Zeray Apartmanı davasında mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi
Zeray Apartmanı davasında mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi
Adana’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Zeray Apartmanı’na ilişkin davada yargılamaya devam edildi. Sanıklar sorumluluklarını reddederken, mahkeme heyeti bilirkişi raporunun beklenmesine ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Haber Giriş Tarihi: 05.02.2025 14:56
Haber Güncellenme Tarihi: 05.02.2025 16:26
Muhabir:
Meryem Ünal
Adana'nın 6 Şubat depremlerinde yıkılan Zeray Apartmanı’nın bir bloğunda 56 kişi hayatını kaybetmişti. Depremin ardından, yakınlarını kaybeden aileler, sorumluların cezalandırılması için dava sürecini takip ediyor. Adana Yeni Adliye binasında başlayan duruşmada aileler, binanın yıkılmasındaki sorumlulardan gereken cezaların verilmesini talep etti. Binayı inşa eden kooperatifin kurucularından ve ikinci başkanı olan tutuklu sanık Ali Şevik ile tutuksuz yargılanan fenni mesul inşaat mühendisi Mustafa Çampınarı, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı.
Sanıklar sorumluluğu reddetti
Duruşmaya tutuklu sanık Ali Şevik, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanık Mustafa Çampınarı ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu. Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık Ali Şevik, kooperatif başkanlığı yaptığını ve müteahhit olmadığını söyledi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Ali Şevik, "İnşaat konusunda bir sorumluluğum olmamıştır. Bu apartmanla ilgili kolon kesildiği iddiaları mevcuttur. Mahkemenizce bu hususun araştırılmasını istiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” şeklinde konuştu. Sanık Mustafa Çampınarı da apartmanın yıkılmasında kusurunun bulunmadığını iddia ederek, "Beraatimi ve hakkımdaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep ediyorum” diye ifade etti.
Mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi
Cumhuriyet savcısı, dosyadaki delil durumu, üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı dikkate alınarak sanıkların mevcut halinin devamına karar verilmesi ve bu celseye katılmayan tanıkların diğer celse zorla duruşmada hazır edilmesi yönünde talepte bulundu. Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına, sanıkların kusur durumuna ilişkin Konya Teknik Üniversitesinden istenen bilirkişi raporunun beklenilmesine karar verip eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
"Felaketler kader değil, büyük bir ihmalin sonucudur"
Duruşma sonrası açıklama yapanKESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz sanıkların savunmasına dikkat çekerek şunları söyledi: 56 kişinin hayatını kaybettiği binanın müteahhidi olan sanığın savunması dikkat çeken Yılmaz, “ Sanık, kendisini ‘Ben aslında çiftçiyim, hemşerilerimle ev sahibi olmak için kooperatif kurdum’ sözleriyle savundu. Bu ifadelerin ülkedeki denetimsizlik ve sorumsuzluk ortamının bir yansımasıdır. Palmiye Sitesi, Kaktüs Apartmanı, Zeray Apartmanı... Bunlar kader değil, büyük bir ihmalin sonucudur. Kayıplarımız için acımız sonsuz. Ancak bu acıları birlikte mücadele ederek hafifletebilir, yarınlarımızı daha güvenli hale getirebiliriz. İnsanca yaşayacağımız bir Türkiye için birlikte mücadele etmeliyiz. Sadece kaybettiklerimiz değil, hala bulunamayan çocuklarımız var.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zeray Apartmanı davasında mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi
Adana’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Zeray Apartmanı’na ilişkin davada yargılamaya devam edildi. Sanıklar sorumluluklarını reddederken, mahkeme heyeti bilirkişi raporunun beklenmesine ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Adana'nın 6 Şubat depremlerinde yıkılan Zeray Apartmanı’nın bir bloğunda 56 kişi hayatını kaybetmişti. Depremin ardından, yakınlarını kaybeden aileler, sorumluların cezalandırılması için dava sürecini takip ediyor. Adana Yeni Adliye binasında başlayan duruşmada aileler, binanın yıkılmasındaki sorumlulardan gereken cezaların verilmesini talep etti. Binayı inşa eden kooperatifin kurucularından ve ikinci başkanı olan tutuklu sanık Ali Şevik ile tutuksuz yargılanan fenni mesul inşaat mühendisi Mustafa Çampınarı, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı.
Sanıklar sorumluluğu reddetti
Duruşmaya tutuklu sanık Ali Şevik, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanık Mustafa Çampınarı ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu. Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık Ali Şevik, kooperatif başkanlığı yaptığını ve müteahhit olmadığını söyledi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Ali Şevik, "İnşaat konusunda bir sorumluluğum olmamıştır. Bu apartmanla ilgili kolon kesildiği iddiaları mevcuttur. Mahkemenizce bu hususun araştırılmasını istiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” şeklinde konuştu. Sanık Mustafa Çampınarı da apartmanın yıkılmasında kusurunun bulunmadığını iddia ederek, "Beraatimi ve hakkımdaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep ediyorum” diye ifade etti.
Mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi
Cumhuriyet savcısı, dosyadaki delil durumu, üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı dikkate alınarak sanıkların mevcut halinin devamına karar verilmesi ve bu celseye katılmayan tanıkların diğer celse zorla duruşmada hazır edilmesi yönünde talepte bulundu. Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına, sanıkların kusur durumuna ilişkin Konya Teknik Üniversitesinden istenen bilirkişi raporunun beklenilmesine karar verip eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
"Felaketler kader değil, büyük bir ihmalin sonucudur"
Duruşma sonrası açıklama yapan KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz sanıkların savunmasına dikkat çekerek şunları söyledi: 56 kişinin hayatını kaybettiği binanın müteahhidi olan sanığın savunması dikkat çeken Yılmaz, “ Sanık, kendisini ‘Ben aslında çiftçiyim, hemşerilerimle ev sahibi olmak için kooperatif kurdum’ sözleriyle savundu. Bu ifadelerin ülkedeki denetimsizlik ve sorumsuzluk ortamının bir yansımasıdır. Palmiye Sitesi, Kaktüs Apartmanı, Zeray Apartmanı... Bunlar kader değil, büyük bir ihmalin sonucudur. Kayıplarımız için acımız sonsuz. Ancak bu acıları birlikte mücadele ederek hafifletebilir, yarınlarımızı daha güvenli hale getirebiliriz. İnsanca yaşayacağımız bir Türkiye için birlikte mücadele etmeliyiz. Sadece kaybettiklerimiz değil, hala bulunamayan çocuklarımız var.”
Kaynak: Meryem Ünal