TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR-3

Yazının Giriş Tarihi: 15.10.2022 17:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2022 16:01

Hıristiyanlığın ilk asrında Harran’da; Helenler, Keldaniler ve Araplar oturuyordu. Hıristiyanlık güçlenip Doğu Roma/Bizans Devletinin resmî dini haline geldiğinde Harranlılara baskılar başladı. Harran, yeni  dini kabul etmek istemeyenlerin merkezi haline gelince, buraya “Helenopolis” adı verildi. Harranlılar, Müslümanlar bölgeye girince, kurtulmak için kendilerine “Sabiiler” adını verdiler.

     Harran Akademisi’nde eğitim üç aşamalı olup;

-Birinci aşamada küçük yaşta okula alınan çocuk, sırlar bilgisine sahip olsun diye belli bir eğitimden geçirilirdi. Süryanice, Yunanca ve Arapça dillerine sahip olmaları sağlanırdı.

-İkinci aşamada Edebiyat, Matematik, Astronomi ve Müzik dersleri verilirdi. Matematik dersinin amacı, ileride felsefe ve ileri düzeyde astronomi dersleri için zihin etkinliğini geliştirmekti. Bu aşamada öğrenci, Yunanca ve Süryanice’den Arapça’ya kolaylıkla çeviri yapacak düzeye geliyor, Euklides(Öklid), Batlamyus’un  eserlerini anlayacak düzeye ulaşıyordu.

-Üçüncü aşama ise, yüksek öğrenim olup, öğrenci Felsefe, Tıp ve Matematik dersleri alırdı. Artık yavaş yavaş küçük bilimsel eserler yazmaya başlayan  öğrenci, eser basımı ve cilt işini de öğrenirdi. Harran Akademisi’nin kapısında, Platon’un Atina Akademisinde olduğu gibi “Kendini bilen tanrısını bilir” ifadesi yazılıydı. Bu akademi yaklaşık olarak yarım asır etkinlik gösterdikten sonra Bağdat’ta kurulan Dar’ül Hikme’ye taşındı.

     Harrran Akademisi’nde önemli çalışmalar yapmış olan filozofların en ünlüleri  Teodor Ebu-Qurra ile Sabit Bar-Qurra’dır. Teodor Ebu-Qurra’yı önemli kılan özellik, onun dini inançları rasyonel/akılcı bir bakış açısıyla yorumlamaya çalışmasıdır. Süryanice, Arapça ve Yunanca bilen Ebu Qurra ile yaşadığı dönemde hakim kültür Mutezile düşüncesi arasında etkileşim meydana gelmiştir. Saydığımız üç dilde eserler bırakmıştır.

     Sabit Bar-Qurra (821-901)bu okulun yetiştirdiği en büyük âlimlerden olup, İslam Felsefesinin kaynaklarından biri olan çeviri sanatında en önemli çalışmaları yapan filozoftur. Yunanca ve Süryanice dillerini çok iyi bildiği için kısa zamanda Pisagor, Platon(Eflâtun), Aristo, Proklus ve diğer Yunan filozofların eserlerine vakıf oldu. Rakka’ya giden Sabit, burada Hıristiyan, Yahudi ve Sabiiler için Felsefe ve Tıp alanında çalışmalar yürütecek bir akademi açtı. Bu akademide Battanili Muhammed b. Cabir b. Sinan, İbrahim b. Zehrun, oğulları İbrahim ve Sinan Bar-Sabit Qurra gibi bilginler yetişti. Yahudi Bar-Ebi Sena ile Hıristiyan Useybi Bar-İsa da Sabit’in yetiştirdiği bilginlerdir. Daha sonra Bağdat’a taşınan Sabit, burada da Huneyn Bar-İshak ile birlikte çeviri etkinliklerine katılarak ve İslam felsefesinin kaynakları olan Yunan felsefi eserleri Müslümanlara kazandırdı.   (DEVAM EDECEK)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.