TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

İLKHABER-Gazetesi - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yılmaz Tunç: Narin Güran'ın katilleri en ağır cezayı alacak Haber

Yılmaz Tunç: Narin Güran'ın katilleri en ağır cezayı alacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Delillerin hepsi değerlendirilecek ve sonunda bir iddianame ortaya çıkacak. Narin evladımızın katilleri de yargı huzuruna çıkarılıp, Türk Ceza Kanunu'ndaki en ağır cezaya çarptırılacak." dedi. Tunç, TBMM'de, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.Siber Güvenlik Teşkilatı'nın kurulmasıyla ilgili soru üzerine Tunç, çalışmaların birkaç aydan bu yana devam ettiğini belirtti. Tunç, "Yakın zamanda sonuçlanır. Siber güvenlik, artık ülkeler için çok önemli hale geldi. Kurumsal bir yapının olması lazım." diye konuştu. Siber Güvenlik teşkilatı üzerine açıklamalar  Tunç, "toplumda cezasızlık algısı" konusunda bir soru üzerine, koşullu salıverme süreleri ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili bazı suçlar bakımından kamuoyunda birtakım değerlendirmeler yapıldığını aktardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kabine toplantısı sonrasında "suç ve suçluyla mücadele" konusuna vurgu yaptığını anımsatan Tunç, "Özellikle Ceza İnfaz Kanunu'muzda bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik sürelerinin olup olmayacağı tartışılabilir." dedi. Kovid-19 salgını döneminde denetimli serbestlik uygulamasının genişletildiğini hatırlatan Tunç, şöyle devam etti: "Bundan sonraki süreçte bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik olmayabilir, bu tartışılabilir. Yine cezası az olan suçlarda, yatarının olmaması nedeniyle toplumda bir infial uyanıyor ve 'yapanın yanına kar kaldı' algısı oluşuyor. Bunu ortadan kaldırmanın yolu basit suçlarda denetimli serbestliğin uygulanabilmesi için belli bir süre cezaevinde kalma şartı getirilebilir. Bunla ilgili taslak çalışmalarımızı daha önce TBMM'ye sunmuştuk." "Narin'nin katilleri en ağır cezaya çarptırılacak" Diyarbakır'da kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'a ilişkin soruşturmanın devam ettiğini dile getiren Bakan Tunç, şüphelilerin ifadeleri üzerinden bazı tahminlerde bulunulduğunu belirterek, "Soruşturmanın gizliliği esas. Soruşturmanın gizliğine etki etmemek lazım." diye konuştu. Adli tıp kurumlarınca yapılan incelemeler sonucu bazı bulguların elde edildiğini belirten Tunç, "Tüm bu bulgular dosyada mevcut. HTS kayıtları ve baz çakışmaları, daraltılmış baz çakışması yapılıyor şu anda. Sonradan tespit edilen kameralar kayıtları var, bunlar toplandı, TÜBİTAK incelemesine tabi tutuluyor. 28 şüpheli var. Tüm bu delillerin hepsi değerlendirilecek ve sonunda bir iddianame ortaya çıkacak. Narin evladımızın katilleri de yargı huzuruna çıkarılıp, Türk Ceza Kanunu'ndaki en ağır cezaya çarptırılacak. Etkin bir şekilde soruşturma devam ediyor." diye konuştu. Bir soru üzerine, yargı mensuplarının tutuklamayı gerektiren somut bir delil varsa bundan kaçınmayacağını kaydeden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstisnai, hatalı kararlar da olabilir ama o hemen itirazla düzeltilebiliyor. Gerek müşteki itiraz ediyor, gerekse tutuklandıysa sanık tarafı itiraz ediyor. Dolayısıyla itiraz imkanı da var. O itiraz süreci değerlendirilmeden basına yansıyor. Eskiden infial oluşturma, tutuklama sebebiydi. 2 yılın altındaki suçlar bakımından tutuklama yasağı getirilmişti. Sonra beden bütünlüğüne yönelik saldırılar yasak kapsamından çıkarıldı ama suç işlendiği anda etkin bir mücadele bekliyor insanlar. Yani 3-4 yıl sürdükten sonra ceza almasından ziyade olayın sıcağıyla o kişiye bir yaptırım uygulanmasını istiyor. Bu konuda hepsini çalışacağız. Yargı reformu belgeleri kapsamında da önerilerimiz olacak. Daha etkin bir yargılama sistemi, gecikmeden sonuca ulaşma konularında epeyce önerimiz var. Bir yıldan bu yana çalışıyoruz, Yargı Reformu Strateji Belgesi'yle ilgili olarak. O belgedeki hedefler doğrultusunda yasa gerektirenleri Meclisimizin huzuruna getireceğiz inşallah." Yasa dışı bahisle ilgili çalışma Tunç, yasa dışı bahisle ilgili bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine, bu konuda bir kanun bulunduğunu belirterek, "O kanunda, daha etkin bir mücadele için neler yapılabileceğine dair taslak çalışması üzerinde duruluyor." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Başkanlığında, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) katılımıyla bu konuda bir toplantı gerçekleştirdiklerini dile getiren Tunç, bir eylem planı üzerinde çalıştıklarını ancak henüz netleşmediğini kaydetti.

 Adalet Bakanı Tunç, Narin Güran cinayetinde TÜBİTAK incelemesi başlatıldığını açıkladı Haber

 Adalet Bakanı Tunç, Narin Güran cinayetinde TÜBİTAK incelemesi başlatıldığını açıkladı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili birtakım kamera görüntülerinin tespit edildiğini belirterek, "Bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK'a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor." dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili birtakım kamera görüntülerinin tespit edildiğini belirterek, "Bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK'a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK'ta da bir çalışma yapılıyor." dedi. Bakan Tunç, Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen 19. Uluslararası Adli Tıp Günleri Toplantısı'na katıldı. Tunç, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Narin’in hunharca bir cinayete kurban gitmesinin herkesi çok yaraladığını ve üzdüğünü söyledi. Narin'in canlı bedenine ulaşabilmek için çok çaba gösterildiğini, yüzlerce insan ve ekibin Narin’i canlı bulabilmek için çok çalıştığını hatırlatan Tunç, "Ama cansız bedenine ulaşıldı. Tabii bu kapsamda soruşturmalar da etkin şekilde devam etti. Özellikle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızın başından bu yana katilleri tespit edebilmek, sorumluları bulabilmek için gösterdiği bir çaba söz konusu. Kolluk kuvvetlerimiz gece gündüz bir çalışması ve gayreti söz konusu." diye konuştu. Soruşturmada 12 şüpheli tutuklu, 268 kişinin ifadesi alındı Ülkece Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılması noktasında büyük bir beklentinin olduğunu dile getiren Tunç, bu beklentinin yargı tarafından karşılanacağını vurguladı. Tunç, karanlıkta hiçbir şeyin kalmayacağını, şu anda elde edilen deliller, veriler, ifadeler olduğunu, ancak ifadelerde çelişkilerin bulunduğunu anlattı. Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeniden ifadeler alınabiliyor. Bu anlamda soruşturma aşamasında şu anda 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişi var. 27’si şüpheli, 241’i tanık olmak üzere bu soruşturma kapsamında 268 kişinin ifadesi alındı. Birtakım DNA tespitleri var. Tespit edilen araçlar üzerinde kriminal incelemeler var. Gerek jandarma kriminal laboratuvarları gerekse Diyarbakır ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın elde ettiği veriler var. HTS kayıtları var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle yoğun görüşmüş ve bunun yanı sıra baz çakışmalar tespit ediliyor. O cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz istasyonu tespitleri ve baz çakışmalarıyla ilgili şu anda çalışmalar devam ediyor. Birtakım tespit edilen kamera görüntüleri var. Bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK'a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen, bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK'ta da bir çalışma yapılıyor." Narin'in katillerinin hesap vermesi için çalışmalar sürüyor Soruşturmanın gizli yürütüldüğüne dikkati çeken Tunç, "Soruşturma kapsamında, gizlilik kapsamında, özellikle teknik veriler ve delillerle ilgili kamuoyuna yansımayan bazı hususlar da söz konusu. Tabii ifadeler, avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldığında o ifadelerden yola çıkarak birtakım yorumlar, tespitler yapılabiliyor. Tabii burada soruşturma gizli, soruşturmanın selameti açısından özellikle farklı yorumlara neden olacak hususlardan da kaçınmak gerekiyor. Dolayısıyla burada Narin kızımızın, Narin evladımızın katilleri mutlaka bu soruşturma kapsamında tespit edilecek. Ve yargı huzuruna çıkarılacak. Çok uzun sürmez. Açılacak davada yargılama neticesinde onun katil ya da katilleri yargı huzurunda, millet huzurunda hesap verecekler. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı hep söyledik." ifadelerini kullandı. "Çocuk koruma politikalarının önemi" Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Narin'in kaybolduğu günden itibaren bu işin üzerinde hassasiyetle durduğunun altını çizerek, "Bir an önce bulunması ve bulunduktan sonra da yine özellikle soruşturma aşamasını çok yakından takip etti. Gerek Sayın Cumhurbaşkanı'mızın gerekse Hanımefendi'nin bu hususta gerçekten hassas olduklarını, sürekli gelişmeleri yakından takip ettiklerini de ifade etmek istiyorum. Konunun sonuna kadar takipçisiyiz, Adalet Bakanlığı olarak, teknik olarak her türlü desteği özellikle soruşturma makamlarına veriyoruz." dedi. Soruşturmanın akabinde dava açıldığında kimler bu konudan sorumluysa yargı huzuruna çıkarıldığında, millet vicdanının da rahatlatılacağını dile getiren Tunç, "Tabii ki gideni geri getirmemiz mümkün değil. Çok üzüldük. Bir daha bu tür elim olayların ülkemizde olmaması, meydana gelmemesi için gayret göstermeliyiz. Toplum olarak özellikle çocukların korunması konusunda aileler olarak, devlet olarak hepimize düşen görevler var. Çocuk istismarının önlenmesi konusunda çok çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Yeni Ankara Adalet Sarayı'nın temeli 19 Eylül'de atılacak Haber

Yeni Ankara Adalet Sarayı'nın temeli 19 Eylül'de atılacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, projesi ve zemin çalışmaları tamamlanan yeni Ankara Adalet Sarayının temellerinin 19 Eylül Perşembe günü düzenlenecek törenle atılacağını bildirdi. Modern ve çevre dostu tasarım Adalet Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Bakan Tunç, yeni Ankara Adalet Sarayının modern yapısı ve çevre dostu teknolojileriyle Türkiye'de yargı hizmetlerinde yeni bir dönemin kapısını açacağını dile getirdi. Projesi ve zemin çalışmaları tamamlanan Ankara Adalet Sarayı için 19 Eylül Perşembe günü temel atma töreni düzenleneceğini belirten Tunç, 3 yılda tamamlanması planlanan projenin Ankara'daki yargı hizmetlerinin daha etkin şekilde yürütülebilmesi açısından çok önemli bir adım olduğunu vurguladı. Başkentteki yargı hizmetlerinin 6 ayrı binada sürdürüldüğünü anımsatan Tunç, "Yenimahalle'de inşa edilecek adalet sarayımızla yargı hizmetlerimiz daha kaliteli ve etkin bir şekilde vatandaşlarımıza sunulmuş olacak." değerlendirmesinde bulundu. Adalet Bakanı Tunç, yeni Ankara Adalet Sarayının 745 bin 900 metrekare kapalı alanıyla dünyanın en büyük adalet sarayı olacağını, yüksek katlı bloklar yerine yatay mimariyle inşa edileceğini bildirdi. Yeni adliyede doğal havalandırma ve aydınlatmadan üst düzeyde faydalanılacağını ifade eden Tunç, "Çatılarda tasarlanan güneş panelleri ile yenilenebilir enerjiyi kullanacak yeni adalet sarayımız yeşil bina olarak tasarlanmıştır." bilgisini verdi. Ankara Adalet Sarayının modern teknoloji ve çevre dostu uygulamalarla donatılacağını aktaran Tunç, "Bu yeni yapı, geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandı. Yatay mimari anlayışı ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanması, hem sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sağlayacak hem de vatandaşlarımıza ferah ve konforlu bir adalet hizmeti sunacaktır." ifadelerini kullandı. Kapsamlı altyapı ve tesisler Yeni Ankara Adalet Sarayında 1382 hakim ve Cumhuriyet savcısı odası, 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık otopark ve 610 kişilik konferans salonu yer alacak. Temel atma törenine Adalet Bakanı Tunç ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum katılacak.

Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye genelinde konkordato verilerini açıkladı Haber

Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye genelinde konkordato verilerini açıkladı

Denizli'de iş dünyası ile bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye genelinde ve Denizli özelinde konkordato sayılarını açıkladı. Yıl yıl konkordato sayılarını da açıklayan Bakan Tunç, “2024 yılında şu ana kadar 585 açılan dosyanın 335'i ret edilmiş, 44'ü kabul edilmiş. 2024 yılında Türkiye'de kabul edilen konkordato sayısı 44 ama binlerce konkordato kabul edilmiş gibi algı yapılıyor. Denizli'de 25 dosya açılmış, 4 dosya kabul kararı verilmiş” dedi. Bir dizi ziyaret kapsamında Denizli'de bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) binasında iş dünyasıyla bir araya geldi. Programın açılış konuşmasını yapan Denizli Sanayici, Tüccar ve İş İnsanları Platformu dönem sözcüsü ve DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Denizli'nin önemli bir sanayi, ihracat ve ticaret merkezi olmasının yanı sıra, özellikle Pamukkale Travertenleri ve kaplıcalarıyla turizm kenti olarak da katma değer oluşturan bir şehir olduğu belirten Denizli Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Memişoğlu; “Denizli, Türkiye geneli ihracatta 9. sırada yer alan ve sektör çeşitliliği ile ön plana çıkan bir şehir. 25 farklı sektörde, 3 bine yakın ürün grubunda 185 ülkeye ihracat gerçekleştiren ülke ekonomisine güçlü bir şekilde katkısını sürdüren bir kent. 2021 yılında alındığımız Gri Liste'den çıkarılmamız, yargı reformları her kesimin hakkını gözeterek yapılan düzenlemelerle hukuk ve ekonomi bütünlüğünün sağlanması yolunda atılan adımlar için Sayın Bakanımıza tekrardan teşekkürlerimizi sunuyor, tüm katılımcılar için verimli bir istişare toplantısı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Memişoğlu toplantıda ihracat ve turizm kapasitesinin artması için İzmir-Antalya otobanının açılması, İzmir-Ankara hızlı tren hattının Denizli'ye bağlanması, Küçük havayolu terminali ihtiyacı, küçük uçaklarla havayolu taşımacılığının yapılması, Pamukkale su debisinin azalması konularına da değindi. “Binlerce konkordato kabul edilmiş gibi algı yapılıyor” Hukuk ve adaletin eş gitmesi gerektiğini belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 28. dönem parlamentosunda yeni anayasa yapmayı hedeflediklerini söyledi. Yeni anayasanın önemine değinen Bakan Tunç, “Hem ekonomimize katkısı olacak hem de Türkiye'nin gelişme ve kalkınma hamlesini hızlandıracak bir çalışma olacaktır” dedi. Bakan Tunç, bu konudaki mağduriyetlerin giderilmesi için çalışacaklarını ifade etti. Covid-19 salgını sonrasında artan konkordato sayılarına ilişkin açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Tunç, kamuoyunda algı yapıldığını söyledi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile yaptıkları toplantılarda konkordato konusunda Ticaret Bakanlığı'nın konu hakkında çok fazla şikayetler aldıklarını ve bununda giderek arttığını söyleyen Bakan Tunç, "Bizde yıl yıl mevcut rakamları çıkarttık. Rakamları çıkarttığımızda bu şekilde olmadığını gördük. 2018 yılında bin 712 açılan konkordato kaydı var. 555'i ret edilmiş, 18'i kabul edilmiş. 2019 yılında bin 217 açılan var. Bin 13'ü ret edilmiş 110'u kabul edilmiş. 2021 yılında 875 açılan var, 686'sı ret edilmiş 171'i kabul edilmiş. 2022'de 686 açılan dosyanın 573'ü ret edilmiş, 140'ı kabul edilmiş. 2023 yılında 516 açılmış. Haberlere bakarsanız bin 516 diyor. Bu 516 talebin 381'i ret edilmiş 95'i kabul edilmiş. 2024 yılında şu ana kadar 585 açılan dosyanın 335'i ret edilmiş, 44'ü henüz kabul edilmiş. 2024 yılında Türkiye'de kabul edilen konkordato sayısı 44 ama binlerce konkordato kabul edilmiş gibi algı yapılıyor. Denizli'de 25 dosya açılmış, 4 dosya kabul kararı verilmiş. Keşke hiçbir firmamız konkordato ilan etmek durumunda kalmasa ama firmalarımızın başına bu tür şeyler gelebiliyor” dedi.

Adalet Bakanı Tunç, istifa iddialarını kasıtlı yaklaşım olarak değerlendirdi Haber

Adalet Bakanı Tunç, istifa iddialarını kasıtlı yaklaşım olarak değerlendirdi

Adalet Bakanı Tunç, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hakkında asılsız istifa haberlerinin yayılmasına ilişkin, "İstifa söylemleri kasıtlı bir yaklaşım." dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hakkında asılsız istifa haberlerinin yayılmasına ilişkin, "İstifa söylemleri kasıtlı bir yaklaşım. Türkiye ekonomisi eski tek haneli enflasyonun olduğu, halkın alım gücünün artmaya devam ettiği günlere geri dönmesin, ekonomi düzelmesin sonrasında iktidar, hükümet yıpransın düşüncesiyle yapılan açıklamalar olduğu kanaatindeyim." dedi. TBMM'deki kavga ve iç tüzük üzerine açıklamalar CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Tunç, TBMM'nin son oturumunda yaşanan kavganın kendilerini üzdüğünü, bu tür manzaraların olmaması gerektiğini söyledi. Tunç, TBMM'nin çalışma usul ve esaslarını belirleyen bir iç tüzüğü olduğunu ifade ederek, "İç tüzüğe uygun şekilde hareket edildiğinde bu tür olaylar gerçekleşmez. Bazı milletvekilleri iç tüzüğe aykırı hareket ederek bu tür olaylara sebebiyet verebiliyorlar. O kürsü, her düşüncenin ifade edilebileceği bir kürsü ancak iç tüzükte de kaba ve yaralayıcı sözlerin söylenemeyeceği, bu sözlerin bir yaptırımla karşı karşıya kalacağı şeklinde hükümler de mevcut." diye konuştu. Meclis'te geçmiş yıllarda da kavgalar yaşandığını ve bir milletvekilinin hayatını kaybettiğini belirten Tunç, "Kürsüden konuşan kişi (Ahmet Şık) bu tür bir olaya sebebiyet vermek istediğini açıkça gösteriyor. Bu tahrike kapılmamak gerekir. Orada milletvekillerine 'Sizler teröristsiniz' derseniz bu bir eleştiri değil artık bu bir hakaret. İç tüzüğe göre de cezai müeyyide gerektirecek bir husus. Orada onu dinleyenler, karşısındaki kişi kendilerine terörist dendiğinde, ifade özgürlüğünü aşacak şekilde konuştuğunda bu tür olaylara sebebiyet veriliyor. Vermemek gerekir, herkesin sorumlu davranması gerekiyor." şeklinde konuştu. Tunç: "İstifa söylemleri ekonomiyi olumsuz etkileme amacı taşıyor" "Şu anda uygulanmakta olan ekonomik bir program var. Enflasyonu tek haneye düşürmeye yönelik bir çaba var. Enflasyon, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk yıllarda çift haneliydi. Enflasyonu tek haneli rakamlara düşüren bir iktidarız. Sonrasında pandeminin getirdiği sıkıntılar, 6 Şubat depremleri ve çevremizdeki savaşlar, ekonomimizi ve dünya ülkeleri arasında da en fazla bizi etkiledi. Dolayısıyla enflasyon çift haneli rakamlara yükseldi. Şimdi yeni bir program uygulanıyor. Hazine ve Maliye Bakanımız ile Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz bu programla ilgili büyük çaba içerisindeler. Göstergeler de iyi bir noktaya doğru gidiyor." Şimşek'in istifa ettiğine yönelik iddialarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının dün akşam bir soruşturma başlattığını hatırlatan Tunç, "İstifa söylemleri kasıtlı bir yaklaşım. Türkiye ekonomisi eski tek haneli enflasyonun olduğu, halkın alım gücünün artmaya devam ettiği günlere geri dönmesin, ekonomi düzelmesin, sonrasında iktidar, hükümet yıpransın düşüncesiyle yapılan açıklamalar olduğu kanaatindeyim. Bu ülkemize fayda getirecek bir politika değil. Siyasetçilerin de bu konuda sorumlu davranması lazım." ifadelerini kullandı. Sokak röportajları ve yargı üzerine değerlendirmeler  Tunç, sokak röportajı sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle bir kadının tutuklanmasına ilişkin soru üzerine "Kamuoyuna yansımış bazı soruşturmalar bakımından buradan Adalet Bakanı olarak söz söylediğimiz zaman yargıyı etkileyebilir." dedi. Gündeme gelen bazı olaylardan sonra tutuklama gerçekleştiğinde sosyal medyada tepkiler oluştuğuna işaret eden Tunç, şöyle devam etti: "Geçmişte cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü oranı yaklaşık yüzde 40 civarındaydı, şu anda yüzde 14'lere kadar indi. Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklu oranı, tutuklu ve tutuksuz yargılama bakımından önemlidir. Tutuklu sayısında azalma var. Her olayda hemen tutuklama söz konusu olmuyor. Bazı konularda da neden tutuklama olmadı şeklinde halkta infial olduğu durumlar oluyor. Dosya kapsamını, suçun alt ve üst sınırları bakımından tutuklama yasağı olup olmadığına karar verecek olan kişi dosyaya bakan hakimdir. Hakimin verdiği karar beğenilmiyorsa bu konuda bir üst mahkemeye itiraz edilebilir". Tunç, "Sokak röportajları yasaklanıyor mu?" şeklinde propaganda yapılmaya çalışıldığını belirterek, "Sokak röportajları niye yasak olsun? Kişiler, medya kuruluşları ve sosyal medyadan yayın yapanların, sokaklarda röportaj yapmasının herhangi bir sakıncası yok. O röportajda terör propagandası yapıyorsanız, şiddete teşvik varsa, suç teşkil eden ifadeler olursa sokak röportajlarının yasaklanması değil, o ifadeleri kullanan kişinin yargılanması söz konusu olabilir. " ifadelerini kullandı. Dilan Polat'ın tahliyesi "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanan Dilan Polat'ın tahliyesine yönelik eleştirilere ilişkin Tunç, şöyle konuştu: "Savcılarımız bu soruşturmayı titizlikle yürüttüler. Burada, özellikle kara paranın aklanması suçu, yasa dışı bahis, bu suçlar mali suçlar, vergi suçları. Bunlarla ilgili yargının özellikle başvuracağı kaynak ve araştırılmasını bilirkişi sıfatıyla teknik raporları alabileceği yer MASAK. MASAK'tan gelen ön raporlarla bir soruşturma ilerletildi. Sonrasında detaylı inceleme MASAK tarafından yapıldı. MASAK raporları, orada belirtilen hususlar çerçevesinde mahkemenin vermiş olduğu bir karar söz konusu. Dosyada şüphelilerin hepsinin serbest bırakılması gibi bir durum söz konusu değil. Dosyanın içeriğiyle ilgili bilgisi olmadan 'Neden serbest kaldı? ya da 'Neden tutuklandı?' şeklindeki ifadelere varmak, bunları söylemek doğru olmaz. Burada yargıyı serbest bırakalım, yargı işlesin. Suç şüphesiyle bu soruşturma açılmıştır ve dava da açıldığına göre birtakım kuvvetli deliller ortada. Kimin o dosya kapsamında tutukluluğunun devam edeceğine, kimin devam etmeyeceğine de ortaya çıkan deliller ışığında, bilirkişi raporları, MASAK raporları çerçevesinde karar verecek olan yargı." Yeni yargı reformu ve ruhsatsız silahlar Bakan Yılmaz Tunç, sosyal medyada, adil yargılamalarla ilgili endişelerin ve kuşkuların dile getirilmesine ilişkin, güvenilir adalet sisteminin tesisi anlamında 22 yıldan bu yana "sessiz devrim" sayılan reformlara imza attıklarını, temel kanunların tamamını yenilediklerini, TBMM'nin bu anlamda yoğun çalıştığını belirtti. Yargının tarafsız olmadığına ilişkin birtakım eleştirilerde bulunanlara geçmiş yılların hatırlatılması gerektiğini söyleyen Tunç, geçmişte darbecilerin yanında saf tutan, darbe mağdurlarını yargılayan bir yargı varken, bugün darbe mağdurlarının ve milletin hakkını savunan, insan haklarını savunan ve darbecileri yargılayan bir yargı sistemi olduğunu dile getirdi. Tunç, sosyal medyada özellikle yargıyı yıpratmaya yönelik birtakım eleştirilerin söz konusu olabildiğini vurgulayarak, "Bu eleştirileri de biz doğru karşılıyoruz. Eleştiri olacak, yargı kararları eleştirilebilir ama bu eleştiriyi yaparken belli sınırlar çerçevesinde, yargıyı yıpratmadan... Çünkü o verilen ilk derece kararı eğer hatalıysa bu istinafta ya da Yargıtay'da düzeltilebilir." ifadesini kullandı. "Köklü bir reform geliyor" Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin hazırlık sürecinden de bahseden Tunç, belgeyi "Hukukun üstünlüğünü esas alacak, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemini tesis edecek bir reform belgesi." şeklinde tanımladı. Bu reform belgesinin 2024-2028 yıllarını kapsayacağını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eylül sonu gibi açıkladığında, özellikle yargısal süreçlerin hızlandırılması, adaletin gecikmemesi gibi gerekli yasal düzenlemeleri ve idari uygulamaları hayata geçireceklerini aktaran Tunç, "Köklü bir reform geliyor bu konuda." dedi. Bakan Tunç, Türkiye'de bireysel silahlanma konusuna yönelik nasıl adımlar atılacağına ilişkin "Ateşli silahlarla ilgili kanunumuz var. Buradaki yaptırımların artırılması söz konusu olabilir. Özellikle ruhsatsız silah noktasında, toplumda istemediğimiz durumlara yol açtığını görüyoruz. Bu konuda başta bu suçların cezalarının artırılmasıyla ilgili bir çalışmamız var. İçişleri Bakanlığı bu çalışmayı yaptı. Meclis Komisyonu'nun gündeminde. Cezaların artırılması da bir caydırıcılık olur. Sıkı denetimlerle de özellikle üzerinde durulması gereken bir husus." değerlendirmesini yaptı. "Sonuç bant daraltmaya varırsa istemediğimiz bir durum ortaya çıkar" Instagram'ın Türkiye'deki ilgili kurumların talebini yerine getirmemesi halinde tekrar kapatılmasının söz konusu olup olmayacağına ilişkin Tunç, kanunda çocuk istismarı, terör propagandası gibi bazı katalog suçlar bulunduğunu, bunlarla ilgili yapılan ihbarda yargının "Bu içeriği çıkarın" dediğini, ancak çıkarılmadığı takdirde de para, reklam, bant daraltma şeklinde kademeli cezalar uygulandığını anlattı. Sosyal medya şirketlerinin Türk hukukuna saygı duyması gerektiğinin altını çizen Tunç, "(Instagram'da) Burada bazı terör örgütü mensuplarının, propagandaya yönelik hem hesapları var hem de paylaşımları söz konusu oluyor. Özellikle suç teşkil eden bu durumların mahkeme kararları çerçevesinde sosyal medya şirketine gönderildiğinde mutlaka o hesabın kapatılması, mahkeme kararını uygulaması lazım." dedi. Tunç, "Bu adımları atmazlarsa sonuç eğer bant daraltmaya kadar varırsa ki kademeli bir ceza söz konusu, elbette o zaman istemediğimiz bir durum ortaya çıkar. Milyonlarca insanımızın kullandığı sosyal medya platformunun biz kapatılmasını ister miyiz? Elbette ki istemeyiz." ifadesini kullandı. Sahipsiz hayvanlar ve yeni düzenlemeler Sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemenin ardından, hayvan hakları savunucularının "kısırlaştır, aşıla ve yerinde yaşat" formülünün uygulanması, yasanın geri çekilmesi yönündeki talepleri sorulan Tunç, "kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat" önerisinin uygulandığını, yerinde yaşat uygulamasının sorunlara yol açtığını, sokaklarda çocukları nasıl parçaladığını üzülerek gördüklerini söyledi. Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayvanları öldürme yasası değil bu, bu yaşatma yasası. Sokak hayvanlarının aşılanması, kısırlaştırılması, barınaklarda bulundurulması ve eğer o barınak için tehlike oluşturabilecek, sağlıksız hayvanlar varsa hem oradaki hayvanları hem de insanları tehdit eden cinsten hayvanlar varsa bununla ilgili alınması gereken tedbirden ibaret. Veterinerlik kanunumuzda da bu tip hayvanların nasıl uyutulacağı, ötanazi denilen uygulama, zaten mevzuatımızda vardı, sağlık sebepleriyle hayvanların uyutulmasına yönelik. Buradaki maksadımız insanlarımızı, sokaklarımızı daha güvenli hale getirmek, insan sağlığını korumak."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.