Adana’nın en eski çarşılarından olan Mısır Çarşısı’nda kaynakçılık yapan Göksel Leventdurur üçüncü kuşak olarak dede mesleğini devam ettiriyor.
Haber Giriş Tarihi: 22.04.2017 17:56
Haber Güncellenme Tarihi: 22.04.2017 17:56
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Dede mesleğinin son temsilcisi
Serhat Şanlı
(ÖZEL HABER)
ADANA (İLKHABER) – Adana’nın en eski çarşılarından olan Mısır Çarşısı’nda kaynakçılık yapan Göksel Leventdurur üçüncü kuşak olarak dede mesleğini devam ettiriyor. Tamamen giyim ve ayakkabı üzerine esnafın içerisinde kalan tek kaynakçı ve işletmesi dedesinden kalmış. Şuanda son kuşak olan Göksel Leventdurur’dan sonra mesleği devam ettirecek kimse yok. Çünkü Leventdurur’un bir oğlu ve iki kızı var ve oğlu şuanda kamuda öğretmenlik yapıyor.
Göksel Leventdurur, 54 yaşında ve tam 40 yıldır dede mesleği olan sarı kaynak olarak bilinen oksijen kaynakçılığı yapıyor. Ali Dede Mahallesinde doğmuş, büyümüş ve 3 kuşaktır yine aynı mahallede bulunan Mısır Çarşısı’nda dedesinin mesleğini devam ettiriyor.
İlk olarak dedesinin fayton zili, demir aksamları, at arabası makasları, gramofon, süt makineleri, yağ makineleri ve çay semaverleri tamiratı yaptığını belirten Leventdurur, dedesinden sonra babasının ve şimdi de kendisinin aynı mesleği devam ettirdiğini söyledi.
Kendisinin son kuşak olduğunu ifade eden Göksel Leventdurur sözlerine şöyle devam etti;
FAYTON ZİLİ TAMİRİ YAPARDI
‘’Dedem Cabbar Leventdurur buraya yani Mısır Çarşısı’na ilk yerleşenlerden birisidir. Onun döneminde fayton en büyük ulaşım aracıydı. Dedem faytonların zilleri ve makas aksamları tamiri yapardı. Babam Kemal Leventdurur da dedemin yanında bu işi öğrenmişti. Buralarda her tarafta faytonlar vardı. Babam ve dedem gibi Mısır Çarşısı’nda daha birçok sarı kaynak dediğimiz şimdiki oksijen kaynakçılığı yapanlar vardı. O dönemlerin revaçta aracı olan fayton zili, fayton metal aksamları, gramofon, süt ve yağ makineleri, eski dikiş makineleri, bakır mutfak aletleri çoktu. Çocukluğumda babam beni de dedemin iş yerine getirirdi. Yanlarında zamanla bende bu mesleği öğrendim.
BİR ZAMANLARIN FAYTON MERKEZİ OLAN ÇARŞI, ŞİMDİ GİYİMCİ ESNAFIN MEKANI OLDU
Dedemin döneminde Mısır Çarşısı tamamen tamirciler, tornacılar, kalaycılar ve kaynakçılar ile doluydu. Babamın döneminde ise zamanla yerini bakkal, kumaşçı, ayakkabıcı ve hırdavatçılar yer almaya başladı. Babamın vefatından sonra ben üçüncü kuşak olarak ata mesleğimi devam ettiriyorum. Benim dönemimde de sırasıyla hırdavatçılar, elektronik eşya satıcıları, cep telefonu satıcıları ve şimdi ise giyim sektörü Mısır Çarşısı’nda yer aldı. Bu kadar değişime rağmen ben 40 yıldır halen dedemin ve babamın mesleğini devam ettiriyorum.
Oksijen kaynağı yapıyorum. Sarı kaynak derler. Bakır, gümüş, çelik, alüminyum, mutfak gereçleri ağırlık olarak çaydanlık tamiratı, tatlıcı makinaları, kalorifer peteği, eski ilaç sırt pompaları, şimdi motor bisikletlerin ufak tefek kaynak işleri, araba jant tamiri, araba radyatörleri gibi tamirat işleri yapıyorum.
KALİTELİ ÜRÜN KALMADI
Piyasaya Çin malları girdi bizi bitirdi. Örneğin eskiden basit bir pense kırılsa getirirler tamir ederdik. Şimdi ucuza alıyorlar, kalitesiz olmasına da kimse bakmıyor. Hemen gidip ucuza yenisini alıyorlar. Kırıldı mı alıp atıyorlar. Eski kaliteli malları bulmak zor artık. Artık kaliteli ürün kalmadı.
Artık günümüzde gelişen teknoloji ile ev gereçleri de değişti. Örneğin eskiden sırt ilaçlama pompaları yerini plastik türlere bıraktı. Bakır ve alüminyum kullanımı pek yaygın değil. Şimdi genellikle çaydanlık, kalorifer peteği, otomobil jantı ve küçük metal işleri geliyor.
Dedem fayton zili, gramofon ve eski tereyağı makineleri tamiri yapardı. Buralar fayton arabaları ile dolardı. Şimdi o faytonların zil sesleri yerini otomobil kornalarına bıraktı. Araba parçaları her yerde bulunuyor ve tamir yerine yenisi ile değiştiriliyor.
Bana hep senden başka kimse bu işi yapmıyor. Çevrende giyim ve ayakkabıcıdan başka kimse kalmadı diyorlar. Sende burayı kiraya ver diyorlar. Ancak ben burada büyüdüm. Dedem ve babam da burada ömürlerini tamamladılar. Tüm çocukluğum ve gençliğim burada geçti. Hayata buradan tutundum. Ne başka iş yapabilirim, ne de yaşayabilirim. Her ne kadar dönem dönem buralarda faaliyet gösteren esnaf değişse de, benim ömrüm yettiğince dedem ve babamdan miras kalan bu mesleği yapacağım.
Benim bir oğlum, iki kızım var. Oğlum okudu ve şimdi kamuda öğretmenlik yapıyor. Yani ben son kuşak olarak kaldım. Çırak yok, bulamıyoruz. Eskiden aileler çocuklarını getirir, ‘eti senin, kemiği bizim’ derdi. Şimdi ise çırak bulamıyoruz. Yani artık çırak yetişmiyor. Çocuklarımı okuttum ve benden sonra ailemde bu mesleği devam ettirecek kimse yok.
Mehmet Sündük, 15 yıldır mısır çarşısında giyim ve ayakkabı üzerine esnaf. Sık sık kaynakçı Göksel’e yardım ediyor.
Kaynakçı Göksel’in Mısır Çarşısı’nda çok sevilen biri olduğunu belirten Mehmet Sündük; ‘’Göksel ağabeyimizdir. Herkes tarafından çok sevilir. Çırak bulamadığı için tek çalışmak zorunda kalıyor. Bazen bizden yardım ister ve bizde seve seve gideriz. Çok cana yakın büyüğümüzdür. Bizden çok önce buradaydı. Çok kişiyi eskitmiş, bizi de eskitir.’’ Dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dede mesleğinin son temsilcisi
Adana’nın en eski çarşılarından olan Mısır Çarşısı’nda kaynakçılık yapan Göksel Leventdurur üçüncü kuşak olarak dede mesleğini devam ettiriyor.
Dede mesleğinin son temsilcisi
Serhat Şanlı
(ÖZEL HABER)
ADANA (İLKHABER) – Adana’nın en eski çarşılarından olan Mısır Çarşısı’nda kaynakçılık yapan Göksel Leventdurur üçüncü kuşak olarak dede mesleğini devam ettiriyor. Tamamen giyim ve ayakkabı üzerine esnafın içerisinde kalan tek kaynakçı ve işletmesi dedesinden kalmış. Şuanda son kuşak olan Göksel Leventdurur’dan sonra mesleği devam ettirecek kimse yok. Çünkü Leventdurur’un bir oğlu ve iki kızı var ve oğlu şuanda kamuda öğretmenlik yapıyor.
Göksel Leventdurur, 54 yaşında ve tam 40 yıldır dede mesleği olan sarı kaynak olarak bilinen oksijen kaynakçılığı yapıyor. Ali Dede Mahallesinde doğmuş, büyümüş ve 3 kuşaktır yine aynı mahallede bulunan Mısır Çarşısı’nda dedesinin mesleğini devam ettiriyor.
İlk olarak dedesinin fayton zili, demir aksamları, at arabası makasları, gramofon, süt makineleri, yağ makineleri ve çay semaverleri tamiratı yaptığını belirten Leventdurur, dedesinden sonra babasının ve şimdi de kendisinin aynı mesleği devam ettirdiğini söyledi.
Kendisinin son kuşak olduğunu ifade eden Göksel Leventdurur sözlerine şöyle devam etti;
FAYTON ZİLİ TAMİRİ YAPARDI
‘’Dedem Cabbar Leventdurur buraya yani Mısır Çarşısı’na ilk yerleşenlerden birisidir. Onun döneminde fayton en büyük ulaşım aracıydı. Dedem faytonların zilleri ve makas aksamları tamiri yapardı. Babam Kemal Leventdurur da dedemin yanında bu işi öğrenmişti. Buralarda her tarafta faytonlar vardı. Babam ve dedem gibi Mısır Çarşısı’nda daha birçok sarı kaynak dediğimiz şimdiki oksijen kaynakçılığı yapanlar vardı. O dönemlerin revaçta aracı olan fayton zili, fayton metal aksamları, gramofon, süt ve yağ makineleri, eski dikiş makineleri, bakır mutfak aletleri çoktu. Çocukluğumda babam beni de dedemin iş yerine getirirdi. Yanlarında zamanla bende bu mesleği öğrendim.
BİR ZAMANLARIN FAYTON MERKEZİ OLAN ÇARŞI, ŞİMDİ GİYİMCİ ESNAFIN MEKANI OLDU
Dedemin döneminde Mısır Çarşısı tamamen tamirciler, tornacılar, kalaycılar ve kaynakçılar ile doluydu. Babamın döneminde ise zamanla yerini bakkal, kumaşçı, ayakkabıcı ve hırdavatçılar yer almaya başladı. Babamın vefatından sonra ben üçüncü kuşak olarak ata mesleğimi devam ettiriyorum. Benim dönemimde de sırasıyla hırdavatçılar, elektronik eşya satıcıları, cep telefonu satıcıları ve şimdi ise giyim sektörü Mısır Çarşısı’nda yer aldı. Bu kadar değişime rağmen ben 40 yıldır halen dedemin ve babamın mesleğini devam ettiriyorum.
Oksijen kaynağı yapıyorum. Sarı kaynak derler. Bakır, gümüş, çelik, alüminyum, mutfak gereçleri ağırlık olarak çaydanlık tamiratı, tatlıcı makinaları, kalorifer peteği, eski ilaç sırt pompaları, şimdi motor bisikletlerin ufak tefek kaynak işleri, araba jant tamiri, araba radyatörleri gibi tamirat işleri yapıyorum.
KALİTELİ ÜRÜN KALMADI
Piyasaya Çin malları girdi bizi bitirdi. Örneğin eskiden basit bir pense kırılsa getirirler tamir ederdik. Şimdi ucuza alıyorlar, kalitesiz olmasına da kimse bakmıyor. Hemen gidip ucuza yenisini alıyorlar. Kırıldı mı alıp atıyorlar. Eski kaliteli malları bulmak zor artık. Artık kaliteli ürün kalmadı.
Artık günümüzde gelişen teknoloji ile ev gereçleri de değişti. Örneğin eskiden sırt ilaçlama pompaları yerini plastik türlere bıraktı. Bakır ve alüminyum kullanımı pek yaygın değil. Şimdi genellikle çaydanlık, kalorifer peteği, otomobil jantı ve küçük metal işleri geliyor.
Dedem fayton zili, gramofon ve eski tereyağı makineleri tamiri yapardı. Buralar fayton arabaları ile dolardı. Şimdi o faytonların zil sesleri yerini otomobil kornalarına bıraktı. Araba parçaları her yerde bulunuyor ve tamir yerine yenisi ile değiştiriliyor.
Bana hep senden başka kimse bu işi yapmıyor. Çevrende giyim ve ayakkabıcıdan başka kimse kalmadı diyorlar. Sende burayı kiraya ver diyorlar. Ancak ben burada büyüdüm. Dedem ve babam da burada ömürlerini tamamladılar. Tüm çocukluğum ve gençliğim burada geçti. Hayata buradan tutundum. Ne başka iş yapabilirim, ne de yaşayabilirim. Her ne kadar dönem dönem buralarda faaliyet gösteren esnaf değişse de, benim ömrüm yettiğince dedem ve babamdan miras kalan bu mesleği yapacağım.
Benim bir oğlum, iki kızım var. Oğlum okudu ve şimdi kamuda öğretmenlik yapıyor. Yani ben son kuşak olarak kaldım. Çırak yok, bulamıyoruz. Eskiden aileler çocuklarını getirir, ‘eti senin, kemiği bizim’ derdi. Şimdi ise çırak bulamıyoruz. Yani artık çırak yetişmiyor. Çocuklarımı okuttum ve benden sonra ailemde bu mesleği devam ettirecek kimse yok.
Mehmet Sündük, 15 yıldır mısır çarşısında giyim ve ayakkabı üzerine esnaf. Sık sık kaynakçı Göksel’e yardım ediyor.
Kaynakçı Göksel’in Mısır Çarşısı’nda çok sevilen biri olduğunu belirten Mehmet Sündük; ‘’Göksel ağabeyimizdir. Herkes tarafından çok sevilir. Çırak bulamadığı için tek çalışmak zorunda kalıyor. Bazen bizden yardım ister ve bizde seve seve gideriz. Çok cana yakın büyüğümüzdür. Bizden çok önce buradaydı. Çok kişiyi eskitmiş, bizi de eskitir.’’ Dedi.