#Abdullah Avcı

İLKHABER-Gazetesi - Abdullah Avcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abdullah Avcı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana Büyükşehir'de Başkan Vekili bugün belli oluyor Haber

Adana Büyükşehir'de Başkan Vekili bugün belli oluyor

Zeydan Karalar'ın tutuklanması ve görevden uzaklaştırılmasıyla boşalan Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı için başkan vekili seçimi bugün yapılıyor. Adana Valiliği'nin kararıyla Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, yeni başkan vekilini seçmek üzere bugün saat 14.30'da Adana Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda toplanacak. Belediye Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yeni başkan vekilini belirlemesi bekleniyor. Kulislere göre, CHP’den meclis üyesi Güngör Geçer, Ak Parti’den ise Abdullah Avcı'nın aday olacak. Kritik seçimde, Adana'nın yeni vekil başkanı netleşecek. Zeydan Karalar neden tutuklandı? Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında tutuklanmış ve ardından İçişleri Bakanlığı onayıyla görevinden uzaklaştırılmıştı. Karalar ile birlikte Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Seyhan Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Özcan Zenger ve Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin'in de aralarında bulunduğu 15 kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı. Adana Valiliği, Zeydan Karalar'ın İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararıyla tutuklandığını ve İçişleri Bakanlığı onayıyla görevinden uzaklaştırıldığını açıklamıştı. Valilik açıklamasında, 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümleri çerçevesinde, Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin yeni belediye başkan vekilini seçmek üzere bugün 14.30'da toplanmasının uygun görüldüğü belirtilmişti.

Abdullah Avcı: Türk futbolunun en büyük sorunu saygı eksikliği Haber

Abdullah Avcı: Türk futbolunun en büyük sorunu saygı eksikliği

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Trabzonspor’un teknik direktörü Abdullah Avcı, TamSaha dergisine verdiği röportajda hem kariyerine hem de Türk futbolunun sorunlarına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. "EN ÖNEMLİ SORUN SAYGI" Türk futbolunun deneyimli teknik direktörlerinden Abdullah Avcı, TamSaha dergisinin Haziran sayısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Avcı, röportajında tecrübelerinden hedeflerine, Türk futbolunun gelişim sorunlarından geride kalan Süper Lig sezonuna kadar geniş bir yelpazede değerlendirmeler yaptı. 61 yaşındaki teknik adam, futbol kariyeri boyunca en çok Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan'a minnettar olduğunu belirtti. Abdullah Avcı'nın TamSaha dergisinde yer alan röportajı şu şekilde: Soru: Bir teknik direktör olarak zor kararlar vermek zorundasın. Bir oyuncuya forma şansı veremediğinde veya onu kadro dışı bıraktığında bunun insani yükü sana nasıl yansıyor? Cevap: Maç önü, maç içi karar vermek bizim en önemli görevlerimizden biri. Hayali sahaya çıkıp fark oluşturmak, amaçları kendi kariyerini geliştirmek olan 24-25 farklı karakteri, farklı hayat bakışı olan insanı yönetmek zorundayız. Teknik direktör olarak rakibe göre plan hazırlayacaksın, oyun senaryosu hazırlayacaksın, A, B ve C planların olacak. Oyuncularına, yönetimine, taraftarlara karşı sorumlusun. Oyuncuların hafta içi davranışlarını, antrenmana katılımını, problemlerini biliyorsun ve kararlar alıyorsun. Problem çıkartan ama standardı yüksek bir oyuncuyu kimi zaman almıyorsun ve bu sorunları onu çok seven taraftarlarla paylaşamıyorsun. Ben oyuncularla doğru iletişim kurma konusunda iyi olduğumu düşünüyorum. Ancak radikal kararlar aldığında ve bir de sonuç kötü çıkarsa ihale de sana kalıyor Soru: Hayatın boyunca hep futbolun içindeydin. Hiç 'Acaba farklı bir meslek seçseydim nasıl olurdu?' diye düşündün mü? Cevap: Sağ olsun futbol bana bunu çok düşündürtmedi. Oysa babam benim önce tersanede işçi olmamı istemişti, tersaneden kaçtım. Gemi Yapı Meslek sınavına soktu, boş kağıt verdim. Sonra Beyoğlu Ticaret Lisesi ve lisede okurken Vefaspor'a davet.. Şükürler olsun bugün bu röportajı veriyorum Soru: Profesyonelliğe giden yolda neler yaşadın? Cevap: Vefaspor'da ilk antrenörüm çok şey öğrendiğim, Halil Bıçakçı'ydı, Allah rahmet eylesin. Genç takımda oynamadan Genç Milli Takım'a gittim. Üç sene sonra 18 yaşımda 20 maçta 32 gol atıp gol kralı oldum ve amatör takımda oynamadan A takımla profesyonel mukavele yaptım. Çok çalıştım. Babam izin vermiyordu, onu ikna etmekte çok zorlandım. Kolay olmadı ama güzel oldu. Soru: Teknik direktör olmaya nasıl karar verdin? Bu yola çıkarken hedeflerin nelerdi, geldiğin noktada hedefinin yüzde kaçını gerçekleştirdiğini düşünüyorsun? Cevap: Hem futbolculuk hem de teknik direktörlük hayatımda çok önemli bir rolü olan Ziya Doğan'ın verdiği motivasyonla bu yola girdim. "Senin gibi insanların bu işin içine girmesi lazım. Sen hem çok iyi bir antrenör olacaksın hem de senin iletişimin ve ilişkin diğer insanlardan çok farklı" diyerek beni teşvik etti. Ama daha somut bir yolu da önüme sundu, "Ben şu an yardımcılık yapıyorum ama teknik direktörlük yapacağım. Ben seni ekibimin içinde yardımcı antrenör olarak düşünüyorum" dedi. 1999'da girdiğim antrenör kursundan sonra Ziya hocamın yardımcı antrenörü olarak dört yıl kaptanlığını yaptığım İstanbulspor'da başladım ve başlayış o başlayış. İstanbulspor'da yardımcı antrenörlük, PAF takımı teknik direktörlüğünde üçüncülük, Galatasaray'da U19'la şampiyonluk, U17 Milli Takımı ile Avrupa şampiyonluğu ve dünya dördüncülüğü, İBB ile 2. Lig şampiyonluğu, Süper Lig'de dört yılda güzel işler, A Milli Takım Teknik Direktörlüğü, Başakşehir'de harika bir dört sezon. Sezon başında düşer miyiz diye düşünen yöneticilerimiz vardı ama ilk sezonumuzda dördüncü olmayı ve Avrupa kupalarına katılma hakkını kazanmayı başardık. İki kez ikinci, bir kez üçüncü olduk. Bizim ikinci olduğumuz puanlarla ligde şampiyon olan takımlar vardı. Beşiktaş'ta çalışmak ve Trabzonspor'da şampiyonluk, A Milli Takım'dan sonra Galatasaray ve Fenerbahçe'den alınan transfer teklifleri... Aslında hedeflerimin yüzde 80'inin gerçekleştirdim diyebilirim. Rakipleri hiç değersizleştirmeden, hakemleri hedef göstermeden, oyuna saygılı, futbola değer katan bir teknik adam olmaya çalıştım. Soru: Geçmişte çalıştığın hocalardan örnek aldıkların var mı? Varsa hangi özellikleri seni etkiledi? Cevap: Çalıştığım her hocamdan elbette bir şey almışımdır ama kendi iletişimimi ve formasyonumu geliştirmek için çalışmışımdır. Özellikle Avrupa'daki güncel oyunu takip ederek Soru: Takımlarını çalıştırırken en çok önem verdiğin taktik prensipler nelerdir? Cevap: Doğru hücum, doğru savunma, takım oyunu, bütün içinde oyuncuların bireysel yeteneklerini maksimuma çıkarma. Alanları iyi paylaşma, oyuncuların takım savunmasında birlikte, üçüncü bölgede özgürlüklerini ve yeteneklerini kullanarak fark oluşturma, duran topta savunmada ve hücumda analizler doğrultusunda fark oluşturma Soru: Herhangi bir takımın yüzde 70-80 topa sahip olduğu maçta aleyhine tabelada 2 veya 3 sıfır yazmasını nasıl değerlendirirsin? Cevap: Çok sık karşılaşılan bir durum değil bu Rakip kalecinin devleştiği, savunma oyuncularının verimli olamadığı, rakibin senin hatalarını cezalandırdığı, üzücü bir maç olarak hatırlarım. Yaşamışlığım da vardı ve çok üzücüdür ve daha çok çalışırım son pasa, son vuruşa, savunmaya. Bu istatistiklerle bir kaybedersin, dokuz kazanırsın. Soru: Günümüz futbolunda teknik direktörlerin sürekli kendini güncellemesi gerekiyor. Sen kendini nasıl geliştiriyorsun? Cevap: İngiltere'ye gittim, Manchester City başta pek çok kulübün antrenmanlarını ve maçlarını seyrettim. Altyapı tesislerini inceledim. Antrenör ekibimle her hafta analiz toplantılarımız sürüyor. Geliştirebiliyor muyum bilmiyorum ama besleniyorum. Soru: Teknik direktörlükte saha içi kadar saha dışındaki iletişim de önemli. Futbolcularınla ve ekibinle nasıl bir iletişim dili kuruyorsun? Cevap: Samimi ve dürüst oyuncu çok zekidir ve karşısında adil bir teknik adam görmek ister. Böyle davranmaya hep özen gösterdim. Oyuncularımın da samimi ve dürüst ama çalışkan olmasını isterim. Ekibimle uzun senedir birlikte çalışıyoruz. Herkesin sorumlulukları, neyi ne zaman ve nasıl yapmaları gerektiği bellidir. Geri bildirimleri, analizleri eksiksiz ve tam almak isterim. İletişim dilim gerektiği gibidir. Duruma, tansiyona göre değişir. Kalabalıklar içinde asla gurur kıracak bir dil kullanmam. Soru: Bir oyuncunun performansı düştüğünde onu tekrar kazanmak için nasıl bir yol izliyorsun? Takım içindeki rekabeti ve oyuncuların motivasyonunu nasıl sağlıyorsun? Cevap: Konuşuruz Problemin kaynağını doğru tespit etmek önemlidir. Oyuncunun motivasyonu için ekstra bir çabaya gerek yok. Çünkü bu mesleği en iyi şekilde yapmak için yüksek maaşlar alınıyor. Tabii zaman zaman abi gibi davranarak, kimi zaman uyarılarla, doğru çalıştırarak "ekibimle" yukarı çekmeye çalışırız. Soru: Kariyerinde seni en çok zorlayan dönem hangisiydi ve bu süreci nasıl yönettin? Cevap: Baktığınızda A Milli Takım ve Beşiktaş sonrası dönemlerde zorlandığımı söyleyebilirim. Bilgi alışverişi yaparak, zaman zaman destek alarak süreci yönetmeye gayret ettim. Soru: Türkiye'de teknik direktörler genellikle kısa sürede baskı altında kalıyor. Bu baskıyı nasıl yönetiyorsun? Eleştirilerle nasıl başa çıkıyorsun? Seni en çok hangi eleştiriler etkiliyor? Cevap: Futbolun en güzel tarafı demokratikliği, bilgisi olmayanların bile fikri var! İzlerken de dünyanın en kolay oyunu, zaten bu yüzden hakkında herkes konuşabilir, yorum yapabilir. İşimizin en önemli kısmı baskıyla başa çıkabilmek. Zirvelerde rüzgar sert eser. Baskıyla başa çıkabilmek nispeten kolay, küfür ve hakaretler ise çok zorlayıcı. Eleştiriler başımız üstüne. Eleştiri hakaret içermiyor ve haklılık barındırıyorsa üzerinde düşünürüz. Yapıcı olan her eleştiri, önerme içeren her eleştiri etkileyicidir. Ama ömrünün 50 yılını futbolda geçirmiş, 25 yıldır teknik direktör olarak takım yöneten kişilere "bilgisiz olduğun bir konuda" futbol öğretir gibi konuşulması çok rahatsız edici oluyor. Soru: Genç oyunculara forma şansı verme konusunda ne düşünüyorsun? Cevap: Genç oyuncuyu en çok oynatan hocalardan biri benim. Yabancı sayısının bu kadar arttığı dönemde zor tabii. Her kulübün yarışan kimliğinin olması, bir organizasyonunun olmaması işi zor hale getiriyor. Ama oyuncu mental ve fiziksel olarak hazırsa, Cengiz Ünder ve Ahmetcan Kaplan gibi oyuncular hemen yükselip gidiyor. Soru: A takıma yükselen altyapı oyuncusunun 1 yıl antrenman yaptığı hâlde kondisyonunun A takım seviyesine gelmemesini nasıl değerlendiriyorsun? Cevap: Antrenman temposu ile maç kondisyonu kazanmak zor. Altyapıdan A takıma yükselen futbolcuların A takımda forma giymesinin zor olduğu dönemlerde maç yapmasını, rekabetçi oyunlarda mücadele etmesini sağladığımız zaman bu dediğin sıkıntı daha kolay ortadan kalkacaktır. Bu oyunculara muhakkak bireysel programlar da yapılmalı. Soru: Teknik adamlık yolculuğunda ne gibi zorluklar yaşadın, "Nereden girdim bu işe" dediğin zamanlar oldu mu? Cevap: Ben İstanbulspor altyapısında teknik direktör olarak toprak sahada dört yamalı topla bu göreve başladım. Hiç ama hiçbir zaman "Nereden girdim bu işe" demedim. Çok çalıştım. Bir-iki istisna hariç doğru başkan ve yöneticilerle, doğru futbolcularla, doğru kulüplerde çalıştığım için şanslıyım. Üzüldüğüm, daha iyisini nasıl yapabilirdim diye düşündüğüm çok maç, çok sezon oldu ama vazgeçmek yerine hep üstüne koymaya çalıştım. Soru: Türk futbolunun gelişmesi için sence en önemli adımlar neler olmalı? Türk futbolunun temel sorunu nedir. Neden Avrupa kupalarında mart ayını istikrarlı bir şekilde göremiyoruz. Cevap: Türk futbolunun en önemli sorunu saygıdır! Büyük kulüplerde şampiyonluk dışında her sonucun başarısızlık sayılmasıdır. Kaybedenlerin mazereti hep dışarıda araması, yerel başarıların her şeyin üstünde tutulmasıdır, kaybedenlerin kazananları kutlamamasıdır. Avrupa'da mart ve ötesini göremiyoruz çünkü kadrolar her sene aşağı yukarı değişiyor. Kulüp kültürünü, oyun kültürünü bilen oyuncular takımlarında uzun süre görev yapamıyor. Ligimizin temposu çok düşük, top oyunda az kalıyor. Lig daha ön planda tutulduğu için mart ayını gören başarılı sayılıyor. Altyapıdan üstyapıya geçiş için de bir planlama yok! Soru: Harcanan bunca para, yapılan onca transfere rağmen Edirne'den öteye gittiğimizde kayda değer başarı elde edemeyen takımlarımızın hedefi ligimizde şampiyon olmaksa o zaman bu transferleri yapmaya, kulüpleri bu kadar borca sokmaya ne gerek var diye düşünüyorum. Dört büyükler zaten sezona şampiyonluğun doğal adayı olarak giriyorlar. Sen bu konuda ne düşünüyorsun? Cevap: Seninle aynısını düşünüyorum. Şampiyonluk çok önemli ve değerli elbette Ancak hemen şampiyon olabilmek için çılgınca transfer yapmaktansa sürdürülebilir başarı için doğru kadro planlaması ve denk bütçe yapmak şart. Bu kısır döngüden çıkmak için kulüp başkanları uzun vadeli planlar yapmalı ve taraftarlarını ikna etmeli. Taraftarlar da sadece galibiyet izlemek için değil, futbolu bütün kalbiyle sevdiği için stada gelmeli. Bu kadar para harcamaya gerçekten gerek yok. Ayrıca iş para harcamaya kalırsa senden fazla para harcayabilecek en az 30 takım var. İş organizasyonda. Soru: Sence iyi takım kurmak için çok paraya ihtiyaç var mı? Cevap: Elbette belli bir bütçeye sahip olmak gerekir. Şampiyonlar Ligi hariç, UEFA ve Konferans Ligi'nde çeyrek finalden finale kadar kalan takımlara bakarsanız doğru bir kadro planlaması ve oyun ezberi ile oralarda olmak mucize değil. Bir Türk takımı Konferans Ligi'ni kazanabilir, UEFA'da çeyrek, yarı final yaşayabilir Soru: Sence kulüplerimizin mevcut borçlarından kurtulması için neler yapılması gerekiyor? Cevap: Önce kulüp denk bütçe yapmalı. Altyapıdan üstyapıya oyuncuların hazır gelmesi sağlanmalı. Taraftar bu çocuklara hoşgörü ile bakmalı. Bankalar Birliği borçları kapatılıp faiz yüklerinden kurtulmalı. TFF altyapılarda nitelikli antrenörlerle doğru antrenman yapılıp yapılmadığını denetlemeli ve çocuklar çok maç oynayarak gelmeli. Yapacak çok iş var. Soru: Trabzonspor'u 38 yıl sonra şampiyon yapan teknik direktör olarak neler hissettin? Sezon boyunca yaşadığın zorlukların üstesinden nasıl geldin? Cevap: Bu benim hayatımdaki en büyük gurur kaynaklarımdan biri olarak kalacak. Kendi öz kaynaklarından çıkan futbolcularıyla üç büyüklerin saltanatına son veren, tutkunun en üst düzeyde yaşandığı ve uzun bir süre şampiyonluktan uzak kalmış bir kulüp. İyi başladık, arayı açtık ama finalde yavaşladık. Nisanda şampiyonluğu garantiledik, "Geç oldu" diye eleştirildi. Ertuğrul Başkan başta yöneticilerimizle, futbolcularımızla, teknik heyetimizle, stadyumları tıklım tıklım dolduran taraftarlarımızla... Şükürler olsun, kasketimle, kazandığımız kupalarla, fotoğraflarımızla ben de Trabzonspor tarihinde ve müzesindeyim. Soru: Yıllar sonra Galatasaray-Fenerbahçe derbini yabancı hakemlerin yönetmesini nasıl değerlendiriyorsun? Hakemlerimize duyulan güvensizliğin sebepleri nelerdir? Cevap: Bir derbi maçının yabancı bir hakem tarafından yönetilmesi üzücü, ancak hakemlik organizasyonunda çok radikal değişiklikler yapıldı. Yeni hakemler çok deneyimsizler, teknik olarak gelişmeleri ve kriz yönetebilmeyi başarabilmeleri için zamana ihtiyaçları var. Soru: Son 20 yılda futbol seyircisinin her geçen sene stadyumları boş bırakmasının sebepleri neler? Seyircileri tekrar tribünlere çekmek için neler yapılmalı? Cevap: Çok sayıda sebebi var. Birincisi futbolsever kitle dünyanın her yerindeki maçları seyretme şansına sahip. Bizim kısır çekişmemizde futbola dair doğruları da çok görmüyorlar. Top oyunda Avrupa'nın üst liglerine göre 8-9 dakika daha az kalıyor. Bilet almaya bütçe oluşturmakta zorlanıyorlar. Anadolu'da özellikle gençleri stadyumlara çekmek için eğitici programlarla kampanyalar düzenlemeliyiz. Futbolu seven, rakibe saygılı, kuralları bilen genç bir jenerasyona bu alışkanlığı kazandırabilsek, o takımların futbol kalitesi de yükselecektir. Soru: Geçmişteki futbolla bugünkü futbolu karşılaştırdığında ne gibi farklılıklar görüyorsun? Cevap: Dayanıklılık, devamlılık, sürat, alan kullanımı, taktik yaklaşımlar, kadrodaki futbolcu sayısı, stadyumların güzelliği, bilimsel yaklaşımlar, beslenme, analiz, toplam maç sayısı, topların kalitesi her şey farklı. Kıyas kabul etmez ama geçmişteki maçların güzelliği, teknik futbolcuların çokluğu da bugünle kıyaslanamaz. Değişmeyen tek şey, futbol, dünyanın en güzel oyunlarından biri.

Adana Büyükşehir Belediye Meclisinde işçi ödemeleri üzerine tartışmalar alevlendi Haber

Adana Büyükşehir Belediye Meclisinde işçi ödemeleri üzerine tartışmalar alevlendi

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi, Ekim ayı oturumunun ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar başkanlık etti. Açılış yoklamasının ardından gündem maddeleri görüşülmeye başlandı. Ak Parti Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Abdullah Avcı, toplantıda Adana’daki işçilerin belediye hizmetlerine yönelik taleplerini aktararak, son dönemde yaşanan sel olayları sonrası işçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Avcı, belediye işçilerinin maaşlarının zamanında ödenmediğini ve alacaklarının biriktiğini belirterek, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Başkan Zeydan Karalar ise bu iddialara yanıt vererek, işçi maaşlarının ödenmesiyle ilgili gelir kaynaklarını ve belediyenin mali durumunu açıklamaya çalıştı. İşçilerin mağduriyetinin giderilmesi adına gerekli adımların atılması gerektiği konusunda iki meclis üyesi arasında tartışma yaşandı. Avcı, “İşçilerin belediyeden yaklaşık 75 bin ile 100 bin arasında alacaklarının birikti” Ak Parti Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Abdullah Avcı, “ Adana’daki vatandaşlarımızın belediye hizmetlerine yönelik talep ve şikayetlerini burada dile getirmeye devam ediyoruz. Özellikle geçtiğimiz ay yaşanan sel olayları kronik bir sorunu olmuştur. Bu sorun küresel ısınma ile geçiştirilemez. Her yağıştan sonra evleri su basan vatandaşlara kulak vermenin zamanı. Adana Büyükşehir Belediye’sinin işçi alacaklarını düzenli ödemediği ve işçi alacaklarının biriktiği yönünde yoğun şikayetler almaktayız. İşçi maaşları devlet tarafından belediye ödenirken işçi maaşları ödenmemesi veya eksik ödenmesi kabul edilemez bir durumdur. Şu ana kadar işçilerin belediyeden yaklaşık 75 bin ile 100 bin arasında alacaklarının biriktiğini işçiler grup halinde arayarak bizlere söylediler. Bu ödemelerin ivedilikle yapılmasını rica ediyorum” diye ifade etti. Karalar, “İller Bankasından gelen para işçi maaşına denk gelen bir para olmalı” Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar Ak Parti Meclis Üyesi Abdullah Avcı’nın işçi parası ödenmiyor söylemine karşı şu şekilde cevap verdi: “Bu kadar bilmeden konuşan meclis üyesi beni hayrete düşürdü. İşçi parasını devlet ödüyor lafını nerden biliyorsunuz cidden anlamakta zorluk çekiyorum. Milleti yanıltmayın. İller Bankasından belediyeye para gelir. Bizim 3 tane gelirimiz var. Bir tanesi yerel gelir, ikincisi İller Bankasından gelen para, üçüncü para ise maliyeden gelir. İller Bankasından gelen para işçi maaşına denk gelen bir para olmalı. Ben 6 yıldır gittiğim her yerde Adana’nın hakkı yeniyor diyorum. Yanı başımızda Mersin’e her ay daha fazla para geliyor. Yıllar Adana’nın hakkı yeniyor. Şu anda büyükşehir belediyesinde işçinin alacağı yok. Biz işçileri sizden daha çok düşüyoruz.”

Büyükşehir Belediyesi 2022 yılına ait Denetim Komisyonu Raporu'nu açıkladı Haber

Büyükşehir Belediyesi 2022 yılına ait Denetim Komisyonu Raporu'nu açıkladı

Serhat Akarsu Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nde “Büyükşehir Belediyesi 2022 yılına ait Denetim Komisyonu Raporu”  okundu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın denetim komisyonu raporuna yanıtı gecikmedi. Adana Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı oturumunda Denetim Komisyonu Başkanı Ak Partili Abdullah Avcı söz aldı. 2022 yılı harcamalarını incelerken ellerinden gelen hassasiyeti gösterdiklerini söyleyen Avcı, “Yapılan harcamaların iş ve işlemlerin hukuka uygunluğu incelenmiştir. Bazı eksikler hususunda önerilerimizi sunacağız. Bunlardan ilki, ulusal ve yerel basın ile internet medyasına belirli aralıklarla destek verildiği görülmüştür. Ancak bu desteğin bazı medya kuruluşlarına sembolik olduğu görülürken, bazı ulusal gazetelere ve yayın kuruluşlarına düzenli ve sürekli yüksek miktarda ödeme yapılmış olması dikkat çekici bulunmuştur” dedi. Denetim Komisyonu Başkanı AK Partili Abdullah Avcı, denetim raporunu okumaya şöyle devam etti; “Bunun yanı sıra spor kulüplerine yapılan desteklemelerde daha fazla adil ve etkin bir dağılım yapılmalıdır. Bazı kulüplere diğerlerine oranla çok daha yüksek destek sağlandığı görüşmüştür. Büyükşehir Belediyesi’ne ait taşınmazların ecri misil dosyalarının düzenli tutulmadığı, tutanakların denetime açık olmadığı tespit edilmiştir. Ecrimisil tahsis oranlarının yüzde 25 oranında kaldığı görülmüştür. Bu hususun belediyeye ait taşınmazların ecri misillerinin tahsilinde zafiyet oluştuğu belediyeye ait taşınmazların bila bedel kullanıldığı izlenimi doğurmaktadır. Duvar ve reklam harcamaları için bütçeden ayrılan yaklaşık 30 milyon TL’lik payın tamamının kullanıldığı görülmüştür. Bu ilan ve reklam harcamalarıyla ilgili tasarrufa yönelinmesi tavsiye edilmektedir. İlaçlama için gerekli olan ilaç alımlarında bazı ihalelerde tek firmanın ihaleye katıldığı bu şekilde rekabet ortamının sağlanmadığı, değerlendirilmektedir. Otobüs bakım ve onarım ihalesi dosyasında ihaleye 5 firmanın teklif verdiği, bu teklifler içerisinde 3 firmanın teklifinin eşik değer sınırı altında kaldığı gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı görülmüştür. Ancak bu husus bir malzeme kullanımı içermediği sadece bilgi ve beceri gerektiren onarım ve tamirat işi için gerekli olduğu piyasa araştırmasının sağlıklı bir şekilde yapılmadığı izleniminin verildiği, piyasa araştırmasının yüksek tespit edildiği ve bu şekilde ile daha uygun teklif veren firmaların elendiği dikkat çekmiştir”. Heykel alım işine vurgu yapan Avcı, “Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı tarafından heykel alım işi doğrudan belirli bir şahsa verilmiştir. Yapılan incelemede 4734 sayılı kanunun 22/b bendine göre ihale tutanağında, bu işin bu kişiye verilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Şartname ile bir heykel alımı planlanmış ve bu şartnameyi taşıdığı ifade edilen bir heykel tasarımı kişiye doğrudan verilmiştir. Ancak işi alan kişinin söz konusu tasarım üzerinde ne tür bir telif hakkı olduğu fikir ve sanat eserleri için gerekli belgeleri vermeye yetkili kurumlarca onayla olup olmadığı anlaşılamamıştır. Sadece noter onaylanan bu husus için yeterli olmayacağı düşünülmektedir. Yine aynı işe yaklaşık 831 bin TL ödeme yapılmış, ancak bu ödemenin miktarına ilişkin hiçbir objektif kriter bulunmamaktadır. Bu tür alımlarda keyfiliğe yol açmayacak araştırmaların ve objektif kriterlerin dosyaya sunulmasının doğru olmayacağı düşünülmektedir. Mal ve hizmet alımlarında doğrudan teminlerde ve pazarlık usulü ile alımlara Adana dışı firmalarının daha çok olduğu görülmüştür. Kamu zararı oluşturulmadan yerel firmaların desteklemesinin şehrimizin açısından faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Özel Kalem Müdürlüğü’nün alımları incelendiğinde oldukça fazla yemek ve konaklama giderinin olduğunu, düğün ve hediyelik altın harcamalarının fazla olduğu görülmüştür. Bu tür alımların denetimi açık bir şekilde yapılması tasarruf tedbirlerine dikkat edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Denetim raporunun okunmasının ardından Başkan Karalar Avcı’ya yanıt verdi. Denetim Komisyonu başkanı ve üyelerine teşekkür etti. Yerel medyaya daha fazla destek olmanın olumlu bir şey olduğunu aktaran Karalar, yerel medyanın yaşaması için meclisten karar bile çıkarttıklarını söyledi. Spor kulüplerine hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım yapıldığını belirten Karalar, çok fazla branşı olan kulüplere belki fazla para verilmiş olabileceğini kaydetti. Ecrimisin konusuyla ilgili yapılan tespitlerin doğru olduğunu işaret eden Karalar, “Belediyelerin hem emlak vergisi hemde kiraya verdikleri yerlerle ilgili zorunluluğu var. Varsa bir şey inceleriz. İlan reklamda verilen rakam doğru değil. Basın ve Yayın Daire Müdürlüğü’nün toplam bütçesi 30 milyon. İşçi ve diğerlerinin ücretleri içinde. Bizim ilana ödediğimiz para 6 milyon + KVD’dir. Otobüs işi hassas iştir. Her firmaya verilemez. İstanbul’dan bile ucuza yaptırıyoruz. Hem Mustafa Kemal Atatürk, hem de Kubilay’ın Heykeli’ni yaptırdık. Bu çok değil. Doğrudan teminlerle ilgili mümkün mertepe rekabete açık olsun diye arkadaşlarımız çaba gösteriyorlar” şeklinde konuştu.

Abdullah Avcı, sonuna kadar şampiyonluk yarışının içinde olacaklarına inanıyor: Haber

Abdullah Avcı, sonuna kadar şampiyonluk yarışının içinde olacaklarına inanıyor:

ANTALYA (AA) - Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, şampiyonluk yarışının sonuna kadar içinde olacaklarına inandığını söyledi.Bordo-mavili takımın Dünya Kupası nedeniyle lige verilen arada Antalya'da bir otelde gerçekleştirdiği kampta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Avcı, ligin yeniden başlayacağı 15. haftada Fenerbahçe'yi ağırlayacakları maçın sonucunun iki takım için de yarıştan kopmaya sebebiyet vermeyeceğini belirtti.Ligin henüz 3'te 1'lik bölümünün oynandığını vurgulayan Avcı, "Fenerbahçe maçında kazanan takım moral kazanacak ama yarış devam edecek. O kırılmaları büyük takımların yaşamaması gerektiğini düşünüyorum. Bu sezon daha zor olacak. Yakın tarihte şampiyon olan takımların sonraki senelerine bakınca durumumuz onlardan daha iyi ama elbette eksiklerimiz var." diye konuştu.Geçen sezon kamp sürecinde hazırlıklarının yüzde 95'ini tamamlayarak lige girdiklerini vurgulayan deneyimli teknik adam, "Bu sene sekizinci ve dokuzuncu aylarda önemli değişiklikler oldu. Organizasyon iyi olduğu için bu yarışın içinde devam ediyoruz. Avrupa'da da devam ediyoruz. Bu sene lig zor olacak. Şehir geçen sene harika bir şampiyonluk yaşadı. Bu sene itibarıyla İstanbul'un büyük takımları ciddi kadrolar kurdu. Başakşehir'in de 2014'ten beri hafızası gelişerek devam ediyor. Onlar da her zaman bu yarış içinde olacak. Yarışta iniş çıkışlar olacak." ifadelerini kullandı.Kendileri için en önemli transferin bordo-mavili taraftarlar olacağını anlatan tecrübeli çalıştırıcı, "Geçen sene 7 müsabakayı geriden gelerek çevirdik. Bunların 4'ünü kazandık, 3'ünde beraber kaldık ve 15 puan topladık. Taraftarın inanılmaz desteği vardı. Buradan döndükten sonra da onlardan sonuna kadar destek bekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.- "Avrupa'da son 16 en büyük hedeflerimizden"Abdullah Avcı, şampiyonluk yarışının yanı sıra UEFA Avrupa Ligi'nde son 16'ya kalma hedefleri bulunduğunu dile getirdi.Ligde üst üste maç kazanma ihtimallerini yüksek gördüğünü vurgulayan Avcı, "Ligimizde şöyle bir şey var, 5-6 maç üst üste kazanma ihtimalin ortaya çıkabiliyor. Bu takımın 4-5 maç üst üste kazanma ihtimali yüksek. Yarışın hep içinde olacağız. Fenerbahçe maçı var. Bu çıkış noktasını yakalarsak, daha yüksek motivasyona ulaşacağız. Basel maçı var. Onu da aynı heyecan ve coşkuyla kazandığımızda, Avrupa'da son 16'ya kalmak en büyük hedeflerimizden biri." şeklinde konuştu.Abdullah Avcı, aranın kendilerine fayda sağladığını dile getirerek, şunları aktardı:"Tespit ettiğimiz çalışmaları yapıyoruz. Fenerbahçe ile birlikte bu sezon en çok maça çıkan takımlardan biriyiz ama biz her yere Trabzon'dan uçuyoruz. Ona rağmen doğru cevaplar verdik. Daha fazlasını yapabilirdik. Bundan sonraki süreçte onu da yapacağız. Fenerbahçe de çok maç oynadı. Galatasaray ve Beşiktaş iyi takımlar kurdu. Kadro genişlikleri biraz daha fazla olabilir ama bizim de iyi bir kadromuz var."- "İyi geri bildirimler aldık"Bordo-mavili takımın teknik direktörü, kampta eksiklerin üstüne gittiklerini ve oyunculardan iyi geri dönüşler aldıklarını anlattı.Ligde ilk yarının henüz sona ermediğini hatırlatan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:"Oynadığımız toplam 22 maçın analizini yaptık. Güçlü, güçsüz yanlarımızı gözlemledik. Veriler ve görüntüler var. Bununla örtüşen düşüncelerimiz var. Taktiksel çalışmalar yapmaya başladık. Oyunda bir takım değişiklikler, oyuncu profillerinde değişiklikler yapıyoruz. Performansı düşük olanları daha yukarı nasıl çekeriz, oyuncuyu daha fazla verim aldığı pozisyonda nasıl oynatırız? Bunların üzerinde çalışıyoruz. Bugüne kadarki çalışmalar, planlamaların olumlu gittiği mesajını veriyor. Aldığımız geri bildirimler şu an için olumlu. Geliştirerek devam etmemiz gerekiyor. Bunu daha iyi ve hızlı hale getirmeye çalışıyoruz."Sakatlıklarını atlatan Visca ve Peres'in maç eksikliğini gidermeye çalıştıklarını vurgulayan Avcı, "Bruno (Peres) ve Edin (Visca) geçen sene şampiyon takımın her oyuncusu gibi iki değerli isim. Arkalı önlü oynayan, teknik kapasiteleri ve oyun akıllarıyla katkı sağlayan oyuncular. Şu an ortalama 1 aydır takım antrenmanında hareket ediyorlar. Maç eksikleri var. Aksilik olmazsa sürelerini tamamlıyoruz. Kupa ve lig sürecinde fiziksel olarak daha iyi hale getireceğiz. Bruno, ocak başında bizimle olacak. İyi gidiyor. Eksiklerini tamamladığı anda bizim için özel oyuncu. Birinden daha erken, diğerinden daha sonra faydalanacağız." açıklamasını yaptı.Abdullah Avcı, Trabzon'un oyuncu çıkarmada verimli topraklara sahip olduğunu vurgulayarak, kampa getirdikleri genç oyunculara ilişkin, "Trabzonspor A takımına en yakın ekip, 19 yaş altı takımımızdır. Bizimle aynı saatte yan sahada aynı antrenmanı, aynı kıyafetlerle yapıyorlar. Oradan oyuncu çağırıyoruz. A takıma neler verebileceklerini görüyoruz. Biz de oyuncuya dokunmuş oluyoruz. Arif (Boşluk), geçen seneden beri o takımda öne çıkan oyunculardandı. Bize doğru cevap veriyor antrenmanlarda. Bugün bizimle beraber. Caner (Uzun) de pozisyon olarak Bruno Peres'le benzer. O da A takım idmanlarında çok dinamik. Poyraz (Yıldırım) çok enteresan bir oyuncu. Değişik özellikleri var. Forvet olması dikkatimizi çekti. Doğru mesajlar veriyor. Umarım böyle devam eder." diye konuştu.- Olası transfer çalışmalarıAbdullah Avcı, kulübün ekonomisi müsaade etmediği sürece transfer yapmayacaklarını söyledi.Kulüplerin sürdürülebilir durumlarını oluşturması için kendi içini dizayn etmesi gerektiğini belirten Avcı, "Birincisi, oyuncu boşaltmamız gerekiyor. İkincisi transfer teklifi gelip bütçeye katkı sağlanırsa, değerlendirme yapabiliriz. Ekonomi müsaade etmediği sürece transfere girmeyeceğiz. Fırsat olabilir. 98 kontenjanı değerlendirilebilir. Üzerinde çalışıyoruz." dedi.Abdullah Avcı, takımda birçok 10 numara olduğunun hatırlatıldığı bir soru üzerine, "Yetenekli oyuncuyla çalışmak çok önemli. Sezon başı Visca'nın kolunun kırılması, Trezeguet'nin adaptasyon problemi yaşaması sonrasında çok önemli katkı sağlaması. Naci ile Lahtimi de kenarlı 10 numara pozisyonu oyuncuları. Set oyunlarında kenarda bazen Bardhi'yi kullandık ve doğru cevap verdi. Ancak olumsuz şeyler de ortaya çıktı. Pozisyonunda eksik yerlerimiz vardı. (Abdülkadir) Ömür 8-10'dur ama yokluktan bu şekilde kullandık. Belki de onun performansını aşağı çektik. Şimdi içerde oynuyor. Umarım böyle devam eder." diyerek sözlerini tamamladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.