ATB Meclisi'nde tarımda sürdürülebilirlik ve gıda israfı konuları masaya yatırıldı

Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç, Çukurova bölgesinde etkisini gösteren kuraklık, soğuk hava dalgaları ve son yaşanan zirai don olaylarının tarımsal üretimi ciddi şekilde olumsuz etkilediğini belirtti. Tarım sektörünün doğal afetler karşısında ne denli kırılgan olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Bilgiç, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerinin giderek arttığını ve uzun vadeli çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Adana Ticaret Borsası Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda gündeme gelen bir diğer konu ise Ramazan ayında artan gıda israfı oldu. Meclis Başkanı Osman Bağış, iftar ve sahur sofralarında yaşanan israfın, Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürdüğünü belirterek, israfla mücadelenin milli bir görev olduğunu vurguladı.

Bağış, “İftar ve sahurda israf Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürüyor”

Adana Ticaret Borsası Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısında İftar ve sahur menülerinde yaşanan israfın, Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürdüğünü söyleyen Meclis Başkanı Osman Bağış şunları söyledi: “Ramazan ayın’da önemli olan sofraları doldurmak değil, sağlıklı beslenmektir. Yiyelim, içelim ama israf etmeyelim. Ülkemiz ne yazık ki dünyada en fazla israfı yapan ülkelerden birisidir. İhtiyacı olana yardımcı olmak büyük erdemlilik ama yardımcı olmanın, paylaşmanın yolu yalnızca satın almak değil, alınan ürünlerin en doğru şekilde tüketilmesi olmalıdır. Gıda alışverişlerinin arttığı Ramazan ayında, israfta aynı oranda artmaktadır. İsraf edilen gıdalarla birlikte nimetimiz, paramız ve emeğimiz çöpe gitmektedir. Bu yüzden israfla mücadele milli bir görevdir.” 

Bilgiç, “İklim değişikliği tarımı tehdit ediyor”

Son yıllarda yaşanan kuraklık, sulama suyunun azalması ve su kaynaklarının yetersiz kullanımının tarımsal üretimde ciddi kayıplara yol açtığını ifade eden Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, “Şimdi de ani sıcaklık düşüşleriyle meydana gelen don olayları, özellikle narenciye üreticilerimiz ve seracılıkla uğraşan çiftçilerimiz için büyük tehdit oluşturuyor. Ürün kayıpları, rekoltede düşüş, maliyet artışları derken üreticilerimiz her geçen gün daha fazla zorlukla karşılaşıyor. İklim değişikliğinin giderek belirginleşen etkileri, artık tarımsal üretimimizi eskisi gibi sürdüremeyeceğimizi gösteriyor. Dolayısıyla kısa vadeli önlemler yerine uzun vadeli ve kalıcı çözümler üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor” diye ifade etti.

Bilgiç, “Kuraklığa dayanıklı üretime geçmeliyiz”

Kuraklığa dayanıklı üretim modelleri geliştirilmesinin önemine değinen ATB Başkanı Bilgiç şunları ifade etti: “Tarımda suyun verimli kullanımı artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması, damlama sulama sistemlerinin teşvik edilmesi ve su tasarrufu sağlayan yenilikçi çözümlerin uygulanması gerekiyor. Ayrıca, kuraklığa dayanıklı ürünlere yönelerek tarımsal üretimi iklim değişikliğine uygun hale getirmeliyiz. Bölgemizde yetiştirilen ürün deseninin değişen iklim koşullarına uygun şekilde yeniden planlanması gerekiyor.”

“İklim değişikliğine karşı tarımsal stratejiler geliştirilmeli”

Bilgiç, “Özellikle narenciye ve seracılıkla uğraşan üreticilerimizin don olaylarından daha az etkilenmesi için erken uyarı sistemleri kurulmalı, üreticilerimiz iklim değişikliğinin etkileri konusunda bilinçlendirilmelidir. Don riskini azaltacak yeni teknolojiler ve sera içi ısı düzenleme sistemleri teşvik edilmelidir. Topraklarımızın kimyasal gübreler nedeniyle verim kaybına uğramasının önüne geçmek için organik ve biyoteknolojik gübre kullanımı desteklenmelidir. Tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamak adına, bilinçsiz ilaçlama ve gübreleme uygulamalarının yerine, toprak analizine dayalı doğru gübreleme yöntemleri teşvik edilmelidir. Zirai don, kuraklık ve doğal afetler nedeniyle zarar gören üreticilerimiz için devlet desteklerinin artırılması büyük önem taşıyor. Tarımsal sigorta sistemlerinin de daha kapsamlı hale getirilmesi, üreticilerin bu tür afetler karşısında mağduriyet yaşanmaması adına büyük bir gerekliliktir. Ancak küresel ısınma, iklim değişikliği ve su kıtlığı gibi sorunlar, bu üretim gücümüzü tehdit etmektedir. Bu nedenle; Daha planlı ve bilinçli bir tarımsal üretim modeli geliştirmek, Üreticilerimizi yeni iklim koşullarına uygun tarım teknikleri konusunda bilgilendirmek, Tarım ve hayvancılığı sürdürülebilir kılacak uzun vadeli stratejiler geliştirmek zorundayız. Bizler, Adana Ticaret Borsası olarak, tarımın geleceği için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya, üreticilerimizin, üyelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, mübarek Ramazan ayının tüm insanlığa barış, huzur ve bereket getirmesini diliyor, don olaylarından zarar gören üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Devletimizin ve ilgili kurumlarımızın destekleriyle bu zorlu süreci hep birlikte aşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından ATB Meclis gündem maddelerine geçildi.