TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#112

İLKHABER-Gazetesi - 112 haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, 112 haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

112 çalışanları ailelerini güvenli yere bırakıp depremzedelerin yardımına koştu Haber

112 çalışanları ailelerini güvenli yere bırakıp depremzedelerin yardımına koştu

OSMANİYE (AA) - ÜMİT KAHRIMAN/MUZAFFER ÇAĞLIYANER - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki ilk depremde Osmaniye'de göreve koşan 112 Ambulans Servisi görevlileri, o gün yaşadıklarını anlattı.Ambulans şoförü olarak görev yapan acil tıp teknisyeni Volkan Keleş, AA muhabirine, depreme eşi ve 2 çocuğuyla evde yakalandığını söyledi.Evinde hasar oluşmadığını kaydeden Keleş, diğer insanlara yardım etmek için çocuklarını bırakıp iş yerine gittiğini ifade etti.Depremin büyüklüğünü iş yerine giderken fark ettiğini anlatan Keleş, şöyle dedi:"Evimin yanındaki bina yıkıldı. Ben depremi oradan ibaret sanıyordum. Sonra sahaya inince bölgenin dehşet verici şekilde olduğunu gördük. Birçok enkaza gittik. Birinci ve ikinci gün öğleden sonraya kadar kurtarmalarımız devam etti. İlk çıkardığımız vaka, 4 yaş altı iki çocuktu. Bunlar tabii gurur verici şeylerdi ama asıl gurur duyduğum saat 05.00'te görev başına gittiğimde orada tüm personelin ben de dahil çağrılmadan görevinde olduğunu gördüm. Bununla da gurur duydum. Herkes cansiparane çalıştı"- "Sakin kalmaya çalıştık"112 Komuta Merkezinde görevli Nazan Erincik de depreme evde yakalandığını ve hemen görevinin başına gittiğini ifade etti.Eşi ve çocuklarıyla evden çıktıklarını ve bu arada teyzesinin evinin yıkıldığını öğrendiğini ifade eden Erincik, şöyle konuştu:"Teyzemin enkaz altında olduğunu bilmeme rağmen, başka insanların da bize ihtiyacı olduğunu düşünerek hiç düşünmeden komuta kontrol merkezine, görev alanıma yarım saat içinde ulaştım. Gittiğimde çok büyük bir karmaşa, çok büyük bir kaos içerisindeydi ortam ama sakin kalmaya çalıştık. Tabii korka korka sakin olmaya çalıştık. Her ne olursa olsun görevimizin başındaydık. Tabii ki çok üzücü haberler aldık. Sadece küçük bir olay zannederken birçok şehrin de bu duruma maruz kaldığını öğrendik. Bu bizi tabii ki çok büyük demoralize etmişti ve sürekli etraftan gelen göçük haberleri bizim çalışmamızı çok etkilemişti ama yine de güçlü kalmak zorundaydık. En büyük destekçilerimiz idari amirlerimizdi."Teyzesinin sağ olarak enkazdan çıkarıldığını öğrendiğini de anlatan Erincik, görev yapmaya devam ettiğini ifade etti.- "Kurtarılması gereken çok insan vardı"Sağlık görevlisi Ahmet Karaçocuk, göreve eşofmanının üzerine UMKE yeleği giyerek koştuğunu belirterek, şunları anlattı:"Bütün gücümüzle afetzedelere müdahale etmeye çalıştık. Birçoğumuz ben de dahil depremzede olduğumuzun günler sonra farkına vardık ama kurtarılması gereken çok insan vardı. Hepsine, zamanında ve yerinde müdahale ederek işimizi yapmaya çalıştık. En az kayıpla işi atlatmaya çalıştık. Tüm ekip arkadaşlarım çok özverili çalıştı."- Başhekimden teşekkür112 Ambulans Servisi Başhekimi Zeynep Demirdelen, saat 04.17'de meydana gelen ilk depremde evde olduğunu, yarım saat sonra da görevinin başına geçtiğini belirtti.Tüm personelinin de kendisi gibi hemen işbaşı yaptığını aktaran Demirdelen, şöyle konuştu:"Bir 112 personeli olarak çok büyük gurur içerisindeyim ki o gün hiçbir personelimi çağırmadan, hepsi ailesini güvene alıp, depremzede olduğunu düşünmeden, üzerindeki kıyafeti önemsemeden çıkıp işinin başına geldi. 'Hocam ne istiyorsanız, nereye istiyorsanız gidelim' dediler. Hızlı bir şekilde organize olduk. Bir sürü ekip kurduk ki sahada zaten ekiplerimiz vardı. Hepsi sahaya gittiler ve insanlara ulaşmaya çalıştılar. Komutadaki arkadaşlarımız keza o an canlarını kurtarmaktan öte birine ulaşabilir miyiz diye ailelerini, canlarını düşünmeden yine işlerinin başında kaldılar. Sonrasında da bir dakika dahi dinlenmeyi düşünmeden 24 saat boyunca hizmet verdiler. Sonrasında dahi yine ailemin yanına gideyim bile demediler. 'Hocam çalışmaya devam edelim' dediler."

Antalya'da okula başlayan depremzede öğrenci sayısı 13 bin 421'e ulaştı Haber

Antalya'da okula başlayan depremzede öğrenci sayısı 13 bin 421'e ulaştı

ANTALYA (AA) - "Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve Antalya'ya gelen 13 bin 421 depremzede çocuk, eğitim almaya başladı.112 Acil Çağrı Hizmetleri İl Koordinasyon Komisyonu Toplantısı ve Afet Koordinasyon Toplantısı, Antalya Spor Salonu Afet Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya başkanlık yapan Antalya Valisi Ersin Yazıcı, asılsız ihbarların, gereksiz çağrıların iş yükünü artırdığını ve ihtiyacı olan kişilere ulaşımı zorlaştırdığını belirtti. Gereksiz çağrıların önüne geçilmesi gerektiğini aktaran Yazıcı, herkese hassas davranmaları konusunda çağrıda bulundu.Deprem felaketine değinen Yazıcı, Türkiye'nin büyük bir acı yaşadığını kaydetti. Depremin ilk anından itibaren devletle vatandaşın kenetlendiğini ifade eden Yazıcı, yaraların birlikte sarılacağını söyledi.Kente gelen depremzedelerin de herhangi bir sorunla karşılaşmaması için titiz bir çalışma yürüttüklerini vurgulayan Yazıcı, şunları kaydetti:"Kente gelen 13 bin 421 depremzede öğrencimiz, 1231 okulda eğitime başladı. Konaklama merkezlerinde ana sınıflarımız açıldı ve öğretmenlerimizi görevlendirdik. 320 rehber öğretmenimiz de öğrencilerimize psikososyal destek veriyor. Birinci önceliğimiz çocuklarımızın okul kıyafetlerinin tamamen hazır olması. Ayakkabı, çanta ve kırtasiye gibi ihtiyaçlarının eksiksiz olmasını istiyorum. Zaten büyük bir travma yaşayan çocuklarımızın başka hiçbir şekilde travmaya uğramasını istemiyoruz."Toplantıda 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Mehmet Koçak, sistem, işleyiş, faaliyetler, 2022 verileri ile 2023 yılı hedefleri hakkında bilgi verdi.

Hatay'da depremi yaşayan sağlıkçılar, kendi acılarına rağmen görevi bırakmadı Haber

Hatay'da depremi yaşayan sağlıkçılar, kendi acılarına rağmen görevi bırakmadı

HATAY (AA) - AYKUT KARADAĞ / SEZGİN PANCAR - Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı Hatay'da görev yapan sağlık çalışanları, afetin ilk anlarından itibaren acılarını içlerine atıp depremzedeler için seferber oldu.112 Acil Sağlık Hizmetleri çalışanları, "asrın felaketi" olarak nitelenen Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından ailelerini ve sevdiklerini geride bırakarak afetzedelerin yardımına koştu.Hatay İl Sağlık Müdürlüğünde görevleri başındayken depremlere yakalanan sağlıkçılar, yakınlarını kaybetmenin verdiği acı ve sevdiklerine ulaşamamanın yarattığı endişeye rağmen yaralılara müdahale etmek için canla başla çalıştı.- Yaralı depremzedeyi, birlikte şarkı söyleyerek uyanık tutmuşParamedik Rabia Nur Kızılkaya, AA muhabirine, yaşadıklarını kelimelerle anlatmanın zor olduğunu söyledi.Kendilerini düşünmeyip vatandaşlara koştuklarını dile getiren Kızılkaya, "Sürünerek istasyondan dışarı çıktım. Ayağa kalktığımda ambulansa koşan ampute insanlar vardı. Alabildiğimiz bütün hastaları ambulansa taşıdık. Birimiz müdahale ederken diğerimiz tıbbi malzemeler taşıyordu." dedi.Kızılkaya, hastalara müdahale etmeye başladıklarını belirterek, "Ampute olanlara uyumamaları gerektiğini söyledim. Bir depremzedeye, 'aklınıza ilk gelen şarkıyı beraber söyleyelim' dedim. 'Güzel günler göreceğiz çocuklar' söylüyordu. Ona eşlik etmeye çalıştım, çok fazla kan kaybediyordu. Elimizden gelen her şeyi yaptık." diye konuştu.Kızılkaya, ambulansa yönelen herkese yardım etmeye çalıştıklarını, yolda sıkışan araçlarını ise çevredeki vatandaşların ittiğini aktardı.- Ailesinden haber alamasa da komşularını enkazdan çıkardıAilesinden haber alamamasına rağmen görevine devam ettiğine değinen Kızılkaya, "Aileme ulaşamıyordum, 'öldülerse de yapabileceğim hiçbir şey yok' deyip bulduğum yaralılara müdahale ettim." dedi.Kızılkaya, ailesine bakmaya gittiği binadan 3 kişinin kurtarılmasını sağladıklarını anlatarak, "Sonradan gelen arkadaşa ambulansı teslim ettik. Onlar da enkazdan çıkan, kendilerini kurtaran, balkondan atlayıp yardım etmeye gelenlerdi. Hava gerçekten çok soğuktu. Battaniyeleri, yorganları ambulansa koyduk, üşüyen insanların üzerlerine örtmeye çalıştık." şeklinde konuştu.Yıkılan evlerinin enkazına gittiğini ancak 6. katta oturan ailesinden haber alamadığını aktaran Kızılkaya, şunları kaydetti:"Çıktığım her katta 'ses veren var mı' diye bağırdım. Şu an olsa cesaret edip o binaya giremem ama o an çıktım. Kahve içip sohbet ettiğimiz alt kattaki komşumuzdan ses geliyordu, sıkışmıştı. Ekipçe onu çıkardık. Binadan inerken komşumuzun kızı, 'Annemle kardeşim de yukarıda' dedi. Tekrar yukarı çıktım. Kadın kuvvetimizle onları enkazdan çekip çıkardık. Belki şu an yapamam ama o an yaptım. Enkazdan 3 kişiyi çıkarmış olduk. Sonrasında çalışmaya devam ettik."Rabia Nur Kızılkaya, enkazdan çıkarılan ailesinin durumlarının iyi olduğunu, daha sonra öğrendiğini ifade etti.- Vakalara ulaşabilmek için motosiklet kullandılarParamedik Ayşegül Alabaş da depremin ardından evinden çıkıp göreve koştuğunu söyledi.Telefon hatlarının iptal olması nedeniyle 112'ye ulaşamadıklarına işaret eden Alabaş, "Sonrasında 'inisiyatif alıp sahada elimizden gelen her şeyi yapacağız' dedik ve müdahale etmeye başladık. Trafik kitlenmişti, yollar kapalıydı. Gördüğümüz tüm yaralılara müdahale etmeye çalışıyorduk ama kıyamet günü gibiydi. Herkes gelip yardım istiyordu, ambulans ilerleyemiyordu. Pansuman malzemelerini alıp araba araba dolaşarak kanaması olanlara müdahale etmeye başladım." ifadelerini kullandı.Alabaş, büyük acılara şahit olduklarını anlatarak, bir mesai arkadaşının fedakarlığını şu sözlerle anlattı:"Nöbetteki ablamız, ekip arkadaşımız, çocuklarına ulaşamadığını söyledi. Çocukları, annesiyle kalıyormuş. Hemen evinin olduğu sokağa yöneldik. Varmak üzereyken bize çocuklarını kaybettiğini söyledi ve oyalanmadan başka vakalara yönelmemizi istedi. O durum çok acıydı."Vakalara daha rahat ulaşmak için motosiklet kullandıklarından bahseden Alabaş, "Yoğunluktan ambulans olmadığı için 'arkadaşımızdan motosiklet bulalım' dedik. Acil durum çantası hazırladık. Ambulansın giremediği yerlere motosikletle gidip müdahalelerimizi yaptık ve çoğu kişiyi öyle kurtardık. Hiç durmadan devamlı çalıştık." diye konuştu.Ambulans sürücülerinden Vehbi Koç da ailesini güvenli noktaya bırakıp, enkazda kalan akrabalarını çıkardığını, sonrasında da insanlara yardım etmek için motosikletiyle yıkılan binalara gittiğini anlattı.- Oğlunu enkazdan çıkarıp göreve devam ettiAmbulans şoförü Abdullah Öztürk ise 25 yaşındaki oğlunun, görev yaptığı Akademi Hastanesinin enkazında kaldığını aktararak, 12 saat sonra çocuğunu çıkarmayı başardıklarını söyledi.Çocuğunu eve bıraktıktan sonra koşarak görev yerine gittiğini söyleyen Öztürk, şunları kaydetti:"Yıkılan binaların molozları nedeniyle adreslere ulaşmakta güçlük çektik. Vakaya ulaşmak için travma tahtalarıyla 500 metre koşmak zorunda kalıyorduk. Deprem nedeniyle 39 yakınım toprağa verildi. Görevi bırakmamak için yakınlarımın mezarına veya taziyelerine gidemedim. Dışarıdan gelen ekipler vardı. Onlar çalışırken, ailemiz gibi gördüğümüz vatandaşları bırakıp da bir yere gidemezdik."

Okeye dönen de kavanoz kapağını açamayan da 112'yi aradı Haber

Okeye dönen de kavanoz kapağını açamayan da 112'yi aradı

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM - Antalya'da bu yıl 2 milyondan fazla arama yapılan 112 Acil Çağrı Merkezi, "Okeye döneyim mi?", "Kavanozun kapağını açmaya itfaiye gelebilir mi?", "Cins kedimi çiftleştirmek için aday arıyorum" gibi gereksiz aramalara da cevap vermek zorunda kaldı.Türkiye'nin önemli turizm merkezi Antalya'da, 7 gün 24 saat hizmet veren 112 Acil Çağrı Merkezi, vatandaşlardan ve yabancılardan gelen ihbarları hızlı bir şekilde değerlendirerek ekiplerin olaylara zamanında müdahalesini sağlıyor.Merkezde 83'ü çağrı alıcısı, 12'si Büyükşehir Belediye İtfaiyesi, 12'si İl Jandarma Komutanlığı, 34'ü İl Emniyet Müdürlüğü, 90'ı İl Sağlık Müdürlüğü, 5'i AFAD, 5'i Sahil Güvenlik ve 8'i Orman Bölge Müdürlüğü olmak üzere 249 personel görev yapıyor.Çağrı alıcıları, olay ve adres bilgisini ortalama 25-30 saniyede alıp ihbarın içeriğine göre ilgili kurum operatörlerine aktarıyor. Aramaları filtreleyen görevliler, gerekli ve gereksiz çağrıların ayrımını yapmak zorunda da kalıyor.- İhbarların yüzde 51,8'i polise yönlendirildiAntalya 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Mehmet Koçak, AA muhabirine, merkezin 2009'dan beri kesintisiz hizmet verdiğini söyledi.Merkezin 2022'nin 11 ayında 2 milyon 34 bin 580 çağrıya cevap verdiğini belirten Koçak, aramaların yüzde 34'ünü gereksiz çağrıların oluşturduğunu kaydetti.Koçak, ihbarların yüzde 51,8'inin emniyete, yüzde 33,4'ünün sağlık ekiplerine, yüzde 8,4'ünün jandarmaya ve diğerlerinin de Orman, AFAD ve Sahil Güvenliğe yönlendirildiğini bildirdi.İçişleri Bakanlığının bünyesinde geliştirilen uygulamayla işitme ve konuşma engelli kişilere de hizmet verdiklerini anlatan Koçak, "Engelli vatandaşların telefonlarına indirecekleri uygulama aracılığıyla 112 Acil Çağrı Merkezi ile anında iletişime geçmelerine imkan sağlandı. Engelliler, görüntülü arama yaparak yardım çağrısı yapıp, ihbarda bulunabiliyor." dedi.- "Ayakkabım vurdu, ambulans beni eve bıraksın"Asılsız ihbarların gerçekten ihtiyacı olan insanlara ulaşmakta zaman kaybına yol açtığına dikkati çeken Koçak, merkeze bu yıl gelen gereksiz çağrılardan şunları paylaştı:"Kahvede arkadaşlarla taş diziyoruz, size çok önemli bir sorum var, ona göre karar vereceğim. Okeye döneyim mi dönmeyeyim mi?", "Ayakkabım vurdu, ambulans gelsin beni eve bıraksın", "Yüzüme botoks yaptırdım, Kovid aşısı botoksumu bozar mı?", "Panik atak hastasıyım, uçağımı kaçırmak istemiyorum. Ambulans beni havaalanına yetiştirebilir mi?", "Turşu kavanozunun kapağını açamadık, komşular da denedi açamadı. Acaba itfaiye gelebilir mi?", "Çocuğum konuşmayı yeni öğreniyor, çocuğumla biraz konuşup onu oyalar mısınız?", "Cins kedimi çiftleştirmek için aday arıyorum", "Esra Erol'un canlı yayınına bağlanmak istiyorum", "Kırmızı ışıkta yaya yolunda şınav çeken şahıs var', 'Yolda seccade serip namaza duran şahıs var."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.