Saitbey Sitesi Davasında Tuba Erdemoğlu'nun çığlığı: Suçlular adalet önünde hesap versin

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 45 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Saitbey Sitesi’ne ilişkin dava, dönemin kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktı. Savcılığın başlattığı soruşturma sonucu, müteahhit Hasan Çam, statik proje ve uygulama denetim görevlisi Yavuz Kaygısız, yapı denetim şirketi yetkilisi Halil Yıldız, yapı denetim şirketi kontrol elemanı Melike Yıldız, şantiye şefi Halil İbrahim Us ve şantiye şefi Murat Kaş hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 5 ay'a kadar hapis cezası talep ediliyor.

Belediye görevlileri suçlamaları reddetti

Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya, depremde yakınlarını kaybedenler ve tutuksuz yargılanan dönemin Dulkadiroğlu Belediyesi’nde imar ve şehircilik müdürü Arzu Özaydın ile müdür yardımcısı Serap Binici katıldı. Mahkeme sırasında sanıklara söz verildi. Özaydın ve Binici, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, “Evraklar belli aşamalardan geçer, en son imzayı biz atarız” şeklinde savunma yaptı. Müştekilerin, "Belediyeye 400 metre uzaklıkta kaçak yapı nasıl yükseldi? İnşaatın başlama tarihi ile ruhsatın verildiği tarih arasındaki çelişkiler ne anlama geliyor?" şeklindeki sorularına sanıklar yanıt vermedi.

Dava 2 Mayıs’a ertelendi

Mahkeme heyeti, kamu görevlileri yönünden inceleme yapılması için dosyayı bilirkişiye gönderdi. Heyet, kamu görevlileri hakkındaki dosyanın ana dosya ile birleştirilmesine karar vererek duruşmayı 2 Mayıs'a erteledi.

"İmzaladıkları kağıtlarla 45 hayatı hiçe saydılar"

Duruşmada söz alan, depremde yakınlarını kaybeden Tuba Erdemoğlu, “Her anını, her karesini, o enkazı, annemi, babamı, gözlerimin önünde çürüyen dedemi, kardeşim Sude’yi, ellerini, savrulan saçlarını, bir ceset torbasına koyulması, annemin babamın çarşaflara sarıldıkların, bedenlerin zarar görmüşlüğünü, annemin tırnağını, çaresizliği ümitsizliği o çırpınırlar enkazdan sarkan elleri, ayakları, kolları sıra sıra dizilmiş cenazeleri ... Mahkemedeki savunmalarına bakıyorum, hala kendilerini haklı görmelerine bakıyorum. 45 İnsan, 45 hayat, 45 hayal sayı, rakam değil, sanki hiç suçlu değiller, bu insanlar onların attığı imzalar onların verdiği yetki ve onların verdiği cesaretle cüretkârla bu binaları bu şekilde yapıp insan hayatını hiçe saymamışlar,45 insanın ölümünden sorumlu değillermiş gibiler” diye ifade etti.