TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kozan

İLKHABER-Gazetesi - Kozan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kozan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sağlık çalışanlarına kürekle saldıran genç: Çok pişmanım, babam ellerimde öldü Haber

Sağlık çalışanlarına kürekle saldıran genç: Çok pişmanım, babam ellerimde öldü

Edinilen bilgiye göre olay, Kozan'ın Karacaoğlan Mahallesi Itır Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Aksoy (66) gece evde kalp krizi geçirince, oğlu Yılmaz Aksoy (34) 112 acil sağlık hizmetlerini arayarak yardım istedi. Ambulans gelene kadar babasının öldüğünü söyleyen Aksoy, gelen sağlık ekiplerine saldırdı. Ekipler ambulansa sığınınca Aksoy, kürekle ambulansın camlarını kırdı. Bu sırada ambulansta bulunan hamile sağlık çalışanı korkudan düşük riskiyle, bir başka sağlık çalışını da gözüne cam parçası geldiği için hastaneye kaldırıldı. Vefat eden baba Aksoy, gündüz Kozan Mezarlığında toprağa verildi. Sağlık çalışanlarına saldıran oğul Aksoy da babasının cenazesine katıldı. Aksoy, cenazeden sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: "Babam rahatsızlanınca gece 02.12'de 112'yi aradım ama bir türlü kimse gelmedi. Ben babama kalp masajı yapmaya başladım. Babam benim elimde öldü. Bayağı bir uğraştım. Ambulans da çok gecikince kendimden geçtim. Tüm sağlık çalışanlarından özür diliyorum keşke bu olay olmasaydı. Ben pişmanım keşke bu yaşanmasaydı ama babam da ölmeseydi keşke. Telefon arama kayıtlarımız burada. İlk 02.12'de aradık. 02.50'ye kadar aradık ve en son yeri bulmadıkları için onlar bizi aradı. 38 dakika gibi bir süre var." Komşu Sevgi Durmuşoğlu da, "Dün komşumuz rahatsızlanmış, komşumuz da şoka girmiş. Babasına kalp masajı yapmış çalıştıramamış. Ambulans duruyor gibi etti ama çocuk ne yaptığını bilmiyordu, şoka girmişti. 2 gün önce gene rahatsızlandı babası, çok sever babasını. Bir taşı incitmez normalde" diye konuştu. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise ilk çağrının gece 02.16'da 112'ye geldiğini, ambulansın 6 dakika içinde olay yerinde olduğunu bildirdi. Aksoy, babasının cenazesinden sonra polis merkezine giderek teslim oldu.

Anavarza Bal'a Avrupa'dan bir ödül daha Haber

Anavarza Bal'a Avrupa'dan bir ödül daha

Adana'nın Kozan ilçesinde faaliyet gösteren ve kurulduğu 45 yılı aşkın süredir sektörün en önemli oyuncularından olan Anavarza Bal, geçen yıl Londra’da elde ettiği ödülün ardından, bu yıl da Paris Honey Awards 2024’te Gold Quality ödülünü almaya hak kazandı. Türkiye’nin en çok bal üreten ilçelerinden olan Kozan’da lezzet kalitesi en yüksek balları sofralara taşıyan Anavarza Bal, sektörün önemli oyuncuları arasında ilk sıralarda yer edindi. Türkiye’nin zengin çiçek florasını bölgenin kalkınması için bir fırsat olarak gören Anavarza Bal, dünyanın ilk 10 tesisi arasına girecek laboratuvar alt yapısı, kavanozlama ve ambalajlama kapasitesi ile dikkati çeken firma olmayı başardı. Anavarza'nın çiçek balına Paris’ten ödül Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, yılların verdiği tecrübeyle Paris Honey Awards’ta Gold Quailty ödülüne layık görüldüklerini söyledi. Balın lezzetli olmasının, arının gezdiği çiçeklerin cinsi ve çeşidine göre şekillendiğini ifade eden Can Sezen, "Anavarza Bal’ın lezzetinin sırrı da bu çiçek örtülerini baz alarak ballar elde etmesinde gizli. Biz Anavarza olarak bitki örtüsünü ve lezzetli çiçekleri çok iyi biliyoruz ve ballarımızı bu bilgi birikimiyle tüketicilerimizin sofralarına ulaştırıyoruz. Anavarza Çiçek balımızın lezzeti, bu yıl Paris’te dünyanın birçok ülkesinden yüzlerce balın kör tadım yöntemi ve ambalajsız olarak değerlendirildi. Yapılan değerlendirme sonunda Paris Honey Awards’ta Gold Quailty ödülünün sahibi olduk. Böylece, ballarımızın lezzeti bir kez daha kanıtlamış oldu." dedi. Kalite standartları konusunda farkındalık Ödülün asıl amacının, perakende noktalarında yer alan bal markalarının kalite standartları konusunda farkındalık kazanarak ürünlerini iyileştirmelerini teşvik etmek olduğunun altını çizen Sezen, şunları kaydetti: "Türkiye, dünyada ballı endemik bitki zenginliği açısından ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemizde 500’ün üzerinde ballı endemik bitki bulunuyor. Bu nedenle dünyanın en lezzetli ballarını coğrafyamızda kavanozlamamız mümkün oluyor. Biz Türkiye’nin her bölgesinden arıların emeği ve arıcılarımızın çabası sayesinde ballar elde ediyoruz. Bu ürünleri bünyemizde bulunan duyusal analiz laboratuvarımızda tat testine tabi tutuyor, sadece lezzet testini geçen ürünleri tüketicilerle buluşturuyoruz. Her bir ürünümüzün üzerinde yer alan parti seri no bilgisi ile web sitemizden o ürünün bilimsel ve duyusal analiz sonuçlarına ulaşmak mümkün.  Geçtiğimiz yıl Londra’da ödül almıştık. 2024 yılında ise Paris’ten altın ödül ile döndük. Dünyanın birçok ülkesinde lezzet yarışmaları düzenleniyor. Bu yarışmalara mümkün olduğunca katılım gösteriyoruz. Bu sayede ülkemizin en güçlü ve benzersiz değerlerinden biri olan balın farkını bütün dünyaya gösterebiliyoruz.”

Ermenilerin mezalim yaptığı fırın tarihe ışık tutuyor Haber

Ermenilerin mezalim yaptığı fırın tarihe ışık tutuyor

Kozan’da tarihi çarşıda, geçtiğimiz yıllarda Tarihçi Yusuf Halaçoğlu tarafından yazısı hazırlanan, Kozan Belediyesi tarafından sembol fırın olarak ziyaretçilere açılan 'MEZALİM FIRINI' Millî Mücadele kahramanlarının aileleri tarafından ziyaret ediliyor. Sarıkamış şehidi olan Kerimce Mehmet’in torunu 83 yaşındaki Muzaffer Eroğlu babasının küçük yaşlarda Ermeni zulmüne tanık olduğunu ifade ederek, “Çocukken yabancıları görmek için askerleri görmek için çıktıkları bir tepede harnup dibinde yatan bir adamın Ermeni ve Fransız askerler tarafından ağaca asılıp altına ateş yakıp yaktıklarını babam anlatırdı. Kozanlıları fırınlarda yakmışlar. Gece gündüz tuttukları Türkleri bu fırınlarda yaktıklarını o dönem yaşayanlar hep aktarır ve bizler çocukken babalarımızdan bu zulüm ve eziyetleri dinledik. Fransız ve Ermeni askerler bölgede çok sayıda zülüm ve eziyet gerçekleştirmiştir” dedi. Millî Mücadele kahramanlarından Sehlikzade Hasan Efendi'nin torunu Kemal Sehlikoğlu ise, “Onların iddia ettiği soykırım kesinlikle yok. Bunun için tarihi geçmişe baktığımız zaman biz millet olarak Çanakkale’de mücadele ederken Fransızlar bu bölgelerde yaşayan fanatik Ermenileri ayaklandırarak bir devlet kurma çabasına girmişler. Burada fırında yakılma olayları çok yaygın. Kaçkaç devri olarak bölgede bilinen ve Kurutuluş Savaşı'nın ilk meşalesinin yakıldığı bölgedir. Türk milleti hiçbir zaman soykırım yapmamıştır. Osmanlı Döneminde, Cumhuriyet Döneminde de zülüm ve eziyet yapmamıştır. Buradan giden Ermenilerin zarar görmemesi için Adana'ya kadar götürüldüğü bilinir. Buradan kaçan Ermeniler de aslında bunu burada Türklerle karşı kardeşçe yaşadığını, fanatik Ermenileri ayaklandırması ile Türklere zulüm ve mezalim yapıldığını aktarmaktadırlar” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.