Taş fırınlar unlu mamüllere yenik düşüyor, yerel lezzetlerden biri daha tarih oluyor
Haber Giriş Tarihi: 27.10.2016 15:18
Haber Güncellenme Tarihi: 27.10.2016 15:18
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
“Ver bir mis kokulu küncülü simit”
Süreyya URİ
ADANA(İLKHABER)-Bir çay, bir taş fırın simidi ile yapılan ayak üstü kahvaltı dönemi sona eriyor, çünkü tarihi yüzlerce yıla dayanan taş fırınlar bugünün elektrikli fırınlarında üretim yapan unlu mamullere ne yazık ki yenik düştü. Taş fırınlarda pişirilen mis kokulu susamlı simitler de tıpkı pişirildiği taş fırınlar gibi tarihin tozlu sayfalarında yerini almaya hazırlanıyor. İş alanı daraldığı için yeni yetişmeyen taş fırın ustalarının da sayıları giderek azalıyor.
Çok fazla sayıda açılan unlu mamüller taş fırınların en büyük rakibi olsa da, damak tadından vazgeçemeyenler, taş fırın simitlerini tercih ediyor, ancak bulmakta zorlanıyor. Yüz yıldan daha uzun süredir hizmet veren ve neredeyse yıkılacak kadar eskiyen taş bir fırında mesleğini icra eden yarım asırlık taş fırın ustası Kemal Yıldız da, taş fırın kültürünün yaşatılmasından yana. Adana simidinin özel olduğunu söyleyen Yıldız, “Bizim pişirdiğimiz simitlerden başka illerde bulamazsınız. Her yörenin simidi farklıdır, lezzeti farklıdır. Adana simidinin lezzeti çok farklıdır. Bunu bir yiyen tadını bir daha unutamaz. Gençliğini Adana’da geçirmiş, bizim simitlerimizi tatmış insanlar, yıllar sonra Adana’ya geldiğinde bu simitleri arıyor. Bazen tesadüfen fırınımızın önünden geçenler gözlerine inanamıyor. Hemen bir simit alıyor, burada yemeye başlıyor. Çünkü bizim simidimiz damak tadı oluşturuyor ve bu damak tadını alanlar yıllar geçse de o tadı unutmuyor, özlüyor” dedi.
Ürettikleri simitlerin sağlık açısından da çok yararlı olduğunu belirten Yıldız, “Simitlerimizin içinde hiç bir katkı maddesi yok. Böyle katkısız bir gıda bulmak günümüzde çok zor. Simitlerimizi nohut mayası kullanarak hazırladığımız hamurla yapıyoruz. Simitlere bir de susam ekleyince tadına doyum olmuyor. Sıcak sıcak fırından çıkardığımızda mis gibi kokuyor” diye konuştu.
Yerel lezzetlerin yaşatılması gerektiğini vurgulayan simit ustası Kemal Yıldız, bu konuda yerel yönetimler ve devlet kurumlarının da kendilerine sahip çıkmasını, destek olmasını istiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Ver bir mis kokulu küncülü simit”
Taş fırınlar unlu mamüllere yenik düşüyor, yerel lezzetlerden biri daha tarih oluyor
“Ver bir mis kokulu küncülü simit”
Süreyya URİ
ADANA(İLKHABER)-Bir çay, bir taş fırın simidi ile yapılan ayak üstü kahvaltı dönemi sona eriyor, çünkü tarihi yüzlerce yıla dayanan taş fırınlar bugünün elektrikli fırınlarında üretim yapan unlu mamullere ne yazık ki yenik düştü. Taş fırınlarda pişirilen mis kokulu susamlı simitler de tıpkı pişirildiği taş fırınlar gibi tarihin tozlu sayfalarında yerini almaya hazırlanıyor. İş alanı daraldığı için yeni yetişmeyen taş fırın ustalarının da sayıları giderek azalıyor.
Çok fazla sayıda açılan unlu mamüller taş fırınların en büyük rakibi olsa da, damak tadından vazgeçemeyenler, taş fırın simitlerini tercih ediyor, ancak bulmakta zorlanıyor. Yüz yıldan daha uzun süredir hizmet veren ve neredeyse yıkılacak kadar eskiyen taş bir fırında mesleğini icra eden yarım asırlık taş fırın ustası Kemal Yıldız da, taş fırın kültürünün yaşatılmasından yana. Adana simidinin özel olduğunu söyleyen Yıldız, “Bizim pişirdiğimiz simitlerden başka illerde bulamazsınız. Her yörenin simidi farklıdır, lezzeti farklıdır. Adana simidinin lezzeti çok farklıdır. Bunu bir yiyen tadını bir daha unutamaz. Gençliğini Adana’da geçirmiş, bizim simitlerimizi tatmış insanlar, yıllar sonra Adana’ya geldiğinde bu simitleri arıyor. Bazen tesadüfen fırınımızın önünden geçenler gözlerine inanamıyor. Hemen bir simit alıyor, burada yemeye başlıyor. Çünkü bizim simidimiz damak tadı oluşturuyor ve bu damak tadını alanlar yıllar geçse de o tadı unutmuyor, özlüyor” dedi.
Ürettikleri simitlerin sağlık açısından da çok yararlı olduğunu belirten Yıldız, “Simitlerimizin içinde hiç bir katkı maddesi yok. Böyle katkısız bir gıda bulmak günümüzde çok zor. Simitlerimizi nohut mayası kullanarak hazırladığımız hamurla yapıyoruz. Simitlere bir de susam ekleyince tadına doyum olmuyor. Sıcak sıcak fırından çıkardığımızda mis gibi kokuyor” diye konuştu.
Yerel lezzetlerin yaşatılması gerektiğini vurgulayan simit ustası Kemal Yıldız, bu konuda yerel yönetimler ve devlet kurumlarının da kendilerine sahip çıkmasını, destek olmasını istiyor.
Corendon Airlines, Turquality destek programı’na dahil oldu
Konut kredisi faiz oranları düşüşte! Yeni evlenenlere sunulan özel paketlerle ev sahibi olmak kolaylaşıyor
Pegasus'un 'Beyzanur'u uçmaya hazırlanıyor
Yalı Çapkını final tarihi ne zaman? Seyran ve Ferit'e veda!
Adanaspor, mağlubiyeti unutup İstanbulspor’a odaklandı
SON HABERLER
Adana'nın Meşhur Lezzeti: Çöç Tarifiyle Sofralarınızı Şenlendirin
Adana'nın meşhur yöresel yemeklerinden biri olan çöç, etin ve bulgurların mükemmel uyumuyla damakları şenlendiriyor. Geleneksel Adana mutfağının vazgeçilmezi bu köfte tarifi, özel günlerde sofralarınıza lezzet katarken, günlük yemeklerinizde de mükemmel bir seçenek oluyor. Bulgur, et ve baharatların doğru oranıyla yapılan çöç, hem pratik hem de lezzetli bir alternatif arayanlar için ideal bir tarif. Adana'dan sofralarınıza gelen bu eşsiz lezzeti deneyerek, mutfağınıza farklı bir tat katabilirsiniz.
Busenaz Sürmeneli: ‘Kolbastı’ amacımız Los Angeles’ta oynamak
Sırbistan'da düzenlenen Kadınlar Dünya Boks Şampiyonası'nda takım halinde dünya üçüncüsü olan Türk kadın boks takımı, yurda döndü. Sürmeneli, takım arkadaşı Buse Naz Çakıroğlu ile her gittikleri yerde 'kolbastı' oynadıklarını, Los Angeles Olimpiyatları’nda da bu geleneği sürdürmeyi hedeflediklerini belirtti.
Kuzey Makedonya’daki gece kulübü yangını: Yaralılar Ankara'da tedavi ediliyor
Kuzey Makedonya'nın doğusundaki Koçani kentinde 16 Mart'ta meydana gelen gece kulübü yangınında ağır yaralanan 6 kişi, tedavi için Türkiye'ye getirildi. Yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 59'a yükselirken, 22'si ağır olmak üzere toplamda 155 kişi yaralanmıştı.