yürüyüşlerin en renklisi ise, Çorum’dan gelen Mehter Takımı oldu. Tüm dikkatleri üzerine çeken Mehteran Takımı Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinden Şehit Mustafa Sarı Alt Geçidini kullanarak, miting alanına kadar çeşitli marşlar çalarak yürüdü. Çorumdan gelen sendika üyeleri de mehter takımının arkasında yürüdü.
Miting alanının bulunduğu yerlere çıkan yollar kum dolu kamyonlarla olası bir saldırıya karşı emniyete alındı. Alana girenler ise, 3 ayrı arama noktasında üst aramasından geçti. Alana girenler ellerinde Türk Bayrakları ve geldikleri illerin sendika afişlerini taşıdı. Aşırı sıcak olması nedeniyle meydana gelenlere sık sık su servisi yapıldı. Alanda davul ve zurnacılarda yer alarak mesleklerini ircaa edip bahşiş topladı. Alana gelenler davul zurna eşliğinde bol bol halaylar çekti.
Havanın sıcak olması nedeniyle alana gelenlerin mağdur olmaması için miting erken saatte başladı ve erken bitti. İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşu ile başlayan kutlamalar, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla devam etti. Burada HAK-İŞ Konfederasyonu Adana Şube Başkanı Abdurrahman Yücel mitinge katılanları selamlayarak bayramlarını kutladı. 1 Mayıs bildirisini, Mert Tezer, Fewen Zevdiye Assefa, Zeynep Gündoğan, Semra Petlaca, Ahmet Halfaya okudu. Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (BSPSH) Genel Başkanı Gezim Kalaja, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin'de birer konuşma yaparak, “1 Mayıs İşçi Bayramımız kutlu olsun” dediler.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, burada yaptığı konuşmada askeri ücret üzerindeki ağır vergi yükünün kaldırılmasını istedi. Ücretlerden kesilen vergi yükünün çok fazla olduğunu belirten Arslan, “Bu kutlu meydandan, Adana’dan sesleniyoruz. Bizim “derdimiz var” onun için alanlardayız. Ülkemizde ücretlerden kesilen vergi yükü çok fazladır. Vergi toplamadaki, temel ilke az kazanandan az, çok kazanandan çok almak olmalıdır. İşçinin eline geçen net ücret, yüksek vergi tarifeleri nedeniyle yılbaşından yılsonuna kadar giderek erimektedir. Bu yüzden, ağır vergi yükleri emekçinin sırtında çok büyük bir kamburdur. İşçinin hele ki asgari ücret ile çalışıyorsa ilave bir yükün altında girmesi doğru değildir. Bu yüzden ısrarla bir kez daha söylüyoruz ki, ücretlerdeki ağır vergi yükü kaldırılmalıdır. Bunun yerine, daha adil ve emekçiden yana bir vergi sistemi uygulanmalıdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 1 milyona yakın işçinin kadro almasından dolayı teşekkürlerini sunan Arslan, hükümetin taşeron işçisini kadroya almakla büyük bir meydan okuma gerçekleştirdiğini savundu. Günün önemine vurgu yapan Arslan, 1 Mayıs; 1886 yılında Şikago’da işçilerin 8 saat çalışma talepleri ile başlayan; insan onuruna yakışır çalışma isteğinin ve en önemlisi Hak ve emek mücadelesinin adıdır. Tüm dünya emekçileri, 132 yıldır, bugünü Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlamaktadırlar. HAK-İŞ olarak; ülkemizde 1 Mayısı, adına yakışır bir şekilde kutlamak için her yıl farklı bir ilde kutlama kararı aldık. Bu nedenle, 2009 yılında Taksim’deydik, 2010 yılında Taksim’deydik, 2011 yılında Taksim’deydik, 2012 yılında Ankara’daydık, 2013 yılında Karabük’teydik, 2014 yılında Kayseri’deydik, 2015 yılında Konya’daydık, 2016 yılında Sakarya’daydık, 2017 yılında Erzurum’daydık. HAK-İŞ olarak bugün ise 1 Mayıs’ta Adana’dayız, tüm Türkiye’de Alanlardayız. Buradan, Adana’dan, 1 Mayıs meydanlarını dolduran tüm emekçilere selam olsun.” diye konuştu.
Konfederasyonları HAK-İŞ ve bağlı sendikalarının başarılı, örnek çalışmaları ve emek mücadelesinde ön sıralarda yer almasından dolayı geçen yıl Şikago’ya davet edildiğini hatırlatan Arslan, “Geçen yıl Şikago’da 1 Mayıs’ın başlangıç noktası olan Hay Market Anıtı’na, HAK-İŞ levhamızı astık ve adımızı sonsuza kadar yazdırdık. HAK-İŞ, uluslararası emek hareketinin saygın ve örnek bir temsilcisidir. Uluslararası emek örgütleriyle işbirliği içerisinde erdemli bir sendikal inşa için mücadele etmektedir. Konfederasyonumuz HAK-İŞ, üyesi olduğu Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), PAN-Avrupa Bölgesel Konseyi (PERC), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Asya-Pasifik (ITUC-AP), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi (AB-KİK) ile bugüne kadarki etkin işbirliğini ve diyaloglarını önyargısız, emek diplomasisi anlayışıyla küresel ve bölgesel temelde çeşitlendirerek geliştirmektedir. Buradan; ITUC ve ETUC yöneticileri Adana’ya, sizlere tebrik mesajlarını gönderdiler. Selamlarını iletiyorlar ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüzü kutluyorlar.” şeklinde konuştu.
Tüm dünya emekçilerinin bayramlarını kutladığını belirten Arslan, “Buradan ben de, tüm dünya emekçilerinin 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum. İnsanca yaşamak için, evine ekmek götürebilmek için, namerde muhtaç olmamak için işyerlerinde en ağır şartlarda çalışırken hayatlarının baharında iş kazalarında kaybettiğimiz emekçi kardeşlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. HAK-İŞ’in kuruluşundan bu yana emek veren değerli kurucuları, başta Merhum Genel Başkanımız Necati Çelik olmak üzere, aramızdan ayrılarak ebedi yolculuğa çıkan bütün HAK-İŞ’çileri Rahmetle anıyorum. Aramızda olanlara sağlık ve esenlikler diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Geçici mevsimlik işçilere 9 ay 29 güne kadar çalışabilme yolunun açıldığını belirten Mahmut Arslan, taşeron sorunu hakkında da bilgiler vererek, “Taşeron sorunu, çalışma hayatının kangren haline gelmiş bir sorunuydu. Bu sorunun çözülmesi için uzun yıllardan beri mücadele ediyoruz. Her platformda, taşeron kardeşlerimizin haklarını aradık. Acilen bu sorun çözülsün dedik.Geçen yıl ise, 1 Mayıs’ta Erzurum’da “Taşeron işçilere kamuda kadro istiyoruz “diyerek hep beraber haykırdık. Mevsimlik ve geçici işçilerimizin sorunları çözülsün dedik. Özel sözleşmeli personel statüsünü asla kabul etmiyoruz dedik.Bugün 1 Mayıs’da Adana’dan onurla, gururla sesleniyoruz. Taşeron işçilere kadro mücadelesini birlikte kazandık. Kamuda çalışan taşeron emekçi kardeşlerimizin kadroları hayırlı olsun. Ayrıca, 5 ay 29 gün çalışan geçici ve mevsimlik işçilerimiz de artık 9 ay 29 güne kadar çalışabilme yolu açıldı.” dedi.
Başta KİT’lerde çalışan taşeron emekçisi olmak üzere, kadroya geçemeyen bütün taşeron işçilerin haklarını elde etmesi ve sorunlarının çözümü yolunda mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini işaret eden Arslan, “Hükümetimiz, 1 milyona yakın taşeron işçisini kadroya almakla, “Küresel Kapitalizme Karşı”, “Devlet Küçülmelidir” diyenlere karşı büyük bir meydan okuma gerçekleştirmiştir. Bu vesile ile taşeron emekçisi kardeşlerimizin kadroya geçirilmesi ve geçici ve mevsimlik işçilerimizin çalışma sürelerinin uzatılması konularının ilk başından beri yakın takipçisi olan, Çalışma Hayatının en büyük reformunu gerçekleştiren, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a, Çalışma Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu’na, Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal ile hükümetimizin bütün üyelerine, tüm milletvekillerimize ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi bu Meydan’dan, sizden bir söz almak istiyorum. “Taşeronlar kadro alırsa çalışmaz” diyenlere karşı. Daha çok çalışacağımıza, Daha fazla gayret göstereceğimize söz veriyor musunuz?” diye konuştu.
Artık dünyadaki zulamlerin son bulmasını istediklerini belirten Arslan, “Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, tüm dünyada demokrasinin galip gelmesini, adalet ve barışın kazanmasını istiyoruz. Filistin’de, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de, Afganistan’da, Arakan’da, yaşanan zulümleri, soykırımları, vahşetleri lanetliyoruz. Doğu Guta’da, Katil Esed’in bütün katliamlarını kimyasal silah kullanarak mazlumlara yaptığı vahşeti lanetliyoruz. İsrail Başbakanının masum Filistinlileri katletmesini lanetliyoruz HAK-İŞ olarak, nerede bir hüzün, zulüm, haksızlık varsa zalimlerin, çağdaş firavunların, nemrutların karşısında İbrahim gibi, Musa gibi durmaya devam edeceğiz. Terörün bir an önce son bulmasını istiyoruz. Terörün her türlüsüne karşıyız. Hepsini lanetliyoruz. FETO, PKK, DAEŞ, YPG, DHKP-C ve diğerleri hepsi terör örgütüdür; ülkemizin ve dünyanın bunlarla etkin mücadele etmesini istiyoruz. Terörizme ‘hayır’ demek için alanlardayız.” ifadelerini kullandı.
‘15 Temmuz’u Unutmadık, Asla Unutturmayacağız’ diyen Arslan sözlerini şöyle sürdürdü; “Darbe girişimini yapan hain FETÖ’cülerin davalarının tamamının biran evvel sonuçlandırılmasını ve hainlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Hükümetin kurduğu Hak İhlalleri ve Mağduriyetleri Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarını önemsiyoruz. 12 Eylül Darbecileri gibi 28 Şubat Post Modern Darbecilerinin de yargı önüne çıkarılıp cezalandırılmalarını önemsiyoruz. Ancak, bu karar eksik ve yetersizdir. 28 Şubatın sivil uzantılarına dokunulmamıştır. Ülkemizin ve milletimizin tekrar bu karanlık müdahale dönemlerini bir daha yaşamamasını temenni ediyoruz. HAK İŞ, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da darbelere karşı sarsılmaz bir inançla direnecektir. Değerli Adanalı’lar. Ülkemiz üzerine oynanan siyasi oyunlara, kaos oluşturma çabalarına, demokrasi dışı yöntemlere ve bütün darbe girişimlerine karşı milletimizle tam bir dayanışma içinde olacağımıza bu meydandan bütün dünyaya bütün gücümüzle bir kez daha haykırıyoruz. Sınırlarımızın güvenliği ve terör yuvalarının kurutulması için “Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Kuzey Irak Harekatları” başta olmak üzere devletimiz tarafından yurt içi ve yurtdışında teröre karşı gerçekleştirilecek operasyonları her zaman destekledik, desteklemeye devam edeceğiz.
“HAK-İŞ her zaman demokrasiden, özgürlükten yana olmuştur. Milletimizin zorla dayatılan 12 Eylül Anayasasından biran evvel kurtulmalıyız. Onun yerine, milletimizin taleplerine cevap verecek sivil, demokratik, çoğulcu, katılımcı bir anayasayı ivedilikle yapmalıyız. Bu meydandan bir kez daha sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü toplumsal mutabakatla hazırlanacak yeni bir ANAYASA talebimizi haykırıyoruz. Geçen yıl yapılan 16 Nisan Referandumu’na Türkiye’de istikrar için hep birlikte ‘EVET ‘ demiştik. Halk oylaması sürecinde ‘40 günde, 40 ildeyiz’ temasıyla “Anayasa Değişikliğine Tam Destek, Geleceğimiz İçin Evet” sloganıyla yola çıkmıştık ve Anayasa değişikliğini milletimize en doğru şekilde anlatmak için yoğun bir çaba sarf etmiştik. Biz her zaman demokrasiden, gelişmeden yana taraf olduk. Olmaya da devam ediyoruz. Meclisimiz, 24 Haziran’da bir erken seçim kararı aldı. Türkiye, yeni bir hükümet sistemine geçiyor. HAK-İŞ, her zaman demokrasiden yana tavır almıştır. Daha özgür, daha demokratik, daha katılımcı yönetim sistemlerini benimsemiştir. Türkiye’nin belirsizlikleri biran evvel aşması gerekmektedir. Bu nedenle, 24 Haziran Seçimleri, Türk Demokrasi tarihinin en önemli seçimlerinden biridir. Bu vesile ile, HAK-İŞ olarak 24 Haziran’da gerçekleşecek seçimlerin ülkemiz, vatanımız ve milletimizin iradesi ve kararlılığıyla olumlu sonuçlanacağını umut ediyoruz. Bütün üyelerimizi ve bütün vatandaşlarımızı sandığa gitmeye ve oy kullanmaya davet ediyoruz. Özellikle, 24 Haziran seçimleri sonrası hükümetin ilk görevlerinden biri yeni bir sivil anayasa hazırlanması çalışmaları olmalıdır.”
İşsizlik sorununun çözülmesini istediklerini savunan Arslan, taleplerine şöyle sıraladı; “Kadınların, gençlerin, emeklilerin ve işsizlerin sorunları var. Bu sorunların çözülmesini istiyoruz. Örgütlenme sorunumuz var. Sendikalaşma oranları ülkemizde ne yazık ki çok düşük. Her geçen gün büyüyen ve gelişen ülkemize bu oranlar yakışmamaktadır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, örgütlenen işçilerin işten çıkarılmamasını istiyoruz. Hep birlikte daha çok örgütlenmeli, ülkemize yakışan sendikalaşma oranlarına bir an evvel ulaşmamız gerekmektedir. Canımızı yakan iş kazaları var. İş kazalarında daha çok canımız yanmasın istiyoruz. İş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılsın, denetimler sıklaştırılsın. Ülkemizdeki Milli İstihdam Seferberliği’nin devam ettirilmesi ve işsizlik rakamlarının tek haneli rakamlara indirilmesini istiyoruz. İstihdam temelli kalkınma politikaları oluşturulsun istiyoruz. Kıdem tazminatı fonu kurulmasını istiyoruz. Çalışanların kıdem tazminatından, işverenin insiyatifine bırakılmadan yararlanmasını istiyoruz. Çocuk işçiliği mücadele yılı olarak kabul edilen 2018 yılında bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini istiyoruz. Emekçiler olarak, artık ücret artışlarında, enflasyon kadar zam dayatmasına hayır diyoruz. Büyüyen gelişen Türkiye’den emekçiler daha fazla pay alsın diyoruz.
Kayıtdışı istihdamın azaltılmasını, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesini, daha iyi bir sosyal güvenlik sisteminin oluşturulmasını istiyoruz. Teşvik mekanizmalarında sendikalı işyerlerine öncelik verilmesini istiyoruz. Sosyal diyalogun etkin işletilmesi, birlikte çalışma kültürünün yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkânlarının geliştirilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. OHAL'in tekrar uzatılmasının nedenlerinin ortadan kaldırılması için, daha müreffeh, tam demokratik bir Türkiye için, ülkemizin geleceği için alanlardayız. Ülkemizin bugünü ve geleceği için, ülkemizin bütünlüğü, insanlarımızın birlik, beraberlik ve kardeşliği için, talep, teklif ve beklentilerimizin karşılanması için alanlardayız. Ülkemize sığınan bütün göçmen kardeşlerimiz için uygulanabilir, sürdürülebilir, ulusal ve uluslararası politikaların geliştirilmesini istiyoruz.”
“HAK-İŞ olarak tüm sendikalarımız ile sizleri kucaklamaya, sizlerin sorunlarını çözmek için mücadeleye, sizlerle yeni ufuklara yürümeye, aydınlık bir gelecek inşa etmeye, dünden daha fazla inançlıyız, dünden daha fazla kararlıyız” diyen Mahmut Arslan, “Bu meydanı varlıklarıyla anlamlı kılan, bu bahar gününde, alın terini işyerinden alanlara taşıyan yiğit emekçi kardeşlerim. Türkiye’nin aydınlık dolu geleceği için, milletimizin, ülkemizin yeniden bir dünya gücü olması için, tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan için, bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya, milli, ve yerli olmaya EVET diyoruz. EVET Mİ? Sahipsiz Olan Memleketin Batması Haktır. Sen Sahip Olursan Bu Vatan Batmayacaktır.” Bu vesile ile; bir kez daha, başta 15 Temmuz Şehitlerimiz olmak üzere, hayatlarının baharında vatan için şehit olan askerlerimize, polislerimize, korucularımıza ve ülkemizin değişik bölgelerinde teröristlerce yapılan bombalı saldırılar sonucu hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Haktan; Rahmet, milletimize başsağlığı, Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Alın teriyle ekmeğini kazanan bütün emekçi kardeşlerimi, Adana’dan, 1 Mayıs alanından, bir kez daha sendikalı olmaya davet ediyorum. HAK-İŞ olarak tüm sendikalarımız ile sizleri kucaklamaya, sizlerin sorunlarını çözmek için mücadeleye, sizlerle yeni ufuklara yürümeye, aydınlık bir gelecek inşa etmeye, dünden daha fazla inançlıyız, dünden daha fazla kararlıyız.” İfadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Mahmut Arslan ve sendika başkanları ile Ak Parti Adana Millet Vekili Necdet Ünüvar vatandaşları selamladı. Beyaz güvercinler uçurulan mitingde alana gelenlere kırmızı karanfiller atıldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Adana’da 1 Mayıs coşkusu
Adana’da ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olan 1 Mayıs İşçi Bayramı coşkuyla kutlandı.
Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER)-Adana’da ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olan 1 Mayıs İşçi Bayramı coşkuyla kutlandı. Hak İşçi Sendikaları (HAK-İŞ) Konfederasyonu'nu tarafındın Adana Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlenen mitinge 10 binlerce kişi katıldı.
Sabah saatlerinde onlarca otobüslerle kente gelen sendika üyeleri mitingin yapılacağı alana yakın noktalarda otobüslerden indi. Otobüslerden inen konfederasyona bağlı sendika üyeleri bulundukları alandan Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü. Bu yürüyüşlerin en renklisi ise, Çorum’dan gelen Mehter Takımı oldu. Tüm dikkatleri üzerine çeken Mehteran Takımı Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinden Şehit Mustafa Sarı Alt Geçidini kullanarak, miting alanına kadar çeşitli marşlar çalarak yürüdü. Çorumdan gelen sendika üyeleri de mehter takımının arkasında yürüdü.
Miting alanının bulunduğu yerlere çıkan yollar kum dolu kamyonlarla olası bir saldırıya karşı emniyete alındı. Alana girenler ise, 3 ayrı arama noktasında üst aramasından geçti. Alana girenler ellerinde Türk Bayrakları ve geldikleri illerin sendika afişlerini taşıdı. Aşırı sıcak olması nedeniyle meydana gelenlere sık sık su servisi yapıldı. Alanda davul ve zurnacılarda yer alarak mesleklerini ircaa edip bahşiş topladı. Alana gelenler davul zurna eşliğinde bol bol halaylar çekti.
Havanın sıcak olması nedeniyle alana gelenlerin mağdur olmaması için miting erken saatte başladı ve erken bitti. İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşu ile başlayan kutlamalar, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla devam etti. Burada HAK-İŞ Konfederasyonu Adana Şube Başkanı Abdurrahman Yücel mitinge katılanları selamlayarak bayramlarını kutladı. 1 Mayıs bildirisini, Mert Tezer, Fewen Zevdiye Assefa, Zeynep Gündoğan, Semra Petlaca, Ahmet Halfaya okudu. Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (BSPSH) Genel Başkanı Gezim Kalaja, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin'de birer konuşma yaparak, “1 Mayıs İşçi Bayramımız kutlu olsun” dediler.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, burada yaptığı konuşmada askeri ücret üzerindeki ağır vergi yükünün kaldırılmasını istedi. Ücretlerden kesilen vergi yükünün çok fazla olduğunu belirten Arslan, “Bu kutlu meydandan, Adana’dan sesleniyoruz. Bizim “derdimiz var” onun için alanlardayız. Ülkemizde ücretlerden kesilen vergi yükü çok fazladır. Vergi toplamadaki, temel ilke az kazanandan az, çok kazanandan çok almak olmalıdır. İşçinin eline geçen net ücret, yüksek vergi tarifeleri nedeniyle yılbaşından yılsonuna kadar giderek erimektedir. Bu yüzden, ağır vergi yükleri emekçinin sırtında çok büyük bir kamburdur. İşçinin hele ki asgari ücret ile çalışıyorsa ilave bir yükün altında girmesi doğru değildir. Bu yüzden ısrarla bir kez daha söylüyoruz ki, ücretlerdeki ağır vergi yükü kaldırılmalıdır. Bunun yerine, daha adil ve emekçiden yana bir vergi sistemi uygulanmalıdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 1 milyona yakın işçinin kadro almasından dolayı teşekkürlerini sunan Arslan, hükümetin taşeron işçisini kadroya almakla büyük bir meydan okuma gerçekleştirdiğini savundu. Günün önemine vurgu yapan Arslan, 1 Mayıs; 1886 yılında Şikago’da işçilerin 8 saat çalışma talepleri ile başlayan; insan onuruna yakışır çalışma isteğinin ve en önemlisi Hak ve emek mücadelesinin adıdır. Tüm dünya emekçileri, 132 yıldır, bugünü Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlamaktadırlar. HAK-İŞ olarak; ülkemizde 1 Mayısı, adına yakışır bir şekilde kutlamak için her yıl farklı bir ilde kutlama kararı aldık. Bu nedenle, 2009 yılında Taksim’deydik, 2010 yılında Taksim’deydik, 2011 yılında Taksim’deydik, 2012 yılında Ankara’daydık, 2013 yılında Karabük’teydik, 2014 yılında Kayseri’deydik, 2015 yılında Konya’daydık, 2016 yılında Sakarya’daydık, 2017 yılında Erzurum’daydık. HAK-İŞ olarak bugün ise 1 Mayıs’ta Adana’dayız, tüm Türkiye’de Alanlardayız. Buradan, Adana’dan, 1 Mayıs meydanlarını dolduran tüm emekçilere selam olsun.” diye konuştu.
Konfederasyonları HAK-İŞ ve bağlı sendikalarının başarılı, örnek çalışmaları ve emek mücadelesinde ön sıralarda yer almasından dolayı geçen yıl Şikago’ya davet edildiğini hatırlatan Arslan, “Geçen yıl Şikago’da 1 Mayıs’ın başlangıç noktası olan Hay Market Anıtı’na, HAK-İŞ levhamızı astık ve adımızı sonsuza kadar yazdırdık. HAK-İŞ, uluslararası emek hareketinin saygın ve örnek bir temsilcisidir. Uluslararası emek örgütleriyle işbirliği içerisinde erdemli bir sendikal inşa için mücadele etmektedir. Konfederasyonumuz HAK-İŞ, üyesi olduğu Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), PAN-Avrupa Bölgesel Konseyi (PERC), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Asya-Pasifik (ITUC-AP), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi (AB-KİK) ile bugüne kadarki etkin işbirliğini ve diyaloglarını önyargısız, emek diplomasisi anlayışıyla küresel ve bölgesel temelde çeşitlendirerek geliştirmektedir. Buradan; ITUC ve ETUC yöneticileri Adana’ya, sizlere tebrik mesajlarını gönderdiler. Selamlarını iletiyorlar ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüzü kutluyorlar.” şeklinde konuştu.
Tüm dünya emekçilerinin bayramlarını kutladığını belirten Arslan, “Buradan ben de, tüm dünya emekçilerinin 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum. İnsanca yaşamak için, evine ekmek götürebilmek için, namerde muhtaç olmamak için işyerlerinde en ağır şartlarda çalışırken hayatlarının baharında iş kazalarında kaybettiğimiz emekçi kardeşlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. HAK-İŞ’in kuruluşundan bu yana emek veren değerli kurucuları, başta Merhum Genel Başkanımız Necati Çelik olmak üzere, aramızdan ayrılarak ebedi yolculuğa çıkan bütün HAK-İŞ’çileri Rahmetle anıyorum. Aramızda olanlara sağlık ve esenlikler diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Geçici mevsimlik işçilere 9 ay 29 güne kadar çalışabilme yolunun açıldığını belirten Mahmut Arslan, taşeron sorunu hakkında da bilgiler vererek, “Taşeron sorunu, çalışma hayatının kangren haline gelmiş bir sorunuydu. Bu sorunun çözülmesi için uzun yıllardan beri mücadele ediyoruz. Her platformda, taşeron kardeşlerimizin haklarını aradık. Acilen bu sorun çözülsün dedik.Geçen yıl ise, 1 Mayıs’ta Erzurum’da “Taşeron işçilere kamuda kadro istiyoruz “diyerek hep beraber haykırdık. Mevsimlik ve geçici işçilerimizin sorunları çözülsün dedik. Özel sözleşmeli personel statüsünü asla kabul etmiyoruz dedik.Bugün 1 Mayıs’da Adana’dan onurla, gururla sesleniyoruz. Taşeron işçilere kadro mücadelesini birlikte kazandık. Kamuda çalışan taşeron emekçi kardeşlerimizin kadroları hayırlı olsun. Ayrıca, 5 ay 29 gün çalışan geçici ve mevsimlik işçilerimiz de artık 9 ay 29 güne kadar çalışabilme yolu açıldı.” dedi.
Başta KİT’lerde çalışan taşeron emekçisi olmak üzere, kadroya geçemeyen bütün taşeron işçilerin haklarını elde etmesi ve sorunlarının çözümü yolunda mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini işaret eden Arslan, “Hükümetimiz, 1 milyona yakın taşeron işçisini kadroya almakla, “Küresel Kapitalizme Karşı”, “Devlet Küçülmelidir” diyenlere karşı büyük bir meydan okuma gerçekleştirmiştir. Bu vesile ile taşeron emekçisi kardeşlerimizin kadroya geçirilmesi ve geçici ve mevsimlik işçilerimizin çalışma sürelerinin uzatılması konularının ilk başından beri yakın takipçisi olan, Çalışma Hayatının en büyük reformunu gerçekleştiren, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a, Çalışma Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu’na, Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal ile hükümetimizin bütün üyelerine, tüm milletvekillerimize ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi bu Meydan’dan, sizden bir söz almak istiyorum. “Taşeronlar kadro alırsa çalışmaz” diyenlere karşı. Daha çok çalışacağımıza, Daha fazla gayret göstereceğimize söz veriyor musunuz?” diye konuştu.
Artık dünyadaki zulamlerin son bulmasını istediklerini belirten Arslan, “Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, tüm dünyada demokrasinin galip gelmesini, adalet ve barışın kazanmasını istiyoruz. Filistin’de, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de, Afganistan’da, Arakan’da, yaşanan zulümleri, soykırımları, vahşetleri lanetliyoruz. Doğu Guta’da, Katil Esed’in bütün katliamlarını kimyasal silah kullanarak mazlumlara yaptığı vahşeti lanetliyoruz. İsrail Başbakanının masum Filistinlileri katletmesini lanetliyoruz HAK-İŞ olarak, nerede bir hüzün, zulüm, haksızlık varsa zalimlerin, çağdaş firavunların, nemrutların karşısında İbrahim gibi, Musa gibi durmaya devam edeceğiz. Terörün bir an önce son bulmasını istiyoruz. Terörün her türlüsüne karşıyız. Hepsini lanetliyoruz. FETO, PKK, DAEŞ, YPG, DHKP-C ve diğerleri hepsi terör örgütüdür; ülkemizin ve dünyanın bunlarla etkin mücadele etmesini istiyoruz. Terörizme ‘hayır’ demek için alanlardayız.” ifadelerini kullandı.
‘15 Temmuz’u Unutmadık, Asla Unutturmayacağız’ diyen Arslan sözlerini şöyle sürdürdü; “Darbe girişimini yapan hain FETÖ’cülerin davalarının tamamının biran evvel sonuçlandırılmasını ve hainlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Hükümetin kurduğu Hak İhlalleri ve Mağduriyetleri Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarını önemsiyoruz. 12 Eylül Darbecileri gibi 28 Şubat Post Modern Darbecilerinin de yargı önüne çıkarılıp cezalandırılmalarını önemsiyoruz. Ancak, bu karar eksik ve yetersizdir. 28 Şubatın sivil uzantılarına dokunulmamıştır. Ülkemizin ve milletimizin tekrar bu karanlık müdahale dönemlerini bir daha yaşamamasını temenni ediyoruz. HAK İŞ, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da darbelere karşı sarsılmaz bir inançla direnecektir. Değerli Adanalı’lar. Ülkemiz üzerine oynanan siyasi oyunlara, kaos oluşturma çabalarına, demokrasi dışı yöntemlere ve bütün darbe girişimlerine karşı milletimizle tam bir dayanışma içinde olacağımıza bu meydandan bütün dünyaya bütün gücümüzle bir kez daha haykırıyoruz. Sınırlarımızın güvenliği ve terör yuvalarının kurutulması için “Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Kuzey Irak Harekatları” başta olmak üzere devletimiz tarafından yurt içi ve yurtdışında teröre karşı gerçekleştirilecek operasyonları her zaman destekledik, desteklemeye devam edeceğiz.
“HAK-İŞ her zaman demokrasiden, özgürlükten yana olmuştur. Milletimizin zorla dayatılan 12 Eylül Anayasasından biran evvel kurtulmalıyız. Onun yerine, milletimizin taleplerine cevap verecek sivil, demokratik, çoğulcu, katılımcı bir anayasayı ivedilikle yapmalıyız. Bu meydandan bir kez daha sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü toplumsal mutabakatla hazırlanacak yeni bir ANAYASA talebimizi haykırıyoruz. Geçen yıl yapılan 16 Nisan Referandumu’na Türkiye’de istikrar için hep birlikte ‘EVET ‘ demiştik. Halk oylaması sürecinde ‘40 günde, 40 ildeyiz’ temasıyla “Anayasa Değişikliğine Tam Destek, Geleceğimiz İçin Evet” sloganıyla yola çıkmıştık ve Anayasa değişikliğini milletimize en doğru şekilde anlatmak için yoğun bir çaba sarf etmiştik. Biz her zaman demokrasiden, gelişmeden yana taraf olduk. Olmaya da devam ediyoruz. Meclisimiz, 24 Haziran’da bir erken seçim kararı aldı. Türkiye, yeni bir hükümet sistemine geçiyor. HAK-İŞ, her zaman demokrasiden yana tavır almıştır. Daha özgür, daha demokratik, daha katılımcı yönetim sistemlerini benimsemiştir. Türkiye’nin belirsizlikleri biran evvel aşması gerekmektedir. Bu nedenle, 24 Haziran Seçimleri, Türk Demokrasi tarihinin en önemli seçimlerinden biridir. Bu vesile ile, HAK-İŞ olarak 24 Haziran’da gerçekleşecek seçimlerin ülkemiz, vatanımız ve milletimizin iradesi ve kararlılığıyla olumlu sonuçlanacağını umut ediyoruz. Bütün üyelerimizi ve bütün vatandaşlarımızı sandığa gitmeye ve oy kullanmaya davet ediyoruz. Özellikle, 24 Haziran seçimleri sonrası hükümetin ilk görevlerinden biri yeni bir sivil anayasa hazırlanması çalışmaları olmalıdır.”
İşsizlik sorununun çözülmesini istediklerini savunan Arslan, taleplerine şöyle sıraladı; “Kadınların, gençlerin, emeklilerin ve işsizlerin sorunları var. Bu sorunların çözülmesini istiyoruz. Örgütlenme sorunumuz var. Sendikalaşma oranları ülkemizde ne yazık ki çok düşük. Her geçen gün büyüyen ve gelişen ülkemize bu oranlar yakışmamaktadır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, örgütlenen işçilerin işten çıkarılmamasını istiyoruz. Hep birlikte daha çok örgütlenmeli, ülkemize yakışan sendikalaşma oranlarına bir an evvel ulaşmamız gerekmektedir. Canımızı yakan iş kazaları var. İş kazalarında daha çok canımız yanmasın istiyoruz. İş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılsın, denetimler sıklaştırılsın. Ülkemizdeki Milli İstihdam Seferberliği’nin devam ettirilmesi ve işsizlik rakamlarının tek haneli rakamlara indirilmesini istiyoruz. İstihdam temelli kalkınma politikaları oluşturulsun istiyoruz. Kıdem tazminatı fonu kurulmasını istiyoruz. Çalışanların kıdem tazminatından, işverenin insiyatifine bırakılmadan yararlanmasını istiyoruz. Çocuk işçiliği mücadele yılı olarak kabul edilen 2018 yılında bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini istiyoruz. Emekçiler olarak, artık ücret artışlarında, enflasyon kadar zam dayatmasına hayır diyoruz. Büyüyen gelişen Türkiye’den emekçiler daha fazla pay alsın diyoruz.
Kayıtdışı istihdamın azaltılmasını, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesini, daha iyi bir sosyal güvenlik sisteminin oluşturulmasını istiyoruz. Teşvik mekanizmalarında sendikalı işyerlerine öncelik verilmesini istiyoruz. Sosyal diyalogun etkin işletilmesi, birlikte çalışma kültürünün yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkânlarının geliştirilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. OHAL'in tekrar uzatılmasının nedenlerinin ortadan kaldırılması için, daha müreffeh, tam demokratik bir Türkiye için, ülkemizin geleceği için alanlardayız. Ülkemizin bugünü ve geleceği için, ülkemizin bütünlüğü, insanlarımızın birlik, beraberlik ve kardeşliği için, talep, teklif ve beklentilerimizin karşılanması için alanlardayız. Ülkemize sığınan bütün göçmen kardeşlerimiz için uygulanabilir, sürdürülebilir, ulusal ve uluslararası politikaların geliştirilmesini istiyoruz.”
“HAK-İŞ olarak tüm sendikalarımız ile sizleri kucaklamaya, sizlerin sorunlarını çözmek için mücadeleye, sizlerle yeni ufuklara yürümeye, aydınlık bir gelecek inşa etmeye, dünden daha fazla inançlıyız, dünden daha fazla kararlıyız” diyen Mahmut Arslan, “Bu meydanı varlıklarıyla anlamlı kılan, bu bahar gününde, alın terini işyerinden alanlara taşıyan yiğit emekçi kardeşlerim. Türkiye’nin aydınlık dolu geleceği için, milletimizin, ülkemizin yeniden bir dünya gücü olması için, tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan için, bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya, milli, ve yerli olmaya EVET diyoruz. EVET Mİ? Sahipsiz Olan Memleketin Batması Haktır. Sen Sahip Olursan Bu Vatan Batmayacaktır.” Bu vesile ile; bir kez daha, başta 15 Temmuz Şehitlerimiz olmak üzere, hayatlarının baharında vatan için şehit olan askerlerimize, polislerimize, korucularımıza ve ülkemizin değişik bölgelerinde teröristlerce yapılan bombalı saldırılar sonucu hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Haktan; Rahmet, milletimize başsağlığı, Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Alın teriyle ekmeğini kazanan bütün emekçi kardeşlerimi, Adana’dan, 1 Mayıs alanından, bir kez daha sendikalı olmaya davet ediyorum. HAK-İŞ olarak tüm sendikalarımız ile sizleri kucaklamaya, sizlerin sorunlarını çözmek için mücadeleye, sizlerle yeni ufuklara yürümeye, aydınlık bir gelecek inşa etmeye, dünden daha fazla inançlıyız, dünden daha fazla kararlıyız.” İfadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Mahmut Arslan ve sendika başkanları ile Ak Parti Adana Millet Vekili Necdet Ünüvar vatandaşları selamladı. Beyaz güvercinler uçurulan mitingde alana gelenlere kırmızı karanfiller atıldı.